SUNUŞ

7338 Sayılı "VERGİ USUL KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA İLİŞKİN KANUN" 26.10.2021 Tarih ve 31640 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır.

Bu kanun temel öğesi; 4. Dönem Geçici Vergi Beyannamesinin kaldırılmasıdır. Diğer taraftan Yıllık GV ve KV Beyannamelerinin verileme süreleri DEĞİŞMEMİŞTİR. Yıllık Gelir vergisi Beyannameleri Mart ayında. Kurumlar Vergisi Beyannameleri ise; Nisan ayında verilemeye devam edilecektir.

7338 Sayılı Kanun ile yapılan başlıca değişiklikler;

V Basit usulde vergilendirilen ticari kazançların gelir vergisinden istisna edilmesi, y Sosyal medya üzerinden elde edilen gelirlerin gelir vergisinden istisna edilmesi, y Çiftçilere kamu kurumlarından yapılan desteklerin gelir vergisinden istisna edilmesi, y 4. Dönem geçici vergi beyannamesinin kaldırılması, y Uyumlu mükellef vergi indirimi uygulamasında değişiklik,

- Dijital vergi dairesi kurulması,

- Yurt dışında bulunanlara yapılan tebligat usulünde değişiklik yapılması, y İlan yoluyla tebliğin GİB/ilgili idarenin resmi internet sitesinden duyurulması,

- Vergi incelemesinin kural olarak dairede yapılması, y Elektronik olarak tutulan defterlerde tasdik uygulaması,

- Elektronik belge kapsamına alınan belgelerin zorunlu bilgileri taşımaması halinde hiç düzenlenmemiş sayılması,

- YMM tasdik raporunun ibrazında 60 gün ek süre verilmesi,

- Enflasyon düzeltmesi şartlarının oluşmadığı dönemde yeniden değerleme yapılabilmesi, y Tekerrür hükümlerinin uygulanmasında üst sınır getirilmesi,

- Gider pusulasının süresinde düzenlenmemesi, matbaacının belge basımında bildirim yapmaması, YMM tasdik raporunun süresinde ibraz edilmemesi halinde ceza kesilmesi, y Pişmanlık uygulamasının etkinleştirilmesi,

- Usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezasının uzlaşma kapsamına alınması, y ATV, UTV ve karavanların ÖTV karşısındaki durumunun netleştirilmesi, y Yurt dışından nakit sermaye getirilmesinde indirim oranının artırılması,

İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası olarak, meslek mensuplarımıza yürürlüğe giren Kanunları, Tebliğleri ve Sirkülerleri anlaşılır dil ve örnekli açıklamaları ile sîzlere ulaştırmaktayız. Sorunları en aza indirmek ve uygulama pratiği İçin hazırlanan rehber niteliğindeki bilgileri ve kanun metnini sîzlerin yararına sunulmuştur.

Kanunun açıklanması ile ilgili olarak düzenlenen bu rehberi hazırlayan Sayın SMMM Metin Beşer'e teşekkür ederim.

Çalışmalarınızda başarılar ve kolaylıklar dilerim.

Saygılarımla,

Yücel Akdemir

Başkan

A) GELİR VERGİSİ KANUNUN DA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER:

1)    BASİT USULDE VERGİLENDİRİLEN KAZANÇLAR İÇİN YILLIK BEYANNAME VERİLMEYECEK:

Gelir Vergisi Kanununa mükerrer 20'nci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir.

Basit usulde tespit olunan kazançlarda gelir vergisi istisnası:

MÜKERRER MADDE 20/A - Bu Kanuna göre kazançları basit usulde tespit olunan mükelleflerin 46'ncı maddeye göre tespit edilen kazançları gelir vergisinden müstesnadır.

Yapılan değişiklik ile 193 sayılı Kanunun 47 ve 48'inci maddelerinde yazılı şartları topluca haiz olup basit usulde vergilendirilen ve Sl'incl maddede sayılan basit usulden faydalanamayacaklar arasında yer almayan mükelleflerin ticari kazançları, GELİR VERGİSİNDEN İSTİSNA EDİLMEKTEDİR. İstisna kapsamındaki bu kazançlar için YILLIK BEYANNAME VERİLMEYECEK ve diğer gelirler dolayısıyla beyanname verilmesi halinde de bu kazançlar (Basit usul kazançları) beyannameye dâhil edilmeyecektir.

Basit usulde vergilendirilen mükellefler 2021 yılında elde ettikleri kazançlar da, gelir vergisinden istisna tutulmuştur. Bu mükellefler yıllık gelir vergisi beyannamesi vermeyecekler, başka gelirleri nedeniyle yıllık beyanname verseler bile, bu kazançlarını beyannamelerine dâhil etmeyecekler.

Basit usulde vergilendirilen mükellefler; Beyanname vermemelerine rağmen VUK hükümlerine göre Belge alacak ve belge düzenleyeceklerdir. Kayıtlar Defter Beyan Sisteminden Esnaf odalarınca veya meslek mensuplarınca tutulmaya devam edilecektir.

2021 yılı sonunda GVK 48. maddesine göre;

1. Satın aldıkları malları olduğu gibi veya işledikten sonra satanların yıllık alımları tutarının 150.000. -TL veya yıllık satışları tutarının 240.000.- TL AŞMASI halinde;

2.1 numaralı bentte yazılı olanların dışındaki işlerle uğraşanların bir yıl içinde elde ettikleri gayri safi iş hâsılatının

76.000.    -TL AŞMASI halinde,

3. 1 ve 2 numaralı bentlerde yazılı işlerin birlikte yapılması halinde yıllık satış tutarı ile iş hâsılatı toplamının

150.000. - TL AŞMASI halinde, 2022 yılında Gerçek usulde DBS den İşletme defteri veya diler ise Bilanço esasına göre defter tutacaklardır. Burada yer alan tutarlar her yıl Cumhurbaşkanlığı kararı ile artırılabilmektedir. (7338 SK Md.1-4-5-6-7)

2)    SOSYAL MEDYA ÜZERİNDEN GELİR SAĞLAYANLARDAN VERGİ KESİNTİSİ YAPILMASI ZORUNLULUĞU GETİRİLMİŞTİR. (YOUTUBER, BLOGGER / VLOGGER, TİKTOKER):

Gelir Vergisi Kanuna eklenen Mükerrer Madde 20/B İle Sosyal İçerik üreticiliği İle mobll cihazlar için uygulama geliştiriciliğinde kazanç istisnası uygulanacaktır.

İnternet ortamındaki sosyal paylaşım ağlan ile gerek sosyal amaçlı kullanılan gerek günlük hayatı kolaylaştıran ve akıllı telefon veya tablet gibi mobll cihazlar için geliştirilen uygulamalar, zaman zaman veya devamlı surette bazı kişiler tarafından kazanç kaynağı haline getirilmiştir.

Bu kapsamda youtuber, blogger/vlogger, tiktoker diye adlandırılan, ancak genelde sosyal medya/içerik üreticileri olarak kabul edilen bu kişiler sosyal paylaşım ağları üzerinden reklâm gelirleri, sponsorluk ve satış gelirleri, bağışlar, bahşişler ücretli abonelik gelirleri gibi çeşitli kazançlar sağlamaktadır.

Elde edilen kazançları, bu kişilerin Türkiye'de kurulu bir bankada bu faaliyetleri için özel bir hesap açmaları ve bütün gelirlerini bu hesap aracılığı ile elde etmeleri koşulu ile vergiden istisna edildi.

Bu hesaplara her ay gelen tutar üzerinden bankalar %15 vergi kesecek ve vergi idaresine yatıracaklardır. Böylece sosyal medya Üzerinden elde edilen kazançları vergilendirilmiş olacaktır. Bu kişiler defter tutma, belge düzenleme, beyanname verme, saklama ve ibraz gibi yükümlülükleri söz konusu olmayacaktır.

Ancak; Sosyal medya üzerinden elde edilen kazancın Gelir Vergisi Kanunu'nun 103. maddesinde yazılı tarifenin dördüncü gelir diliminde tutarı aşması halinde (2021 için 650.000 TL olup, gelecek yıl bu tutar Cumhurbaşkanlığı kararı ile artırılabilmektedir.) gelirin tamamı için Yıllık GV beyannamesi verilecek hesaplanan vergiden; kesilen %15 GV stopajı mahsup edilecektir. (7338 SK Md. 2)

Sosyal medya üzerinden yapacakları teslim veya hizmetler (elde edecekleri kazançlar) KDV'den de istisna olacaktır. (7338 SK M d. 55)

3)    KAMU KURUM VE KURULUŞLARI TARAFINDAN ÇİFTÇİLERE YAPILAN DESTEK ÖDEMELERİ GELİR VERGİSİNDEN İSTİSNA EDİLMİŞTİR:

Yapılan düzenleme ile Gelir Vergisi Kanuna eklenen Mükerrer Madde 20/C ile Tarım sektörü ve çiftçilerin desteklenmesi için kamu kurum ve kuruluşları tarafından yapılan tarımsal destek ödemeleri gelir vergisinden istisna ediliyor. (7338 SK Md.3)

4)    DÖRDÜNCÜ DÖNEM GEÇİCİ VERGİ BEYANANMESİ VERİLMEYECEKTİR:

GVK'nın mükerrer 120'nci maddesinde yapılan değişiklikle, cari vergilendirme döneminin ilk dokuz ayı, üçer aylık dönemler itibariyle geçici vergi dönemleri olarak belirlenmektedir Buna göre, cari vergilendirme dönemi içerisindeki üç, altı ve dokuz aylık periyotlar üçer aylık dönemler itibariyle geçici vergi dönemleri kabul edilmektedir.

İlgili takvim yılı veya hesap döneminin son üç aylık dönemi (Dördüncü dönem) ise geçici vergi dönemi kapsamında sayılmayacak, madde kapsamındaki mükellefler tarafından bu dönem için geçici vergi beyannamesi verilmeyecektir.

Buna göre geçici vergi dönemleri 01.01.2022 tarihinden itibaren aşağıdaki gibi olacaktır:

Birinci dönem    :    Ocak - Şubat - Mart

İkinci dönem    :    Nisan - Mayıs - Haziran

Üçüncü dönem    :    Temmuz - Ağustos -    Eylül

Dördüncü dönem    :    Kaldırıldı

2021 Yılı 4. Dönem Geçici Vergi Beyannamesi son olarak Şubat/2022 de verilecektir. (7338 SK Md.9)

5)    VERGİYE UYUMLU MÜKELLEFLER UYGULANAN %S İNDİRİM ŞARTLARI İYİLEŞTİRİLDİ:

Yapılan düzenlemeyle vergiye uyumlu mükelleflere vergi indiriminin düzenlendiği GVK Mükerrer Madde 121'nin 2. fıkrasının 2. bendinde değişiklik yapılmakta, indirimden yararlanma koşulu olan indirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile önceki 2 yılda haklarında tarhiyat yapılmamış olması koşulu, yapılan tarhiyatların kesinleşmesine bağlanmaktadır. Dolayısıyla maddede belirtilen süre içerisinde haklarında tarhiyat yapılmış olmakla birlikte tarhiyatın KESİNLEŞMEMİŞ OLMASI halinde de mükelleflerin anılan indirimden yararlanabilmeleri sağlanmaktadır. Bununla birlikte, söz konusu süre içerisinde kesinleşen tarhiyatın birinci fıkrada belirlenen indirim tutar sınırının %1'inden az olması durumunda da indirimden yararlanma şartları ihlal edilmiş sayılmayacaktır. ÖRNEĞİN Vergiye uyumlu mükellef uygulamasında; 2021 yılı için azami yararlanılacak vergiye uyumlu mükellef indirim tutarı 1.500.000 TL olup, bu rakamın %1'i olan yıllık 15.000 TL'ye kadar yapılacak ikmâlen veya resen tarhiyatlar, vergiye uyumlu mükelleflerin yapacağı indirimlere engel olmayacaktır.

Ayrıca, indirimden yararlanmak için ilk aşamada ilgili yıllar itibarıyla KESİNLEŞMİŞ tarhiyat olmaması kuralı getirildiği için, yapılan tarhiyatın indirimden yararlanıldıktan sonra kesinleşmesi durumunda yararlanılan indirimin mükelleften geri alınmasına ilişkin hüküm madde metninden çıkarılmaktadır.

Diğer taraftan, maddeyle mezkûr bentteki vergi indiriminden yararlanılabilmesi için beyana tabi vergi türleri itibarıyla kesinleşmiş bir tarhiyat bulunmaması koşulunda da değişiklik yapılmakta, ikmâlen, re'sen veya idarece yapılmış ve kesinleşmiş bir tarhiyat bulunmaması koşulu vergi beyannamelerindeki vergi türleri itibarıyla sınırlandırılmaktadır. Dolayısıyla kesinleşmiş tarhiyat bulunmaması kuralı maddenin beşinci fıkrasında tanımlanan vergi beyannameleriyle sınırlanmakta olup ÖRMEĞİN Damga vergisi beyannamesi bu beyannameler arasında sayılmadığından damga vergisi beyannamesinin verilmemesi veya eksik beyanda bulunulması nedeniyle yapılıp kesinleşen tarhiyatlar tutarına bakılmaksızın indirim şartının ihlali sayılmayacaktır.

Bu değişiklikler, 01 Ocak 2022 tarihinden itibaren verilmesi gereken Yıllık Gelir ve Kurumlar vergisi beyannamelerinde uygulanmak üzere yayım tarihinde yürürlüğe girecektir. 2021 Yılı için verilecek yıllık GV ve KV beyannameleri için bu hüküm uygulanacak. (7338 SK Md.10)

B) VERGİ USUL KANUNUN DA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER:

1)    ELEKTRONİK VERGİ DAİRELERİ KURULABİLECEK:

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 4'üncü maddesinin ikinci fıkrasında yapılan değişiklikle, fiziki ortamdan bağımsız olarak elektronik ortamda vergi dairesinin kurulması, vergi dairelerinin diğer vergi dairelerinin şubesi olarak belirlenmesi suretiyle mükelleflere hızlı ve etkin hizmet verilebilmesinin sağlanması, vergi dairesince yapılan işlemlerin elektronik ortamda kurulan vergi daireleri tarafından da yerine getirilmesini temin edecek düzenlemeler yapma konusunda Hazine ve Maliye Bakanlığına yetki verilmektedir. (7338 SK Md.12)

2)    YABANCI ÜLKELERDE BULUNANLAR YAPILACAK TEBLİGATLAR:

Yapılan düzenleme ile yabancı memleketlerde bulunanların kendilerine yapılacak tebligattan daha hızlı bir şekilde haberdar olmasının sağlanması ve tebligat sürecinin etkinleştirilmesi amacıyla, yabancı memleketlerde bulunan Türk vatandaşlarına yapılacak tebligatta hangi usullerin izleneceği ile vergi dairelerinin yabancı memleketlerde bulunan kimselere tebliğ olunacak evraklarının, Gelir idaresi Başkanlığına gönderilmeksizin, vergi dairesi başkanlıkları, vergi dairesi başkanlığı bulunmayan yerlerde defterdarlıklar tarafından doğrudan yurtdışı temsilciliklerine gönderilmesine ilişkin hükümler VUK97'nci maddesine eklenmektedir. (7338 SK Md.14)

3)    İLAN YOLU İLE YAPILAN TEBLİGAT İŞLEMİNDE EK DÜZENLEME:

Yapılan düzenlemeyle ilan yoluyla yapılan tebliğin konusu her biri için ayrı ayrı olmak üzere, 3.600 Türk lirasından fazla vergi veya vergi cezasına taalluk ettiği takdirde ilanın ayrıca Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı vergi daireleri açısından Gelir idaresi Başkanlığının diğerleri için ilgili idarenin resmî internet sitesinde de duyurulabilmesi ve Hazine ve Maliye Bakanlığının söz konusu tutarı on katına kadar artırmaya, sıfıra kadar indirmeye, duyurunun kapsamı, şekli, zamanı ve süresiyle maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkili olması temin edilmektedir. (7338 SK Md.15)

4)    DÜZELTEME KONUSUNDA VERGİ DAİRESİ MÜDÜRLERİNİN YETKİ DEVRİ:

Yapılan düzenleme ile Vergi dairesi müdürlerinin düzeltme konusunda bir kısım yetkilerine astlarına devredebilirken, bir kısmında ise yetki devri yapılamamaktadır. Diğer taraftan, kısa zaman dilimlerinde yapılan adres değişikliğine bağlı olarak mükelleflerin bağlı oldukları vergi dairelerinde değişiklikler olmakta ve değişiklik öncesi dönemlere ilişkin olarak bir önceki vergi dairesi nezdinde işlem yapılması gerekliliği ortaya çıkmaktadır.

Bu hususların meydana getirdiği sorunların çözülmesi amaçlarıyla, 213 sayılı Kanunun 120'nci maddesinde değişiklik yapılarak standart ve hata yapma olasılığının az olduğu düzeltme işlemlerinde (mükerrer ödemeden kaynaklanan, düşük tutarlı olan vb. düzeltme işlemlerinde) yetki devri yapılabilmesi ile ilgili dönemde bağlı olunan vergi dairesi tarafından yapılması gereken düzeltmelerin diğer vergi daireleri tarafından da yapılabilmesine izin verme ve uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirleme konusunda Gelir İdaresi Başkanlığına yetki verilmektedir. (7338 SK Md.16)

5)    VERGİ İNCELEMELERİNİN DİJİTAL ORTAM DA YAPILASI SAĞLANMAKTADIR:

Yapılan düzenleme ile Ticari faaliyetlerin icrasında değişen iş yeri kavramı, vergi incelemesine taraf olan mükelleflerin büyük çoğunluğunun elektronik defter ve belge kullanması, dijital olarak veri depolama olanaklarının çeşitlenmiş olması, incelemelerin daha çok teknolojik ekipmanlar kullanılmak suretiyle yapılması, inceleme süreçlerinin dijital ortama taşınması gibi gelişmeler uzaktan incelemeyi mümkün hale getirmektedir. (7338 SK Md.17)

6)    VERGİ İNCELEMELERİN DE İŞE BAŞLAMA TUTANAĞI YAPILMAYACAK:

Vergi Usul Kanunu'nun 140. maddesinde yapılan değişiklik ile Vergi incelemesine başlama tarihi ve prosedürü değiştirilmiştir. Düzenlemeye göre incelemeye başlamada tutanak düzenlenmeyecek, incelemeye başlandığı mükellefe yazıyla bildirilecektir. (7338 SK Md.18)

7)    KAMU KURUM VE KURULUŞLARININ MALİYE İDARESİNE BİLGİ AKTARMASI:

Vergi Usul Kanununa eklenen 170/A maddesi ile Mükelleflerin bildirmek zorunda oldukları bilgilerin, kamu kurum ve kuruluşları tarafından Maliye'ye yazılı veya elektronik olarak bildirilmesi halinde, bu bildirimler mükellefler tarafından yapılmış bildirim olarak kabul edilecek. Bu şekilde kabul edilecek bildirimleri mükellefiyet grubu, faaliyet konusu, vergi türü, iş yeri türü, gelir unsuru ve şirket türünü ayrı ayrı veya birlikte dikkate alarak tespit etmeye ve uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirlemeye Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkili kılınmaktadır. (7338 SK Md.19)

8)    ELEKTRONİK DEFTERLERDE TASDİK KONUSUNA AÇIKLIK GETİRİLMİŞTİR:

Vergi Usul Kanununa eklenen 226/A maddesi ile fiziki ortamda tutulan defterlerde bulunan tasdik zorunluluğuna benzer şekilde, Hazine ve Maliye Bakanlığının Ticaret Bakanlığı ile müştereken veya kendisi tarafından belirlediği usul, esas ve süreler dâhilinde söz konusu defterler için BERAT ALINMASI veya defterlerin onaylanmasının bu Kanun uygulamasında tasdik hükmünde sayılması, berat alınması ve onay işlemlerinde belirlenen usul, esas ve sürelere uyulmaması halinde ise defterlerin tasdik ettirilmemiş sayılması öngörülmektedir. (7338 SK Md.20)

9)    ELEKRTONİK ORTAMDA DÜZENLENEN BELGELERDE ZORUNLU BİLGİLER

Vergi Usul Kanunun 227'nci maddesinde değişiklik yapılarak, mezkûr Kanun uygulamasında mükelleflere kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgelerin vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılması uygulaması kapsamına elektronik belge olarak düzenlenmesi gereken belgeler de dâhil edilmektedir. (7338 SK Md.21)

10)    TASDİK RAPORU GEREKTİREN DURUMLAR İÇİN YMM' LERE 60 GÜNLÜK EKSÜRE VERİLMEKDEDİR:

Yapılan düzenleme ile Vergi Usul Kanunu 'un mükerrer 227'nci maddesinde yapılan değişiklikle, yeminli mali müşavirlerce düzenlenmiş tasdik raporu ibrazı şartına bağlanan muafiyet, istisna, zarar mahsubu ve benzeri konularda, tasdik raporunun süresi içerisinde ibraz edilmemesi durumunda, mükellefe tebliğ edilmek şartı ile 60 günlük bir mühlet verilmesi ve bu süre içinde verilmesi halinde tasdik raporunun zamanında verilmiş sayılması; tasdik raporunun bu süre içinde ibraz edilmemesi halinde ise tasdike konu haktan yararlanamaması düzenlenmiştir. (7338 SK Md.22)

11)    GİDER PUSULASININ DÜZENLENME ESASLARINA AÇIKLIK GETİRİLMİŞTİR:

VUK'un 234'üncü maddesinde Yapılan düzenleme ile gider pusulasının düzenlenme zorunluluğunun bulunduğu durumlara açıklık getirilmekte ve belgenin düzenlenme süresinin de 7 gün olduğu açık birşekilde ifade edilmektedir.

Ayrıca, maddede öngörülen hallerde banka, ödeme kuruluşu ve PTT tarafından düzenlenen belgeler (dekont, alındı vb.) ile bu Kanun uygulamasında belge düzenleme yükümlülüğü bulunmayan kamu kurum ve kuruluşlarının tabi oldukları diğer ilgili mevzuat dahilinde düzenledikleri belgeler gider pusulası yerine kabul edilmekte ve bu hallerde mükellefler tarafından ayrıca gider pusulası düzenlenmemesi sağlanmaktadır. (7338 SK Md.Z3)

12)    ELEKTRONİK ORTAMDAKİ KAYITLAR VE ELEKTRONİK CİHAZLA BELGE DÜZENLEME ESASLARINDA YENİ DÜZENLEME YAPILDI:

Yapılan düzenleme ile VUK mükerrer 242'nci maddesinde değişiklik yapılarak, elektronik defter beratı ve elektronik muhasebe fişine ilişkin tanımların madde metnine eklenmesinin yanı sıra defter ve belgelerin elektronik ortamda ibraz edilebilmesi temin edilmektedir. Diğer taraftan vergi mahremiyetine ilişkin hükümlerin elektronik defter, belge ve kayıtların oluşturulması, imzalanması, iletilmesi ve saklanması hususlarından herhangi biri için hizmet verme konusunda yetkilendirilen mükelleflerin ortak, yönetici ve çalışanları hakkında da uygulanması sağlanmaktadır. (7338 SK Md.24)

13)    VUK DAKİ DEĞERLEME ÖLÇÜLERİNE "ALIŞ BEDELİ" EKLENMİŞTİR:

Yapılan Düzenleme ile Vergi Usul ı Kanunun 261'inci maddesine değerleme ölçüsü olarak eklenen "alış bedelinin" tanımı ve kapsamı belirlenmek suretiyle mevcut durumdaki belirsizlik giderilmekte olup, alış bedeli olarak dikkate alınacak tutarın ne olduğu açık bir şekilde ifade edilmek suretiyle uygulamada yaşanan tereddütlerin önüne geçilmesi amaçlanmaktadır. (7338 SK Md.26)

14)    MALİYET BEDELİNİN TANIMI YENİDEN YAPILMAKTADIR:

VUK 262. Madde de yapılan yeni düzenleme ile 7338 sayılı Kanun (Bu kanun) 29. maddesi ile 270. madde ve 30. maddesi ile 273. maddenin birinci fıkrasının ikinci cümlesi yürürlükten kaldırılması ile kaldırılan hükümler VUK 262. madde yeni şekilleri ile eklenmiştir. (7338 SK Md.27)

15)    VUK DAKİ DEĞERLEME ÖLÇÜLERİNE EKLENEN "ALIŞ BEDELİ" NİIM TANIMI YAPILMIŞTIR:

Yapılan düzenleme ile VUK'na eklenen 268/A maddesinde Alış bedelinin tanımı yapılmaktadır. Alış bedeli, bir iktisadi kıymetin satın alma bedelidir. İktisadi bir kıymetin iktisap edilmesi ile ilgili diğer giderler alış bedeline dâhil değildir. (7338 SK Md.28)

16)    ENFLASYON DÜZELTMESİ (ENFLASYON MUHASEBESİ) VE YENİDEN DEĞERLEME SİSTEMİ DEĞİŞİKLİKLER YAPILMIŞTIR:

Yapılan düzenleme ile Vergi Usul Kanunun mükerrer 298'inci maddesine eklenen (Ç) fıkrası ile kolektif, adî komandit ve adî şirketler dâhil olmak üzere tam mükellefiyete tabi ve bilanço esasına göre defter tutan gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerine (söz konusu maddenin (A) fıkrasının (9) numaralı bendi kapsamında bahse konu fıkranın (1) numaralı bendinde yer alan şartlara bakılmaksızın enflasyon düzeltmesi yapanlar ile kayıtlarını Türk para birimi dışında başka bir para birimiyle tutmalarına izin verilenler hariç), söz konusu maddenin (A) fıkrasında yer alan enflasyon düzeltmesi yapma şartlannın gerçekleşmediği hesap dönemlerinin sonu itibarıyla, bilançolarına dâhil bulunan amortismana tabi iktisadi kıymetlerini (bu niteliklerini korudukları müddetçe sat-kirala-geri al işlemine veya kira sertifikası ihracına konu edilenler hariç) ve bunlar üzerinden ayrılmış olup bilançolarının pasifinde gösterilen amortismanları mezkûr maddede belirtilen şartlar doğrultusunda yeniden değerleyebilme imkânı getirilmektedir.

Yeniden değerlemede, iktisadi kıymetlerin ve bunlara ait amortismanların, değerlemenin yapılacağı hesap dönemi sonu itibarıyla yasal defter kayıtlarında yer aian değerleri dikkate alınacak, değerlenecek varlıkların ve bunlara İlişkin amortismanların, yeniden değerlemenin yapılacağı yıla alt olan yeniden değerleme oranı ile çarpılması suretiyle yeniden değerleme sonrası değerleri bulunacaktır.

Mükerrer 298. maddenin (Ç) fıkrası kapsamında yapılan yeniden değerleme sonucu oluşan ve pasifte özel bir fon hesabında gösterilen değer artışı tutarı üzerinden herhangi bir vergi ödenmesi söz konusu değildir. Ancak yeniden değerlemeye tabi tutulan varlıkların elden çıkarılması (satış, devir, işletmeden çekiş, tasfiye gibi) halinde, pasifte özel bir fon hesabında gösterilen değer artışları, kazancın tespitinde amortismanlar gibi işleme tabi tutulacaktır. (7338 SK Md.31)

17)    AMORTİSMAN SÜRESİ KONUSUN DA YENİ DÜZENLEME YAPILDI:

Vergi Usul Kanunun 32(ynci maddesinde yapılan değişiklikle amortismanın süre bakımından uygulamasına yönelik usullere yenileri eklenmektedir.

Bu kapsamda yapılan düzenlemeler neticesinde;

a)    Maddenin ikinci fıkrası kapsamında olanlar hariç olmak üzere, işletme aktifine yeni kaydedilecek amortismana tabi iktisadi kıymetler için aktife girme tarihinden itibaren günlük esasa göre amortisman ayrılabilmesi bir seçimlik imkân olarak mükelleflere tanınmaktadır. Bu durumda, faydalı ömür süresinin gün olarak hesaplanmasında, Hazine ve Maliye Bakanlığınca yıl olarak tespit ve ilan edilen faydalı ömür süreleri üç yüz altmış beş ile çarpılmak suretiyle belirlenecektir.

b)    Mükelleflere; Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenen faydalı ömür süresinin iki katını ve elli yılı aşmamak, her yıl için aynı nispet uygulanması şartıyla, daha uzun faydalı ömürler dikkate alınarak amortisman sürelerini uzatabilme hususunda serbesti tanınmaktadır. Örneğin halihazırda jeneratörler 10 yılda amorti edilmekte olup yapılacak düzenlemeyle amortisman süresi 20 yıla kadar uzatılabilecektir.

Bu durumda her yıl %5 amortisman oranı dikkate alınacak ve bu şekilde belirlenen amortisman süresi ve oranı, izleyen yıllarda değiştirilemeyecektir.

c)    Yıl veya gün esasına göre amortisman ayırabilme serbestisi tanınan iktisadi kıymetler bakımından, söz konusu yöntemlerden biri ile amortisman hesaplanmasına başlandıktan sonra, hesaplama şekli değiştirilemeyecektir.

Diğer taraftan, maddenin uygulama usul ve esaslarını belirleme konusunda Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkili kılınmaktadır. (7338 SK Md.34)

18)    ŞÜPHELİ ALACACAKLAR KONUSUN DA DEĞİŞİKLİK İLE AZAMİ TUTAR BELİRLEMESİ YAPILMIŞTIR:

VUK 323. Maddesin de yapılan değişiklik ile; yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenilmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemiş bulunan dava ve icra takibine değmeyecek derecede küçük olan alacaklara ilişkin azami bir tutar (3.000.- TL) belirlenerek, bu konudaki belirsizlik giderilmektedir. Diğer taraftan şüpheli alacak hükümlerinin işletme hesabı esasında defter tutan mükellefler açısından da uygulanabilmesine imkân tanınmaktadır. (7338 SK Md.35)

19)    AMORTİSMANA TABİ MALLARIN SATILMASIN DAOLUŞTURULAN "YENİLEME FONU" NUN BAŞLANGIÇ TARİHİ KONUSUN DA YENİ DÜZENLEME YAPILMIŞTIR:

Vergi Usul Kanunun 328'inci maddesinde yapılan değişiklik ile, amortismana tabi iktisadi kıymetlerin satılması halinde, satılan iktisadi kıymetlerin yenilenmesi veya benzer mahiyetteki bir iktisadi kıymetin iktisabı işin niteliğine göre zorunlu bulunur veya bu hususta işletmeyi İdare edenlerce karar verilmiş ve teşebbüse geçilmiş olursa, satış neticesinde alınan bedel ile bunların envanter defterinde kayıtlı değerleri arasındaki oluşan kârın, bilanço esasına göre defter tutanlar tarafından, satışın yapıldığı tarihi takip eden üçüncü takvim yılının sonuna kadar pasifte geçici bir hesapta tutulabileceği hüküm altına alınarak, bu kârın geçici hesapta tutulacağı süre konusundaki tereddüt mükellef lehine giderilmektedir.

Pasifte geçici bir hesapta(tutulan kârın, finansal kiralama yoluyla edinilenler de dâhil olmak üzere iktisap edilen bir veya birden fazla kıymetin bu Kanun hükümlerine göre ayrılacak amortismanlarına mahsup edileceği belirtilerek yeni alınacak iktisadi kıymetlerin sayısında sınır olmadığı vurgulanmaktadır.

Geçici hesapta tutulan kârın, satışı yapılan iktisadi kıymetin yerine iktisap edilen yeni kıymetlerin amortisman ayrılabilecek tutarından fazla olması durumunda, bu fazlalığın satışın yapıldığı yılı takip eden üçüncü takvim yılının kâr ve zarar hesabına ekleneceği hususu netleştirilmektedir. (7338 SK Md.36)

20)    AMORTİSMANA TABİ MALLARIN SİGORTA TAZMİNATI KONUSUN DA YENİ DÜZENLEME YAPILMIŞTIR:

Vergi Usul Kanunun BZ^uncu maddesinde yapılan değişiklikle, esas itibarıyla, 328'nci maddede yapılan değişiklikler de dikkate alınarak, mevcut uygulamadaki tereddütlü hususlar giderilmektedir.

Bu kapsamda, yangın, deprem, sel, su basması gibi afetler yüzünden tamamen veya kısmen zıyaa uğrayan amortismana tabi iktisadi kıymetler için alınan sigorta tazminatı ile ziyaa uğrayan amortismana tabi iktisadi kıymetlerin yenilenmesi veya benzer mahiyetteki bir iktisadi kıymetin iktisabı işin niteliğine göre zorunlu bulunur veya bu hususta işletmeyi idare edenlerce karar verilmiş ve teşebbüse geçilmiş olursa, tazminat fazlasının, bilanço esasına göre defter tutan mükellef tarafından, tazminatın alındığı tarihi takip eden üçüncü takvim yılının sonuna kadar pasifte geçici bir hesapta tutulabileceği hüküm altına alınarak tazminat fazlasının geçici hesapta tutulacağı süre konusundaki tereddüt mükellef lehine olacak şekilde giderilmektedir.

Pasifte geçici bir hesapta tutulan tazminatın, finansal kiralama yoluyla edinilenler de dâhil olmak üzere iktisap edilen bir veya birden fazla kıymetin bu Kanun hükümlerine göre ayrılacak amortismanlarına mahsup edileceği belirtilerek yeni alınacak iktisadi kıymetlerin sayısında sınır olmadığı vurgulanmaktadır.

Geçici hesapta tutulan tazminatın, tamamen veya kısmen zarar gören iktisadi kıymetin yerine iktisap edilen yeni kıymetlerin amortisman ayrılabilecek tutarından fazla olması durumunda, bu fazlalığın tazminatın alındığı yılı takip eden üçüncü takvim yılının kâr ve zarar hesabına ekleneceği hususu netleştirilmektedir. (7338 SK Md.37)

21)    TEKERRÜR CEZA UYGULAMASI YENİDEN DÜZENLENMİŞTİR:

Vergi Usul Kanunu'nun 339. maddesi değiştirilerek, tekerrürde artırım tutarının kesinleşen cezadan fazla olmaması öngörülmüştür. Düzenlemeye göre, kesinleşen bir cezadan sonra, maddede yer alan süreler içinde yeniden ceza kesilmesi durumunda, düzenleme çerçevesinde kesilecek ceza üzerine eklenecek artırım tutarı, kesinleşen cezadan fazla olmamak üzere, kesilen cezanın %50'si olacaktır. Kesinleşen birden fazla ceza varsa, bunlardan tutar itibariyle en yükseği dikkate alınacaktır. (7338 SK Md.38)

22)    USULSÜZLÜK CEZASI KONUSUN DA DEĞİŞİKLİK YAPILMIŞTIR:

Vergi Usul Kanunun usulsüzlük cezalarını düzenleyen 352'nci maddesinde değişiklik yapılarak, kâğıt ortamında yapılan kayıt ve tutulan defterlere yönelik olarak kayıt nizamına ilişkin hükümlere uyulmaması durumunda kesilecek cezalar ile söz konusu Kanunun mükerrer 242'nci maddesinde yer alan yetki kapsamında uygulanmakta olan elektronik kayıt ve defter uygulamalarındaki kayıt nizamına uyulmaması fiillerine uygulanacak cezaların aynı mahiyette olması ve bu fiillere karşılık olarak birinci derece usulsüzlük cezası kesilmesi temin edilerek, uygulamada yaşanan tereddütler giderilmektedir. (7338 SK Md.39)

23)    ÖZEL USULSÜZLÜK CEZASI UYGULAMASI:

Yapılan düzenleme ile gider pusulasının hiç düzenlenmemiş sayıldığı durumlara bağlı olarak özel usulsüzlük cezası kesilecektir.

Anlaşmalı matbaalara belge basımı ile ilgili bildirim yükümlülüğüne yönelik ceza hükmünde mükellef lehine değişiklik yapılmaktadır.

Diğer taraftan yapılan değişiklikle, Kanunun mükerrer 227'nci maddesi uyarınca tasdik kapsamına alınan konulara ilişkin olarak ibraz edilmesi gereken yeminli mali müşavir tasdik raporunun aynı maddenin üçüncü fıkrasında belirlenen sürede ibraz edilmemesi durumunda, ibraz yükümlülüğünü yerine getirmeyen mükellef adına 50.000 Türk lirasından az ve 500.000 Türk lirasından fazla olmamak üzere, yararlanılması tasdik raporunun ibrazı şartına bağlanan tutarın %5'i nispetinde özel usulsüzlük cezası kesilecektir. (7338 SK Md.40)

Vergi Usul Kanunun mükerrer 355'inci maddesinin başlığı değiştirilmekte, ayrıca Kanunun mükerrer 242'nci maddesinde yer alan yetkiye istinaden Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından getirilen yükümlülüklere uyulmaması durumunda kesilecek cezaya ilişkin belirsizlik giderilmektedir. (7338 SK Md.41)

24) PİŞMANLIK HÜKÜMLERİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILDI:

Vergi Usul Kanunun "pişmanlık ve ıslah" başlıklı 371'inci maddesinde, mükelleflerin vergiye uyumlarının artırılması amacıyla değişiklik yapılarak, devam etmekte olan vergi incelemesinin ilgili olduğu vergi türünden ve takdir komisyonuna sevk edilen olayın ilgili olduğu vergi türünden farklı vergi türü için madde hükmünün uygulanabilmesi temin edilmektedir.

Değişiklikle mükelleflerin, haklarında yapılmakta olan vergi incelemesi ya da yapılan takdire sevk işlemine ilişkin vergi türünden farklı vergi türü için pişmanlıkla beyanname verebilmesi mümkün hale gelmektedir. (7338 SK Md.42)

25)    VUK 376. MADDEDEKİ CEZA İNDİRİMİN DE YENİ DÜZENLEME YAPILDI:

Yapılan düzenleme ile VUK 376'ncı maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendinde yer alan indirimin, uzlaşma ve tarhiyat öncesi uzlaşma kapsamına alınan usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalan için de uygulanabilmesini temin etmek amacıyla söz konusu maddede değişiklik yapılmaktadır. (7338 SK Md.43)

26)    5.000.-TÜRK LİRASINI AŞAN USULSÜZLÜK VE ÖZEL USULSÜZLÜK CEZALARI UZLAŞAM KAPSAMINA ALINDI:

Yapılan düzenleme ile 5.000 Türk lirasını aşan usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarına ilişkin olarak uzlaşma talep edilebilmesi ve söz konusu tutarı aşmayan usulsüzlük cezaları içinse 213 sayılı Kanunun 376'ncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan indirim oranının %50 artırımlı olarak uygulanması sağlanmaktadır.

Uzlaşmaya konu edilebilecek usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarının tespitinde cezayı gerektiren fiil bazında kesilecek toplam ceza tutarı dikkate alınacaktır.

Ayrıca; Vergi Usul Kanunun ek ll'inci maddesinde değişiklik yapılarak, 5.000 Türk lirasını aşan usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları tarhiyat öncesi uzlaşma kapsamına alınmaktadır. Uzlaşmaya konu edilebilecek usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarının tespitinde, cezayı gerektiren fiil bazında kesilecek toplam ceza tutarı dikkate alınacaktır. (7338 SK Md. 44 ve 45)

27)    KARŞILIKLI ANLAŞMA USULÜ:

Vergi Usul Kanunu'na EK 13. maddesinden sonra eklenen EK - 14-15-16-17-18. Maddeler ile ÇİFTE VERGİLENDİRMEYİ ÖNLEME ANLAŞMALARI kapsamında uygulanan Karşılıklı Anlaşma Usulüne ilişkin düzenlemeler yapılmıştır.

Düzenlemeler, 01.01.2022 tarihinden itibaren yapılacak başvurulara uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girecektir. Konu ile ilgili özet aşağıdadır. (7338 SK Md. 46-47-48-49-50)

Konu

Yapılan düzenleme

Karşılıklı anlaşma usulüne başvuru

Çifte vergilemeyi önlenmesi anlaşmasına aykırı olarak vergilendirildiğini düşünen veya bu şekilde vergilendirileceğine ilişkin emareler bulunduğu iddia eden mükellefler «Karşılıklı Anlaşma Usulü» hükmüne göre Gelir İdaresi Başkanlığına veya diğer ülke yetkili makamlarına başvurabilirler.

Başvuruya ilişkin anlaşmada süre yoksa aykırı işlemden haberdar olunduğu tarihten itibaren 3 yıl içerisinde yapılması gerekmektedir.

Karşılıklı Anlaşma Usulü ve dava açma

Karşılıklı anlaşma usulü başvurusu, tarh ve tebliğ edilen vergi ve cezalar ile ihtirazı kayıtla beyanname üzerine tahakkuk eden vergiye dava açma süresini durdurur.

Karşılıklı anlaşma başvurusu reddedilir ya da anlaşmaya varılamaz ise sonucun mükellefe tebliğ edildiği tarihten itibaren kalan dava açma süresi içinde dava açılır. Süre 15 günden az kalmışsa, yazının tebliğtarihinden itibaren 15 gün olarak uzar.

Başvurunun neticelendirilmesi

Taraf ülkeler anlaşmaya varırlarsa durum mükellefe yazı ile bildirilir. Tebliğ tarihinden 30 gün içerisinde mükellefin varılan anlaşmayı kabul edip etmediğini GİB'na bildirmesi şarttır. Mükellef bu sürede bildirimde bulunmazsa, anlaşmayı kabul etmemiş sayılır.

Anlaşma mükellef tarafından kabul edilmezse, otuz günlük sürenin bitiminden itibaren dava açma süresi yeniden işlemeye başlar.

Süre on beş günden az kalmışsa bu süre on beş gün olarak uzar. GİB ile diğer akit devletin yetkili makamı arasında varılan anlaşma mükellef tarafından kabul edilirse vergi ve cezalarda düzeltme yapılır.

Karşılıklı anlaşma vaki olduğu halde, anlaşma uyarınca düzeltilen vergi ve cezalar için dava açılamaz, ceza indiriminden ve uzlaşma hükümlerinden faydalanılamaz.

Söz konusu vergi ve cezalar mükellefe tebliğ tarihinden itibaren 1 ay içerisinde ödenir. Düzeltme işlemine konu vergi ve cezaların Zi si bu süre zarfında ödenirse cezanın yarısı indirilir.

Başvuru öncesi açılan davalar ve uzlaşma talebi

Başvuru öncesi dava açılmış ise, başvuru sonucu bağlanmadan vergi mahkemesinde incelenmez.

Uzlaşma başvurusu yapılmışsa, başvurunun sonuca bağlanmasına kadar ertelenir. Mükellef anlaşma sonucunu beklemeden uzlaşma hakkını kullanabilir.

Diğer konular

Karşılıkla Anlaşma Usulü başvurusu zamanaşımını durdurur. Duran zamanaşımı, mükellef tarafından anlaşma sonucunun kabul edilmemesi durumunda bu durumun ortaya çıktığı tarihi izleyen günden itibaren kaldığı yerden işlemeye devam eder.

Başvuru, tahakkuk eden vergi ve cezaların tahsilatını durdurmaz.

28) YENİ MAKİNE VE TEÇHİZAT İÇİN HIZLANDIRILMIŞ AMORTİSMAN:

21.03.2018 tarih ve 7103 sayılı "Vergi Kanunları ile Bazı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'la Vergi Usul Kanunu'na eklenen geçici 30. maddeyle; SANAYİ SİCİL BELGESİNE SAHİP MÜKELLEFLER TARAFINDAN MÜNHASIRAN İMALAT SANAYİNDE, Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu, Araştırma, geliştirmeye Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi hakkında Kanun ve Araştırma Altyapılarının Desteklenmesine Dair kanun kapsamında, münhasıran Ar-Ge, yenilik ve tasarım faaliyetlerinde, kullanılmak üzere 31.12.2019 tarihine kadar alınan yeni makine ve teçhizat ile teşvik belgesi sahibi mükellefler tarafından aynı süre içinde belge kapsamında iktisap edilen makine ve teçhizatın, Maliye Bakanlığınca belirlenen sürenin yarısı kadar bir sürede amortismana tabi tutulabilmesi sağlanmıştı.

YAPILAN YENİ DÜZENLEME ile, daha önce yapılan uygulamaya benzer şekilde, 31.12.2023 tarihine kadar uygulanmak üzere, iktisap edilen yeni makine ve teçhizatlar için uygulanacak amortisman oran ve sürelerinin, tespit ve ilan edilen faydalı ömür sürelerinin YARISI DİKKATE alınmak üzere hesaplanmasına olanak sağlanmıştır. (7338 SK Md. 51)

29) VERGİ USUL KANUNU'NUN GEÇİCİ 32. MADDESİ KAPSAMINDA YAPILACAK YENİDEN DEĞERLEME:

Bu kanun ile (7338 sayılı Kanun) 'la Vergi Usul Kanunu'na eklenen Geçici 32. madde ve mükerrer 298. maddeye eklenen (Ç) fıkrası kapsamında yeniden değerleme yapabilecek olan mükelleflere, anılan fıkra uyarınca ilk kez yeniden değerleme yapacakları hesap döneminden önceki hesap döneminin sonu itibarıyla bilançolarına kayıtlı bulunan taşınmazlar ile amortismana tabi diğer iktisadi kıymetlerini, maddede yer alan koşullarla yeniden değerleme olanağı verilmiştir.

Yeniden değerlemede, VUK Mükerrer 298. maddeye eklenen (Ç) fıkrası ilk kez yeniden değerleme yapılacak hesap döneminden önceki hesap döneminin sonu itibarıyla bilançoda kayıtlı bulunan taşınmazlar ile amortismana tabi diğer iktisadi kıymetler ve bunlara ait amortismanların değerleri dikkate alınacak, yapılacak değerlemede esas alınacak yeniden değerleme oranı olarak;

•    Mükerrer 298. maddenin (A) fıkrasına göre enflasyon düzeltmesine tabi tutulan;

•    En son bilançoda yer alan taşınmazlar ve amortismana tabi iktisadi kıymetler ile bunların amortismanları için, anılan maddenin (Ç) fıkrası kapsamında yapılacak yeniden değerlemenin ilgili olduğu hesap döneminden önceki hesap döneminin son ayına ilişkin Yİ-ÜFE değerinin, söz konusu bilançonun ait olduğu tarihi takip eden aya ilişkin Yİ-ÜFE değerine bölünmesi ile bulunan oran,

•    En son bilanço tarihinden sonra iktisap edilen taşınmazlar ve amortismana tabi diğer iktisadi kıymetler ile bunların amortismanları için, anılan maddenin (Ç) fıkrası kapsamında yapılacak yeniden değerlemenin ilgili olduğu hesap döneminden önceki hesap döneminin son ayına ilişkin Yİ-ÜFE değerinin, bunların iktisap edildiği ayı izleyen aya ilişkin Yİ-ÜFE değerine bölünmesi ile bulunan oran,

♦> Daha önce Kanun'un geçici 31. maddesinin;

•    Birinci fıkrasında yer alan tarihe kadar yeniden değerlemeye tabi tutulan taşınmazlar ve amortismanları için, mükerrer 298. maddenin (Ç) fıkrası kapsamında yapılacak yeniden değerlemenin ilgili olduğu hesap döneminden önceki hesap döneminin son ayına ilişkin Yİ-ÜFE değerinin, 2018 yılı Mayıs ayına ilişkin Yİ-ÜFE değerine bölünmesi ile bulunan oran,

•    Yedinci fıkrasında yer alan tarihe kadar yeniden değerlemeye tabi tutulan taşınmazlar ve amortismana tabi diğer iktisadi kıymetler ile bunların amortismanları için, mükerrer 298. maddenin (Ç) fıkrası kapsamında yapılacak yeniden değerlemenin ilgili olduğu hesap döneminden önceki hesap döneminin son ayına ilişkin Yİ-ÜFE değerinin, 2021 yılı Haziran ayına ilişkin Yİ-ÜFE değerine bölünmesi ile bulunan oran,

dikkate alınacaktır.

7326 Sayılı Kanunun Geçici 31. maddeye yeni eklenen düzenleme kapsamında yapılan yeniden değerleme sonucu oluşan ve pasifte özel bir fon hesabında gösterilen değer artışı tutarı üzerinden %2 oranında vergi ödenecek ve yeniden değerlemeye tabi tutulan varlıkların elden çıkarılması halinde, pasifte özel bir fon hesabında gösterilen değer artışları, kazancın tespitinde dikkate alınmayacaktır.

Düzenlemeye göre, geçici 32. madde kapsamında yeniden değerleme sadece bir kez, mükerrer 298. maddenin (Ç) fıkrası uyarınca yapılacak yeniden değerleme öncesinde olmak üzere yapılabilecektir. (7338 SK Md. 52)

C) DAMGA VERGİSİ KANUNUN DA YAPILAN DÜZENLEMELER:

1) Yatırım izleme ve koordinasyon başkanlıklarının (YİKOB), 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu uygulamasında resmi daire kapsamına alınması sağlanmaktadır. (7338 SK Md. 53)

2) Damga Vergisi Kanununa ekli (2) sayılı tablonun "IV- Ticari ve medeni işlerle ilgili kâğıtlar" başlıklı bölümünde yapılan düzenlemelerle,

a) Teminatlı sermaye piyasası araçlarının ihracında işlem maliyetlerinin azaltılmasını teminen, Sermaye Piyasası Kanununun 31/B maddesi kapsamında teminat yöneticisinin taraf oldukları dâhil olmak üzere sermaye piyasası

araçlarının ihracına konu t sağlanmaktadır.

eminatlara ilişkin olarak düzenlenen makbuz

/e k

âğıtlara damga vergisi istisnası

b) 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol

1 K

anununa ekli (1) ve (II) sayılı cetvellerde yazılı genel ve özel bütçeli

idarelerle, il özel idarelerine, yatırım izleme ve koordinasyon başkanlıklarına, belediyelere ve köylere yapılacak bağışlara ilişkin olarak ilgili idare ile bağışlayanlar arasında düzenlenen kâğıtlara damga vergisi istisnası sağlanmakta, bağış yapanların damga vergisi yükü kaldırılmaktadır. (7338 SK Md. 54)

D)    ÖZEL TÜKETİM VERGİSİ KANUNUN DA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER:

TÜTÜN MAMULLERİ VE MOTORLU ARAÇLARA İLİŞKİN ÖTV UYGULAMASINDA CUMHURBAŞKANINA YENİ YETKİ VERİLMEKTE:

1)    Tütün mamulleri için asgari maktu vergi tutarlarına ilişkin hadleri üç katına kadar artırma,

2)    Motorlu taşıtlar için belirlenen oranlar ve oranlara esas özel tüketim vergisi matrahlarının alt ve üst sınırlarını üç katına kadar artırma,

3)    Binek otomobiller için özel tüketim vergisine esas farklı matrah grupları oluşturabilme ve bu araçlara ilişkin motor güçleri itibariyle oran farklılaştırabilme, yetkisi verilmiştir. (7338 SK Md. 56-57)

E)    KURUMLAR VERGİSİ KANUNUN DA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER:

1)    NAKİT SERMAYE ARTIRIMINDA FAİZ İNDİRİMİ:

Yapılan düzenleme ile nakdi sermaye artışında faiz indirimi uygulamasında, YURT DIŞINDAN GETİRİLEN nakitle karşılanan kısım için ek avantaj sağlanmaktadır. Önerilen düzenlemeye göre, %50 olan indirim oranı, yurt dışı kaynaklı sermaye için %75 olarak uygulanacaktır. (7338 SK Md. 59)

2)    İNDİRİMLİ KURUMLAR VERGİSİ ORANI TEŞVİKİ:

Yapılan düzenleme ile 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun mevcut 32/A maddesinde yer alan indirimli kurumlar vergisinde, mükellefler yatırım teşvik belgesi kapsamında yapmış oldukları yatırımlar nedeniyle hak kazandıkları yatırıma katkı tutarlarını, gerek yatırımdan gerekse yatırım döneminde diğer faaliyetlerinden elde ettikleri gelirlerine indirimli oranda kurumlar vergisi uygulamak suretiyle kullanabilmektedirler.

Yeni düzenlemeyle, yatırım teşvik belgesi bazında yatırım harcamasına yatırıma katkı oranının uygulanmasıyla belirlenen tutarın %10'luk kısmı, kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken ayı takip eden ikinci ayın sonuna kadar talep edilmesi şartıyla, özel tüketim vergisi ve katma değer vergisi hariç olmak üzere tahakkuk etmiş diğer vergi borçlarından terkin edilmek suretiyle kullanılabilecektir. Böylece, yapılan yatırım harcamaları nedeniyle hak kazanılan yatırıma katkı tutarlarının mükellefe geri dönüşü hızlandırılmakta ve yatırımcıya sağlanan destek artırılmaktadır.

Düzenleme vergi iadesi olmadığından, getirilen terkin sistemi, terkine konu vergilerin hukuken tahsil edilmiş şeklinde yorumlanmasını, bir başka anlatımla mükelleflerin bu vergileri ödediğinin kabul edilmesini gerektirmektedir.

Yatırımcılar tarafından bu kapsamda yapılan yatırım harcamaları nedeniyle hak kazanılan yatırıma katkı tutarının en fazla %10'luk kısmı bu düzenleme çerçevesinde ÖTV ve KDV hariç diğer vergi borçlarından terkin edilebilecektir. Bu tutar ile birlikte bu tutarın bir katı, vazgeçilen yatırıma katkı tutarı olarak toplam yatırıma katkı tutarından düşülecektir. Yatırımın bütünü itibarıyla terkini talep edilebilecek toplam tutarın hesabında ise, mükellefin ilgili yatırım teşvik belgesi kapsamındaki toplam yatırım harcamasına yatırıma katkı oranının uygulanmasıyla belirlenen tutarın %10'unun aşılması mümkün olmayacaktır.

Düzenleme, gerek mevcut gerekse yeni alınacak yatırım teşvik belgeleri kapsamında 01.01.2022 tarihinden itibaren yapılacak yatırım harcamalarına uygulanmak üzere yürürlüğe girecek olup 01.01.2022 tarihinden önce yapılan yatırım harcamaları nedeniyle hak kazanılan ancak kazanç yetersizliği nedeniyle henüz kullanılamamış yatırıma katkı tutarları bu kapsamda değildir. (7338 SK Md. 60)

F) KONAKLAMA VERGİSİ ERTELENMİŞTİR

7194 sayılı Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun ile getirilen "KONAKLAMA VERGİSİNİN" uygulama tarihi 01.01.2023 olarak değiştirilmiştir. (7338 SK Md. 61)

İSMMMO