Kira Stopajı Kaldırılmalı! / Nedim Türkmen
(17.06.2019)
Bilindiği üzere, Gelir Vergisi Kanunu'nun 94'üncü maddesinde sayılan kişi, kurum ve kuruluşlar; gayrimenkul sermaye...

Bilindiği üzere, Gelir Vergisi Kanunu'nun 94'üncü maddesinde sayılan kişi, kurum ve kuruluşlar; gayrimenkul sermaye iradına konu mal ve hakları kiralamaları durumunda, bu kapsamda yapacakları kira ödemeleri üzerinden gelir vergisi kesintisi (tevkifat) yapmak zorundadırlar.
Kiracı olan söz konusu kişi ve kuruluşlar, yaptıkları kira ödemelerinin brüt tutarı üzerinden %20 oranında gelir vergisi kesintisi yapmaktadırlar.
Kiraya verilen gayrimenkulün hem konut hem de işyeri olarak kullanılması halinde ise; kiralanan yerin tamamı veya bir kısmı işyeri olarak kullanıldığı sürece, kira bedelinin tamamı vergi kesintisine tabi olacaktır.

İŞYERİ KİRACISININ STOPAJ YAPMASININ KİME FAYDASI VAR?

Ülkemizde, 1 milyon 700 bin civarında işyeri olduğu dikkate alındığında; kiraladığı işyeri için %20 stopaj yapıp,  muhtasar beyanname ile kiralayan adına vergi yatıran mükelleflerin sayısının 1 milyonu aştığı tespitini kolayca yapabiliriz.
İşyeri olarak, bir şirketin aktifine kayıtlı bir gayrimenkulü kiralamanız halinde; kiralayan şirket, her ay size kira bedeli ve KDV tutarını içeren fatura düzenleyecek, siz kira bedelini gider ve KDV tutarını indirim konusu yapacaksınız.
Kiraladığınız iş yeri bir gerçek kişiye ait ise;  kira tutarını brütleştirerek %20 stopaj yapacaksınız, sonrasında da hem kira bedelini hem de stopaj tutarını gelir ve kurumlar vergisi uygulamasında gider yazacaksınız.
İşyeri kira bedelinizi fatura karşılığı ödemeniz durumunda; %20 stopaj yerine %18 KDV ödeyip, indirim konusu yaparak %2'lik bir avantajınız olmakta. Ayrıca, her iki durumda da kira tutarını gider yazmanızın gelir ve kurumlar vergisi yönünden hüküm ifade etmesi için; yaptığınız işte kâr etmeniz yani bir matrah ortaya çıkması gerekmektedir. Zarar eden işletmeler açısından olayı değerlendirdiğimizde; kira bedelinin ve stopaj tutarının gider yazılmasının hiçbir pratik faydası olmadığı gibi, ilave %20'lik finansman yükü yaratmaktadır.
Siz 2018 yılında her ay 10.000 TL olmak üzere toplam 120.000 TL brüt kira ödemesi yaptınız. Bu kira ödemesi üzerinden 24.000 TL stopaj kesintisi yapıp, her ay mülk sahibi adına vergi dairesine yatırdınız. İşyerini kiraya veren kişi 2018 yılına ilişkin gayrimenkul sermaye iradına ilişkin beyannamesini Mart 2019'da veriyor. Bu beyannamede; sizin onun adına 2018 yılı içinde stopaj yoluyla ödediğiniz vergileri, ödeyeceği vergiden mahsup ediyor. Görüldüğü üzere, bu ilişkide ilk kazanan devlet. Mülk sahibinin Mart 2019'da mahsup edebileceği stopaj tutarını geçmiş takvim yılında aylar itibariyle peşin vergi gibi tahsil ediyor. İşyeri mülk sahibi belirli bir tutara kadar adına yatırılan bu vergiler nedeniyle, vergi iadesi bile alabiliyor. Gelir vergisinde en üst dilimin %35 vergi oranıyla vergilendirildiği düşünüldüğünde; yüksek kira geliri var ise %15'lik net vergi ödeniyor. Dolayısıyla stopaj uygulaması, mülk sahipleri açısından da bulunmaz bir nimet.

KRİZ STOPAJLARI HATIRLATTI

TESK Genel Başkanı, “Mal sahibinin vergisini de biz ödüyoruz, kira stopajı yükü esnafın sırtından kaldırılmalı'' diyerek; bu vergilerin kaldırılması gerektiğini ya da bu olamıyorsa, %20 oranın %5'lere düşürülmesi gerektiğini beyan etmiştir.
2018 yılında vergi dairelerine verilen muhtasar beyannameler incelendiğinde; Gelir Vergisi Kanunu'nun 70. Maddesi'nde yazılı mal ve hakların kiralanması karşılığı yapılan ödemelerden yapılan kesinti tutarı 8.6 milyar TL'dir. Bu tutar tevkif suretiyle toplanan vergilerin %5.35'ini oluşturmaktadır. Mal ve hak kiralamasına ilişkin yapılan kesinti tutarı olan 8.6 milyar TL'nin işyeri kiralarına ilişkin bölümünün 7.5 milyar TL olduğunu tahmin etmekteyim. Rakamın büyüklüğü karşısında esnaflara hak vermek gerektiğini düşünüyorum.
Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın stopaj oranını %20' den %5'e indirerek; esnafın, tüccarın, serbest meslek erbabının vb. bu kriz döneminde karınlarını doyuracak para kazanamadıklarını dikkate alarak düzenleme yapması beklenebilir mi?
Bence HAYIR… Sizce?



Kaynak: Sözcü Gazetesi