Mahkemeyi Kazanan İşçiye Akla Hayale Gelmeyen Ceza! / İsa Karakaş
(10.02.2020)
İşverenlerin keyfî olarak çalışanları işten çıkarılmalarına karşı iş güvencesi kapsamında işe iade davası açma hakları...

İşverenlerin keyfî olarak çalışanları işten çıkarılmalarına karşı iş güvencesi kapsamında işe iade davası açma hakları tanınmıştır. Buna göre haklı ya da geçerli bir sebep olmadan sudan sebeplerle işten atılan işçiler işe iade yoluna gidebilmektedir.

Antalya’da bir fabrikada kantarcı olarak çalışan bir işçi de sırf sendikalı olduğu için işten atılması üzerine işe iade yoluna gitti. Mahkemede işverenin işten atma sebebinin geçersiz olduğunu, işten çıkarmanın sendikal nedene dayandığını, bu nedenle feshin geçersiz olmasını talep etti.

Açılan dava sonunda mahkeme feshin sendikal nedene dayandığı gerekçesi ile feshin geçersizliğine karar vererek işçinin işe iadesine karar verdi.

İşveren tazminat ödememek için kurnazlık yaptı

İşe iade davasını kazanan işçilere boşta kaldıkları süreler için 4 aya kadar 4 aylık boşta geçen süre ücreti verilmesine karar verilebilmektedir.

İşçinin mahkeme kararına rağmen işe başlatılmaması hâlinde ise işverenin işçiye ayrıca 4 ila 8 aylık ücret tutarında değişen işe başlatmama tazminatı ile  kıdem ve ihbar tazminat farklarını ödemek zorunda kalmaktadır.

Bahse konu olayda kesinleşen mahkeme kararına istinaden işçi, yasal sürede fabrikada eski işine dönmek için müracaat etti. Ancak işveren davacı işçiyi önceki işi yerine, daha ağır olan fabrika binasının tepesindeki kuş pisliklerinin temizlenmesi, bahçedeki otların yolunması... gibi işlerde çalıştırarak dolaylı yoldan cezalandırmaya çalıştı…

İşçi tekrar mahkeme yoluna başvurdu

İşçi, işverene ihtar çektiğini, ihtara rağmen önceki işine verilmemesi üzerine işi bıraktığını, işverenin feshin geçersizliği ve işe iade kararını etkisiz kılmak için iş şartlarını ağırlaştırdığını, feshe zorladığını, gerçek anlamda işe başlatılmadığını belirterek, fark kıdem ve ihbar tazminatı ile boşta geçen süre ücret ve işe başlatmama tazminatının davalı işverenden tahsiline karar verilmesini talep etti.

Yerel Mahkeme tarafından yapılan yargılama sonunda alınan bilirkişi raporuna itibar edilerek, iş akdini işçinin kendisi tarafından feshedildiğini ve feshin haklı olması nedeniyle davacı ihbar tazminatına hak kazanamadığı, ancak kıdem tazminatına hak kazandığı, daha önce ödenen kıdem tazminatının mahsup edildiği ve fark kıdem tazminatı bulunduğu, iş akdinin feshi üzerine işe  iade davası lehine sonuçlanan davadan sonra davacının işe davalı işverenin yanında belirttiği şartlarla çalışmaya başladığı, bu nedenle işe başlatmama tazminatına hak kazanamadığı, boşta geçen süre ücretinin ödenmediği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, fark kıdem tazminatı ile boşta geçen süre ücret alacağının tahsiline karar verdi.

Yargıtay, işvereni samimi ve dürüst bulmadı

İşçinin yerel mahkeme kararını, Yargıtay'a intikal ettirmesi üzerine Yargıtay tarafından verilen kararda özetle; İşverenin dürüstlük kuralına uyarak işe davete dair beyanının da ciddi ve samimi olması ve  geçersizliği tespit edilen fesih tarihindeki çalıştığı işte işe başlatılması ve önceki şartların tam olarak sağlanması gerektiğine kararda yer verilmiştir. Kararın devamında işçinin önceki üretim ile ilgili işi dışında kuş pisliklerinin ve bahçedeki otların temizliği işinde işe başlatıldığı, davacı işçi bu başlatılma üzerine işveren ihtar göndererek önceki işe başlamasını talep ettiği, ancak ihtara rağmen önceki işe başlamaması üzerine de bir süre geçtikten sonra iş sözleşmesini sona erdirdiği bu uyuşmazlıkta sendikal nedenle feshin geçersizliğine karar verildikten sonra işe başvuran ve önceki işine başlatılmaya bekleyen işçinin, davalı işveren tarafından iş şartları ağırlaştırılarak önceki işi dışında ve üretim ile ilgili olmayan bir işte işe başlatıldığı, işverenin sendikal nedenle fesihten dolayı işe başlatmama tazminatından kurtulmak ve sendikal faaliyette bulunan davacıyı feshe zorlamak için önceki işi dışında üretimle ilgisi olmayan ağır şartlarda çalışmaya zorladığı, işçinin düzletilmesini istemesine rağmen düzletmediği ve işçinin de bu nedenle iş sözleşmesini sonlandırmak zorunda kaldığı belirtilmiştir.

Netice olarak işverenin belirtilen olaydaki tutumunun sözleşmeye ve hukuka aykırı davranış olduğu ve korunmaması gerektiği, sendikal fesihten dolayı zarar gören ve iş sözleşmesini bu nedenle fesheden işçinin uğradığı zararının karşılanması gerektiğine, mahkemece davacı tarafından işe başlatmama tazminatı adı altında talep edilen alacağın 4857 sayılı İş Kanunu’nun 26/2 ve TBK’un 437. maddeleri kapsamında değerlendirilerek hüküm altına alınması gerekirken mahkemeye ait olan hukuki nitelendirmede hata yapılarak anılan isteğin reddinin isabetsiz olduğuna karar vermiştir.

               ***

“Yeryüzü, bize atalarımızdan miras kalmadı. Çocuklarımızdan ödünç aldık.” Kızılderili Atasözü



Kaynak: Türkiye Gazetesi