İşten Çıkarmaya
(10.04.2020)
Koronavirüs tedbirlerinin çalışanlara etkilerini azaltmak amacıyla üç ay süreyle işten çıkarma yasağı getirilecek...

Koronavirüs tedbirlerinin çalışanlara etkilerini azaltmak amacıyla üç ay süreyle işten çıkarma yasağı getirilecek. Yasak, teklifin yasalaşmasıyla hayata geçecek. Düzenleme çalışanların bu dönemde en azından işsizlik korkusunu azaltacak. Ancak bu yasak, koronavirüs tedbirleri döneminde işçilerin hiç işten çıkartılamayacağı anlamına gelmiyor. Ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı hareket eden işçiler, geçici iş güvencesinden yararlanamayacak. Bu gerekçeyle işten çıkartıldıklarında işsizlik maaşı da alamayacaklar. Habertürk’ten Ahmet Kıvanç, işten çıkarma yasağına ilişkin ayrıntıları yazdı

TÜRK-İŞ, HAK-İŞ ve DİSK’in bir süre önce yaptığı, koronavirüs tedbirlerinin uygulandığı dönemde işten çıkartmaların yasaklanması çağrısının ardından hükümet bir kanun teklifi taslağı hazırladı. Kısa sürede TBMM’de yasalaşması beklenen teklif taslağına ilişkin sivil toplum kuruluşlarının da görüşü alınacak.

Teklife göre, 4857 Sayılı İş Kanunu’na “Geçici istihdam güvencesi” başlıklı bir geçici madde eklenecek. İş Kanunu kapsamında olan veya olmayan her türlü işçi, COVİD-19 salgın hastalığıyla ilgili tedbirler dolayısıyla 3 ay süreyle iş güvencesinden yararlanacak. İşverenin işçileri işten çıkartması 3 ay boyunca yasaklanacak. Cumhurbaşkanı bu süreyi 6 aya kadar uzatabilecek.

İş Kanunu bazı sektör ve alanlarda uygulanamıyor. Deniz ve hava taşıma işlerinde, 50’den az işçi çalıştırılan tarım ve orman işlerinin yapıldığı iş yerlerinde, ev hizmetlerinde, çıraklar ve sporcular hakkında, üç kişinin çalıştığı küçük esnafa ait iş yerlerinde İş Kanunu uygulanmaz. Ancak, işten çıkarma yasağı, İş Kanunu’nun uygulanmadığı söz konusu sektör ve iş yerlerini de kapsayacak.

AHLAK VE İYİ NİYET KURALLARINA AYKIRI DAVRANAN KAPSAM DIŞI

Yasa teklifine göre, İş Kanunu’nun işverene iş akdini fesih hakkı tanıyan 25. maddesinin ikinci bendinde gösterilen sebepler halinde işçi iş güvencesinden yararlanamayacak. Söz konusu bent, ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan halleri düzenliyor. İşte, işçiyi işten çıkarma yasağı dışında bırakan haller şöyle:

İş sözleşmesi yapıldığı sırada, işiyle ilgili gerekli vasıflara veya şartlara sahip olmadığı halde sahip olduğunu ileri sürerek, yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler veya sözler söyleyerek işvereni yanıltması.

İşçinin, işveren veya aile fertlerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak sözler sarf etmesi veya davranışlarda bulunması, ya da işveren hakkında asılsız ihbar ve isnatlarda bulunması.

İş yerindeki başka bir işçiye cinsel tacizde bulunması.

İşçinin işverene ya da aile fertlerinden birine ya da başka bir işçiye sataşması, iş yerine sarhoş veya uyuşturucu madde almış olarak gelmesi veya bunları iş yerinde kullanması.

İşçinin işverenin güvenini kötüye kullanması, hırsızlık yapması, meslek sırlarını ortaya atması.

İşçinin iş yerinde yedi günden fazla hapisle cezalandırılan ve cezası ertelenmeyen bir suç işlemesi.

İşverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki iş günü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü, yahut bir ayda 3 iş günü işe gelmemesi.

Yapmakla görevli bulunduğu işler hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi.

İşçinin kendi isteği veya savsaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi, iş yerindeki makineleri, tesisatı veya başka eşyayı 30 günlük ücreti ile ödeyemeyecek derecede hasara ve kayba uğratması.

İş Kanunu’nun gerek işçiye, gerekse işverene fesih hakkı veren maddeleri çoğu zaman dava konusu olur. Açılan davalar da yıllarca sürer.

TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, ellerinde resmi bir metin olmadığını, elden ele dolaşan taslak üzerinden değerlendirme yaptıklarını vurgulayarak, işten çıkarma yasağına ilişkin istisna getiren bu düzenlemenin sakıncalarına dikkat çekti. Atalay, koronavirüs koşulları bitene kadar işverenin hangi gerekçe ile olursa olsun işçiyi işten çıkarmaması gerektiğini belirterek, “Haklı nedenle işten çıkarma maddesi uygulanırsa işçi mevcut şartlarda dava açamayacağı gibi, işsizlik sigortası hükümlerinden de yararlanamayacaktır. Kanun değişikliğinin amacı iş sözleşmelerinin feshi değil, içinde bulunulan süreçte işsizlik fonundan olabildiğince çok işçinin yararlanmasını sağlamaktır” dedi.

ASGARİ ÜCRETLİNİN İŞSİZLİK MAAŞI

Teklife göre, 15 Mart 2020 tarihinden sonra ücretsiz izne ayrılan işçiler ile bu tarihten sonra işten çıkartılıp da işsizlik ödeneği alamayan işçilere İşsizlik Fonu’ndan günlük 39.24 TL ücret ödenecek. Aylık ödeme 1.177 TL olacak. Ödeme, işten çıkarma yasağı sona erinceye kadar devam edecek.

İşsizlik maaşı alabilmek için son 3 yılda 600 gün prim ödemek ve son 120 gün hizmet akdi ile çalışmak gerekiyor. Kısa çalışma ödeneği alabilmek için de son 3 yılda 450 gün prim ödemek ve son 60 gün hizmet akdi ile çalışmak zorunlu.

Bu zorunluluğu yerine getiremeyen işçiler, bir gün önce işe girdikten sonra ertesi gün işten atılmışsa bile ücret desteğinden yararlanabilecek. Aynı şekilde, bir gün çalışması olan işçi de ücretsiz izne çıkartılmış ise ücret desteği alabilecek.

Günlük 39.24 TL’lik (aylık 1.177 TL) ücret desteği tutarı, asgari ücretli bir işçiye ödenen işsizlik maaşına karşılık geliyor. İşsizlik maaşı ortalama brüt ücretin yüzde 40’ı oranında ödeniyor. Ergün Atalay, ödeme tutarının en azından, işçinin son üç ay içinde ödenen brüt kazancının yüzde 40’ı oranında olması gerektiğini söyledi.

SAĞLIK HİZMETLERİNDEN YARARLANACAKLAR MI?

İşsizlik maaşı veya kısa çalışma ödeneği alınan dönemlerde işçinin kısa ve uzun vadeli sigorta primleri yatırılmıyor. İşsizlik fonundan sadece genel sağlık sigortası (GSS) primi ödeniyor.

İşten çıkarma yasağı döneminde ücret desteğinden yararlanacak işçilerin bu dönemde GSS priminin ödenmesi konusunda teklifte bir hüküm bulunmuyor. Bu haliyle, ücret desteği alan işçiler bu dönem boyunca Sosyal Güvenlik Kurumu ( SGK) üzerinden sağlık hizmeti alamazlar. Teklif yasalaştırılırken, bu eksikliğin giderilmesi gerekir.



Kaynak: Haber Türk