Alt İşverenlere Sıkıyönetim Geldi / İbrahim Işıklı
(01.10.2014)
Bir işyerinde yürütülen mal veya hizmet üretimine ilişkin “asıl işin bir bölümünde” veya “yardımcı işlerinde” iş alan diğer işverenler, işçilerini sadece bu işyerinde çalıştırdıklarında asıl...

 Bir işyerinde yürütülen mal veya hizmet üretimine ilişkin “asıl işin bir bölümünde” veya “yardımcı işlerinde” iş alan diğer işverenler, işçilerini sadece bu işyerinde çalıştırdıklarında asıl işveren-alt işveren ilişkisi doğmuş olmaktadır. Asıl işveren- alt işveren ilişkisinin madde şartlarına göre doğmuş olmasının en önemli sonucu her iki işverenin, alt işverenin işçilerine karşı birlikte sorumlu olmalarıdır. Bu sorumluluk, alt işverenin işçisinin o işyeriyle ve orada çalıştığı süreyle sınırlı olup, alt işverenin işçilerinin İş Kanunu’ndan, iş sözleşmesinden ve alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan hükümlerinden yükümlülüklerini kapsamaktadır. Yardımcı işler herhangi bir koşul olmaksızın alt işverene verilebilecektir. Ancak asıl işin bir bölümünde iş verilirken mutlaka teknolojik nedenle uzmanlık gerektirmesi koşuldur.

Yardımcı işler, genel kabulle, doğrudan üretim organizasyonu içerisinde yer almayan yükleme, boşaltma, temizlik, yemek hizmetleri, odacılık ve çay hizmetleri, personel taşıma, güvenlik ve teknik bakım gibi vb işlerdir. Bu işlerin alt işverene verilmesinde yasa özel şart aramamıştır. Asıl işverenle alt işveren arasında yapılan sözleşme yardımcı iş niteliğinde olmasına rağmen (temizlik, servis, güvenlik, yemek, tahmil-tahliye, güvenlik, odacılık ve çay hizmetleri vb.) alt işveren işçileri asıl işin bir bölümünde çalıştırılması halinde de muvazaa olgusu karşımıza çıkabilecektir. İşyerinde yardımcı işler dışında asli işlerde geçici veya devamlı olarak alt işveren işçisi çalıştırılması halinde muvazaa söz konusu olabilecek, işçiler baştan itibaren asıl işveren işçisi sayılacaklardır. Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin yerleşmiş içtihatlarında da ilişkinin muvazaaya dayandığı tespit edildiği takdirde alt işveren dava dışı tutularak bütün hüküm asıl işveren aleyhine verilmektedir. 27.09.2008 Tarih ve 27010 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Alt İşverenlik Yönetmeliği ile asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kurulma şartları, alt işverene ait işyerinin bildirimi, tescili, alt işverenlik sözleşmesinde bulunması gereken hususlar düzenlenmiştir. Bir işverenden, işyerinde yürütülen mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan, bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran gerçek veya tüzel kişiyi yahut tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşları alt işveren olarak adlandırılmaktadır.

Yine 6552 sayılı Torba Yasa’yla birlikte asıl işverenin kontrol ve denetim yetkisi arttırılarak alt işveren tarafından çalıştırılan işçilerin hak kazandıkları yıllık ücretli izin sürelerinin kullanılıp kullanılmadığını kontrol etmek ve ilgili yıl içinde kullanılmasını sağlamakla yükümlü tutulmuştur. Ayrıca 6552 sayılı Yasa’yla asıl işverene, alt işveren işçilerinin ücretlerinin ödenip ödenmediğini kontrol etme zorunluluğu da getirilmiştir. Hem alt işverenlerden kaynaklanan bir sorun yaşamamak ve hem de alt işveren çalışanlarının hak kaybına uğramaması için bütün şirketlerin alt işverenlerden almış oldukları hizmetleri daha sıkı kontrol etmeleri, buralarda çalışan alt işveren işçilerinin ücretlerini alıp almadıklarının ve yıllık izinlerini kullanıp kullanmadıklarının takibi gerekmektedir.

★ ★ ★

Tüm okurlarımızın Kurban Bayramlarını en içten dileklerimizle kutlarız. Mutlu bayramlar…



Kaynak: Dünya Gazetesi