Bütün Zamları Bu Aya Yığın, Karlı Çıkın! / Erdoğan Süzer
(01.10.2014)
Ekonomi yönetimi şu günlerde kılı kırk yarıp kaynak üretmeye, giderleri kısmaya çalışıyor. Malum, gidişat hiç de iyi değil. Döviz artıyor, ekonomi yavaşlıyor, ihracat düşüyor, tüketim vergilerinde...

 Ekonomi yönetimi şu günlerde kılı kırk yarıp kaynak üretmeye, giderleri kısmaya çalışıyor. Malum, gidişat hiç de iyi değil. Döviz artıyor, ekonomi yavaşlıyor, ihracat düşüyor, tüketim vergilerinde yavaşlama riski beliriyor, işsizlik artıyor…

Ekonomi havuzunu doldurması gereken muslukların damlamaya geçtiği yetmiyormuş gibi bir de beklenmedik giderler artıyor. IŞİDteröründen kaçan mülteci sayısı artarken, bütçede oluşan delik her geçen gün büyüyor. Oysa ekonominin içine düştüğü bu konjonktür yüksek bütçe açığını asla kabul edecek türden değil. Mali disiplinde oluşacak en küçük bir kötüleşme emaresi bile, rating göstergelerini daha da kötüleştirebilir, dış kredi kapılarını yüzümüze kapatabilir.

Ne zamanlama ama…

İşte bu ahval ve şerait içerisinde dün, beklenen zam çıktı geldi. Elektrik ve doğalgaz fiyatları bugünden geçerli olmak üzere yüzde 9 zamlanıverdi. Kur ve kuraklıktan kaynaklanan maliyet baskısı dün mü ortaya çıktı, neden zam bugün? Doğalgaz fiyatları her üç ayda bir değerlendirildiğine göre zam ocak ayına, yani yılbaşına ertelenemez miydi? Ertelenemezdi, çünkü zammın zaman ayarı çok ince hesaplara dayanıyor.

Yüzde 9’luk devasa zammın yıl bitmeden, hemen ekim ayında yapılmasının arka planında memur, vergi ve enflasyon faktörleri kritik önem taşıyor. Bu yıla kadar memura 6 aylık zammın yanı sıra bir de enflasyon farkı verilirdi. Bu fark 2014’te yok, 2015’te ise var. Dolayısıyla zam etkisiyle enflasyon kaça çıkarsa çıksın 2014’te memura ilave fark ödenmeyecek. Bahsettiğimiz fark öyle az da değil. Sadece 1 puanlık enflasyon farkı bütçeye en az 1 milyar lira ek yük getiriyor. Enflasyon farkının uygulanmadığı bir yılda elektrik ve doğalgaza zam yaparsanız, zamdan elde edeceğiniz ganimeti memur ve emeklileriyle paylaşmak zorunda kalmazsınız! Görünen o ki, zam yılbaşına bırakılmadığı için 1 milyar liranın da üzerinde bir kaynak devlette kalacak.

Sinekten yağ çıkarma yöntemi!

Bir diğer hesap vergilerle ilgili... Hani istisnasız her yeni yılın sabahı gazetelerde “Zamlara uyandık” manşetleri okuyoruz. İşte o zamların kaynağı, ekim ayından ekim ayına oluşan enflasyondan başkası değil. Yeni zamlar 1 Ekim’den geçerli olacağı için, yeniden değerleme oranı adı verilen bu oranı az da olsa yükseltecek. Bu sayede 2015’te biraz daha fazla vergi ödeyeceğiz. Bu çok iki ince hesap sayesinde hem zamdan memura pay ödenmeyecek hem de ilave vergi geliri toplanacak. Sinekten yağ çıkarmayı andıran bu hesabın enflasyon ayağında ise şu düşünce yatıyor: Nasıl olsa enflasyonda 2014’ü kaybediyoruz, hiç olmazsa seçim yılı olan 2015’e yüklenmeyelim!

Vergileri tümden güncelleyin gitsin!

Önümüzdeki yıl genel seçim var. Öyle yüklü zamlar, ilave vergi artışları pek şık durmaz! Gün bugün! Hatırlar mısınız, 2011 yılının yine Ekim ayında tütün mamulleri, alkollü içkiler, motorlu araçlar ve cep telefonlarının ÖTV’si sürpriz bir şekilde zamlanmış, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de bu zamlara “güncelleme” adını vermişti.

İster misiniz, hazır enflasyon farkı yokken, enflasyonda zaten ipin ucu kaçmışken ve genel seçimlere epeyce zaman varken, doğalgaz ve elektriğin peşine yeni bir “güncelleme” dalgası ekleniversin. Paket üzerinde çalışan bürokratların dosyasında bu seçeneğin de durduğuna emin olabilirsiniz.



Kaynak: Bugün Gazetesi