Kişisel Veri Sorumlularının Sicile Kayıt Yükümlülüğü Ertelendi
(29.06.2020)
Altı güncel konuda mevcut durum, ihtimaller, öneriler… İş dünyasının haziran ve temmuz gündeminde önemli düzenlemeler var...

Kısa Çalışma Ödenekleri, İşten Çıkarma Yasakları, Vergi Ödemeleri; İş ve Çalışma Dünyasının Acil Gündem Konularında Son Durum

Altı güncel konuda mevcut durum, ihtimaller, öneriler…

İş dünyasının haziran ve temmuz gündeminde önemli düzenlemeler var. Süre uzatımı yapılacak mı, yapılmayacak mı? Bir an önce bu belirsizliğin giderilmesi bekleniyor. Bugünkü yazımı bu gündem maddelerin hatırlatmak amacıyla kaleme aldım.

Kişisel veri sorumlularının sicile kayıt yükümlülüğü ertelendi

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanununa göre, kişisel verileri işleyen gerçek ve tüzel kişiler, veri işlemeye başlamadan önce kısa adı VERBİS olan Veri Sorumluları Sicil Bilgi Sistemine (Sicil) kaydolmak zorundalar.

Covid-19 salgını dolayısıyla TOBB ve muhtelif sektör temsilcilerinin taleplerini dikkate alan Kişisel Verileri Koruma Kurulu 23 Haziran 2020 tarihli Kararı ile Sicil'e kayıt yükümlülüğünü yerine getirmeleri için gerekli süreyi;

  • Yıllık çalışan sayısı 50'den veya yıllık mali bilanço toplamı 25 milyon TL'den çok olan gerçek ve tüzel kişi veri sorumluları ile yurtdışında yerleşik gerçek ve tüzel kişi veri sorumluları için 30 Eylül 2020 tarihine,
  • Yıllık çalışan sayısı 50'den ve yıllık mali bilançosu 25 milyon TL' den az olup ana faaliyet konusu özel nitelikli kişisel veri işleme olan gerçek ve tüzel kişi veri sorumluları için 31 Mart 2021 tarihine,
  • Kamu kurum ve kuruluşu veri sorumluları için 31 Mart 2021 tarihine kadar erteledi.

65 yaş ve üzeri kişilerin gelir vergisi ikinci taksiti ne zaman ödenecek?

Normalleşme sürecinin başlamasıyla birlikte İçişleri Bakanlığı; işletme sahibi, esnaf, tüccar, sanayici, serbest meslek sahipleri ile çalışan 65 yaş ve üzeri kişilerin sokağa çıkma kısıtlamasını 1 Haziran itibarıyla kaldırmıştı. 65 yaş ve üstünde olan diğer kişilerin ise 10 Haziran'dan itibaren her gün saat 10.00 ila 20.00 saatleri arasında dışarı çıkabileceği açıklandı. Yasağın tam olarak kaldırıldığı açıklanmamış olsa da bu esnetme vergisel yükümlülüklerin yerine getirilebileceği bir ortam yaratmıştır. Bu nedenle 65 yaş ve üstü olan bu iki gurubun mücbir sebep hali sona ermiştir. Bu kişilerin sokağa çıkma yasağının sona erdiği tarihten itibaren 15 gün içinde (yani 16 veya 25 Haziran tarihine kadar) 2019 gelir vergisi beyannamelerini vermiş ve tahakkuk eden gelir vergilerinin ilk taksitini bu tarihe kadar ödemiş olmaları gerekir. Bu mükelleflerin ikinci taksiti normal süresi olan Temmuz ayı sonuna kadar ödemeleri gerekiyor.

Bağışıklık sistemi düşük ve kronik akciğer hastalığı, astım, KOAH, kalp/damar hastalığı, böbrek, hipertansiyon ve karaciğer hastalığı olanlar ile ilgili olarak herhangi bir açıklama yapılmadığı için bu kişilerin yaşı ne olursa olsun (yani 65 yaş altında veya üstünde olsunlar) sokağa çıkma yasağı ve dolayısıyla mücbir sebep hâli devam ediyor. Kronik rahatsızlığı olan bu vatandaşlarımızın 2019 yılı gelir vergilerini şimdilik beyan etmeleri gerekmiyor. Bu kişilerin sokağa çıkma yasağının kaldırılmasına bağlı olarak gelir vergisi beyan ve ödeme tarihleri belli olacak…

E-Fatura uygulamasına kayıtlı olan ve 2018 veya 2019 yılı brüt satış hasılatı 25 Milyon TL ve üzeri olan mükellefler 1 Temmuz'a kadar e-İrsaliyeye geçmek zorunda…

Aşağıda sayılan mükellefler 1 Temmuz 2020 tarihine kadar e-İrsaliye uygulamasına geçmek ve bu tarihten itibaren düzenleyecekleri irsaliye belgelerini e-İrsaliye olarak düzenlemek zorundalar:

  • Özel Tüketim Vergisi Kanunu' na ekli (I) sayılı listedeki malların imali, ithali, teslimi vb. faaliyetleri nedeniyle EPDK'dan lisans (bayilik lisansı dâhil) alan mükellefler,
  • Özel Tüketim Vergisi Kanunu'na ekli (III) sayılı listedeki malların imal, inşa, ithalini ve ana bayi/distribütör şeklinde pazarlamasını gerçekleştiren mükellefler,
  • Maden Kanunu kapsamında maden ruhsat veya sertifikası alanlar,
  • Şeker Kanunu'nun 2'nci maddesinin (e) bendinde tanımına yer verilen şekerin imalini gerçekleştiren mükellefler,
  • e-Fatura uygulamasına kayıtlı olan mükelleflerden demir ve çelik (GTİP 72) ile demir veya çelikten eşyaların (GTİP 73) imali, ithali veya ihracı faaliyetinde bulunan mükellefler,
  • Gübre Takip Sistemi'ne kayıtlı kullanıcılar,
  • E-Fatura uygulamasına kayıtlı olan ve 2018 veya 2019 yılı brüt satış hasılatı (veya satışları ile gayrisafi iş hasılatı) 25 Milyon TL ve üzeri olan mükellefler (Mal ticareti ile uğraşıyor olmak şart değil, e-fatura sistemine kayıtlı olup, 2018 veya 2019 yılı brüt satış hasılatı 25 milyon TL'nin üzerindeki tüm mükellefler (hizmet işlemleri dahil) e-irsaliye uygulamasına geçmek zorunda.).

Covid-19 saygını nedeniyle e-İrsaliye uygulamasında yaygın bir ERTELEME beklentisi var, ancak Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından halen bir erteleme yapılmadı.

Uygulamaya ilk kez dâhil olacak mükellefler, uygulamaya dâhil oldukları ayın son gününe (dolayısıyla yükümlülüğü 1 Temmuz'da başlayanlar Temmuz sonuna) kadar e-İrsaliye yerine kâğıt irsaliye düzenleyebilir ve alabilirler.

İlk GEKAP beyanı 4 Ağustos'a kadar yapılacak

Geri kazanım imkânı düşük ve çevresel kirliliğe neden olan plastik poşet ve ambalajların kullanımının azaltılması amacıyla, yurt içinde piyasaya arz edilen bazı ürünlerden, taşıma amaçlı kullanılan plastik poşetler için satış noktalarından, diğer ürünler için piyasaya sürenlerden/ithalatçılardan “geri kazanım katılım payı” (GEKAP) tahsil edilmesi öngörüldü. Getiriliş amacı çok doğru…

Yükümlülük plastik poşetler için 2019 yılında başında yürürlüğe girdi, hükümetin ciddi bir şekilde başını ağrıttı 25 kuruş. Bazı ürünler (lastik, akümülatör, pil, madeni yağ, bitkisel yağ, elektrikli ve elektronik eşya, ilaç) ile ambalaj malzemeleri için ise bu yılın başında yürürlüğe girdi. Beyan esasında alınması öngörülüyor, ancak ambalaj malzemelerinde düzenleme çok karışık... GEKAP bu yılbaşında çok tartışıldı ve beyan dönemi ve süresinde değişiklik yapıldı.

Değişiklik öncesinde, kurumlar vergisi mükellefleri için aylık, diğer mükellefler için 3 aylık olarak tespit edilen beyan dönemi, tüm mükellefler için 2020 yılı için 6 ay, izleyen yıllar için 3 ay olarak belirlendi.

Buna göre, 2020 yılı ilk 6 aylık döneme ilişkin GEKAP beyannamelerinin (31/07/2020 tarihinin resmi tatil gününe denk gelmesi nedeniyle) 4/8/2020 günü saat 23.59'a kadar elektronik ortamda verilmesi gerekiyor.

COVİD 19 sebebiyle bu yükümlülükle ilgili de erteleme bekleniyor. Bu yükümlülüğün kurgusunda da sıkıntı var. (Özellikle ambalaj malzemeleri sıkıntılı, ileride bunu ayrıntılı bir şekilde yazacağım.)

17 Temmuz'a kadar iş akdi feshedilemiyor, sonrası neolacak?

COVİD 19 sebebiyle yapılan yasal düzenleme uyarınca 17 Nisan'dan başlayarak 3 ay süreyle iş sözleşmelerinin sonlandırılması yasaklandı. Daha teknik ifade etmek gerekirse, 3 ay süreyle, ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzeri sebepler dışında iş sözleşmesinin işveren tarafından feshedilemeyeceği yasal hükme bağlandı. Bu kısıtlama nedeniyle de bu süre içinde (yani 3 ay süreyle) işverenin tek taraflı kararı ile işçiyi ücretsiz izne göndermesine olanak tanındı. Bu şekilde ücretsiz izne çıkarılan işçinin iş sözleşmesini haklı nedenle (yani yasal haklarını alarak) sonlandırılamayacağı da hüküm altına alındı.

Bu şekilde işverenin tek taraflı bir kararı ile ücretsiz izne gönderilen çalışanlara da "nakdi ücret desteği" adı altında bir ödeme yapılmasına karar verildi. Nakit ücret desteği günlük 39,24 TL, bir ay için en fazla 30 gün bu ödemeye hak kazanılabiliyor. Bu ödeme de kısa çalışma ödeneğinde olduğu gibi devlet kaynaklarıyla değil, İşsizlik Fonu kaynaklarıyla finanse ediliyor.

Fesih yasağının süresi Cumhurbaşkanınca 3 ay uzatılabilir, bunun uzatılacağı söylendi, ancak şu ana kadar bir uzatma gerçekleşmedi.

Bu fesih yasağının uzatılmaması gerektiğini düşünüyorum, çünkü iki taraf için de bu yasak sıkıntı yaratıyor. İşveren yasal haklarını vererek çalışmak istemediği kişiyi işten çıkaramıyor. Çoğu durumda işçiyi istifaya zorluyor. İşçi isteği dışında ücretsiz izne gönderiliyor ve aylık 1.177 TL ücrete mahkûm ediliyor. Haziran başından itibaren normalleşme başladığına göre bu yasağın süresi uzatılmamalıdır!

Cumhurbaşkanı Koronavirüs nedeniyle kısa çalışma ödeneği uygulamasını 3 ay uzatmazsa ne olacak?

Koronavirüs nedeniyle kısa çalışma ödeneğinden yararlanma şartlarında geçici bir süre için önemli iki değişiklik yapıldı. Önce son 3 yılda en az 600 gün olan prim gün sayısı, 30 Haziran 2020 tarihine kadar uygulanmak üzere 450'ye, son 120 gün hizmet akdi süresi de 60 güne çekildi. Sonra COVİD 19 sebebiyle kısa çalışma ödeneği için müfettiş incelemesi yapılmadan ödeme yapılması sağlandı. Cumhurbaşkanının bu uygulamayı 3 ay uzatma yetkisi var. Eğer uzatma olmazsa;

  • COVİD 19 sebebiyle yine kısa çalışma ödeneği için başvuru yapılabilecek.

Ancak ödemeye hak kazanabilmek için genel uygulamaya göre kısa çalışmanın başladığı tarih itibarıyla çalışanların son 120 gün hizmet akdine tabi olması ve son 3 yılda en 600 gün prim ödemiş olması gerekecek ve kısa çalışma ödeneği iş müfettişinin uygunluk tespitini yapmasından sonra ödenecek.



Kaynak: Erdoğan Sağlam / T24