IV Esnaf Şurası Bulunmaz Fırsat Değerlendirin / Vedat İlki
(21.11.2014)
1.5 milyonu yakın esnafın sorunları ilk defa devlet zirvesinin katılımı masaya yatırılıyor. 1.5 milyon esnaf sorunlarına

 1.5 milyonu yakın esnafın sorunları ilk defa devlet zirvesinin katılımı masaya yatırılıyor. 1.5 milyon esnaf sorunlarına "Esnaf Şurası"nda yanıt arayacaktır.

ATO Congressium'da yapılacak Şura için, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tüm partilerin milletvekillerine ,Şura'ya ilgili kamu kurum ve kuruluş temsilcilerine,TESK'e bağlı 13 federasyon, 82 birlik, 3 bin 63 oda başkanı da davet edildi.

Ali Tezel com sitesi olarak her zaman esnaflarımızın yanında olduk ,onların sıkıntılarını paylaştık.

ESNAFIN SIKINTISI İŞÇİ ÇALIŞTIRMASI HALİNDE PRİM MİKTARINI ESNAF BELİRLEYEMEZ
5510 SS ve GSSK göre Gelir Vergisi Mükellefi olan esnaflar işyerlerinde işçi çalıştırdıklarında dolayı ödeyecekleri 4-1(b) statüsüne ait primleri işçisi belirlemeye devam ediyor.

Bunun nedenini kavrayamayan esnaf işverenlere 2014 /Ağustos ayından itibaren ek prim ödemeleri için davetiyeler SGK gönderiliyor.

Aslında taramanın 10/2008 itibaren yapılması gerekir idi,program yapılmadığı için 2014/08 itibaren tarama başladı.

VERGİDEN MUAF NOSTALJİK ESNAFLAR SGK KAPSAMINA ALINIR
Çocukluğumuzda hatırladığımızda bir duvarın dibinde ayakkabı tamiri yapan ve aynı zamanda o ayakkabıları boyayan sanatkarlar,her mahallede bir musluk tamircisi,lehimcisi,devlet dairelerinin önünde körüklü makinaları ile fotoğraf çekenler yada pazar günü izinli çıkan askerlerin hatıra fotoğraflarını çekenler,odun ve kömür depolarında hamallık yapanlar,basit el arabalarında perakende iş yapanlar,sokak aralarında el arabası ile hurda toplayıp satanlar,köylerde el çantaları ile gezerek basit tamirat işi yapanlar,seyyar berberler,atların nallarını çakanlar,sıvacı,boyacı ustaları,kalaycılar,gezici milli piyango bileti satanlar gibi bir çok meslek dalı artık gelişen teknolojiler karşısında birer ikişer yok oluyorlar. Günümüzde belki de büyük şehirlerde tek tük kalsa da bazı illerimizde nadiren de olsa bu meslek dallarında çalışan küçük gruplar halinde esnaflara rastlamaktayız.

Bu esnaflarımız için 4-1(b) indirimli prim uygulaması yapılması gerekmez mi?

TARIM ESNAFI TESCİL YÖNÜNDEN SIKINTILARI DEVAM EDİYOR

Tevkifata dayalı prim kayıtları bulunmuyor,hak mağduriyetleri devam ediyor.

GENEL SAĞLIK SİGORTASINDA HİZMET ALIMINDA 60 GÜN SINIRLAMASI DEVAM EDİYOR

Esnafın 60 günü aşan 4-1(b) prim borcu varsa sağlık hizmetinden yararlanamıyor.

ESNAF PRİMİNİ ERKEN ÖDER İNDİRİM ALIR BU ŞARTLARDA ÖDEYENE RASTLAMADIK

Primlerini en fazla 360 günle sınırlı olmak üzere peşin olarak erken ödeyebilir. Erken ödeme halinde erken ödenen her gün için 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun ek 1 inci maddesine göre erken ödeme indirimi hükümleri uygulanır. Ancak yapılan erken ödeme indirimi, prime esas kazançtan indirilmez. Erken ödemede sigortalılık süresi, sigorta priminin ait olduğu her ayın ilk gününden itibaren, prim ödeme gün sayısına dahil edilir.

Uygulamada olmayan bir düzenlemedir.SGK bununla ilgili başvuarn ve ödeyen rakamlarını bile net çıkaramaz.

Bunun yerine %5 indirim teşviki benzeri uygulama yapılmaz mı?

GEÇİCİ 17.MADDE İLE İHYA ÖDEME SÜRESİ SIKINTISI YADA KREDİ ALAMIYORLAR

İhya için SGK müracaat edenlere ödeme tarihindeki belirlenecek prime esas kazanç tutarı üzerinden hesaplanacak borç tutarının tamamını, borcun tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde ödedikleri takdirde, bu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilir.

Bu sürenin en azından 1 yıla kadar yada ihya yapılarak SGK emekli olur yazısı ile birlikte Bankalardan Kredi verilmesi yolunda düzenlemeye ihtiyaç var.

5510 SS ve GSS KANUN İLE BİRLİKTE İŞYERİ OLAN EMEKLİ ESNAFI %15 SGDP ÖDEMEK CANINDAN BEZDİRİYOR

5510 sayılı yasadan önce Gelir vergisi mükellefleri ya da sermaye şirketi ortakları hakkında çalışmalarına devam edenlerin veya daha sonra çalışmaya başlayanların, sosyal yardım zammı dahil tahakkuk eden aylıklarından, aylığın bağlandığı veya tekrar çalışmaya başlanıldığı tarihi takip eden aybaşından itibaren, çalışmalarının sona erdiği ay dahil % 10 oranında sosyal güvenlik destek primi kesiliyordu.1479 sayılı Kanunun 50 nci maddesine göre belirlenen on ikinci gelir basamağının %10'u oranında sosyal güvenlik destek primi ödemeleri gerekiyordu.
Reform yasası ile 1.10.2008’den önce 1479 sayılı yasaya tabi olanlar yada 1479 sayılı yasaya tabi olmadan diğer sosyal güvenlik kurumlarından yaşlılık aylığı alanlar gelir vergisi veya sermaye şirketi ortağı olurlarsa 2011 yılından itibaren %15 oranında SGDP ödeyeceklerdir.Ödeyecekleri miktar yılın Ocak ayında 4/1-(b) kapsamındakilere ödenen en yüksek yaşlılık aylığından alınabilecek sosyal güvenlik destek priminden fazla olamayacaktır

Esnaf ve Sanatkarlar bu uygulama sonucu elde ettikleri emekli aylıklarında 1.10.2008 tarihinden itibaren bir düşüş olmuştur.%10 kesinti %15 yükselmiş,12.Basamak tutarı olan emekli maaşı esas alınırken 24 basamağa esas olan emekli maaşı miktarı dikkate alınmıştır.
Bu da Bağ-Kur emeklilerinin reel gelirlerinde düşme demektir.
Reform ile A.Ş. kurucu ortakları yönetim kurulunda görev almayıp pay sahibi iseler SGDP ödemekten kurtuldular.

1/10/2008 ÖNCESİ TESCİL YAPTIRMAYAN ESNAF GERİYE DÖNÜK BAĞ-KUR OLAMIYOR
1479 sayılı Bağ-Kur Kanuna göre işe başladıkları tarihten itibaren Bağ-Kur’a kayıt ve tescil işlemlerini yaptırmış olmaları gerektiği halde, herhangi bir sebeple 01.10.2008 tarihine kadar kayıt ve tescillerini yaptırmayan Bağ-Kur sigortalılarının hak ve yükümlülüğü, 01.10. 2008 tarihinden itibaren başlar.

BAĞ-KUR OLANLAR EMEKLİ OLSA DA BAŞKA İŞYERİNDE KISMİ SÜRELİ ÇALIŞSALARDA SON GENELGE İLE EMEKLİ AYLIKLARINDAN KISMİ SGDP KESİLİYOR.
5510 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinde çok önemli değişiklik yapıldı bu değişikliğe göre, bir kişi birden çok sosyalgüvenlik çeşidine tabi çalışıyorsa SSK’ya Bağ-Kur’a göre öncelik verildi.Mesela, bir kişi vergi mükellefi olup Bağ-Kur’lu iken gidip bir başka işyerindebir gün dahi olsa SSK’lı işe girerse Bağ-Kur’a prim ödeme yükümlülüğü sona ermeye başladı. Bu uygulamanın başlangıcı da 1 Mart 2011 günüdür. Yani artık SSK ve Bağ-Kur çakışmaları 1 Mart 2011 gününden sonra bitti.
Emekliler için de geçerli
Aynı uygulama emekliler için de geçerli. Yani, şu anda nereden emekli olursa olsun emekli maaşlarından yüzde 15 oranında SGDP kesintisi olan bir emekli, gidip bir işyerinde ayda en az 1 gün SSK’lı olursa maaşından tek kuruş SGDP kesintisi olmayacaktır.

Son düzenlenen 2014/5 Sayılı Genelge ile artık alınıyor.

KÜÇÜLEN ESNAFI BÜYÜTMEK GEREKİYOR
Dijital Fotoğrafların yaygınlaşması ise Fotoğraf Stüdyoları kapanıyor.
Marangoz atölyeleri fabrikasyon üretim yapan mobilya firmaları karşısında dayanamıyor kapanıyor.
Bakkallar artık Marketlere yenik düşüyor.
Büfeler fast foodlar karşısında eski cazibesini kaybediyor.
Tesisat işleri yapanlar dükkanlarını kapatıyor.
Beyaz eşya satan firmalar Pazar da daralıyor.
Ayakkabı sektörü bitiyor.
Terziler pazardan çekildiler.
Kuyumcular bitirilmek isteniyor.
Kısaca esnaflar artık bu küreselleşen pazarda payları daralıyor,birer ikişer yok oluyorlar.
Artan vergi oranları ve teşvik yetersizliğinden bir çok esnaf 6552 sayılı Vergi ve Sigorta Prim affından yararlansa da kredi bulamadıklarından affın affında bile ödeme zorluğu yaşamaktadır.

Esnaflar küresel ekonomik değişime ayak uydurabilmek için daha fazla eğitim ve sermayeye
ihtiyaç duymaktadırlar.
PAZARDA KÜRESELLEŞME ESNAF VE SANATKARI ZOR DURUMDA BIRAKIYOR
Mali anlamda yaşanan krizler ,teknolojik alt yapı yetersizlikleri ,eğitilmiş iş gücü eksikliği ,bürokratik engeller ,kredilerin daraltılması esnaf ve sanatkarları yıldırmaktadır.
Büyük illerde hızla yükselen AVM esnaf ve sanatkarın bu alanda rekabet yapma açısından bellerini bükmesine sebep oluyor.
Mahalle aralarına kadar giren market zincirlerinin perakende alanda iş ve işlem yapan esnafları zor durumda bırakmaktadır.
KÜRESELLEŞMEYE KARŞI ESNAFLARI NASIL EĞİTİME TABİ TUTMALIYIZ
Günümüz şartlarında teknoloji gelişme ile birlikte küreselleşme; esnafın gelir kaynağı olan müşterilerin yaşam
şartlarını, gelirlerini harcama alışkanlıklarını ve tükettikleri ürünleri değiştirmiştir.
Böylece gelişen koşullar karşısında esnafların yaptıkları iş ve esnaflığın tanımı da değişikliğe uğramıştır.
Kısaca artık esnaf ve sanatkarlar bu değişime ayak uydurma adına müşteri profili ve beklentilerinin değişmesiyle
farklı iş kollarına yönelmiştir.
Örneğin Günümüzde herkesin elinden bırakmadığı cep telefonları , tablet dediğimiz bilgisayarlar , dijital ve elektronik aletler , sağlık sektörünü ilgilendiren gelişmeler , terzilerin modern anlamda dikiş teknikleri , bakım ve onarım alanında teknik aletler gibi küresel anlamda gelişmeler vardır.
Esnaflarla aynı ürün ve hizmeti satan büyük işletmeler şehirlerde yaygınlaştıkça küçük işletme sahipleri olan esnaflar, küresel ekonomik değişime ayak uydurabilmek için daha fazla eğitim ve sermayeye ihtiyaç duyarak işletmelerini büyütmek ihtiyacını duyacaklardır.
O halde küçük işletme sahiplerinin, yeni kurulacak işletmelerle rekabet edebilmeleri için sürekli olarak kendilerini geliştirip yenilemeleri, çağa uygun bilgiyi en etkin yoldan edinmeleri gerekmektedir. Bu sağlanmadığında küçük işletmelerin zamanla müşterilerini kaybetmeleri ve işsiz kalmaları kaçınılmazdır.
Esnaf ve Sanatkarlar Odaları , Eğitim Kurumları ile işbirliği içerisinde hem işletme sahipleri hem de çalışanları eğitilerek rekabetçi piyasada güçlü olmalıdır.

Esnaf işletmeleri günümüzde daha fazla sermaye yatırımı gerektiriyor.
Ayrıca esnafların ürettikleri mal veya hizmete daha fazla bilgi ve uzmanlık katmaları bir zorunluluk haline geliyor.
Esnafların hayatta kalması için asıl gereken kaynağın başında finansman meselesi yatıyor.
Esnafların finansman imkanlarının artırılması ve finansman maliyetinin düşürülmesidir. Devletin esnafa kredi kullandıran kurumlara teşvik verme yöntemler i ile finansman maliyetinin düşürülmesine yardımcı olabilir.
Esnaflara işletmelerini sürdürme açısından teknik ve mali konularda eğitim seminerleri düzenlenmelidir.
AVM ESNAFI VE SANATKARI BİTİRİYOR

Avrupa ülkelerinde(AB) titizlikle kent merkezlerinin dışında tutulan büyük alışveriş merkezleri, Türkiye ‘de hemen hemen tüm illerinde ,hatta mahalle aralarına kadar girmiştir. Bu durum, esnaf ve sanatkarların muhatap olduğu haksız rekabet ile birlikte çağdaş şehircilik mimarisine de aykırıdır.
Sektörde var olan haksız rekabetin önlenmesi için; perakende sektörünün kurallarını koyacak olan yasal düzenleme yapılmalı, sektörde çalışma şartları, yeni işyerlerinin açılmasının kuralları, çalışma süreleri belirlenmelidir.
Büyük süpermarket ve alışveriş merkezlerinin kent dışına kurulmasının özendirilmesi, esnafın vergi yükünün azaltılması, mesleki standartların konulması ve etkin olarak uygulanmasına başlanması, farklı yatırım finansman yöntemlerinin incelenip devreye sokulması da önemli olmaktadır.
GÜNÜN KOŞULLARINA CEVAP VEREN ÇIRAKLIK EĞİTİM MERKEZLERİ KURULMALIDIR
Teorik yönü ağır basan mesleklerin örgün eğitim yoluyla öğretilmesi doğru bir yaklaşım olmakla birlikte, beceri yönü ağır basan mesleklerin çıraklık eğitimine yönlendirilmesi ve çıraklık eğitiminin kalitesinin arttırılması önem taşımaktadır.
Çıraklık eğitiminin eğitmeniyle, eğitim ortamıyla ve eğitim programlarıyla günümüz koşullarına göre yenilenmesi ve geliştirilmesi, diğer yandan mesleki eğitim sistemimizi geliştirirken, öteki taraftan da işsizlik gibi toplumsal bir tehlikenin giderilmesine katkı sağlanır.
3308 sayılı yasa tekrar gözden geçirilmelidir.
Mesleki Yeterlilik Kanunu ile entegre edilerek 21 yy taşıyacak çağdaş eğitim merkezleri açılarak ,Meslek Lisesi ,Meslek Yüksek Okulları hatta Üniversite Mezunlarına kadar geniş bir saha yayılmalıdır.
Konuyla ilgili MEB ve YÖK bünyesinde eğitim komisyonları kurularak sivil toplum örgütleri ile işbirliği içinde ilgili bakanlıklar desteğinde eğitim sorunu çözülmelidir.

Artık unutulmamalıdır her geçen gün küçülen esnaf ve sanatkarlar azaltılmaya çalışan işsizlik ordusuna katlanarak ilave olduklarında ekonomik göstergeler şaşıracaktır.
Bunun içinde Esnaflara gerekli olan destekler zaman geçirilmeden hayata geçirilmelidir.
Esnaflar zaman içinde yok olmadan yeni teknolojilere uyumlu olan girişimciliğin sanayi dönüşmesinde bir basamak olduğundan yola çıkarak gerekli ekonomik,teknolojik,finansal ve eğitim destekleri verilmelidir.

EMEKLİ OLUP İSTİHDAM YARATAN SGDP ÖDEMEK İSTEMİYOR
İstihdam yaratan, işsizliğin önlenmesine katkısı olan, emekli olup ekonomik hayattan kopmayan işverenlerden SGDP alınmamalıdır.

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ HİZMETLERİ DESTEKLENMESİ
10’dan az çalışanı bulunan işyeri için destekte sigortalıların çalıştıkları gün sayısı esas alınır.
Tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri için sağlanacak iş sağlığı ve güvenliği hizmet bedelinin sigortalı başına günlük miktarı 16 yaşından büyük sigortalılar için belirlenen prime esas kazanç alt sınırının günlük tutarının %1,4
Çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri için sağlanacak iş sağlığı ve güvenliği hizmet bedelinin sigortalı başına günlük miktarı 16 yaşından büyük sigortalılar için belirlenen prime esas kazanç alt sınırının günlük tutarının %1,6’sıdır.
Sağlanacak iş sağlığı ve güvenliği hizmet bedelinin tutarı, aylık prim ve hizmet belgesi ile bildirilen prim ödeme gün sayısı ile çarpılması suretiyle tespit edilir.
SPEK Alt Sınırı /30 x1,6/100xGün Sayısı olarak hesaplanacaktır.
SPEK Alt Sınırı /30 x1,4/100xGün Sayısı olarak hesaplanacaktır
Bu tutar Esnaf ve Sanatkar için yeterli olmadığı için çalışan işçilerden çıkarmak istediklerini gündeme getirdiler.
Bu rakamların yükseltilmesi gerekir.

HİJYEN BELGESİ ALMAYI KAVRAYAMAYANLAR İPC VAR BUNU ESNAFLAR ŞU ANDA  BİR ÇOĞU BİLMİYOR

Yükümlülükleri yerine getirmeyenler hakkında, durumu bu maddelere uygun bulunmayan çalışanların her biri ayrı ayrı aykırılıklar olarak değerlendirilir ve 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanununun 282 nci maddesine göre işlem yapılır.
Bu Kanunda yazılı olan yasaklara aykırı hareket edenler veya zorunluluklara uymayanlara, fiilleri ayrıca suç oluşturmadığı takdirde, 340 Türk Lirasından 1035 Lirasına kadar idarî para cezası verilir.



Kaynak: alitezel.com