KOBİ’lerin Finansman Maliyetini Düşürme Formülü: Kredi Garanti Fonu! (2) / İsmet Gergerli
(24.10.2016)
Geçtiğimiz günlerde Başbakan Yardımcısı Sayın Mehmet Şimşek’in de açıkladığı üzere Hazine Destekli Kefalet Sistemi’nin daha etkin hale getirilmesi için reform niteliğindeki çalışmalar tamamlandı...

 Geçtiğimiz günlerde Başbakan Yardımcısı Sayın Mehmet Şimşek’in de açıkladığı üzere Hazine Destekli Kefalet Sistemi’nin daha etkin hale getirilmesi için reform niteliğindeki çalışmalar tamamlandı. Yeni sistemle birlikte kefalet hacmi 20 milyar

TL seviyesine hızla yükselecek ve alternatif kefalet verme sistemleriyle birlikte kefalet talepleri 1 günde sonuçlandırılacak.

Son günlerde özellikle ekonomi piyasasının yakından takip ettiği KOBİ’ler üzerindeki faiz yükünün azaltılması konusu, Karşılıklar Yönetmeliği’nde yapılan ve 2017 yılında yürürlüğe girecek olan yeni düzenlemeyle daha da önem arz edecek.

01.01.2017 tarihi itibariyle yürürlüğe girecek olan düzenleme ile 2016 yılı sonuna kadar KOBİ’lerin kullandığı 1. grup krediler için ayrılan genel karşılık oranı binde 5’ten yüzde 1’e yükselecek. Ayrıca gayri nakit kredilere ayrılacak karşılık tutarı nakit kredilerle de eş hale getirilecek.

Finans kurumlarının KOBİ’lere kullandırdığı krediler için ayırdığı karşılık, bu yükselmeyle birlikte bilançolara maliyet artışı olarak yansıyacak. Önümüzdeki dönemde artacak olan kredi karşılık tutarları ve aynı zamanda muhtemel kredi kayıpları, bankacılık sektörünün yönetmesi gereken en önemli konulardan biri olarak ön plana çıkıyor.

Bu aşamada da krediler için KOBİ’lerden alınan teminatların niteliği daha da önemli hale geliyor. KGF tarafından sağlanan Hazine destekli kefaletler, teminat grubunda en üst sırada yer alarak 1. Grup teminat (risk karşılama oranı yüzde 100) olarak kabul ediliyor ve bankaların bilançolarında oluşabilecek olumsuz etkiyi neredeyse tamamen ortadan kaldırıyor.

Tüm bunlar ne demek?

Bir banka veya finans kurumunun sağlayacağı kredi için teminat almaması halinde kredi karşılık hesabı aşağıdaki şekilde oluşuyor:

Sağlanan kredi tutarı: 100 milyon TL

2017 yılından itibaren ayrılması gereken genel karşılık tutarı: 1 milyon TL

Ayrılacak karşılık tutarı: 1 milyon TL

Kredi sağlayan banka veya finans kurumu bu kredi için ayıracağı karşılık sebebi ile net kârına dolayısıyla özkaynaklarına yansıyan 1 milyon TL negatif etki ile karşı karşıya kalıyor olacak.

Peki, bir banka veya finans kurumu sağlayacağı kredi için 1. Grup teminatlar içerisinde yer alan Hazine Kaynaklı KGF kefaleti alması halinde kredi karşılık hesabı ne şekilde oluşuyor bir de buna bakalım:

Sağlanan kredi tutarı: 100 milyon TL

Teminat: Hazine kaynaklı KGF kefaleti (%80)

2017 yılı itibariyle ayrılması gereken genel karşılık tutarı: 1 milyon TL

Ayrılacak karşılık tutarı: 200 bin TL

Hazine Kaynaklı kefaletin özkaynaklara olumlu etkisi: 800 bin TL

Kredi sağlayan banka veya finans kurumu bu kredi için ayıracağı karşılığı iptal etmesi sebebi ile net kârına, dolayısı ile de özkaynaklarına 800 bin TL pozitif katkı sağlamış olacak.

Peki bunun anlamı ne?

Finans kurumlarının özkaynaklarında oluşacak bu pozitif katkı sayesinde;

1- Kredi verebilme hacmi artacak,

2- Özkaynaklar daha etkin ve verimli kullanılabilecek,

3- Özkaynak getiri oranı artırılabilecek.

Bilançolara sağlanan bu katkıların harmanlanması sonucunda, Hazine destekli KGF kefaleti ile finansmana erişen KOBİ’lerin katlanması gereken kredi maliyetlerinin düşürülmesi, ütopya değil bir realite olarak karşımıza çıkmış olacak.

Kredi Garanti Fonu, Türkiye’nin büyüme ve kalkınmasına stratejik destek sağlamak için gelecek vaad eden işletmelerin finansmana erişimini kolaylaştırıyor. Sadece bu misyonla yetinmiyor, aynı zamanda ülke ekonomisini regüle eden bir kurum olmak için de elini taşın altına koymaya hazır.



Kaynak: Dünya Gazetesi