İstihdam Yaratamayan Büyüme / Nedim Türkmen
(19.08.2017)
Türkiye İstatistik Kurumu, mayıs ayı işsizlik rakamlarını açıkladı. Bu rakamlar Mayıs 2016 ile Mayıs 2017 karşılaştırması şeklinde aşağıdaki gibidir. Yine Mayıs 2017 sonu itibarıyla, sektörlere...

  Türkiye İstatistik Kurumu, mayıs ayı işsizlik rakamlarını açıkladı. Bu rakamlar Mayıs 2016 ile Mayıs 2017 karşılaştırması şeklinde aşağıdaki gibidir.

Yine Mayıs 2017 sonu itibarıyla, sektörlere göre istihdam oranı da aşağıdaki tabloda yer almaktadır.

TABLOLAR NELER SÖYLÜYOR ?

Yukarıdaki verilere ilave olarak; geçen yılın Mayıs ayından bu yılın Mayıs ayına 621.000 yeni istihdam sağlandığını, geçen yıla göre sanayide yeni bir istihdam yaratmayı geçtik yüzde 0.4 azalış olduğunu da belirtmemiz gerekmektedir. Yine aynı şekilde, inşaat sektöründe de yüzde 0.2‘lik bir istihdam azalması olmuştur.
Tarımda istihdam edilenler, sanayiyi geride bırakmış olup, hizmet sektöründe istihdam edilenlerin sayısı yüzde 54 ve 15.1 Milyon kişi olarak gerçekleşmiştir.

ÇELİŞKİLER YUMAĞI BÜYÜYOR

Asıl dramatik bir veri de; genç işsiz oranının yüzde 17.4 ‘den yüzde19.8'e çıkmasıdır. Yani her 5 gençten birisi işsizdir.
Sanayileşme ve üretim diyoruz, sanayide istihdam yaratamıyoruz. Büyüme rakamlarını yüzde 5 açıklıyoruz, işsizlik yüzde 0.8 artıyor. Genç nüfus istihdam edilemiyor. Yukarıdaki çelişkilere yanıt bulmaya çalışalım.
Türkiye gibi az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelerde büyüme oranları diğer ülkelere göre, yüksek ve değişken olarak gerçekleşmektedir.
Ekonomik büyümenin ulaşılmak istenen nihai hedef olarak belirlenmesi ile beraber, burada yakalanan yüksek oranlara rağmen; büyüme hedefi ile diğer ekonomik dengeler arasında çatışma durumu ortaya çıkabilmektedir.
Türkiye'de büyüme oranlarının sürdürebilirliği verimlilik artışları yolu ile istihdam oranlarının artışından geçmesine rağmen bu başarılamamaktadır. Verimlilik artışlarının tüm üretim sektörlerine yayılamaması, en büyük problemdir.

19szt08a_ant_ist_izm_ank_adn_trb

Büyüme neden işsizliğe çare olamıyor

Büyüme rakamları gerçekleşmesine rağmen; istihdam hiç artmıyor ya da göreceli olarak artıyor ise, bu durumda istihdam yaratamayan büyümeden bahsetmek doğru olacaktır. Bu durum, reel sektörün büyümesi değil, dış kaynak sağlanarak ortaya çıkan bir büyüme modelinin sonucudur.
Büyümeye rağmen istihdamın artmaması, sadece Türkiye'ye özgü bir problem olmayıp, hemen hemen bütün az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde aynı sonuçlar mevcuttur. İstihdamsız büyüme sorunu, bir kalkınma problemine dönüşmüştür.
Türkiye'de 2002-2016 yılları arasına bakıldığında ekonomi normal olarak 350,5 milyar TL'den 2.591 milyar TL'ye çıkarak 7.4 kat büyümüştür. Aynı döneme ait istihdam rakamlarını incelediğimizde; 2002 yılı sonunda 21.4 Milyon olan toplam istihdam sayısı, 2016 yılı sonunda 27.2 milyona çıkarak yüzde 27 oranında artmıştır.
Görüldüğü üzere; büyüme ülkemizde istihdam yaratamamaktadır. Bu durumun nedenlerini şöyle özetleyebiliriz:
– Ekonomideki yapısal sorunlar,
– İmalat sanayinin ara malı teminini yurtdışından yapması nedeni ile, imalat sanayinin montaj sanayisine dönüşmesi (1 dolarlık ihracat için 0.72 cent ithalat yapılması gerekmektedir),
– Ücretler ve müteşebbis üzerindeki vergi yükü,
– İşçilerin çalışma saatlerinin yüksekliği,
– Köyden kente göçlerin, köyden gelen daha vasıfsız işçiler nedeni ile istihdam yapısını bozması,
– Kayıt dışı istihdam,
– Kaçak ve izinli yabancı uyruklu işçiler,
Yukarıdaki sorunların 15 yıldır çözülememiş olması, bundan sonra çözülemeyeceği anlamına gelmez. Ehil olmayan ve meselenin ciddiyetini kavrayamayan yönetim anlayışı, bu sorunları çözememiştir. Ekonomideki büyük tahribata rağmen; yeni bir yönetim anlayışı ile, dev gibi görünen bu sorunları çözmek mümkündür.



Kaynak: Sözcü