12 Bin 649 İş Sağlığı ve Güvenliği Teftişinde 1 Milyonu Aşkın Çalışana Ulaşıldı / İsa Karakaş
(21.08.2019)
İş sağlığı ve güvenliği tüm çalışanlar için hayati öneme sahiptir. Keza doğrudan doğruya çalışanların hem ruhen hem...

İş sağlığı ve güvenliği tüm çalışanlar için hayati öneme sahiptir. Keza doğrudan doğruya çalışanların hem ruhen hem bedenen karşılaşabilecekleri muhtemel tehlike ve risklere karşı önceden alınacak tedbirlerle korunmasını ifade etmektedir.

İş yerinden ve yaptıkları işten kaynaklanan tehlike ve risklere karşı çalışanlarının sağlığını ve güvenliğini korumak işverenlerin genel yükümlülüğü arasında yer almaktadır.

İşverenin çalışanları için tedbir alma ve koruma görevi aynı zamanda devlete karşı ödevlerinden de biridir. Bu yükümlülüğün yerine getirilmesinde işverenin araç ve gereçleri noksansız bulundurmuş olması işverenin sorumluluğunu ortadan kaldırmamaktadır. Bu bağlamda Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Rehberlik ve İş Teftiş Başkanlığınca önleyici teftiş yaklaşımı esas alınarak gerek işin yürütümü gerekse iş sağlığı ve güvenliği yönünden, klasik teftiş anlayışı dışına çıkılmak ve kaynakları etkin ve verimli kullanmak suretiyle; ilgili tüm sosyal tarafları kapsayan, eğitim, iletişim ve bilgilendirmeye ağırlık veren, çözüm odaklı “Risk Esaslı”, "İşkolu/Sektör Esaslı” veya “Alan Esaslı” programlı teftişler yapılmaktadır.

 

İş kazalarında ölüm oranı %33,51

 

Geçtiğimiz yıl Bakanlığı Rehberlik ve İş Teftiş Başkanlığınca gerçekleştirilen toplam 12.649 teftişin 9294’ü programlı teftişler şeklinde yürütülürken diğer kısmı ise program dışı teftişlerden oluşmuştur.

İş sağlığı ve güvenliği yönünden gerçekleştirilen tüm teftişler sonucunda ise toplam 12.649 adet teftiş yapılmış olup, teftişi yapılan iş yerlerinde 1.062.130 işçi ile 1.483 çırak ve 6.043 stajyere ulaşılmıştır.

İncelenen iş kazalarının %33,51 ölümle, %4,79’u uzuv kaybıyla geri kalanları ise yaralanmayla sonuçlandığı tespit edilmiştir.

 

Teftişlerde %97 oranında iyileştirme sağlandı

 

Geçtiğimiz yıl yapılan programlı teftişler; Ocak-Mart aylarında; 51 ilde 382 müfettiş tarafından yürütülmüştür. Belirlenen teftiş konuları sanayi bölgelerinde;

* İş ekipmanlarında güvenlik,

* Kimyasal maddelerle çalışmalarda güvenlik ile yangın, parlama ve patlama risklerini kapsayacak şekilde teftişler yürütülmüştür.

Bu programlı teftiş kapsamında; 4.877 iş yerinin teftişi yapılmıştır. Yapılan teftişler süresince 65.161 kadın, 191.156 erkek, 125 genç ve 4 çocuk çalışan olmak üzere toplam 256.446 çalışana ve 590 çırak ile 1.678 stajyere ulaşılmıştır.

Programlı teftişler kapsamında teftiş yapılan iş yerlerinden 3.996’sının, tüm mevzuata aykırılıklarını giderdiği ve teftiş süreci içerisinde yeni bir mevzuata aykırı husus oluşturmadan çalışmalarına devam ettiği gözlenmiştir.

Teftişler süresince 84.331 adet mevzuata aykırı husus tespit edilmiştir.

 Bu hususlardan 81.824’ü teftiş süresince işverenler tarafından giderilmiştir. Teftişler sonucunda tespit edilen iyileştirme oranı; %97’dir.

 

İşin durdurulması ve para cezası kararı verildi

 

Programlanmış teftişler belirli bir ön hazırlık, planlama, izleme ve değerlendirme içerisinde yürürlüğe konularak denetimlerin kapsamı ve hedefleri doğrultusunda sosyal tarafların sürece dâhil edilmesi, eğitim, bilinçlendirme faaliyetleri yürütülmesi nedeniyle önleme amacına hizmet eden teftiş faaliyetleri niteliğindedir.

Buna rağmen teftişler kapsamındaki 881 iş yerinde tespit edilen mevzuata aykırılıklar giderilmemiş ve/veya teftiş süreci içerisinde yeni mevzuata aykırılıklar ortaya çıkmış olup bu iş yerlerinin işverenlerine idari para cezası uygulanmıştır.  Programlı teftişler kapsamında toplam uygulanan idari para cezası miktarı 8.170.656 TL’dir.

Diğer yandan teftişler kapsamında teftiş görmüş iş yerlerinde hayati tehlike içeren mevzuata aykırı hususların bulunması nedeniyle 10 iş yerinde işin durdurulması idari yaptırımı uygulanmıştır. Esasen bu teftişlerin cezalandırmadan ziyade rehberlik teftişi niteliğinde olduğu göz önünde bulundurulduğunda ortaya çıkan bu sonuçların ne kadar vahim olduğu anlaşılacaktır.

İş yerlerinde iş sağlığı ve güvenliği kurallarının, iş kazası ve meslek hastalıklarını önleyici bir yaklaşımla ele alınmasını gerektirmektedir. Bu meyanda önceden başta risk değerlendirmesi olmak üzere birçok çalışmanın, çalışan-işveren temsilcisi-iş güvenliği uzmanı-iş yeri hekimi-destek elemanı ve diğer ilgili kişilerin birlikte çalışarak iş yerinde var olan veya vuku bulacak muhtemel riskleri ve tehlikeleri bertaraf etmeleri esasına dayanmalıdır.

               ***

“Mutluluk, aramakla bulunacak bir şey değildir, onu inşa etmek gerekir.” Doğan Cüceloğlu



Kaynak: Türkiye Gazetesi