Bireysel emeklilik ve zorunlu BES’te merak edilenler / İbrahim Işıklı
(16.04.2018)
Kamu sosyal güvenlik sisteminin tamamlayıcısı olarak, bireylerin emekliliğe yönelik tasarruflarının yatırıma yönlendirilmesi ile emeklilik döneminde ek bir gelir sağlanarak refah düzeylerinin...

Kamu sosyal güvenlik sisteminin tamamlayıcısı olarak, bireylerin emekliliğe yönelik tasarruflarının yatırıma yönlendirilmesi ile emeklilik döneminde ek bir gelir sağlanarak refah düzeylerinin yükseltilmesi, ekonomiye uzun vadeli kaynak yaratarak istihdamın artırılması ve ekonomik kalkınmaya katkıda bulunulmasını teminen, gönüllü katılıma dayalı ve belirlenmiş katkı esasına göre oluşturulan bireysel emeklilik sisteminin düzenlenmesi ve denetlenmesi amacıyla 2001 yılında Bireysel Emeklilik Tasarruf Ve Yatırım Sistemi Kanunu çıkartıldı. 2016 yılında da belli şartları taşıyan çalışanlara Bireysel Emeklilik Sistemi'ne kademeli olarak otomatik katılım zorunluluğu getirildi.

Bireysel emeklilik sistemine fiil ehliyetine sahip kişiler katılabilir. Sisteme katılmak için şirket ile emeklilik sözleşmesi akdedilir. Emeklilik sözleşmesi, katılımcı ile bireysel emeklilik sözleşmesi şeklinde veyahut bir istihdam ilişkisine dayalı olarak veya katılımcı adına bir kuruluş ile grup emeklilik sözleşmesi şeklinde yapılabilir.

BES katılımcıları, sisteme giriş tarihinden itibaren en az on yıl sistemde bulunmak koşulu ile 56 yaşını tamamladıktan sonra emekli olmaya hak kazanır. Emekliliğe hak kazanan katılımcı, bireysel emeklilik hesabındaki birikimlerinin bir program dahilinde ödenmesini, tamamının defaten ödenmesini ya da yapacağı yıllık gelir sigortası sözleşmesi çerçevesinde kendisine maaş bağlanmasını talep edebilir.

İşveren tarafından ödenenler hariç katılımcı adına bireysel emeklilik hesabına ödenen katkı paylarının yüzde %25’ine karşılık gelen tutar, şirketler tarafından emeklilik gözetim merkezine iletilen bilgiler esas alınarak devlet katkısı olarak emeklilik gözetim merkezince hesaplanır. Bir katılımcı için bir takvim yılında ödenen ve devlet katkısı tutarının hesaplanmasına esas teşkil eden katkı paylarının toplamı ilgili takvim yılına ait hesaplamaya ilişkin dönemin sona erdiği tarihte geçerli brüt asgari ücretin hesaplama dönemine isabet eden toplam tutarını (2018 için 6.088,50 TL) aşamaz. Katılımcılar;

a) En az üç yıl sistemde kalanlar Devlet katkısı hesabındaki tutarın yüzde onbeşine, 
b) En az altı yıl sistemde kalanlar Devlet katkısı hesabındaki tutarın yüzde otuzbeşine,
c) En az on yıl sistemde kalanlar Devlet katkısı hesabındaki tutarın yüzde altmışına,
hak kazanır. Bu sürelerin hesabında emeklilik sözleşmesi esas alınır.

***

Zorunlu BES

Türk vatandaşı veya çıkma izni almak suretiyle Türk vatandaşlığını kaybedenlerden kırk beş yaşını doldurmamış olanlardan; 4/(a) ve 4/(c) bentlerine göre çalışmaya başlayanlar ile banka ve sigorta şirketleri sandıklarının iştirakçisi olarak çalışmaya başlayanlar, işverenin bu Kanun kapsamında düzenlediği bir emeklilik sözleşmesiyle emeklilik planına dâhil edilir.

Çalışan katkı payı, SGK prime esas kazancının yüzde üçüne karşılık gelen tutardır. Banka sandıkları iştirakçisi olan çalışanlar için bu çalışanların bağlı bulunduğu sandığa, katılım payı, kesenek veya diğer adlar altında ödediği tutarların hesaplanmasına esas kazancının yüzde üçüne karşılık gelen tutardır. Bu tutar, en geç çalışanın ücretinin ödeme gününü takip eden iş günü, bu Kanun hükümleri uyarınca işveren tarafından şirkete aktarılır. İşveren bu madde uyarınca katkı payını zamanında şirkete aktarmaz veya geç aktarırsa çalışanın birikiminde oluşan parasal kaybından sorumludur. Çalışan, otomatik katılıma ilişkin emeklilik sözleşmesinde belirlenen tutardan daha yüksek bir tutarda kesinti yapılmasını işverenden talep edebilir.

İşverenin bu kapsamdaki yükümlülüklerine ve bu madde uyarınca yürürlüğe konulan düzenlemelere uymaması hâlinde, her bir ihlal için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nca yüz Türk Lirası idari para cezası uygulanır.

Çalışan, emeklilik planına dâhil olduğunun kendisine bildirildiği tarihi müteakip iki ay içinde sözleşmeden cayabilir. Cayma süresi kişilerin, sistemden çıkmaları için tanınmış bir süre değil, anaparanın garanti edildiği bir dönemdir. Cayma hâlinde, ödenen katkı payları, varsa hesabında bulunan yatırım gelirleri ile birlikte on iş günü içinde çalışana iade edilir.

Çalışanın bu madde kapsamında cayma hakkını kullanmaması hâlinde, sisteme girişte bir defaya mahsus olmak üzere, Devlet katkısı hak etme ve ödeme koşuluna tabi olmak kaydıyla, bin Türk lirası tutarında ilave devlet katkısı sağlanır.

Emeklilik şirketlerinin verilerine göre 06.04.2018 tarihi itibarıyla BES temel göstergeleri kapsamında katılımcıların toplam fon tutarı 70.724,8 milyon TL, katılımcı sayısı 6.957.244 kişi; otomatik katılım temel göstergeleri kapsamında çalışanların toplam fon tutarı 2.490,7 milyon TL, çalışan sayısı 3.877.451 kişidir.

Otomatik BES’te yaklaşık yüzde 55 civarında bir cayma oranı olduğu görülüyor. Yani kapsama girenlerin yarıdan fazlası cayma hakkını kullanmış. Cayma nedenleri sorgulandığında; otomatik BES’in en büyük dezavantajı emeklilik için 56 yaş sınırı olması, 2 aylık cayma süresinin doğru anlatılamaması ve çalışanların bir daha çıkamayacakları gibi algılanması, gelirlerinin geçinmek için yeterli olmaması, fon getirilerinin tatmin edici olmaması, otomatik BES’e güvenilmemesi (geçmiş yıllardaki KEY gibi kötü fon tecrübeleri nedeniyle) veya bazı katılımcıları faiz almak istememesi olduğu görülüyor.



Kaynak: Dünya Gazetesi