Şirketinizi İflastan Nasıl Kurtarırsınız? / Fatih Kuran
(12.05.2018)
Son dönemde dünyanın genelinde olduğu gibi ülkemizde de şirketlerin ayakta kalması zorlaşıyor. Bunun yanı sıra ülkemizde yaşanan kur artışlarına paralel olarak sıkıntılar artmaya devam ediyor...

Son dönemde dünyanın genelinde olduğu gibi ülkemizde de şirketlerin ayakta kalması zorlaşıyor. Bunun yanı sıra ülkemizde yaşanan kur artışlarına paralel olarak sıkıntılar artmaya devam ediyor. Bir danışman olarak “başında bu sıkıntıları nasıl aşabiliriz” ve “olası bir iflası durumunu nasıl önleyebiliriz” sorularını sıkça alır oldum. Bu iki soruyla ilgili sizlere bazı öneriler sunacağım.

İşletmelerin finansal yapılarını daha iyi yönetmeleri amacı ile vereceğim önerilere geçmeden önce iş modelleri ve kârlılıkları üzerinde değerlendirme yapmakta fayda görüyorum. Özünde para kazanmayan bir işi en iyi finansal yönetim bile uzun vadede düzlüğe çıkartamaz ve iflas kaçınılmaz sonuç olur. Faaliyet döngüsü içinde önce ham madde alınır işleme tabi tutulur, yarı mamül sonra da mamül haline gelir, stoklanır, satılır ve nihayetinde tahsilat gerçekleşir. Süreç içinde satılan malın maliyeti, işçilik, genel giderler, satış ve pazarlama giderleri gibi maliyetler de oluşur. Sonuçta satışlardan elde edilen gelirin süreç içinde oluşan tüm giderleri karşılaması ve üzerinde bir değer yaratması gerekir.

Paranın zaman değeri

İşletmelerin kârlılık hesaplamalarında atlamaması gereken bir husus da paranın zaman değeridir. Çoğunlukla özellikle işçilik başta olmak üzere genel giderlerin önemli bir kısmı tahsilat yapılmadan önce ödenmek durumunda olduğu için kârlılık hesaplamaları yapılırken nakit akış üzerinden gitmek gerekli ve önemlidir. İş modeline bağlı olarak nakit akışı bazı dönemlerde negatife dönüyorsa bu açığın da bir şekilde fonlanması gerekir. Söz konusu açık öz kaynaklardan veya banka kredisi gibi dış kaynaklardan finanse edilebilir. Dış kaynak finansmanı söz konusu ise finansman maliyetlerinin de diğer maliyetler ile birlikte nakit akışına dahil edilip kârlılık hesaplamaları bu doğrultuda yapılmalıdır. Yapılan hesaplamalar sonrasında bulunan kârlılık oranı tatmin edici seviyede ise o zaman işletmenin mevcudiyetine devam etmesi anlamlı olacaktır. Kârlılığının yeterli olmadığı veya geliştirilmek istendiği durumlarda, İş koluna bağlı olarak değişim gösterecek olsa da, iş modelini gözden geçirmeye yönelik aşağıdaki öneriler dikkate alınabilir.

- Satış hacmini geliştirmek

Çoğu işletme mevcut kapasitesinin altında çalışır. Özellikle sabit maliyetleri yüksek olan şirketlerde satış hacmindeki artışın kârlılığa pozitif etkisi daha da fazladır. Bu tip işletmelerde kapasite kullanımının sınırlarına ulaşılması durumunda kapasite artışı yapmak karlılığı önemli ölçüde geliştirebilir. Vardiya sayısını arttırmak da ek yatırım ihtiyacı olmaksızın kapasiteyi arttırmak için her ne kadar ürün kalitesi ile fire oranlarına muhtemel olumsuz etki yapacak olsa bile kullanılabilecek etkili bir yöntemdir. Satışları artırmak amaçlı reklam harcamalarını artırmak, marka imajını geliştirmek, satış ekibi ve dağıtım kanallarını iyileştirmekle satış fiyatını daha rekabetçi kılmak gibi tedbirler alınabilir.

- Üretim optimizasyonu yapmak

Aynı üretim hattı üzerinde farklı üretimler yapılma esnekliği varsa üretimde birim zamanda en fazla katma değer sağlayan ürünlere yönelmek sureti ile de kârlılık geliştirebilir.

- Stok maliyetlerini azaltmak

Gerek hammadde gerekse de mamül stok seviyesini aşağıya çekmenin nakit akışını rahatlatması itibari ile kârlılığa olumlu etkisi vardır. Aynı zamanda olası finansman maliyetlerini de azaltır. Tedarikçiler ile yapılacak anlaşmalar ile stok tutma maliyetini minimize etmek, üretim süresini kısaltmak ve üretimi daha ziyade sipariş bazında yapmak stok maliyetini azaltmak amaçlı kullanılan yaygın tekniklerdir.

- Maliyetleri azaltmak

Başlı başına bir yazı konusu olmakla birlikte maliyetleri azaltmak için katma değer yaratmayan her harcamanın mercek altına alınması gerekir. İşçilik maliyetlerini azaltmak amacı ile üretim verimliliğini arttırıcı tedbirler almak, teknoloji yoğun işlerde üretim teknolojilerini yakından takip etmek, fireyi azaltmak, şirketin asli faaliyet konusu dışında kalan konularda dış kaynak kullanmak (outsourcing), satın almalarda hacmin ve/veya naktin gücünü kullanmak sureti ile önemli iskontolar elde etmek kullanılabilecek tedbirler arasındadır.

- Satış vadesini kısaltmak

Satış vadesini kısaltmak da faaliyet döngüsünü kısaltacağı için nakit akışına ve dolayısı ile de karlılığa olumlu etki yapar. Kârlılığa ne derece olumlu etki yaptığı hesaplanmak sureti ile vadeyi kısaltmak amacı ile peşin satışlara bir miktar iskonto sağlamak değerlendirilebilir.

- Borç ödeme vadelerini uzatmak

Tedarikçiler tarafından borç ödeme vadelerini uzatırken uygulanacak vade farkı banka kredisi gibi dış kaynak maliyetlerinden daha ucuz ise kullanılabilecek etkili bir yöntemdir. Nakit akışına pozitif etki yapar, finansman maliyetleri azalır ve karlılığa da olumlu etkisi olur.

Şirketler özünde karlı olsa da finansal yönetim zafiyeti nedeni ile de sıkıntıya düşüp iflasın eşiğinde olabilirler.

Konu önemli olduğu kadar da pek çok bileşenle birlikte değerlendirilmesi gereken bir konu olduğu için sonraki yazımda da işletmeler tarafından alınması gereken finansal tedbirleri anlatacağım.



Kaynak: Dünya Gazetesi