Vergi Kanunlarında Düzenlemeler Yapan 7194 Sayılı Kanun Yürürlüğe Girmiştir / Mehmet Bingöl
(10.12.2019)
Daha önce TBMM’ye sunuluş aşamasında bilgi verdiğimiz vergi kanunlarında düzenlemeler yapan 7194 sayılı Kanun 7/12/2019...

Daha önce TBMM’ye sunuluş aşamasında bilgi verdiğimiz vergi kanunlarında düzenlemeler yapan 7194 sayılı Kanun 7/12/2019 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Kanundaki başlıca düzenlemeler aşağıdaki gibidir:

Gelir vergisi tarifesi değiştirilmektedir: Yıllık 500 Bin TL’yi geçen gelirler için vergi oranı %35’ten %40’a çıkartılmıştır. Yeni gelir vergisi tarifesi 1/1/2019 tarihinden itibaren elde edilen gelirlere uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir. 2020 yılı Mart ayında 2019 yılı gelirleri için verilecek yıllık beyannamede vergi, yeni tarifeye göre hesaplanacaktır. Bu açıdan, gelirin elde edildiği tarihte geçerli olan tarife yerine daha sonra çıkan vergi tarifesinin uygulanması hukuki ihtilaflara konu olabilecektir. Yeni düzenleme sonrasında “Ticari kazanç, serbest meslek kazancı, kira, temettü, hukuk danışmanlığı v.b. gibi gelirler” sebebiyle şahsi gelir vergisi beyannamesi verenlerin vergisi artacaktır. Örneğin 20 Milyon TL net temettü (AŞ kar payı) alan kişinin vergisi 588.235 TL’dan 1.176.471 TL’sına çıkacaktır.

Öte yandan Yasa maddesi uyarınca; 2019 yılındaki ücret gelirlerine mevcut tarife uygulanacaktır. Yine yasa ile getirilen bir yenilik olarak; yıllık geliri 500.000TL üzerinde olan ÜCRET geliri sahipleri 2020 yılından itibaren elde edecekleri ücret gelirleri için gelir vergisi beyannamesi verecek. Dolayısıyla bu kişiler yıllık beyannamedeki matrahlarından, bazı kişisel harcamalarını (eğitim, sağlık gideri, şahsi sigorta gider gibi) düşmek hakkına sahip olacaklardır. Kanun’de öngörülen tutarlarda yapılacak bu indirim çalışanın yıllık vergi tutarını azaltıcı etki yapacaktır.

Döviz satışlarındaki Kambiyo Gider Vergisi binde 1’den binde 2’ye çıkarılmıştır: Kanunda Cumhurbaşkanı’na kararname ile bu orani 10 Kata (%2’ye) kadar artırma yetkisi verilmektedir. Binde 2 oranı Kanun’un yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Bilindiği üzere, Bankalar (yurt dışı bankalar ile finansal kurumlar dahil) ile yetkili müesseselerin kendi aralarında yaptıkları kambiyo satışları, döviz kredisinin ödenmesine yönelik olarak kredi borçlusuna yapılan kambiyo satışları, sanayici ve ihracatçılara yapılan döviz satışlarında vergi uygulanmamaktadır.

Şirketlerdeki binek oto giderlerine kısıtlama getirilmektedir: Araç kiralamalarında aylık 5.500 TL’lik gider yazabilme sınırı getirilmiş; araç iktisabında ise; amortisman ayrılarak gider yazılabilecek tutar 250.000 TL (KDV+ ÖTV dahil) ile sınırlandırılmıştır.

Ayrıca söz konusu araçlara ilişkin katlanılan giderlerin de sadece %70’inin gider yazılması kabul edilmektedir. Madde hükümleri 2020 yılından itibaren yürürlüğe girmektedir.

Yapılan düzenleme ile bu giderler “Kanunen Kabul Edilmeye Gider” olarak vergi matrahından düşülemeyecek ve bu sebeple şirketler daha fazla Kurumlar Vergisi ödemiş olacaklardır.

Karşı tarafa yükletilen avukat vekalet ücreti ödemelerinde stopaj yükümlülüğü: Karşı tarafa yükletilen vekalet ücreti ödemelerinde (icra ve iflas müdürlüklerine yatırılanlar dahil) gelir vergisi tevkifati, davayı kaybeden tarafça (ödemeyi yapan taraf) yapılacaktır.

Mevcut uygulamada vergi stopajı avukatın müvekkili tarafından yapılmaktaydı. Vergi İdaresi’nin görüşü de bu doğrultuda idi:

Gelir İdaresi Başkanlığı’nca yayımlanan Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği’ne göre;  “Avukatlar aldıkları bu para için davayı kazanana (SÖZLEŞMELİ OLDUKLARI MÜVEKKİL ŞİRKETE) serbest meslek makbuzu düzenler ve makbuzda alınan tutar üzerinden KDV hesaplayıp ayrıca gösterirler. Mahkeme kararında ‘KDV hariç’ şeklinde bir ifadenin yer almaması halinde, vekalet ücretinin KDV dahil olduğu kabul edilir ve iç yüzde oranı uygulanmak suretiyle hesaplanan KDV, düzenlenen serbest meslek makbuzunda gösterilir”. Buna uygun olarak; uygulamada kazanan tarafın avukatı serbest meslek makbuzunu parayı icraya ödeyen tarafa değil, kendi şirketine hitaben düzenlemekte ve stopaj da o şirket tarafından yapılmaktaydı. Ve bu işlemler tartışmasız, sorunsuz ve vergi kaybı yaratmaksızın uygulanagelmekteydi.

Bize göre bu yaklaşım uygulamada çok sorunlar çıkarabilecektir. Zira davayı kaybeden taraf ile davayı kazanan tarafın avukatı arasında herhangi bir hizmet ilişkisi yoktur. Dolayısıyla kazanan taraf avukatının borçlu şirkete “Serbest Meslek Makbuzu” düzenlemesi ve bu çerçevede vergi kesintisi yapılması esasen söz konusu olmamalıdır.

Kanun yolundan vazgeçme müessesesi: Halihazırda devam eden davalarda belirli şartlar dahilinde davadan vazgeçme imkanı tanınmıştır.

Buna göre müracaat edenler için; ilk derece Mahkemesi’nde mükellef lehine verilen karar ile kaldırılan vergi tutarının %60’ı; aleyhe çıkan kararlarda ise tasdik edilen vergi tutarının tamamı ile vergi ziyaı cezasının %75’i kesin olarak tahakkuk ettirilir. Ödemenin 1 ay içinde yapılması halinde ayrıca vergi ve ceza tutarından %20 indirim yapılır (aleyhe çıkan karardaki vergi aslı hariç).

Burada mükelleflerin devam eden davalarda “Şimdi davadan vazgeçersek ne öderiz ile kaybettiğimizde ne öderiz?” mukayasesi ile bir değerlendirme yapıp duruma göre karar vermeleri gerekir.

Örneğin; ilk derece vergi mahkemesinde lehine karar çıkan bir şirket davadan vazgeçtiğinde;

-Vergi aslının (100 TL) %60’ını ödeyerek cezalardan (100TL) kurtulacaktır.

-Ayrıca bu tutar (vergi aslı tutarı) 1 ay içinde ödendiğinde ayrıca %20 indirim daha yapılacak.

-Sonuçta 48 TL ödeyerek (Bu tutara her halukarda gecikme faizi de ödenir.) hukuki süreç sonunda ödemek durumunda kalabileceği “200 TL+100 TL üzerinden hesaplanacak gecikme faizi” riskini bertaraf etmiş olacaktır.

Değeri 5 milyon TL’yi geçen konutlar için “Değerli Konut Vergisi” getirilmiştir: Verginin mükellefi, mesken nitelikli taşınmazın maliki, varsa intifa hakkı sahibi, her ikisi de yoksa malik gibi tasarruf edendir.

Verginin oranı konutun değerine göre aşağıdaki gibidir:

-5 Milyon -7,5 Milyon arası: BİNDE 3

-7,5 Milyon-10 Milyon arası: BİNDE 6

-10 Milyon’u geçenlerde: BİNDE 10

Verginin matrahı, bina vergi değeri ve Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce yapılan veya yaptırılan değerleme sonucu belirlenen değerden yüksek olanıdır.

Burada vergiye konu olan mesken niteliğindeki gayrimenkuller olup, 5 Milyon TL’nin aşılıp aşılmadığı konusunda her bir gayrimenkul bağımsız olarak ele alınacaktır. Örneğin 5 Milyon TL’nin altında ama toplamda birkaç gayrimenkul ile bu tutarın geçilmesi halinde vergi söz konusu olmamaktadır.

Değerli Konut Vergisi 1/1/2020 tarihinde yürürlüğe girecektir. Değerli konut vergisine tabi olan konutlar için mükellefler her yıl Şubat ayının 20 nci gününün sonuna kadar meskenin değerini beyanname ile meskenin bulunduğu yerdeki vergi dairesine beyan edeceklerdir. Vergi beyan üzerine yıllık olarak tarh ve tahakkuk ettirilecektir. Vergi Şubat ve Ağustos aylarının sonuna kadar iki eşit taksitte ödenecektir.

Arsa ve arazi niteliğindeki taşınmazlarlar ile ticari binalar değeri ne olursa olsun değerli konut vergisine tabi değildir.

Verginin uygulanmasına yönelik olarak ikincil mevzuatta (genel tebliğ) açıklamaların yapılması beklenmektedir. Bu aşamada bir çok soruya açıklama getirilmiş olabilecektir. Örneğin ofis olarak kiraya verilmiş olan gayrimenkullerin durumu, ödenen verginin kira geliri matrahından düşülüp düşülemeyeceği vb gibi konular.

Dijital Reklam Vergisi getirilmiştir: Dijital ortamda reklam geliri elde eden firmalar bu gelirleri üzerinden %7,5 oranında vergi ödeyecektir.

Otel ve benzeri yerler için %2 oranında Konaklama Vergisi getirilmiştir: Otel ve benzeri yerlerde konaklamalarda %2 oranında “konaklama vergisi” getirilmektedir. 2020 yılı için oran %1 olarak uygulanacaktır



Kaynak: Finans Gündem