Maliye’nin Duyurusu Mükellefi Üzdü!
(10.11.2021)
Yazının başlığını okur okumaz hemen “Maliye mükellefleri niye üzdü” diye düşünmeyin. Maliye’nin vergi mükelleflerini...

Yazının başlığını okur okumaz hemen “Maliye mükellefleri niye üzdü” diye düşünmeyin. Maliye’nin vergi mükelleflerini üzmesi gibi bir amacı olamaz. Bazı durumlar, maalesef Maliye’nin inisiyatifi dışında gelişiyor, ancak ilgili yasayı uygulama görevi Maliye’nin olduğu için, günah keçisi de Maliye olarak gösteriliyor! Benim de uzun bir süre görev yaptığım Maliye’nin kaderi de bu işte, yapacak bir şey yok.

Maliye’nin mükellefleri üzen duyurusu, 7326 sayılı Yapılandırma Kanunu kapsamında matrah ve vergi artırımı yapıp da, 1 Kasım’da ilk taksiti ödeyemeyenlerle ilgili.

Konu tam olarak ne?

Mükellefler 7326 sayılı Kanuna göre 2016, 2017, 2018, 2019 ve 2020 yılları için gelir ve kurumlar vergileri yönünden matrah artırımı, KDV ve stopaj gelir/kurumlar vergisi yönünden ise vergi artırımı yaptılar. Ancak, matrah ve vergi artırımının geçerli olabilmesi için, sadece matrah ve vergi artırımının yapılması yeterli değil, tahakkuk eden verginin peşin veya ilk taksiti 1 Kasım’a (bugün dahil) kadar (31 Ekim’in Pazar gününe rastlaması nedeniyle) olmak üzere ikişer aylık dönemler halinde 6 eşit taksitte ödenmesi gerekiyordu. Ayrıca, artırımın geçerli olabilmesi için, ilk iki taksitin süresinde ödenmesi de şart!

1 Kasım’da çok sayıda mükellef işlemleri yetiştirememeleri, gerekli olan parayı temin edememeleri vb. nedenlerle matrah ve vergi artırımlarına ilişkin ödemelerini yapamadı. Ödeme yapamayan hemen herkes ilk taksit ödemesini ikinci taksitle beraber yaparak, bu haklarının devam etmesini istiyor, talep ediyor. Çok sayıda mükellef bu durumda!

1 Kasım’da çok sayıda mükellef artırımlara ilişkin vergilerini ödeyemedi!

Yukarıda da ifade edildiği üzere, 1 Kasım’da çok sayıda mükellef işlemleri yetiştirememeleri, gerekli olan parayı temin edememeleri vb. nedenlerle matrah ve vergi artırımlarına ilişkin ödemelerini yapamadı.

Peki şimdi ne olacak? Hemen belirtelim, burada peşin ödemeyi seçenle taksitle ödemeyi seçenlerin durumu farklılık gösteriyor. Bu konuyu 3 Kasım’da Dünya Gazetesi’nde yayınlanan “Peşini seçen kurtardı, taksitliyi seçen kaybetti!” başlıklı yazımda ayrıntılı olarak anlatmıştım.

Taksitle ödemeyi seçip ilk taksiti ödeyemeyenler artırım haklarını kaybetti!

Matrah ve vergi artırımlarına ilişkin tahakkuk eden vergilerinin ilk taksitini 1 Kasım’da ödeyemeyenlerin matrah ve vergi artırımları geçersiz hale geldi. Yani, bunlar matrah ve vergi artırımlarının sağladığı avantajları kaybettiler, artırımları iptal oldu, ancak, artırım ödemelerini yapmaya devam edecekler!

Peşin ödemeyi seçenler Kasım ayı sonuna kadar öderse artırımları yine geçerli olacak!

Matrah ve vergi artırımlarına ilişkin tahakkuk eden vergileri peşin ödemeyi tercih eden mükelleflerin normal olarak bu ödemelerini 1 Kasım’a kadar yapmaları gerekiyordu. Maalesef peşin ödemeyi seçen mükelleflerin bir kısmı da ödemesini yapamadı. Ancak, 7326 sayılı Kanuna göre bunların bir şansı daha var, peşin ödemeyi seçen bu mükellefler tahakkuk eden vergileri ilk 2 taksit süresi içerisinde öderlerse yani tahakkuk eden ancak 1 Kasım’da ödeyemedikleri artırım vergilerini 2. taksit ödeme süresi olan 30 Kasım’a kadar (bugün dahil) geç ödeme zammıyla birlikte öderlerse, matrah ve vergi artırımları yine geçerli oluyor. Yani artırımları iptal olmuyor! Bu durumda olanlar, sadece peşin ödemeden kaynaklanan yüzde 10 indirim haklarını kaybediyorlar (7326 sayılı Kanun, Mad. 9).

Artırım yapacakları ödeme konusunda daha önce uyarmıştık!

5 Haziran 2021 tarihli Dünya Gazetesi’nde yayınlanan “Ödeyemeyecekseniz matrah ve vergi artırımı yapmayın!” başlıklı yazımda bu duruma dikkat çekerek, matrah ve vergi artırımında bulunup tahakkuk eden vergileri, yasada öngörülen süre ve şekilde ödeyemeyecek olanların, artırım yapmamalarında fayda olduğunu, sonunda hem hemen incelemeye alınma hem de yararlanılamayacak olan artırımın vergisini ödeme durumuyla karşı karşıya kalınabileceğini belirtip, “eğer ödeyemeyecekseniz, matrah ve vergi artırımında bulunmayın, dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan da olmayın!” diye de uyarmıştık. Keşke haklı çıkmasaydık!

Maliye, mükellefleri üzen duyurusunda ne diyor?

Maliye, 4 Kasım 2021 tarihinde vergi dairelerine gönderdiği “İlk Taksiti süresinde Ödenmeyen Matrah Artırımı Yapılandırma Dosyaları Tahsilat İşlemleri” başlıklı Duyurusu’nda şu açıklamayı yaptı:

“Bilindiği üzere 7326 sayılı Kanunun 5 inci maddesi kapsamında matrah ve vergi artırımı hükümlerinden yararlanılabilmesi için taksitlerin tam ve süresi içerisinde ödenmesi zorunluluğu bulunmaktadır.

EVDB otomasyon sisteminde matrah artırımı ve vergi artırımı tahakkukları 31.10.2021 vadeli olarak verilmiş ve bu tahakkuklar için mükellefin talebine göre defaten veya 6 taksit olarak yapılandırma dosyası düzenlenmiştir.

Buna göre 7326 sayılı Kanunun 5 inci maddesi uyarınca matrah ve vergi artırımı üzerine tahakkuk eden vergiler için 6 taksit düzenlenen yapılandırma dosyalarından;

- İlk taksit ödeme süresinin son günü olan 01 Kasım 2021 tarihine (dahil) kadar ödenmeyen (6 taksit olarak düzenlemiş) matrah ve vergi artırımı yapılandırma dosyaları içerisinde yer alan tahakkuklara 7326 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin dördüncü fıkrasına göre ödeme yapılabilmesi için aşağıdaki işlemlerin yapılması gerekmektedir.

6 taksit olarak düzenlenen yapılandırma dosyalarından ilk taksiti hiç ödemeyen veya eksik ödenenler için;

Hiç ödemesi olmayanlar: “ 7326 S.K. Tecili Kaldırma” ekranından yapılandırma dosyası iptal edilmelidir.

Kısmi ödemesi olanlar: “7326 S.K. Tecili Kaldırma” ekranından yapılandırma dosyası Kısmi Ödendi seçeneğinden kaldırılmalıdır.

Yapılandırma dosyaları kaldırılmadan önce varsa yapılması gereken mahsup işlemlerinin tamamlanması gerekmektedir.

Tecil dosyası kaldırıldıktan sonra matrah artırımı tahakkukları “ tahakkuk fiş numarası” ile 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre gecikme zammıyla birlikte takip ve tahsil edilebilecektir.

Defaten ödeme seçeneğini seçen mükelleflerin yapılandırma dosyaları geç ödeme zammı ile 30.11.2021 tarihine kadar ödenebilecektir.”

Maliye bu duyurusu ile yazımızı teyit etti!

Maliye’nin bu duyurusu, 3 Kasım’da Dünya Gazetesi’nde yayınlanan “Peşini seçen kurtardı, taksitliyi seçen kaybetti!” başlıklı yazımda yaptığım açıklamaları teyit etti!

Taksitli ödemeyi seçip ilk taksiti ödeyemeyenler bir hak daha istiyor!

Taksitle ödemeyi seçip ilk taksitini ödeyemeyenler maalesef matrah ve vergi artırım haklarını kaybettiler. Ancak, matrah ve vergi artırım haklarını kaybedenlerin talebi, ikinci taksit süresinde (30 Kasım) ilk iki taksiti ödeyenlerin matrah ve vergi artırımlarının geçerli sayılması!

Bu konuda CİMER başta olmak üzere Hazine ve Maliye Bakanlığı’na, Gelir İdaresi Başkanlığı’na, Vergi Dairesi Başkanlıklarına ve vergi dairelerine ciddi sayıda başvuru yapılıyor.

Bu talep karşılık bulur mu?

İçinde bulunduğumuz ekonomik konjonktür, yaşanılan pandemi süreci vb. hususlar dikkate alınarak, bu talepler karşılanabilir diye düşünüyorum. Çünkü, matrah ve vergi artırım hakkının kaybedilmesi mükellefler açısından önemli sonuçlar doğuruyor. Matrah ve vergi artırımı yaparak buna ilişkin vergiyi ödeyen mükellefler, matrah ve vergi artırımı yaptıkları yıl veya yıllar için, artırım konusu vergi türleri yönünden “vergi incelemesi yapılmama garantisi” elde ediyorlar. Matrah ve vergi artırımı aslında vergi incelemesine karşı bir sigorta niteliğinde! Mükellefler artırım yaptıkları yıllarla ilgili düşük tutarda bir “sigorta parası” ödeyerek incelenmekten kurtuluyor, herhangi bir vergi ve vergi cezası ile karşı karşıya kalmıyorlar! Böyle bir avantaj kim kaybetmek ister?

Peki, bu konuda ne yapılabilir?

Aslında ortada çözülmeyecek bir durum bulunmuyor: Maliye, matrah ve vergi artırım vergilerini tahsil etmek istiyor, mükellefler de ödemek. Bunun için de yeni bir yasal düzenleme yapılması gerekiyor.

Bize göre, çıkarılacak ilk Kanuna bir hüküm eklenerek, ilk iki taksiti 2. taksit süresi içerisinde geç ödeme zammıyla ödeyenlerin matrah ve vergi artırımları geçerli sayılabilir. Bu, her iki tarafın da işine gelir, hakkaniyete de uygun olur diye düşünüyorum.

Ne dersiniz?



Kaynak: Abdullah Tolu / Dünya Gazetesi