Kriz Zamanı Kısa Çalışma Ödeneğinden Faydalanın / Mustafa İşcan
(04.10.2018)
Değerli okurlar, bugün sizlere işverenler tarafından pek bilinmeyen İŞKUR’un bir uygulaması olan kısa çalışma ödeneğinden bahsedeceğim. Ülke ekonomisi olarak zor günler geçirdiğimiz bu dönemde...

Değerli okurlar, bugün sizlere işverenler tarafından pek bilinmeyen İŞKUR’un bir uygulaması olan kısa çalışma ödeneğinden bahsedeceğim.

Ülke ekonomisi olarak zor günler geçirdiğimiz bu dönemde işverenler artan maliyetler, mevsimlik etkiler nedeniyle bölgesel işsizlik oranlarının artış göstermesi kurda yaşanan artışlarla birlikte işsizlik merkez şehirlere doğru kaymaya başladı. İşverenler kur üzerindeki dalgalanmalarda yaşanan kayıpları ve artan faiz oranlarına giderlerin kısılması yönünde eylem göstererek dönemi atlatma çabasındalar. Kriz dönemlerinde işverenlerin de aklına ilk işçilerin bir kaçını işten çıkarmakla bu krizi atlatabileceklerini düşünüyorlardır, işte tam da bu süreçte devlet İŞKUR aracılığı ile işverenlere destek adı altında kısa çalışma ödeneği uygulamasını getirip biraz da olsa işverenlere nefes alma imkânı vermeye çalışmıştır.

KISA ÇALIŞMA UYGULAMASI ÖDENEĞİ NEDİR?

Genel ekonomik, sektörel, bölgesel kriz veya zorlayıcı sebeplerle işyerindeki haftalık çalışma sürelerinin geçici olarak en az üçte bir oranında azaltılması veya süreklilik koşulu aranmaksızın işyerinde faaliyetin tamamen veya kısmen en az dört hafta süreyle durdurulması hallerinde, işyerinde üç ayı aşmamak üzere (Bakanlar Kurulu kararı ile 6 aya kadar uzatılabilir) sigortalılara çalışamadıkları dönem için gelir desteği sağlayan bir uygulamadır.

Kısa çalışma uygulaması bakımından “Genel Ekonomik” ,“Bölgesel Kriz”, “Sektörel Kriz” ve “Zorlayıcı Sebepler” Nelerdir?

Ulusal veya uluslararası ekonomide ortaya çıkan olayların, ülke ekonomisi ve dolayısıyla işyerini ciddi anlamda etkileyip sarstığı durumlardır. “Bölgesel Kriz” ulusal veya uluslararası olaylardan dolayı belirli bir il veya bölgede faaliyette bulunan işyerlerinin ekonomik olarak ciddi şekilde etkilenip sarsıldığı durumlardır. “Sektörel Kriz” ulusal veya uluslararası ekonomide ortaya çıkan olaylardan doğrudan etkilenen sektörler ve bunlarla bağlantılı diğer sektörlerdeki işyerlerinin ciddi anlamda sarsıldığı durumlardır. “Zorlayıcı Sebepler” işverenin kendi sevk ve idaresinden kaynaklanmayan, önceden kestirilemeyen, bunun sonucu olarak bertaraf edilmesine olanak bulunmayan, dışsal etkilerden ileri gelen, geçici olarak çalışma süresinin azaltılması veya faaliyetin tamamen veya kısmen durdurulması ile sonuçlanan deprem, yangın, su baskını, salgın hastalık, seferberlik ve benzeri nedenlerdir. (Libya'da yaşanan halk ayaklanması, Japonya'da yaşanan tsunami ve deprem gibi dışsal nedenler bu gerekçe kapsamına girmektedir.)

 

İşyerinde Kısa Çalışma ödeneği için yapılması gerekenler;

• İşverenin; genel ekonomik, sektörel, bölgesel kriz veya zorlayıcı sebeplerle işyerindeki çalışma süresinin önemli ölçüde azaldığı veya durduğu yönünde Kısa Çalışma Talep Formunu doldurarak İŞKUR’a başvuruda bulunması ve yapılan inceleme sonucu işyerinin bu durumlardan etkilendiğinin tespit edilmesi gerekmektedir.

Genel ekonomik, sektörel veya bölgesel krizin varlığının işçi ve işveren sendikaları konfederasyonlarınca iddia edilmesi veya bu yönde kuvvetli emarenin (işverenin başvurusu halinde krizin varlığı ile ilgili kuvvetli bir emarenin bulunup bulunmadığı araştırılır.) bulunması halinde konu, kurum yönetim kurulunca değerlendirilerek karara bağlanır. Zorlayıcı sebeplerden dolayı yapılan başvurular için yönetim kurulu kararı aranmaz.

Genel ekonomik, sektörel veya bölgesel krizin varlığı yönünde Yönetim Kurulu kararı alınmadan, genel ekonomik, sektörel, bölgesel kriz veya zorlayıcı sebeplerle bağdaşmadığı halde, nakit darlığı, ödeme güçlüğü, pazar daralması ve stok artışı gibi sebeplere dayalı olarak yapıldığı tespit edilen başvurular kurum tarafından reddedilir.

İşçinin Kısa Çalışma Ödeneğinden Yararlanabilmesi İçin;

• İşverenin kısa çalışma talebinin uygun bulunması,

• İşçinin kısa çalışmanın başladığı tarihte, 4447 sayılı Kanunun 50 nci maddesine göre çalışma süreleri ve işsizlik sigortası primi ödeme gün sayısı bakımından işsizlik ödeneğine hak kazanmış olması (kısa çalışmanın başladığı tarihten önceki son 120 gün içinde prim ödeyerek sürekli çalışmış olanlardan son üç yıl içinde en az 600 gün süreyle işsizlik sigortası primi ödemiş olanlar),

• Kısa çalışmaya katılacaklar listesinde işçinin bilgilerinin bulunması gerekmektedir.

Kısa Çalışma Ödeneği Süresi, Miktarı ve Ödenmesi

Günlük kısa çalışma ödeneği; sigortalının son oniki aylık prime esas kazançları dikkate alınarak hesaplanan günlük ortalama brüt kazancının %60’ıdır. Bu şekilde hesaplanan kısa çalışma ödeneği miktarı, aylık asgari ücretin brüt tutarının %150’sini geçemez.

 

Kısa çalışma ödeneği, işçinin kendisine, aylık olarak her ayın sonunda ödenir.

Aşağıda 2018 yılı için aylık kısa çalışma ödeneği hesabı verilmiştir.

Son 12 aylık Prime Esas Kazançların Aylık Ortalaması Hesaplanan Kısa Çalışma Ödeneği Miktarı Damga Vergisi Ödenecek Kısa Çalışma Ödeneği Miktar

Son 12 Ay Asgari Ücretle Çalışan 2.029,50 1.217,70 9,24 1.208,46

Son 12 Ay 3.000 TL ile Çalışan 3.000 1.800,00 13,66 1.786,34

Son 12 Ay5.000 TL ile Çalışan 6.000 3.444,25* 23,11 3.021,14

(*) Hesaplanan kısa çalışma ödeneği miktarı, aylık asgari ücretin brüt tutarının yüzde yüzellisini geçemeyeceği için ödenecek aylık kısa çalışma ödeneği miktarı bu şekilde hesaplanmıştır. Asgari ücret 2.029,50 TL olarak alınmıştır.

Kısa çalışma ödeneği, işyerinde uygulanan haftalık çalışma süresini tamamlayacak şekilde çalışılmayan süreler için aylık olarak verilir. Kısa çalışma ödeneğinin süresi üç ayı aşmamak kaydıyla kısa çalışma süresi kadardır ve kısa çalışma ödemeleri, hak edilen işsizlik ödeneğinden mahsup edilmektedir. Kısa çalışma ödeneğinin süresini altı aya kadar uzatmaya ve işsizlik ödeneğinden mahsup edilip edilmeyeceğini belirlemeye Bakanlar Kurulu yetkilidir.



Kaynak: Milli Gazete