Gazetecilere ve Tehlikeli İşlerde Çalışanlara Yıpranma Şoku! / Resul Kurt
(10.11.2017) Tehlikeli ve yıpratıcı bazı işlerle uğraşanlara diğer çalışanlara oranla daha erken emeklilik hakkı tanınmaktadır. 5510 Sayılı Kanunu’nun 40’ıncı maddesinde sayılan ve aralarında maden işçileri... |
Tehlikeli ve yıpratıcı bazı işlerle uğraşanlara diğer çalışanlara oranla daha erken emeklilik hakkı tanınmaktadır. 5510 Sayılı Kanunu’nun 40’ıncı maddesinde sayılan ve aralarında maden işçileri, döküm işçileri, asker-polis ve MİT mensupları ile gazetecilerin de olduğu işlerde çalışanlara işlerinin tehlikeleri nedeniyle yıpranmaları nedeniyle fiili hizmet süresi zammı uygulanmaktadır. Yani bu işlerde bu işyerlerinde ve işlerde geçen çalışma sürelerinin her 360 günü için ilave süre eklenmektedir. Bu işlerin ortak özelliği, yapılan işin maruz kalınan tehlikesinin diğer işlerden daha ağır olmasıdır, örneğin; yeraltı işleri gibi. Yine her 360 gün için eklenen süreler 40’ıncı maddede sayılan işlerin risklerinde göre 60, 90, 180 gün şeklinde değişim göstermektedir. Fiili hizmet süresi zammı kapsamında sayılan iş veya görevlerde çalışan sigortalıların fiili hizmet süresi zammından yararlanabilmesi için yasada belirtilen işyerlerinde ve belirtilen işleri fiilen yapması gerekmektedir. 5510 sayılı Kanun'a göre yıpranma payı olan meslekler; 1) Kurşun ve arsenik işlerinde çalışanlar 60 - 90 gün. Fiili hizmet süresi zammından yararlandırılması için sayılan işyerlerinde çalıştıkları halde, söz konusu işleri/görevleri yapmayan veya sayılan işleri/görevleri yaptıkları halde, söz konusu işyerlerinde çalışmayan sigortalıların işyeri ve iş koşulu şartı bir arada yerine gelmediğinden fiili hizmet süresi zammından yararlandırılmaları mümkün değildir. Ayın bazı günlerinde fiili hizmet süresi zammına tabi işlerde çalışıp bazı günlerde fiili hizmet kapsamı dışında çalışan sigortalılar olabilecektir. Bu sigortalıların bildirimi fiili hizmet süresi kapsamında geçen süreleri için öngörülen uygun belge türleri ile yapılacak, kapsam dışındaki çalışmalar ise yine uygun aylık prim ve hizmet belgesi ile bildirilecektir. Bunun yanı sıra bazı günler de fiili hizmet kapsamında değildir. Uygulamada yaşanan bu detay hakkında Sosyal Güvenlik Kurumu, 03.11.2017 tarihli duyurusunda fiili hizmet süresine tabi çalışanların gün bildirimleri ile ilgili sınırlama getirildiği belirtilmiştir. 5510 sayılı Kanun'un 40’ıncı maddesi kapsamında fiili hizmet süresi zammına tabi olan işyerlerinde çalışan sigortalıların çalışılan ayın bazı günlerinde kapsam dışı işlerde geçen süreleri ile kapsamda olan işlerde fiilen çalışmayarak risklerine maruz kalmadıkları ulusal bayram ve genel tatil günleri ile yıllık izin, ücretsiz izin, ücretli izin, sıhhi izin ve eğitim kurs süreleri fiili hizmet kapsamında değerlendirilmemektedir. Diğer bir deyişle bir gazeteci ya da döküm işçisi hafta tatili yada bayram günleri için yıpranma payından yararlanamayacaktır. Buna göre fiili hizmet kapsamındaki işyerlerinden SGK’ya aylık prim ve hizmet belgesiyle yapılan fiili hizmet süresi zammı kapsamındaki bildirimler için yer altında çalışanlar (Maden ocakları (elementer cıva bulunduğu saptanan cıva maden ocakları hariç), kanalizasyon ve tünel yapımı gibi yer altında yapılan işlerde çalışanlar) hariç olmak üzere yukarıda açıklandığı şekilde tatil, izin, kurs veya iş öncesi veya sonrası hazırlık süreleri hariç tutularak e-bildirge programında her ay için azami 26 gün kontrolü konulmuş olup, aynı işyerinden farklı belge türleri ile toplamda 30 günden fazla hizmet bildirilmemesi gerekmektedir. (Örneğin; (01) nolu belge türü ile 4 gün, (32) nolu belge türü ile 26 gün gibi). Sigortalıların sosyal güvenlik haklarını sorunsuz bir şekilde elde etmeleri bakımından işverenlerin fiili hizmet kapsamında değerlendirilmeyen sürelere dikkat etmesi ve bir ay içinde çalışılan prim günlerinin uygun belge türüyle bildirilmesi önemlidir. Sosyal güvenlik sistemimizde on yıllardır devam eden yıpranma uygulamasının değiştirilmesinin ve tehlikeli-yıpratıcı işlerde çalışanların hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil günleri ile yıllık izin, ücretsiz izin, ücretli izin, sıhhi izin ve eğitim kurs süreleri zora sokacağı ve huzursuz edeceği kesindir. Kaynak: Dünya Gazetesi |