SGK Borçlarından Kimler Sorumlu?
(26.04.2021)
SGK’nın en önemli gelir kaynağı olan primlerin zamanında ödenmemesi halinde işverenlerin yönetim kurulu üyeleri dahil üst...

SGK’nın en önemli gelir kaynağı olan primlerin zamanında ödenmemesi halinde işverenlerin yönetim kurulu üyeleri dahil üst düzey yöneticileri sorumlu tutuluyor. SGK, prim borçlarından dolayı bu kişiler hakkında takip ve tahsil işlemleri yürütebiliyor.

SGK, sosyal sigortalar ile genel sağlık sigortası bakımından kişileri güvence altına almak amacıyla kuruldu. Primli sistem esasına göre kurulan SGK’nın en önemli finansman kaynağı, beyan usulüne göre tahsil edilen primlere dayanıyor.
Bu bağlamda primlerin zamanında ödenmesi için işverenlerin yanı sıra üst düzey çalışanlar ile diğer ilgililer sorumlu tutuluyor.

YASAL DAYANAĞI

Sigorta primlerinin zamanında ve düzenli olarak tahsilini sağlamak amacıyla işveren ile birlikte sorumlu olanlar yönünden kanun koyucu tarafından SSK döneminde yürürlükte bulunan (506 s.) kanunda; sigorta primlerini haklı sebepleri olmaksızın, yasal süre içerisinde tahakkuk ve tediye etmeyen kamu kurum ve kuruluşların tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri mesul muhasip, sayman ile tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olacaklarına ilişkin hükümlere yer verilmiştir.

ÜST DÜZEY YÖNETİCİLER

SGK döneminde de bazı farklar dışında paralel düzenleme getirildi. Buna göre, “Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu kanunda belirtilen sürelerde ödenmez ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcileri, kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur” hükümleri öngörüldü.

Bu kapsamda, prim alacağının tahakkuk ettiği ve ödenmesi gereken dönemde, işveren ile birlikte müteselsilen sorumluluk koşullarının oluşması için işveren kamu kurum ve kuruluşu ise kamu görevlilerinin tahakkuk ve tediye ile görevli olması; tüzel kişiliğe haiz diğer işyerlerinde ise üst düzey yönetici ya da yetkilisi ve kanuni temsilci sıfatıyla işveren tüzel kişiliği temsil ve ilzama yetkili bulunması lazım.

ANONİM ŞİRKETLERDE SORUMLULUK

Anonim şirketlerde SGK sigorta primi, idari para cezası, işsizlik sigortası primi, genel sağlık sigortası primi ve katılım payı borçlarından dolayı anonim şirket şeklinde örgütlenmiş tüzel kişiliğin mal varlığı ile birlikte tüzel kişiliğin yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzey yöneticileri sorumlu bulunuyor. SGK, sayılan kişiler hakkında belirtilen borçlardan dolayı takip ve tahsil işlemleri yürütebiliyor. Kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcileri hakkında takip yapılabilmesi için söz konusu kişiler adına ödeme emri gönderilmesi gerekiyor. SGK borçlusunun birden fazla üst düzey yönetici veya kanuni temsilcisi bulunması halinde ilgili kanunlara göre bu kişilerin sorumluluk şekline bakılacak. Kurum alacağı için her birine ayrı ayrı ödeme emri gönderilmesi gerekiyor.

KOLEKTİF VE ADİ ŞİRKETLERDE SORUMLULUK

Kolektif şirket sözleşmesinde, şirketi kimlerin temsil edebileceği konusunda herhangi bir hüküm yoksa, her ortak tek başına şirketi idare etme hakkına sahip olduğundan, bütün ortaklar şirket borçlarından sınırsız sorumlu. Sınırsız sorumluluk, ortakların şirkete koymayı taahhüt ettikleri iştirak sermayesi ile değil, tüm kişisel malvarlıkları ile sorumluluğu ifade ediyor. Hemen belirtelim ki, bu şirketlerin borç ve taahhütlerinden dolayı birinci derecede şirket sorumlu. Ancak, şirkete karşı yapılan icra takibi semeresiz kalmış veya şirket herhangi bir sebeple sona ermiş ise yalnız ortak veya ortakla birlikte şirket aleyhine dava açılabilir ve takip yapılabilir. Adi şirketlerde, adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir. Bir ortaklık, kanunla düzenlenmiş ortaklıkların ayırt edici niteliklerini taşımıyorsa, adi ortaklık sayılmıyor. Adi ortaklıklar, ister ticari ister gayri ticari olsun tüzel kişiliğe sahip değil. Bu nedenle ortaklığın kamu borçlarından hukuki bir kişilik şeklinde muhatap olarak kabulü mümkün değil. Dolayısıyla, ortakların hepsi şirketi idare etmeye yetkili olup borcun tamamından tek tek ve bağımsız olarak sorumludurlar.

LİMİTED ŞİRKETLERDE SORUMLULUK

SGK uygulamasında limited şirket ortakları şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan SGK alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu bulunmakta olup, ilgili kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutuluyor. Ayrıca ortağın şirketteki sermaye payını devretmesi halinde, payı devreden ve devralan şahıslar devir öncesine ait SGK alacaklarının ödenmesinden müteselsilen sorumlu tutuluyor. SGK alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda pay sahiplerinin farklı şahıslar olmaları halinde bu şahıslar, SGK alacağının ödenmesinden müteselsilen sorumlu. Buna göre, şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan SGK alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda farklı kişilerin şirket ortağı olması halinde, söz konusu kişilerin bu amme alacağının ödenmesinden müteselsilen sorumlu tutularak, sermaye hisseleri oranında takip edilmesi söz konusu olacak.



Kaynak: İsa Karakaş / İto Haber