Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Tasarısı Kabul Edildi
(30.06.2016)
Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı TBMM'de kabul edildi. Tasarıya göre çek hesabı açtırmak isteyenler bankaya adli sicil kaydı...

 Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı TBMM'de kabul edildi. Tasarıya göre çek hesabı açtırmak isteyenler bankaya adli sicil kaydı da verecek.

"Varlık Barışı" ve "karşılıksız çek kullananlara hapis cezası verilmesi" gibi düzenlemeler ile bir çok işlemin vergiden muaf tutulmasını öngören Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edildi.

Yurt dışındaki para, döviz, altın, hisse senedi, tahvil ve diğer menkul kıymetlerin 31 Aralık 2016'ya kadar bildirilmesi halinde, bu kıymete vergi incelemesi ve soruşturma yapılmayacak.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edilen Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısına göre, karşılıksız çek keşide etme adli para cezasını gerektiren suç olarak tanımlandığı için, çek hesabı açtırmak isteyenler bankaya adli sicil kaydı da verecek.

Bankalar, çek hesabı sahibi gerçek veya tüzel kişinin ya da şirket yetkililerinin çek hesabı açma yasağının bulunup bulunmadığını kontrol etmekle yükümlü olacak.

Ticaret siciline tescil edilen şirket yetkilileri hakkında verilmiş bir çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı varsa, bunların yetkilisi olduğu tüzel kişilere çek defteri verilmeyecek.

Çek hesabı sahibinin gerçek kişi olması durumunda kimlik numarası, tüzel kişi ise MERSİS numarası çek üzerine yazılacak. Çek hesabı sahibi ile düzenleyenin farklı kişiler olması halinde, ayrıca düzenleyenin kimlik numarası da yazılacak. Böylece, çek hesabı sahibinin benzer isimli veya unvanlı kişilerden ayırt edilebilmesi sağlanarak, düzenleyenin net bir şekilde tespit edilebilmesi ve çekin karşılıksız çıkması durumunda çek hesabı sahibine karşı yapılacak başvurularda doğru kişiye ulaşılması hedefleniyor.

Karekodlu çek düzenlenen lehtar, teslim aldığı çeki sisteme kaydedecek. Çek alacaklıları, çek ile çek hesabı sahibine ve bu çeki düzenleyenlere ilişkin verilere karekod aracılığıyla erişim sağlayabilecek.

Karekodlu çekin sisteme kaydedildiği tarihten sonra çek düzenleyen tüzel kişinin temsilcilerinde meydana gelen değişiklikler, çek hesabı sahibi tüzel kişinin sorumluluğunu ortadan kaldırmayacak. Böylece henüz bankalara ibraz edilmemiş çek adedi ve tutarının üçüncü kişilerin erişimine açılması, çek hesabı sahibine ait piyasada bulunan çek adedi ve bunların tutarları hakkında bilgi sahibi olunması ve alacaklının çeki kabul edip etmeme hususunda kanaat edinmesi öngörülüyor.

Üzerinde tarih bulunan ve kanuni süresinde ibraz edilen çekle ilgili karşılıksız işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında, hamilin şikayeti üzerine, her bir çekle ilgili olarak, bin 500 güne kadar adli para cezasına hükmolunacak. Hükmedilecek adli para cezası, çek bedelinin karşılıksız kalan miktarından az olamayacak. Mahkeme ayrıca, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına; bu yasağın bulunması halinde yasağın devamına hükmedecek.

Hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilenler, yasaklılıkları süresince sermaye şirketlerinin yönetim organlarında görev alamayacak. Ancak hakkında yasaklama kararı verilenlerin mevcut organ üyelikleri görev sürelerinin sonuna kadar devam edecek.

Yasaklı kişiler bankalara bildirilecek

Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararına ilişkin bilgiler, güvenli elektronik imzayla imzalandıktan sonra UYAP aracılığıyla MERNİS ile Risk Merkezine elektronik ortamda bildirilecek. Hakkında çek hesabı açma yasağı verilen kişiler, Risk Merkezi tarafından bankalara bildirilecek.

Karşılıksız çek davasında mahkeme tarafından, beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, davanın düşmesi veya davanın reddine karar verilmesi halinde, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının kaldırılmasına karar verilecek. Kesinleşen karar MERSİS ile Risk Merkezine bildirilecek ve ilan olunacak.

Adli para cezalarının ödenmemesi halinde, kamuya yararlı bir işte çalıştırma kararı verilmeksizin doğrudan hapis cezasına çevrilecek.

Karşılıksız çek bedelini ibraz tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte tamamen ödeyen kişi hakkında; yargılama aşamasında davanın düşmesine, mahkumiyet hükmünün kesinleşmesinden hükmün bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına karar verilecek. Şikayetten vazgeçme halinde de aynı hükümler uygulanacak.

Kişi, cezanın tamamen infaz edildiği tarihten itibaren üç yıl ve her halde yasağın konulduğu tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra hükmü veren mahkemeden çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının kaldırılmasını isteyebilecek.

Tasfiye de kolaylaştırılıyor

Gerçek kişi tacir ile tüzel kişi tacir adına imza atmaya yetkili kişi, ticaret unvanını ve bunun altına atacağı imzayı, noter onayı şartı aranmaksızın ticaret sicili müdürü ya da yardımcısı huzurunda yazılı beyanda bulunmak suretiyle de verebilecek.

Şirketlerin tür değişikliğine gitmesinde yeni türe ilişkin sözleşmenin bütün ortaklar tarafından imzalanması zorunluluğu kaldırılıyor. Tür değiştirmede yönetim organınca hazırlanan tür değiştirme planı dışında, yeni türün şirket sözleşmesinin genel kurulun onayına sunulması öngörülüyor.

Sermaye şirketlerinin tasfiye sürecini kolaylaştırmayı amaçlayan tasarı, tasfiye halindeki şirketin, kalan malvarlığını dağıtabilmek için alacaklılara yönelik yapılacak üçüncü ilandan itibaren gerekli bekleme süresi 1 yıldan 6 aya düşürülüyor.

Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre tasfiye olunan şirketlerde, İcra İflas Kanunu'ndaki tasfiye ve ceza yaptırımı hükümleri uygulanmayacak.

Piyasalarda çeke duyulan güvenin artırılması ve karşılıksız çekin engellenmesi amacıyla çeklerde seri numarasıyla karekod bulunması zorunlu hale gelecek. Yabancı banka tarafından bastırılan çeklerde seri numarası veya karekodun bulunmaması senedin çek olarak geçerliliğini etkilemeyecek.

Bankalar, 31 Aralık 2016 tarihinden sonra karekodsuz çek yaprağı veremeyecek.

Genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri ve özel bütçeli idareler tarafından ilgili mevzuatı gereğince alınan, 10 yılı geçen ve çeşitli nedenlerle iadesi sağlanamayan veya gelir kaydedilemeyen 500 lira ve altındaki teminat mektuplarından uyuşmazlığa konu edilmeyenler ilgili bankalara iade edilecek.

Varlık barışı düzenlemesi

Tasarıda "varlık barışı" ile ilgili düzenlemeler de yer alıyor.

Buna göre, gerçek ve tüzel kişilerce yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları, 31 Aralık 2016 tarihine kadar Türkiye'deki banka veya aracı kurumlara bildirilecek.

Alacaklar ve rayiç bedeliyle taşınmazlar, 31 Aralık 2016 tarihine kadar Türk Lirası cinsinden vergi dairelerine beyan edilecek. Gerçek ve tüzel kişiler bu varlıkları, diğer kişilerin nam veya hesabına bildirim veya beyanda bulunabilecek.

Bildirim ve beyan halinde vergi incelemesi, vergi tarhiyatı, soruşturma ve kovuşturma yapılmayacak.

Yurt dışından getirilen bu varlıklar, işletmelerin kanuni defterlerine kaydedilebilecek. Kayıt işlemlerinde sınırlayıcı bir düzenleme olmayacak. İşletmelere sermayeye ilave etme, özel fon hesabında tutma veya işletme borçlarının ödenmesinde kullanma konusunda ihtiyarilik sağlanacak.

Tasarının yurt dışına hizmet veren işletmelerde vergi indirimi, yatırım teşvik belgesi kapsamındaki binaların 5 yıl emlak vergisinden muaf olması, yatırım teşvik belgesi kapsamında tahsis olunan arazilere de geçici vergi muafiyeti getiren hükümleri 1 Ocak 2017'de, karekodlu çek düzenlenmesine ilişkin hükümler 31 Aralık 2017'de yürürlüğe girecek.

"Biz dışarıdan temiz parayı istiyoruz"

Dün saat 12.00'de başlayan tasarının görüşmeleri komisyonda 15 saat sürdü ve en uzun müzakereler "varlık barışı" maddesinde yapıldı.

Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, "varlık barışı" konusunda daha önce yapılan düzenlemelerin, Türkiye içindeki paraların da sisteme girmesine imkan tanıdığını ve hiç bir sıkıntı yaşanmadığını söyledi.

Bu düzenlemenin önceki düzenlemelerden daha ağır olduğuna işaret eden Canikli, "Biz dışarıdan temiz parayı istiyoruz." dedi.

Canikli, Türkiye'nin her zaman için sermayeye ihtiyacı olduğunu ifade ederek, "Bundan daha ideal bir düzenleme gelmez. Biz hiç bir ilave koruma zırh da sağlamıyoruz. Çünkü gelen para dünya sistem içinde olan para. Bankacılık sisteminden gelen para olduğu için de kara para diye bir şey olamaz. Eğer bizi bu konuda suçlarlarsa, somut olarak bir şey ortaya koymaları lazım. Öyle bir tespit yoksa da öyle bir suçlamada bulunulamaz." değerlendirmesinde bulundu.

Önceden takip edilmeden iflas kararı verilecek

Tasarıya göre, sermaye şirketleri ile kooperatiflerin, aktiflerin muhtemel satış fiyatları üzerinden düzenlenen ara bilançoya göre borca batık olduğu idare ve temsille vazifelendirilmiş kimseler, şirket veya kooperatif tasfiye halinde ise tasfiye memurları veya bir alacaklı tarafından beyan ve mahkemece tespit edilirse, önceden takibe gerek kalmaksızın bunların iflasına karar verilecek.

İdare ve temsille vazifelendirilmiş kimseler ya da alacaklılardan biri, şirket veya kooperatifin mali durumunun iyileştirilmesinin mümkün olduğuna dair iyileştirme projesini, son bir yıldan uzun süre ile şirket merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemeye sunarak iflasın ertelenmesini isteyebilecek.

Mahkeme, iflasın ertelenmesi talebinde bulunulması üzerine yönetim organının yerine geçmesi, yönetim organı kararları ve işlemlerini onaylaması ayrıca envanter işlemlerini başlatarak kontrolü altında yürütmesi için mesleki ve teknik yeterliliğe sahip yeterli sayıda kayyım atayacak.

İflas erteleme talebi, kayyımın atanmasına ilişkin karar, kayyımın mahkemece belirlenen görevleri ve temsil yetkisi ile bunların sınırları, ticaret sicili müdürlüğüne öngörülen usulle ilan ettirilecek. Bu ilanda, "alacaklıların iflas erteleme talebinin ilanından itibaren iki haftalık kesin süre içinde itiraz ederek iflas erteleme şartlarının bulunmadığını ileri sürebilecekleri ve mahkemeden talebin reddini isteyebilecekleri" belirtilecek.

Mahkeme, şirketin veya kooperatifin malvarlığının korunması ve faaliyetlerinin yürütülmesi için gerekli olan tedbirleri alacak; şirket ya da kooperatif aleyhine takip yapılmasını yasaklayabilecek, daha önce başlatılan takipleri durdurabilecek.

Kayyımın yerine yenisi seçilebilecek

Mahkeme, gerektiğinde kayyımın görevine son verebilecek, görevine son verilen ya da istifa eden kayyımın yerine yenisini seçebilecek. Bir kişi aynı anda en fazla 3 dosyada kayyım olarak atanabilecek.

İflasın erteleme kararı üzerine borçlu aleyhine hiçbir takip yapılamayacak ve daha önce başlayan takipler duracak, ihtiyati tedbir ile ihtiyati haciz kararları uygulanmayacak.

Erteleme sırasında taşınır, taşınmaz veya ticari işletme rehniyle temin edilen alacaklar nedeniyle rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılabilecek veya başlayan takiplere devam edilebilecek ancak bu takip nedeniyle muhafaza tedbirleri alınamayacak ve rehinli malın satışı gerçekleştirilemeyecek.

Erteleme süresi azami bir yıl olacak. Bu süre mahkemece uygun görülmesi halinde bir yıl daha uzatılabilecek.

İflasın ertelenmesine karar veren mahkeme, atanan kayyımın görevine devam etmesine karar verebileceği gibi aynı niteliklere sahip yeni kayyım da atayabilecek. Kayyım, takvim yılının her 3 aylık dönem sonu itibarıyla, şirketin projeye uygun olarak iyileşme gösterip göstermediğini mahkemeye rapor edecek.

Kayyımın raporuna göre iflas kararı verilebilecek

Kayyım ayrıca şirketteki olağanüstü gelişmeleri mahkemeye rapor edecek. Mahkeme, kayyımın verdiği raporlardan veya bilirkişi raporundan, borca batıklığın sürdüğünü belirlerse şirketin veya kooperatifin iflasına karar verecek.

İflas erteleme talebi üzerine mahkemece verilen nihai kararlara karşı borçlu şirket, kooperatif ya da erteleme talep eden alacaklı tarafından kararın tebliğinden, diğer ilgililer tarafından ise kararın ilanından itibaren 10 gün içinde istinaf yoluna başvurulabilecek.

Yargıtay, bölge adliye mahkemesince iflasın ertelenmesi kararının kaldırılması veya verilen iflasın ertelenmesi kararını bozarsa, borçlunun malvarlığı üzerindeki tedbirler devam edecek.

İcra ve İflas Kanununda yapılması öngörülen değişiklikle, konkordatonun tasdiki yargılaması mühlet içinde bitirilememişse, asliye ticaret mahkemesi komiserin gerekçeli raporunu da dikkate alarak, borçluya karşı daha önce başlatılan takiplerin durdurulmasına veya borçluya karşı yeni takip yapılmamasına karar verebilecek.

Bu hükümler, yürürlük tarihinden sonra yapılan iflas erteleme talepleri hakkında uygulanacak.

Vergi istisnası getiriliyor

Yıllık ortalama ihracat değerlerine göre yapılan sınıflandırmada, son 3 yılda yıllık ortalama ihracat tutarı Bakanlar Kurulunun belirleyeceği değerin üzerinde olan firma yetkililerine, Bakanlar Kurulunca belirlenen esaslara göre 2 yıl süreyle hususi damgalı pasaport verilebilecek.

Tasarıya göre, kamu idareleri ve bu idarelere bağlı döner sermaye işletmelerinin yapacağı her türlü ödemelerden önce de "vadesi geçtiği halde ödenmemiş borcu bulunmadığına dair belge" aranılacak. Bu düzenlemeyle, amme alacağının daha etkin bir şekilde güvence altına alınması amaçlanıyor.

Emeklilik yatırım fonlarının, menkul kıymet yatırım fonlarının, menkul kıymet yatırım ortaklıklarının, girişim sermayesi yatırım fonlarının ve girişim sermayesi yatırım ortaklıklarının para ve sermaye piyasalarında yaptıkları işlemler nedeniyle elde ettikleri paralar, vergiden istisna olacak.

Sigorta şirketleri iptal ettikleri sigorta muamelelerine ilişkin vergileri iptalin gerçekleştiği dönemde; bankalar ve finansman şirketleri ise tüketicilere iade ettikleri ücret, komisyon ve benzeri adlarla tahsil ettikleri tutarlara ilişkin vergileri, banka ve sigorta muameleleri vergisinden indirebilecek. Bu dönemde indirilemeyen vergiler, sonraki dönem beyannamelerinde indirim konusu yapılabilecek.

Hayat sigortasından 10 yıl prim ödeyerek ayrılanlar ve emeklilik hakkı kazananlar, toplu para almak yerine tasarruflarını 10 yıl ve üzeri tek primli gelir sigortalarına yatırırsa, yatırılan kısma ait ödemeler verginden muaf olacak.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda kabul edilen Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısına göre, sigorta süresi en az 10 yıl veya ömür boyu olan tek primli yıllık gelir sigortalarından yapılan ödemelerin tamamı gelir vergisinden müstesna olacak.

Bu istisnadan yararlananların vefat, maluliyet veya tasfiye gibi zorunlu nedenler hariç olmak üzere, 10 yıl tamamlanmadan bu gelir sigortalarından ayrılmaları halinde, ayrılma tarihinde yapılan ödemelerin içerdiği irat tutarı üzerinden kesinti yapılacak.

Hayat sigortasından 10 yıl prim ödeyerek ayrılanlar, emeklilik hakkı kazananlar ile vefat, maluliyet veya tasfiye gibi zorunlu nedenlerle ayrılanlar, toplu para almak yerine tasarruflarını, sigorta süresi 10 yıl ve üzeri veya ömür boyu olan tek primli yıllık gelir sigortalarına yatırırsa, yatırılan kısma ait ödemelerin içerdiği irat tutarları gelir vergisinden muaf olacak.

Vergi istisnaları geliyor

İş merkezi Türkiye'de bulunmayan dar mükellefiyete tabi işverenlerin, o ülkedeki bölgesel yönetim merkezlerinde istihdam ettiği kişilere döviz olarak ödediği ücretler, vergi istisnası kapsamına alınıyor.

Yurt dışında hizmet veren işletmelerde, yüksek katma değerli hizmet veren işverenlerin istihdam ettigi hizmet erbabının ücretleri üzerinden hesaplanan vergiye, kısmi indirim uygulaması getiriliyor.

İşletmeye dahil olan gayrimenkullerin iktisadi değerini artırıcı niteliği olan, ısı yalıtımı ve enerji tasarrufu sağlamaya yönelik harcamalar yapıldığı yılda doğrudan gider yazılabilecek.

Ürün testi, sertifikasyon, veri işleme, veri analizi ve mesleki eğitim hizmeti verenler tarafından, Türkiye'de yerleşmiş olmayan kişiler ile işyeri, iş merkezi yurt dışında bulunanlara, Türkiye'de verilen ancak yurt dışında yararlanılan bu hizmetler dolayısıyla oluşan kazançların yarısı, gelir vergisi beyannamesi üzerinde indirim konusu yapılacak.

Bakanlıklara yetki veriliyor

Tasarıyla, muhtasar beyanname ile verilmesi gereken aylık prim ve hizmet belgesinin birleştirilerek verilmesi durumunda, kapsama alınacak veya kapsam dışında bırakılacak mükelleflerin tespiti ve buna ilişkin usul ve esasların belirlenmesi, beyannamenin şekil, içerik ve ekleri ile verilen beyannamenin dönemini aylık olarak belirleme hususunda Maliye Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına yetki veriliyor.

Yurt içi tasarrufların artırılması kapsamında sermaye piyasası araçlarının vergilendirilmesinde, stopaj oranının elde tutma süresine göre farklılaştırılabilmesine yönelik olarak Bakanlar Kuruluna yetki verilecek.

Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu uyarınca düzenlenen tahakkuk fişi, mükellefe veya elektronik ortamda beyanname gönderme yetkisi verilen kişilere elektronik ortamda iletilebilecek.

Ticaret sicil memurluklarınca tescil işlemlerinde, başvuru evrakları vergi dairesine yazılı ya da elektronik ortamda da gönderilebilecek.

Mükelleflerin, vergi teşvik ve desteklerinden geriye dönük olarak yararlandırılmamasına ilişkin düzenleme içeren hükümler yürürlükten kaldırılıyor.

Harç istisnaları

Tasarıyla, harç istisnası getirilen işlemler şöyle belirtiliyor:

Yatırım Teşvik Belgesi kapsamında yer alan yatırım mallarına ilişkin olarak, yatırım teşvik belgesi sahibi yatırımcılarla bu malların üreticileri ve tedarikçileri arasında düzenlenen kağıtlar, yatırım döneminde belge kapsamındaki yatırıma yönelik gayri maddi hakların kiralanması ve satın alınmasına ilişkin düzenlenen kağıtlarla ilgili işlemler.

İleri teknolojiye sahip ve teknoloji transferi sağlayacak yurt dışında yerleşik şirketlerin satın alınması ile bu alımlara yönelik mali ve hukuki danışmanlık hizmeti alımına ilişkin düzenlenen kağıtlarla ilgili işlemler.

Binalarda ısı yalıtımı ve enerji tasarrufu sağlamaya yönelik olarak yapılan işlemler ile sanayi sicil belgesine haiz sanayi işletmelerince imalat sanayinde kullanılmak üzere yeni makine ve teçhizat alımına yönelik olarak yapılan işlemler.

Her türlü gemi, yat ve diğer su araçlarının inşası, yenileme ve dönüşümü ile bakım ve onarımına yönelik olarak düzenlenen kağıtlarla ilgili işlemler.

Öğrencilerin burs veya öğrenim kredisi almak ve okula veya öğrenci yurduna girebilmek için düzenledikleri sözleşme, taahhütname, kefaletname ve benzeri kağıtlara ilişkin işlemler.

Ticaret sicili harçları peşin tahsil edilecek

Ticaret sicili harçları, ticaret ve sanayi odaları veya ticaret odalarınca ya da ilgili odalar tarafından makbuz karşılığı peşin olarak tahsil edilecek.

Tasarıda, ihracat ve ihracata ilişkin olduğunun belgelenmesi kaydıyla, harçlardan müstesna olan işlemler şöyle sıralanıyor:

"İhracat karşılığı yapılacak ödemeler, ihracattan doğan alacağın ihracatçı tarafından temliki, ihracat bağlantıları için düzenlenecek anlaşmalar, transit ticarete konu malın satın alınması ve satılması, tedarik edildikleri şekliyle ihraç edilmek üzere mal alımı, ithalat vergilerinden tam muafiyet suretiyle geçici ithalat rejimine tabi ambalaj malzemesi ithali ile kati ihraç edilen mallara ait ambalaj malzemesinin geçici ihracı ve ithali, dahilde işleme izni kapsamında iznin geçerli olduğu süre içerisinde yapılan ithalat, gerçekleştirilen mamul ürün ihracatı karşılığı olarak bu ürünlerin üretiminde kullanılan girdilerin Toprak Mahsulleri Ofisinden veya Şeker Kurumunca tespit edilen şeker fabrikalarından alımı."

Tasarıyla, damga vergisinden muaf tutulan işlemler, harçtan da müstesna tutuluyor.

Emlak vergisinden muafiyet

Tasarıyla, tahkim müessesesinin etkinleştirilmesi ve mahkemelerin yükünün azaltılması amacıyla, tahkim davalarında nispi karar ve ilam harcının alınmaması sağlanıyor.

Tacirler arasında tesis edilen ipotek işlemlerinde, hesaplanan tapu harcının yüzde 50'si alınmayacak.

Tasarıyla, Emlak Vergisi Kanununda değişiklik yapılıyor. Buna göre, yatırım teşvik belgesi kapsamında inşa edilen binalar, inşalarının sona erdiği tarihi takip eden bütçe yılından itibaren 5 yıl süre ile emlak vergisinden muaf tutulacak.

Yatırım teşvik belgesi kapsamında yapılan yatırımlar için iktisap olunan veya bu yatırımlar için tahsis edilen araziler için de emlak vergisi ödenmeyecek.

Yatırım teşvik belgesi kapsamında inşa edilen binalardan, bina inşaat harcı alınmayacak. Yatırım teşvik belgesi kapsamında inşa edilen yapı ve tesislerden, imar mevzuatı gereğince belediyelerce alınması gereken harçlar alınmayacak.

Her türlü varlık ve hakların varlık kiralama şirketlerine devirlerinde, devir tarihine kadar indirilen katma değer vergisi indirimleri geriye dönük düzeltilmeyecek. Bu tarihe kadar indirilemeyen katma değer vergisi ise doğrudan gider yazılabilecek.

Yangın, su baskını, sel, kuraklık, yer kayması ve deprem gibi doğal afetler ile tutukluluk ve sabotaj gibi nedenlerle ekonomik kayıplara uğrayan işverenler ile sigortalıların, süresi dolmuş borçları bir yıla kadar ertelenebilecek.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda kabul edilen Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısıyla, Elektronik İmza Kanununda değişiklik yapılıyor.

Buna göre, banka teminat mektupları dışındaki teminat sözleşmeleri, güvenli elektronik imza ile gerçekleştirilmeyecek. Ayrıca internet ve elektronik ortamda kuruma gönderilecek belge, muhtasar ve prim hizmet beyannamesi veya bilginin kayıtlara, bu kayıtların dayanağını teşkil eden belgelere uygun olmamasından, serbest muhasebeci ve mali müşavirler de müşterek ve müteselsilen sorumlu olacak.

Yangın, su baskını, sel, kuraklık, yer kayması, deprem gibi afetlerle ağır hastalık, ağır kaza, tutukluluk ve sabotaj gibi nedenlerle ticari veya ekonomik kayıplara uğrayan işverenler ile sigortalıların, afetin meydana geldiği tarihten itibaren 3 ay içinde, süresi dolmuş borçları ile afetin meydana geldiği tarihi takip eden 3. ayın sonuna kadar tahakkuk edecek borçları bir yıla kadar ertelenebilecek.

Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) olan borçların ertelendiği sürede zamanaşımı işlemeyecek ve ertelenen kısmına gecikme cezası ve gecikme zammı uygulanmayacak.

Tasarıyla, mükelleflerce vergi dairelerine verilen muhtasar beyanname ile SGK'ya verilen bildirgelerin, tek bir platform üzerinden birleştirilmesine yönelik düzenlemeler yapılıyor. Bu sayede, beyanname sayısı azaltılarak, birden fazla kuruma aynı bilgilerin verilmesi engelleniyor.

Aylık prim ve hizmet belgelerinin SGK yerine Maliye Bakanlığına muhtasar beyannameyle birleştirilerek verilmesi nedeniyle prim tahakkukunun geç yapılması veya yapılmaması, sigortalıların hizmetlerinin bildirilmemesi ya da geç bildirilmesi durumunda işverenlere uygulanacak cezalar da belirleniyor.

Muhtasar ve prim hizmet beyannamesinde, sigortalıların işyerlerinde fiilen yaptıkları işe uygun meslek adı ve kodunu gerçeğe aykırı bildiren her bir işyeri için asgari ücreti geçmemek üzere, her bir sigortalı için asgari ücretin 10'da biri tutarında idari para cezası uygulanacak.

Kurumlar Vergisi istisnaları

Tasarıyla, Kurumlar Vergisi istisnaları yeniden düzenleniyor.

Buna göre; tüm giderlerinin, iş merkezi Türkiye'de bulunmayan kurumlar tarafından karşılanması ve söz konusu giderlerin Türkiye'de tam veya dar mükellefiyete tabi herhangi bir kurumun hesaplarına intikal ettirilmemesi kaydıyla, Ekonomi Bakanlığından alınan izinle kurulan bölgesel yönetim merkezleri Kurumlar Vergisinden muaf tutulacak. Türkiye'de tam veya dar mükellefiyete tabi herhangi bir kurumun, bölgesel yönetim merkezinin yönetimi altında bulunması, muafiyet hükmünün uygulamasına engel teşkil etmeyecek.

Taşınır ve taşınmaz malların, kurumlar tarafından finansal kiralama şirketleri, katılım bankaları, kalkınma ve yatırım bankalarına satışından doğan kazançlar ve bu kurumlara söz konusu varlıkların devralındığı kuruma kira süresi sonunda devrinden doğan kazançlar da Kurumlar Vergisinden istisna olacak.

İstisnadan yararlanan satış kazancı, kiracı tarafından pasifte özel bir fon hesabında tutulacak. Özel fon hesabında tutulan bu tutar, sadece kiracı tarafından bu varlıklar için ayrılacak amortismanların itfasında kullanılacak.

Söz konusu varlıkların kiracı veya kiralayan kurumlar tarafından üçüncü kişi ve kurumlara satılması durumunda, kiralayan kurumlara devrinden önce bu taşınmazların kiracıdaki net bilanço aktif değeriyle bu taşınmazlar için anılan kurumların kazancının tespitinde belirlenen toplam amortisman tutarı dikkate alınarak, satışı gerçekleştiren kurum nezdinde vergilendirme yapılacak.

Her türlü varlık ve hakların, kaynak kuruluşlarca varlık kiralama şirketlerine satışı ile varlık kiralama şirketlerince bu varlıkların devralındığı kuruma satışından doğan kazançlar da Kurumlar Vergisi'nden muaf olacak.

Söz konusu varlıkların, kaynak kuruluş tarafından üçüncü kişi ve kurumlara satılması durumunda da vergilendirme yapılacak.

Bu varlıkların varlık kiralama şirketleri tarafından üçüncü kişi ve kurumlara satılması durumunda ise varlık kiralama şirketlerinin bu satış işleminden doğan kazançları varlık kiralama şirketleri nezdinde kurumlar vergisine tabi tutulacak, istisna uygulaması dolayısıyla kaynak kuruluş adına zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler gecikme faiziyle birlikte tahsil edilecek.

Transfer fiyatlandırması esaslarına göre tespit edilecek

Sınai mülkiyet haklarında istisna uygulamasına, patent veya faydalı model belgelerin verildiği tarihten itibaren başlanacak ve ilgili patent veya faydalı model belgesi için sağlanan koruma süresi aşılmamak kaydıyla bu istisnadan yararlanılabilecek. Buluşun üretim sürecinde kullanılması sonucu üretilen ürünlerin satışından elde edilen kazançların, patentli veya faydalı model belgeli buluşa atfedilen kısmı, ayrıştırılmak suretiyle transfer fiyatlandırması esaslarına göre tespit edilecek.

Çağrı merkezi, ürün testi, sertifikasyon, veri saklama, veri işleme, veri analizi ve ilgili bakanlıkların görüşü alınmak suretiyle Maliye Bakanlığınca belirlenen mesleki eğitim hizmeti verenler tarafından, iş merkezi yurt dışında bulananların hizmetleri dolayısıyla oluşan kazançların yarısı, kurumlar vergisi beyannamesi üzerinden indirim konusu yapılacak.

Uluslararası düzenlemelerle uyumlu hale getiriliyor

Tasarıyla, transfer fiyatlandırmasına ilişkin düzenlemeler, uluslararası düzenlemeler ve uygulamalarla uyumlu hale getiriliyor.

Buna göre, ilişkinin doğrudan veya dolaylı olarak ortaklık kanalıyla oluştuğu durumlarda, örtülü kazanç dağıtımı kapsamında değerlendirme yapılabilmesi için en az yüzde 10 oranında ortaklık, oy veya kar payı hakkının olması şartı aranacak.

Ortaklık ilişkisi olmadan doğrudan veya dolaylı olarak en az yüzde 10 oranında oy ve kar payı hakkının olduğu durumlarda da taraflar ilişkili kişi sayılacak.

Transfer fiyatlandırmasına ilişkin belgelendirme yükümlülüklerinin tam ve zamanında yerine getirilmesi kaydıyla, örtülü olarak dağıtılan kazanç nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmemiş veya eksik tahakkuk ettirilmiş vergiler için vergi ziyaı cezası, yüzde 50 indirimli olarak uygulanacak.

Ar-Ge teşvikleri

Mükelleflerin gerçekleştirdikleri yeni teknoloji ve bilgi arayışıyla ilgili araştırma ve geliştirme harcamaları tutarının yüzde 100'ü, bu kapsamdaki projelerin Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından Ar-Ge ve yenilik projesi olarak değerlendirilmesi şartıyla, kazancın tespitinde indirim konusu yapılacak.

Araştırma ve geliştirme faaliyetleriyle doğrudan ilişkili olmayan giderlerden Ar-Ge indirimi hesaplanmayacak. Ar-Ge indirimi tutarının hesabında; araştırma ve geliştirme faaliyetlerinde kullanılan amortismana tabi iktisadi kıymetler için hesaplanan amortismanlar ile başka faaliyetlerde de kullanılan makine ve teçhizat için hesaplanan amortismanların, bu kıymetlerin araştırma ve geliştirme faaliyetlerinde kullanıldıkları gün sayısına isabet eden kısmı dikkate alınabilecek.

 



Kaynak: Dünya Gazetesi