Türkiye’de ve Dünyada Sporcu Gelirlerinin Vergilendirilmesi / Sedat Büyük,Erdem Çağlar
(11.07.2018)
Son yıllarda futbol kulüplerinin bilançolarında görülen dengesizlikler ve finansal risklerin artması sonucu UEFA, finansal fair-play uygulamasını getirdi. Bu uygulamayla kulüplerin mali risklerinin...

Son yıllarda futbol kulüplerinin bilançolarında görülen dengesizlikler ve finansal risklerin artması sonucu UEFA, finansal fair-play uygulamasını getirdi. Bu uygulamayla kulüplerin mali risklerinin azaltılması adına borçlanmalarda belli oranlar dışına çıkılmasının önüne geçilmesi amaçlandı. Bu düzenlemeler özellikle bugünlerde gözünü Rusya’da düzenlenen Dünya Kupası’na çevirmiş olan kulüplerin futbolculara ödeyebilecekleri ücretleri kısıtlıyor. Durum böyle olunca ülkelerin vergi uygulamaları kulüpler için toplam maliyetin, futbolcular için net ücretin belirlenmesinde ve dolayısıyla da transfer kararlarında önemli bir rol oynamış oluyor.

Futbol bir pazar olarak ele alındığında, pazarlama faaliyetinin temel unsurunun yıldız oyuncular olduğu söylenebilir. Dünyaca ünlü yıldızları transfer etmek sahalardaki başarı için olduğu kadar tribün gelirleri, forma satış gelirleri, yayın gelirleri vb. unsurlar açısından da çok önemli. Özellikle futbol endüstrisi çok gelişmemiş, sosyal yaşam ve güvenlik konularında zaafları bulunan ülkeler, gerek kulüplerin sportif başarıları, gerekse bu pazardaki payını artırmak amacıyla yıldız sporcuların transferine ilişkin pazarlıklarda rekabet gücünü artırıcı çeşitli destekler sağlıyor ve belli vergisel teşvikler sunuyor.

Aşağıdaki tablo futbolcuların aynı net ücret varsayımı altında bazı ülkelerdeki vergi ve sigorta yükümlülükleri ve kulüplere olan maliyetlerini gösteriyor.

Görüleceği üzere bir oyuncuya aynı net ücreti teklif etmeyi düşünen farklı ülke kulüpleri açısından vergi ve sigortaların getirmiş oldukları yükümlülükler, bu kulüpler için maliyetleri ciddi boyutlarda farklılaştırıyor.

Dünya üzerinde birçok ülke açısından futbolcu/sporcuların kazanmış oldukları ücretler, gelir dilimlerine göre artan oranlı vergi oranlarına ya da sabit bir orana bağlı olarak vergilendiriliyor. Örneğin, İspanya’da sporcular da dahil olmak üzere ücret gelirlerine uygulanan vergi oranı %45. Türkiye’de ise ücret gelirleri, genel olarak artan oranlı vergi dilimleri itibariyle kaynağında vergilendiriliyor. 2018 için 120 bin TL’yi aşan ücret gelirleri %35 gelir vergisine tabi. Sporculara ödenen ücretler ise, uygulaması 2019 sonuna kadar uzatılan madde hükmü ile yine kaynağında kesinti yoluyla ancak aşağıda belirtilen sabit oranlarda vergilendiriliyor;

a) Lig usulüne tabi spor dallarında;
1) En üst ligdekiler için %15,
2) En üst altı ligdekiler için %10,
3) Diğer liglerdekiler için %5,
b) Lig usulüne tabi olmayan spor dallarındaki sporculara yapılan ödemeler ile milli sporculara uluslararası müsabakalara katılmaları karşılığında yapılan ödemelerden %5.

Bu uygulama ile ülkemiz kulüplerinin maliyetleri neredeyse rakiplerinin yarısına düşüyor ve transfer maliyetleri açısından ciddi bir avantaj yaratıyor.

Geçtiğimiz günlerde spor alanındaki teşviklere bir yenisi daha eklendi. Spor kulüplerinin ve sportif şirketlerin amatör spor dallarındaki faaliyetlerinde harcanmaları şartıyla, sporculardan yapılmış gelir vergisi kesintilerinin belirli şartlar dahilinde iadesine imkan tanındı.

Konu vergi gelirleri açısından ele alındığında, kulüplerin transfer ettiği yıldız sporcuların diğer gelirler (tribün, forma, yayın vb.) açısından artırıcı bir etkisi olduğu ve bu nedenle düşük oranda uygulanan vergiden kaynaklanan kayıpların bir derece telafi edildiği söylenebilir. Fakat esasen bu teşviklerin amacı yalnızca spor ekonomisinin gelişmesi değil, aynı zamanda sportif başarıların da artmasını sağlamaktır. Sportif faaliyetlerde ülkemizin başarı durumu dikkate alındığında ise, sağlanan vergi teşviklerinin bu amaca ne kadar hizmet ettiği konusu tartışmalı bir hal alıyor. Özellikle de tek motivasyon kaynağı olarak futbolu gören milyonlarca insanın yoksulluk sınırının altında bir gelirle yaşamını sürdürdüğü ve milyon dolarlar kazanan futbolcularla aynı vergi yüküne sahip oldukları düşünülürse…

Spor yatırımları elbette gerekiyorsa vergisel teşviklerle desteklenmelidir. Ancak, bu desteklerden sağlanan kaynakların altyapı yatırımlarına yönlendirilmesi ve altyapıdan yetişen yıldız sporcularla başarı amaçlanmalıdır.



Kaynak: Dünya Gazetesi