Arsa ve Arazi Birim Metrekare Değer Tespitleri / Veysi Seviğ
(26.07.2017)
Ülkemizde 2018-2021 yıllarında emlak vergi değerlerinin hesabında dikkate alınacak asgari ölçüde arsa ve arazi metrekare birim değerleri konuya ilişkin olarak belirlenen ve görevlendirilen Takdir...

 Ülkemizde 2018-2021 yıllarında emlak vergi değerlerinin hesabında dikkate alınacak asgari ölçüde arsa ve arazi metrekare birim değerleri konuya ilişkin olarak belirlenen ve görevlendirilen Takdir Komisyonları tarafından tespit edilerek karara bağlandı.


Arsa Takdirleri; arsalar ve arsa sayılacak parsellenmemiş araziler için 2018’e ait emlak vergi değeri ilgili belediyelerce; takdir komisyonları tarafından arsalar için her mahalle ve arsa sayılacak parsellenmemiş araziyi sınırları içerisinde bulunduran her köy için cadde, sokak veya değer bakımından farklı bölgeler itibarıyla takdir olunan birim değere göre hesaplandı. Turistik bölgeler için valilerce tespit edilen pafta, ada veya parsellere ait 2018 emlak vergisi değerlerinin hesabı da bu esasa göre belirlendi.


Ayrıca arazi takdirlerinin 2018’de uygulanmak üzere ilgili belediyelerde takdir komisyonları tarafından her il veya ilçe için arazinin cinsi itibarıyla kıraç, taban ve sulak olmak üzere takdir olunan metrekare birim değerleri esas alınarak matrah hesaplaması yapılacak.

Konuya ilişkin düzenlemeler çerçevesinde arsalar ile arsa sayılacak parsellenmemiş araziler için asgari ölçüde birim değer tespiti, arsalara ait oluşturulan takdir komisyonları tarafından yapılıyor. Değerler arasındaki farklılıkların tespitinde; söz konusu yerlerin genel kullanış biçimleri, başlıca bölge tipleri, bölgelerin nüfus ve yapı yoğunlukları, yerleşim alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri, iş yeri merkezlerine ve nüfus yoğunluğu olan yerlere uzaklık ve yakınlıkları, ulaşım durumu, su, elektrik, doğalgaz ve kanalizasyon gibi alt yapı hizmetlerinin olup olmadığı, imar planlarındaki durumu, topografik durumu ve turizm, sanayi, toplu konut, sit, rekreasyon ve benzeri alanlar içerisinde bulunup bulunmadığı dikkate alınması gerekiyor.


Cadde veya sokak teşekkül etmiş bulunan yerlerde, söz konusu cadde ve sokaklar farklı bölge olarak kabul edilmiş olup, cadde veya sokakların dışında kalan yerlerde kendi içerisinde farklı bölgelere ayrılarak takdir işlemleri gerçekleştirildi. Bu bağlamda cadde veya sokak teşekkül etmemiş olan yerler farklı bölgelere ayrılırken, arsa ve arazi sahipleri tarafından kolayca bilinip öğrenilebilmesi bakımından bu bölgelerin tapu kayıtlarında belirlenen mevkiler veya halk arasında maruf ve meşhur olan mevkiler itibarıyla tespit edilmesine önem verildi.


Tapuda kayıtlı olan ve kadastrosu yapılmış bulunan yerlerde, bu bölgelerin sınırları içinde bulunan pafta ve ada numaraları takdir komisyonu kararlarında gösterilecek olup, aynı ada birden fazla farklı bölge içinde yer almayacak. Buna karşılık, bir paftada bulunan arazi parçalarının (adaların) iki veya daha ziyade farklı bölgede yer alması mümkün.

Henüz kadastrosu yapılmamış olan yerlerde yapılacak değer bakımından farklı bölge tespitlerinde bu bölgelerin mevki isimlerinin belirtilmiş olması ve varsa tabii sınırının da takdir komisyonu kararlarında gösterilmesi gerekiyor.


Birim metrekare değerleri açısından farklı bölgelerin tespitinde, imar planlarında, mevcut haritalardan, kadastral haritalardan, çevre düzeni plan ve haritalarından, ilgili kuruluşlardaki diğer bilgi ve belgelerden faydalanılması gerekiyor.

Takdir Komisyonlarınca ilgili cadde, sokak veya değer bakımından farklı bölgeler ile turistik bölgelerde ilgili valilerce tespit edilecek pafta ve adalarda metrekare değeri en düşük olan arsaların, turistik bölgelerde parsel itibarıyla yapılan takdirlerde ilgili parsellerin takdirin yapıldığı tarihteki asgari ölçüde metrekare birim değerleri tespit edilmiş olmalı. Bu bağlamda asgari ölçüde arsa metrekare birim değer tespitinin, geçmiş dönemde yapılan takdirlere belli bir oran uygulanması veya geçmiş enflasyon oranlarının eklenmesi suretiyle yapılması doğru bir yaklaşım değil.


Emlak Vergisi Kanunu’nun 2017/1 sayılı iç genelgesi gereği olarak Takdir Komisyonu kararları aleyhine 30 günde vergi mahkemelerinde dava açmak mümkün olup, iç genelgede yer alan koşullara uygun olmayan belirlemelere karşı dava yoluna gidilmesi mümkün.



Kaynak: itohaber.com