Sahte ve Yanıltıcı Belge Kullanımında İzaha Davet / Veysi Seviğ
(23.08.2017)
Vergi Usul Kanunu’nun 359’uncu maddesinde yer alan fiiller nedeniyle verginin ziyaa uğratılması halinde izaha davet hükümleri uygulanmamaktadır. Ancak aynı kanunun 370’inci maddesinde yer alan...

Vergi Usul Kanunu’nun 359’uncu maddesinde yer alan fiiller nedeniyle verginin ziyaa uğratılması halinde izaha davet hükümleri uygulanmamaktadır. Ancak aynı kanunun 370’inci maddesinde yer alan düzenleme uyarınca “… sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanma fiilinin işlenmiş olabileceğine dair yapılan ön tespitlerde, kullanılan sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge tutarının, her bir belge itibarıyla 50 bin Türk Lirasını geçmemesi ve mükellefin ilgili yıldaki toplam mal ve hizmet alımlarının yüzde 5’ini aşmaması kaydıyla mükellefler” izaha davet edilebilecek. Kanun maddesinde yer alan 50 bin Türk Liralık tutar, her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak Vergi Usul Kanunu’na göre belirlenen yeniden değerleme oranında artırılmak suretiyle uygulanacak.


Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı) tarafından yayımlanan 482 numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nde yer alan açıklamalar çerçevesinde “… sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanma fiilinin işlenmiş olabileceğine dair vergi inceleme yetkisini haiz kişilerce düzenlenen raporlara istinaden yapılan ön tespitlerde, kullanılan sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge tutarının; her bir belge itibarıyla 50 bin TL’yi geçmemesi ve mükellefin ilgili yıldaki mal ve hizmet alışlarının yüzde 5’ini aşmaması kaydıyla mükellefler izaha davet” edilecek. (25 Temmuz 2017 günlü Resmi Gazete)


Sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanma fiilinin işlenmiş olabileceğine dair belge tutarının tespiti ile mal ve hizmet alış tutarının hesaplanmasında vergiler hariç tutarlar dikkate alınacak.


Sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanma fiilinin işlenmiş olabileceğine dair her bir ön tespit itibarıyla tüm belge tutarlarının vergiler hariç ayrı ayrı 50 bin TL ve altında olması ve diğer şartların da gerçekleşmesi halinde mükellefler izaha davet edilebilecek. Ancak her bir ön tespite ilişkin olarak herhangi bir belge tutarının vergiler hariç 50 bin TL üzerinde olması halinde, bu belgeyi kullanan mükellefin diğer benzer mahiyetteki belge ve/veya belgeleri tutarı 50 bin TL altında olsa dahi tüm bu belgelere ilişkin izaha davette bulunulması mümkün olamayacak.


Örneğin ibraz edilen faturaların vergiler hariç 9 adedinin her birinin tutarı 50 bin TL’nin altında, bir adet fatura tutarının da 50 bin TL’nin üstünde olduğu durumda ziyaa uğramış olabilecek vergiye ilişkin bir fatura tutarının 50 bin TL’nin üzerinde olması nedeniyle 10 adet faturanın hiçbiri için mükellef izaha davet edilmeyecek, dolayısıyla mükellef söz konusu haktan yararlanamayacak.

Diğer yandan daha önce de ifade edildiği üzere sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı olabilecek toplam belge tutarının ilgili yıldaki toplam mal ve hizmet alışlarının yüzde 5’ini aşması halinde vergiler hariç her bir belge tutarının 50 bin TL’yi geçmemesi halinde dahi mükelleflere izaha davette bulunulması mümkün olamayacak.


Mükelleflerin izaha davet edilip edilmeyeceğinin belirlenmesinde sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı olarak kullanılmış olabilecek belgeler, her bir ön tespit bakımından ayrı ayrı değerlendirilecek.


Ayrıca mükellefler hakkında tek bir vergi tekniği raporunda birbirinden farklı yıllara ilişkin sahte veya muhteviyatı (içeriği) itibarıyla yanıltıcı belge kullanılmış olabileceğine dair bulguların mevcut olması durumunda, söz konusu 50 bin TL’lik sınırın ve yüzde 5’lik oranın aşılmamış olması şartları her bir yıl itibarıyla ayrı ayrı değerlendirilecek. Herhangi bir yıla ilişkin bu şartların sağlanmamış olması, diğer yıllarda bu şartlardan her ikisini de sağlayan mükelleflerin bu şartların sağlandığı yıla ilişkin izaha davet edilmesine engel teşkil etmeyecek.


Katma Değer Vergisi mükellefi olanlar açısından ilgili yıldaki toplam mal ve hizmet alışlarının belirlenmesinde, öncelikle tespit tarihine kadar Katma Değer Vergisi beyannamelerinde yer alan indirilecek Katma Değer Vergisi’ne ilişkin her bir 

KDV oranı ayrı ayrı esas alınmak suretiyle söz konusu toplam mal ve hizmet 
alışlarına ulaşılacak.


Katma Değer Vergisi mükellefiyeti bulunmayan basit usule tabi mükelleflerin ilgili yıldaki toplam mal ve hizmet alışlarının belirlenmesinde işletme hesabı özetinde yer alan “Dönem İçinde Satın Alınan Emtia” ve “Giderler” satırlarının toplam tutarı 
dikkate alınacak.



Kaynak: İTO