İşçi Çıkarmanın Adı Ücretsiz İzin Mi Oldu? / Alaattin Aktaş
(10.04.2020)
İşçi çıkarmanın altı aya kadar uzatılabilecek şekilde üç ay yasaklanması ilk bakışta çalışan lehine önemli bir düzenleme...

İşçi çıkarmanın altı aya kadar uzatılabilecek şekilde üç ay yasaklanması ilk bakışta çalışan lehine önemli bir düzenleme. Ancak işçi çıkaramayacak olan işverene işçiyi tek taraflı bir kararla ücretsiz izne çıkarma olanağı verilmesinin iş mevzuatına girmesi gelecekte sakıncalar doğurmaya aday.

Önceki gün akşam açıklanan düzenlemeyi biliyoruz. Yapılması öngörülen yasal değişiklikle işçi çıkarmak üç ay süreyle yasaklanacak. Cumhurbaşkanı bu süreyi altı aya kadar uzatmaya yetkili olacak.

İlk bakışta özellikle çalışanlar yönünden harika bir düzenleme. Artık kimse işini kaybetmeyecek, bu korkuyu yaşamayacak. Hele hele şu kriz döneminde...

Ama konu göründüğü kadar basit değil!

Bir işletme işçisini çıkarmayacak, ne var ki bu çalışanına ücretsiz izin verebilecek. Ücretsiz izin süresince işçiye günlük yaklaşık 40 liralık ödeme yapılacak.

Öngörülen düzenlemenin detaylarını henüz tam olarak bilmiyoruz. Ama düzenlemenin bazı sakıncaları bulunduğu açık.

Ücretsiz izin yasal hale geliyor

Mevcut mevzuata göre işçilerin ücretsiz izne çıkarılması söz konusu değil. Ücretsiz izin, ancak işçi ve işverenin karşılıklı anlaşması halinde mümkün olabiliyor. Tabii ki bu anlaşmanın da yazılı yapılması gerekiyor.

Eğer ücretsiz izin düzenlemesi çok sıkı ve belirli kurallara bağlanmadan getiriliyorsa, yani işveren herhangi bir gerekçe göstermeksizin işçisine ücretsiz izin verme olanağı elde edebiliyorsa bu düzenlemenin pek de işçi lehine olduğu söylenemez.

Sıkı ve belirli kurallara bağlı olmadan yapılacak bu düzenleme işverene işçisini keyfi şekilde de ücretsiz izne çıkarma olanağı vermek anlamını taşır.

Bazı işyerleri için çok yerinde

Ücretsiz izin düzenlemesine niye gerek duyulduğu ortada. Ama korona kaynaklı bu durumu temelde ikiye ayırıp irdelemek gerek.

Korona yüzünden işler genel olarak iyi gitmiyor ama bazı işyerleri için işler hiç gitmiyor; ortada giden iş yok çünkü. Kapatılmasına karar verilen işyerlerinden söz ediyoruz. Bu durumdaki işyerlerinin sayısı İçişleri Bakanlığı açıklamasında yaklaşık 150 bin olarak duyurulmuştu. Bu açıklamadan sonra listeye lokantalar, berberler ve kuaförler de eklendi. Son sayıyı tam bilemiyoruz ama 200 bine yaklaşılmış olması mümkün.

Bu işyerlerinde çalışanlar için 2 Nisan’da “İşten çıkarmak yasaklansın” demenin fazla anlam ifade etmediğini yazdığımızda çok eleştiri almıştık. Sanki işçi çıkarılmasını istiyormuşuz gibi...

Kendinizi birkaç işçi çalıştıran ve kapısına kilit vurmak durumunda kalan bir işyerinin sahibi olarak düşünün. Çark ancak dönüyorken işyeri kapalı olunca ve bir de orası kira ise işçiye ödeme nasıl yapılacak?

Bu durumdaki işyerlerinde çalışanlar kısa çalışma ödeneğinden bir ölçüde yararlanabiliyor. Bu ödenek için sigortalılık süresi gibi kısıtlamalar var. Ama örneğin bir ay önce işe girmiş, sigortası da yapılmış biri kısa çalışma ödeneği alamıyor ve bir anda işsiz kalıyor.

Şimdi öngörülen düzenleme ile bu durumdaki işçiler ücretsiz izinli sayılacak ve hem işçiler, hem işverenler nefes alacak. Bazı işverenlerin işçilerine güçleri yettiğince ödeme yapmaya çalıştığını bizzat biliyorum. Ama bir süre sonra nefesleri kesilecekti.

İstismar edenler de olacaktır

Korona yüzünden kapatılan ve ne zaman faaliyete geçeceği bilinmeyen yaklaşık 200 bin işyerinde çalışanlardan kısa çalışma ödeneğinden yararlanamayanlar için ücretsiz izin uygulaması kesinlikle yerinde bir düzenleme.

Ne var ki daha önce de vurguladığımız gibi işçisine ücretsiz izin verme olanağı tüm işyerlerine herhangi bir sınırlama getirilmeden tanınan bir hak olursa bunu istismar edenler mutlaka çıkacaktır.

Bu düzenlemenin en büyük sakıncası da zaten budur. Kaldı ki ücretsiz iznin tek taraflı alınan bir karar şeklinde iş mevzuatına girmesi de iş barışını bozan etkiler doğurmaya aday bir düzenlemedir.

Dolayısıyla işten çıkarmanın yasaklanmasını ve bunun yerine ücretsiz izin uygulamasının getirilmesini yol açabileceği etkileri düşünmeden gözü kapalı bir şekilde çok olumlu olarak nitelemek pek doğru olmasa gerek.

Ancak bir süreliğine ücretsiz izne çıkarılarak düşük bir gelire razı olmak, orta vadeli yaklaşılırsa tümüyle işsiz kalıp daha sonra iş peşinde koşmaktan iyidir.



Kaynak: Dünya Gazetesi