1999 Sonrası SSK’lı ve BAĞ-KUR’lu Olanların Emeklilikleri
(20.09.2021)
Sosyal güvenlik sistemimizde üçlü koalisyon döneminde 08/09/1999 tarihinde yürürlüğe konan meşhur 4447 sayılı Kanun...

Sosyal güvenlik sistemimizde üçlü koalisyon döneminde 08/09/1999 tarihinde yürürlüğe konan meşhur 4447 sayılı Kanun ile özellikle emeklilik şartları konusunda köklü değişiklikler yapılarak emeklilik şartları ağırlaştırılmıştır.

I. Sosyal Güvenlik Reformu olarak bilinen bu düzenlemelerle SSK, Bağ-Kur, Emekli Sandığı ve diğer tüm çalışanların müktesep hakları da dikkate alınmadan emeklilikleri geciktirilmiş ve prim gün sayıları artırılmıştır. Bu yazımızda 08/09/1999 (hariç) ila 30/04/2008 (dâhil) tarihleri arasında sigortalılık girişi bulunan SSK ve Bağ-Kur sigortalılarının emeklilik şartları irdelenmiştir.

SSK’LILARIN EMEKLİLİK ŞARTLARI

I. Sosyal Güvenlik Reformuyla birlikte SSK’lıların emeklilik (yaşlılık) aylığına hak kazanma seçenekleri üçten ikiye indirilerek, 08/09/1999 (dâhil) tarihinden sonra ilk defa sigortalı olarak çalışmaya başlayanların emeklilik aylığından yararlanabilmesi için;

  • Kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmuş olması ve en az 7000 gün veya,
  • Kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmuş olması, 25 yıldan beri sigortalı bulunması ve en az 4500 gün,

Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olmak seçeneklerinden birinin yerine getirilmesi gerekmektedir.

BAĞ-KUR’LULARIN EMEKLİLİK ŞARTLARI

I. Sosyal Güvenlik Reformuyla birlikte Bağ-Kur (4/-b) kapsamında olup, 08/09/1999 tarihinden 30/4/2008 tarihine kadar ilk defa sigortalı sayılanlar;

  • Kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmuş ve 25 tam yıl sigorta primi ödemiş olması veya
  • Kadın ise 60, erkek ise 62 yaşını doldurması ve en az 15 tam yıl malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemesi şartıyla kısmi yaşlılık aylığından yararlanabilmektedir.

Bu düzenleme ile birlikte kadın Bağ-Kur’luların 20 yıl olan prim ödeme gün sayısı tam 5 yıl daha artırılarak 25 yıla (9000 gün prime) kadar yükseltilmiştir.

“Çırakların anne ve babaları sağlık yardımlarından faydalanabilir mi?”

Eymen T. Bey, Meslekî Eğitim Kanununda belirtilen aday çıraklık ve çıraklık eğitimi ile işletmelerde meslekî eğitim görenlerin, meslekî ve teknik ortaöğretim ile yükseköğrenimleri sırasında staja tabi tutulan öğrencilerin, bakmakla yükümlü olduğu kişisi bulunmamaktadır. Bu nedenle çırakların üzerinden anne ve babaları genel sağlık sigortasından faydalanamaz.

          ***

Bağ-Kur borçları ne zaman silinecek?

Mahmut K. Bey, Prim borcu bulunan Bağ-Kur sigortalılarının borçlarını 1 Kasım 2021 tarihine kadar ödeyememeleri veya yapılandırma kanunu kapsamında yapılandırmamaları hâlinde; 30.04.2021 (Nisan ayı dâhil) tarihinden önceki prim borcu bulunan hizmetleri durdurularak, prim borçları silinecektir. Faaliyetlerine devam edenlerin ise sigortalılıkları 01.05.2021 itibarıyla yeniden başlatılacaktır.

Gece fazla mesaisi nasıl hesaplanır?

Mazhar Ş. Bey, gece fazla mesaisinin hesaplanması bakımından, bir gün içindeki çalışmanın yarısından fazlası kanunen gece sayılan süre içinde geçiyor ise o günkü çalışmanın tamamı gece çalışması sayılır. Gece çalışmasında, ara dinlenme düşüldükten sonra kalan günlük fiilî çalışma süresinin 7,5 saati aşan kısmı, haftalık çalışma 45 saat veya altında dahi kalsa fazla mesaidir.

İstifa eden işçiye yıllık izin ücreti ödenir mi?

İş Kanunu’na göre iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi hâlinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada ilişkinin sona erme şeklinin ve haklı olup olmadığının önemi bulunmamaktadır.

Hem dul hem yetim aylığı ödenir mi?

Şule B. Hanım, “Ölüm aylığının hak sahiplerine paylaştırılması” başlığını taşıyan 34. maddesinde, sigortalının evli olmayan, boşanan, dul kalan kızlarına ölüm aylığı bağlanabilmesi, bu Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmama veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olma şartlarına bağlanmış, “Aylık ve gelirlerin birleşmesi” başlıklı 54. maddede ise bu Kanuna göre bağlanacak aylık ve gelirlerin birleşmesi durumunda, hem eşinden, hem de ana ve/veya babasından ölüm aylığına hak kazananlara, tercihine göre eşinden ya da ana ve/veya babasından bağlanacak aylığının bağlanacağı hüküm altına alınmıştır.

İşçiye hakaret hâlinde tazminat ödenir mi?

Duran A. Bey, İş Kanununa göre işverenin işçiye veya aile üyelerinden birine hakaret etmesi, sövme fiilini işlemesi, sarkıntılıkta bulunması, işçiye tazminatlı haklı fesih imkânı verir. Şeref ve namusa dokunacak söz ve davranışlar fiilinin işveren veya işveren vekili tarafından gerçekleştirilmiş olması fark doğurmaz. Bu eylemlerin Türk Ceza Kanununa göre suç teşkil etmesi de şart değildir. İşveren vekilinin size hakaret ve iftira niteliğinde sözler sarf ettiğini ispatlamanız hâlinde haklı sebep olacağından kıdem tazminatı hakkınız doğar.



Kaynak: İsa Karakaş / Türkiye Gazetesi