Ekonomi 'Tembel Öğrenci' Sendromu Yaşıyor! / Erdoğan Süzer
(20.08.2014) Yıllardır siyasetin gölgesinde kalan ekonomi nihayet ülke gündeminin ön sıralarında yer almaya başladı. Ne var ki, ekonomiden bahsedenler hemen arkasına “kriz” kelimesini de iliştiriveriyor... |
Yıllardır siyasetin gölgesinde kalan ekonomi nihayet ülke gündeminin ön sıralarında yer almaya başladı. Ne var ki, ekonomiden bahsedenler hemen arkasına “kriz” kelimesini de iliştiriveriyor. Kredi derecelendirme kuruluşları, Nobel ödüllü ekonomistler bir yana Başbakan Yardımcısı Ali Babacan dahi cari açık ve bir yıl içerisinde ödenmesi gereken dış borç yükünün hassasiyetinden bahsediyor. Güçlü bütçe: Türkiye’yi bu kritik süreçte ayakta tutacak en önemli mekanizmalardan biri bütçe olacak. Bu nedenle 2015 bütçesinin kurgusu kritik önem taşıyor. 2015 bütçesi geçmiş yıllara göre çok daha yüksek faiz dışı fazla (FDF) vermek zorunda. Cari açığı bugünden yarına düzeltmek mümkün olmadığına göre dış kaynak girişi sağlamanın, kredibilitenin en kestirme yolu FDF’de görünüyor. Faiz dışı fazla; daha az kamu yatırımı demek, devletin daha fazla tasarruf yapması, daha az para harcaması, daha fazla vergi toplaması, gerekirse doğalgaz ve elektriğe zam yapması demek. 2015’te genel seçim var. Ekonomi kurallarına meydan okunacaksa hiç olmazsa sessiz kalmakta, durumu idare ediyor görünmekte yarar var. Ancak meydan okunmayacaksa şimdiden FDF hedefini ve politikasını ilan edip kredibiliteyi öne çekmek doğru yol olur. Vergi reformu: Türkiye’nin gerçek anlamda çok kazananın çok, az kazananın az vergi ödediği adil bir vergi sistemine ihtiyacı var. Sürekli ertelenen bu ev ödevine de yeni hükümetle birlikte başlanması iç ve dış kredibilite açığını önemli düzeyde kapatacaktır. Gerekirse, “Nereden buldun” sorusunun sorulabileceği, ispat yükümlülüğünün mükellefe yüklendiği bir vergi sistemi, gelir dağılımı uçurumunu hafifleteceği gibi güçlü ekonominin de temelini oluşturacaktır. “2015’te seçim var, seçim bitsin bakarız” denecekse, sessiz kalıp aflarla durumu idare etmeye devam etmekte yarar var. Yok, reforma hemen başlanacaksa hükümet programıyla hedefi ilan etmek doğru olur. Ve diğer ödevler: Cari açığı yok edecek ev ödevimizi yapamadık. Bu dönemde enerji ithalatını azaltacak dönüşüm yatırımlarına ülke çıkarlarını merkez alıp hız verebilecek miyiz? İhracat ve istihdam odaklı yatırımları harekete geçirebilmek için her türlü radikal teşvikleri sonuna kadar kullanabilecek miyiz? Bütçeyi tehdit eden kamu personel politikasından vazgeçip ekmeği özel sektörde kolay bulunur hale getirebilecek miyiz? Bunları yapmayacaksak, dışarıyı da etkileyebilecek türden güçlü algı yönetimi tekniklerine ihtiyacımız olacak… Kaynak: Bugün Gazetesi |