Yabancılara ve Yurtdışındaki Yurttaşlarımıza KDV’siz Gayrimenkul Satışı Başladı / Veysi Seviğ
(24.05.2017) Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 13’üncü maddesinin 1’inci fıkrasına 23.02.2017 tarihli ve 6824 sayılı Kanun’un 7’nci maddesi ile 01.04.2017’den itibaren uygulanmak üzere; “Konut veya işyeri olarak... |
Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 13’üncü maddesinin 1’inci fıkrasına 23.02.2017 tarihli ve 6824 sayılı Kanun’un 7’nci maddesi ile 01.04.2017’den itibaren uygulanmak üzere;
Ancak yukarıda öngörülen şartları taşımadığı halde bu istisnanın uygulandığının tespit edilmesi halinde zamanında tahsil edilmeyen veya vergi ziyaı cezası ve gecikme faizinden mükellef ile birlikte alıcı müteselsilen (birlikte) sorumlu tutulacaktır. Ayrıca istisna kapsamında teslim alınan konut veya iş yerinin bir yıl içerisinde elden çıkarılması halinde zamanında tahsil edilmeyen verginin Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun’un 48’inci maddesine göre hesaplanan tecil faizi ile tapu işleminden önce elden çıkaran tarafından ödenmesi gerekmektedir.
İstisna uygulamasında, kat mülkiyeti kurulan konut veya işyerlerinin tesliminde fiili teslimin tevsiki (kanıtlanması) aranmayacaktır. Diğer yandan bilindiği üzere Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 2’nci maddesinde teslimin, bir mal üzerindeki tasarruf hakkının malik veya onun adına hareket edenlerce alıcıya veya adına hareket edenlere devredilmesi olduğu, bir malın iki veya daha fazla kimse tarafından zincirleme akit yapılmak suretiyle el değiştirmeksizin doğrudan son alıcıya devredilmesi halinde, son alıcıya kadar aradaki safhaların her birinin ayrı birer teslim sayılacağı hususu hüküm altına alınmıştır.
İstisna;
yapılacak konut veya işyeri teslimlerine uygulanacak olup resmi daire ve müesseselere veya merkezi Türkiye’de bulunan teşekkül ve teşebbüslere bağlı olup adı geçen daire, müessese, teşekkül ve teşebbüslerin işleri dolayısıyla yabancı memleketlerde oturan Türk vatandaşları bu istisnadan yararlandırılmayacaktır.
Konut veya işyeri tesliminde KDV istisnasının uygulanabilmesi için bedelin en az yüzde 50’sinin satışa ilişkin faturanın düzenlendiği tarihten önce, kalan kısmının da en geç bir yıl içerisinde alıcı tarafından döviz olarak Türkiye’ye getirilerek satıcıya ödenmesi gerekmektedir. Yurt dışında bulunan dövizin Türkiye’deki bir bankaya transfer edilmesi suretiyle getirilmesi esastır. Dövizin Türkiye’deki bankaya transfer edilmesi durumunda yapılan transfer işlemi banka dekontu ile kanıtlanacaktır. Ödemenin yurtdışındaki bankalar tarafından verilen kredi kartları ile yapılması mümkün olup, buna ilişkin dövizin Türkiye’ye getirildiği hususunun ilgili banka tarafından verilecek bir dekont veya yazı ile kanıtlanması da mümkündür.
Kaynak: ito |