Gelir Vergisi Yeni Beyan Süresi / Veysi Seviğ
(23.03.2020)
Gelir Vergisi Kanunu’nun 121’inci maddesi gereği olarak yıllık beyannamede gösterilen gelire dahil kazanç ve iratlardan...

Gelir Vergisi Kanunu’nun 121’inci maddesi gereği olarak yıllık beyannamede gösterilen gelire dahil kazanç ve iratlardan bu kanuna göre kesilmiş bulunan vergiler, beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilebilmektedir.

Yıllık beyanname ile beyan edilen gelir üzerinden hesaplanan vergiden yılı içinde tevkif (kesinti) yoluyla alınan verginin mahsup yoluyla mükellefe dönüşünün sağlanması için her şeyden önce kesinti konusu olan verginin beyannameye dahil edilen gelir veya kazançla ilişkisi olması gerekmektedir.

Tevkif yoluyla kesilen verginin yıllık beyannamelerdeki mahsuplar sonunda kalan kısmının diğer vergi borçlarına mahsup istemi (talebi) tutarına bakılmaksızın ve inceleme raporu ve teminat aranılmadan yerine getirilir.

Mahsup işleminin Gelir İdaresi Başkanlığı İnternet Vergi Dairesi üzerinden elektronik ortamda 429 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğ ekindeki ilgili standart dilekçe kullanılarak yapılması ve yıl içinde yapılan tevkifatlara ilişkin listenin dilekçe ekinde yer alması gerekmektedir. Ortaklar; ortağı oldukları adi ortaklık veya kolektif şirketlerin müteselsilen sorumlu bulundukları vergi borçlarına da mahsuben iade isteminde bulunabilirler.

Mahsuben iade işlemi, idarece aranan tüm belgelerin tamamlanması koşuluyla yıllık gelir vergisi beyannamesinin verildiği tarih itibarıyla yapılır. Bu tarihten itibaren mükelleflerin mahsubunu talep ettikleri vergi borçları için gecikme zammı uygulanmamaktadır. Mükellefin vadesi gelmiş vergi borcunun bulunmaması halinde, iade alacağının sonraki dönemlerde vadesi gelecek olan vergi borçlarına mahsubu mümkündür. Mahsup işlemlerinin gerçekleştirilmesi, daha açıkça yerine getirilmesinde zaman aşımı hükümleri göz önünde bulundurulur.

Nakden iade işlemlerinin Gelir İdaresi Başkanlığı İnternet Vergi Dairesi üzerinden elektronik ortamda 429 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ekindeki ilgili standart dilekçe kullanılarak yapılması zorunludur. Bu bağlamda da nakden iade isteminin 10.000 TL’yi (on bin Türk Lirası) geçmemesi halinde iade istemi, yıl içinde yapılan tevkifatlara ilişkin tablo ile birlikte, Gelir Vergisi Kanunu’nun 252 Seri No.lu Genel Tebliğinde gelir veya kazanç türüne göre ayrı ayrı belirtilmiş belgelerin dilekçeye eklenmesi koşuluyla inceleme raporu ve teminat aranmaksızın yerine getirilir.

Nakden yapılacak iade işlemlerinin 10.000 TL’yi aşması halinde 10.000 TL’yi aşan tutarın 100.000 TL’ye (yüz bin Türk Lirası) kadar olan kısmı mükellefe süresinde tam tasdik sözleşmesi düzenlenmiş Yeminli Mali Müşavirlerce düzenlenecek tam tasdik raporu uyarınca veya vergi inceleme raporuna göre iade edilmektedir. Teminat gösterilmesi halinde inceleme sonucu beklenmeksizin iade yapılır.

İade isteminin 100.000 TL’yi aşan kısmının iadesi her halükârda vergi inceleme raporu sonucuna göre yerine getirilmektedir.

Diğer yandan Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 257’nci maddesinin Maliye Bakanlığı’na vermiş olduğu yetkiye istinaden gelir vergisi ve kurumlar vergisi mükelleflerine muhtasar beyannamelerini elektronik ortamda verme zorunluluğu getirilmiş olup elektronik ortamda verilen muhtasar beyannamede yer alan “Ücret ve Ücret Sayılan Ödemeler ile Menkul Sermaye İratları Dışında Kalan Ödemelere Ait Bildirim” ile gayrimenkul sermaye iradı, serbest meslek kazancı, ticari kazanç ve zirai kazançlara ilişkin olarak yapılan tevkifatlarda tevkifat yapan kişinin adı soyadı, vergi kimlik numarası (T.C. kimlik numarası) ödemenin gayrisafi tutarı ve yapılan tevkifatın miktarına ilişkin bilgiler bulunmakta ve bu bilgiler ile vergilerin ödenip ödenmediği hususu vergi daireleri tarafından merkezi sorgulamalar ekranında “e-beyanname” bölümünden sorgulanabilmektedir.

252 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğ uyarınca tevkif yoluyla ödenmiş vergilerin nakden iadesinde istenilen bilgilerin merkezi sorgulama ekranından tespit edilebilmesi halinde, bu bilgilere ilişkin belgeler mükelleflerden ayrıca kağıt ortamında aranılmayacaktır.

Elektronik ortamda verilme zorunluluğu bulunmayan beyannamenin kanuni süresinde verilmemesi durumunda, mükelleflere, iki kat usulsüzlük cezası ile vergi ziyaı cezası karşılaştırılarak bu cezalardan ağır olanı ve gecikme faizi uygulanır. Tarh edilecek vergi çıkmaması durumunda ise iki kat usulsüzlük cezası uygulanır.

Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı’nın 17/03/2020 gün ve VUK- 125/2020-4 sayılı duyurusu ile 31 Mart 2020 günü sonuna kadar verilmesi gereken 2019 takvim yılına ait yıllık gelir vergisi beyannamelerinin verilme süreleri ile bu beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerin ödeme süreleri 30 Nisan 2020 Perşembe günü sonuna kadar uzatılmıştır.



Kaynak: Dünya Gazetesi