Kamuda Toplu Sözleşme Maratonu
(30.03.2021)
Kamuda çalışan yaklaşık 650 bin işçi için önümüzdeki haftalarda toplu iş sözleşmesi görüşmelerine başlanacak. TÜRK-İŞ...

Kamuda Toplu Sözleşme Maratonu Öncesi Sendikalar Arası İşbirliği 

Kamuda çalışan yaklaşık 650 bin işçi için önümüzdeki haftalarda toplu iş sözleşmesi görüşmelerine başlanacak. TÜRK-İŞ ve HAK-İŞ Konfederasyonları, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde işçiler lehine daha iyi sonuç alabilmek için ortak çalışma kararı aldı. HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, “Taleplerimizi ne kadar ortaklaştırabilirsek o kadar iyi olur” dedi. Habertürk’ten Ahmet Kıvanç’ın haberi

HAK-İŞ Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan, bir grup gazetecinin sorularını yanıtladı. Arslan, taşerondan kadroya alınan işçilerin de dahil olmasıyla bu yıl kamuda yaklaşık 650 bin işçi için toplu iş sözleşmesi yapılacağını belirtti. Görüşmelerde işbirliği yapma konusunda TÜRK-İŞ’ten davet aldıklarını kaydeden Arslan, TÜRK-İŞ Konfederasyonu Genel Başkanı Ergün Atalay’ın kendisini arayarak “Ortak çalışalım” önerisinde bulunduğunu söyledi. “Taleplerimizi ne kadar ortaklaştırabilirsek o kadar iyi olur” diyen Arslan, geçen hafta TÜRK-İŞ Genel Mali Sekreteri Ramazan Ağar ve TÜRK-İŞ Genel Teşkilatlandırma Sekreteri Eyüp Alemdar’ın HAK-İŞ’e gelerek arkadaşları ile görüştüğünü, bu hafta da kendilerinden bir heyetin TÜRK-İŞ’e gideceğini anlattı.

HİZMET-İŞ Sendikası olarak yılda bin toplu iş sözleşmesi imzaladıklarını kaydeden Arslan, kamu kurumlarında olduğu gibi yerel yönetimlerde de konfederasyonların nüfuslarına göre il, ilçe ve belde belediyeleri için çerçeve sözleşme yapabileceğini, sendikaların isterlerse grev haklarını yine kullanabileceklerini söyledi.

“TAŞERONDAN KADROYA GEÇEN İŞÇİYE ZORUNLU EMEKLİLİK ANAYASA’YA AYKIRI”

Mahmut Arslan, taşerondan kamuda kadroya geçirilen işçilerden emekliliği gelenlerin re’sen emekli edilmesine yönelik soruyu yanıtlarken, bu uygulamanın Anayasa’ya aykırı olduğunu vurguladı. Arslan, “Garibanlar yıllarca mücadelenin sonucunda kadro aldılar. Kadro alır almaz ‘sen emeklilik koşullarını yerine getirdin, emekli olacaksın’ deniliyor. Mahkemelerde bu konuda açılmış davalar var. Bir mahkeme Anayasa Mahkemesi’ne götürürse iptal edilir” dedi.

Arslan, taşeron işçilerin zorunlu emekliliğine son verilmesi için kanun değişikliği yapılması konusunda Çalışma Bakanlığı ile görüştüklerini belirtti.

Taşeron sisteminde iken devletin çeşitli kurumlarının aynı taşeron şirketten ziraat mühendisi çalıştırdığını ifade eden Arslan, 20 mühendisin her birinin ücretinin farklı olduğunu, 10 bin liraya da 2 bin liraya da çalıştırılan ziraat mühendisi olabildiğini belirtti.

“İMAMOĞLU’NU TAKDİR ETTİM”

Mahmut Arslan, 31 Mart yerel seçimlerinin hemen ardından İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde işten çıkarmalar konusunda yaşanan tartışmaların anımsatılması üzerine, yerel seçimler sırasında yetki aşamasında olduklarını, işçi çıkarma döneminde ise belediye şirketlerinde toplu iş sözleşmesi sürecinin devam ettiğini anlattı. Şu an İstanbul Büyükşehir’deki işçilerin yüzde 70’inin HAK-İŞ üyesi olduğunu belirten Arslan, “Ekrem İmamoğlu’nu takdir ettim. Toplu iş sözleşmesi töreninde de teşekkür ettim. Profesyoneller ile çalışıyor. Toplu iş sözleşmesi sürecindeki muhataplarımızın hiçbiri belediye personeli değildi. Hepsi özel sektör deneyimli olan bir ekip karşımıza çıktı” diye konuştu.

“ÜCRETSİZ İZİN UYGULAMASI KONTROLDEN ÇIKTI”

Arslan, ücretsiz izne çıkartılan toplam işçi sayısının 2 milyon 470 bine ulaştığına dikkat çekti. İşverene işçisini ücretsiz izne çıkarma yetkisinin kısa çalışma ödeneğinden yararlanamayan işçiler için öngörüldüğünü vurgulayan Arslan, kısa çalışma ödeneğinden yararlanamadıkları için nakdi ücret desteği alabilmelerine destek çıktıklarını anlattı. Ancak ücretsiz izin uygulamasının kontrolden çıktığını, işçilerin üzerinde baskı aracına dönüştüğünü kaydeden Arslan, “İşveren istemediği işçiyi, sendikal faaliyetlere katılanları ücretsiz izne çıkartıyor. Biz ücretsiz izin uygulamasının amacına uygun olmasını destekledik. Sadece kısa çalışma ödeneğinden yararlanamayanlar için getirin dedik. Sıkıntı arttıkça ücretsiz izne çıkartılanların sayısı da arttı” diye konuştu.

“İŞVERENİYLE ANLAŞAN İŞÇİ KIDEM TAZMİNATINI ALIP AYRILABİLMELİ”

Ücretsiz izindeki işçiye, ücreti ne olursa olsun 1420 TL nakdi ücret desteği verildiğini, insanların ücretsiz izne çıkarılmayı cezalandırma olarak gördüğünü kaydeden Arslan, fesih yasağının işçiyi ücretsiz izne mahkûm ettiğini belirtti. Arslan, “Bu sistemi bu şekilde sürdüremeyiz. İşinden ayrılmak isteyen işçi ayrılamıyor. En azından işverenle anlaşıp kıdem tazminatlarını alabilsinler” dedi.

Arslan, ücretsiz izin uygulamasının kötüye kullanımının önlenmesi konusunda Çalışma Bakanı ile Bakan Yardımcısı’nın birçok şirkete müdahale ettiğini bildiğini söyledi.

“FESİH YASAĞI SONRASI UYGUN TEŞVİKLER İŞTEN ÇIKARMALARI AZALTIR”

Şimdilik 17 Mayıs’a kadar uzatılan, daha sonra 30 Haziran 2021’e kadar da uzatılması beklenen fesih yasağı sonrası işten çıkarmaların artacağına ilişkin iddiaları değerlendiren Mahmut Arslan, işveren açısından işten çıkarmanın da bedeli olduğuna dikkat çekti. Arslan, fesih yasağı sonrası uygun teşvikler devreye girerse işverenin teşvikleri alarak işten çıkarmayı azaltabileceğini dile getirdi. Arslan, “Yine de risk var mı, elbette risk var” dedi.

Sendikalı işyerlerinde sendikalar müdahale ettiği için ücretsiz izin yaptırılamadığını belirten Arslan, pandemi sürecinde Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu’nun (TİSK) elini taşın altına sokarak, işçilere ödeme yaptığını söyledi.

“TÜRKİYE 190 SAYILI ILO SÖZLEŞMESİNİ ONAYLAMALI”

İstanbul Sözleşmesi’nin yürürlükten kaldırılmasına ilişkin soruyu yanıtlayan Arslan, insan hakları eylem planında 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Hakkında Kanun’da geniş kapsamlı bir değişiklik yapılacağının belirtildiğini ifade etti.

Uluslararası Çalışma Örgütü’nce (ILO) 2019 yılında kabul edilen 190 Sayılı Şiddet ve Taciz Sözleşmesi’nin iki ülke (Uruguay ve Fiji) tarafından onaylandıktan sonra haziran ayında yürürlüğe gireceğine dikkat çeken Arslan, Türkiye’nin bu sözleşmeyi onaylamasının çok olumlu mesaj vereceğini söyledi. Arslan, “Türkiye’nin yapacağı en güzel şey bu sözleşmeye destek olmaktır. 6284 Sayılı Kanun’un güçlendirilmesi de İstanbul Sözleşmesi tartışmasına cevap olacaktır” diye konuştu.

“İŞSİZLİK FONU’YLA ÇOCUK BAKIMEVLERİ KURULABİLİR”

Mahmut Arslan, kadınların aile ve iş yaşamını birlikte yürütmek zorunda kaldıklarını, bu nedenle evlenen kadınların çalışma hayatından çekildiklerini belirtti. Arslan, örneğin tekstil sektöründe kadınların daha çok evleninceye kadar çalıştıklarını, evlendikten sonra ayrıldıklarını anlattı. Arslan, işsizlik fonuyla çocuk bakımevleri kurulmasının kadın istihdamını artıracağını savundu.

“ESNEK ÇALIŞMA KIDEM TAZMİNATI HAKKINI ORTADAN KALDIRMAMALI”

Geçen yaz gündeme gelen esnek çalışmayla ilgili yasa değişiklikleri için “güvenceli esneklik” isteyen Arslan, güvenceli esneklikten ne anladıklarını şöyle açıkladı:

“İşçilerden kısmi süreli çalışmak isteyenler olabilir. Biz insanlar yarım gün çalışıyor olsa bile emeklilik, kıdem tazminatı, işe iade haklarının olmasını istiyoruz. Kısmi süreli çalışma ile bu hakların işçinin elinden alınmasına sıcak bakmayız. İşçinin çalıştığı sürenin primini işveren karşılasın, kalan sürenin primini işsizlik fonu karşılasın. Esnek çalışma işçinin emekliliğini geciktirmemeli. Daha önce gündeme getirilen düzenleme emeklilik haklarını tehlikeye atıyor. İşçi 7200 günü dolduruncaya kadar çalışma gücünü kaybeder.”

SENDİKALI İŞYERLERİNE YÜZDE 5 VERGİ MUAFİYETİ

Arslan, sendikalı işyerleri ile sendikasız işyerleri arasında haksız rekabet olduğunu vurguladı. Sendikalı işyerlerinde kayıt dışı işçi çalıştırılmadığını, ölümlü iş kazalarının yüzde 1’in altında olduğunu belirten Arslan, gelir dağılımı adaletsizliğinin önlenmesinin yolunun da toplu iş sözleşmesi olduğunu söyledi. Uluslararası sipariş veren şirketlerin artık tedarikçi firmada sendikal özgürlüğün olup olmadığına baktığını ifade eden Arslan, sendikal özgürlüğün olmadığı durumlarda siparişi iptal ettiklerini anlattı. Sendikalı işyerleri için yüzde 5’lik vergi muafiyeti getirilmesi gerektiğini belirten Arslan, dünya çapında üretim yapan sendikalı firmanın yanı başındaki merdiven altı şirket ile rekabet etmek zorunda kaldığını ifade etti. Arslan, sendikalı işyerlerine sağlanacak yüzde 5 vergi muafiyetinin haksız rekabeti önleyeceğini vurguladı.



Kaynak: Ahmet Kıvanç / Haber Türk