Matrah Artırımı ve Yeni Borç Yapılandırması Torbaya Giriyor
(18.05.2021)
Reel sektörün geçen yıl Ekim ayından bu yana talep ettiği matrah ve vergi artırımı, kasa -ortaklar cari hesap düzeltmesi...

Reel sektörün geçen yıl Ekim ayından bu yana talep ettiği matrah ve vergi artırımı, kasa -ortaklar cari hesap düzeltmesi, stok düzeltme beyanı, işletme aktifindeki taşınmazların kayıtlı değerlerinin yükseltilmesi gibi düzenlemeler nihayet yasalaşıyor.

Bu konuda yapılan çalışmalar tamamlandı, son şekli verildi. Konu ile ilgili Yasa Teklifinin kısa bir süre içerisinde TBMM’ye sunulması ve kamuoyuna açıklanması bekleniyor.

İş dünyası ve STK’ların talepleri nihayet karşılık buluyor

Uzun süredir iş dünyası, vergi mükellefleri ve STK’lar, yoğun bir şekilde kesinleşmiş borçların yeniden yapılandırılması, matrah ve vergi artırımı, kasa - ortaklar cari hesap düzeltmeleri, işletme kayıtlarının düzeltilmesi, stok düzeltme beyanı, işletme aktifindeki taşınmazların kayıtlı değerlerinin yükseltilmesi gibi bir çok düzenlemenin yapılmasını talep ediyordu.

Hükümet, bu taleplerden sadece kesinleşmiş borçların yapılandırılmasına ilişkin düzenlemeyi geçtiğimiz Kasım ayında çıkardığı 7256 sayılı Yasayla gerçekleştirmiş, diğer talepleri ise beklemeye almıştı! Diğer taleplerin beklemeye alınmasının nedeni ise, 2020 yılının da matrah ve vergi artırımı ile borç yapılandırması kapsamına alınmasına ilişkin ısrarlı taleplerdi!

COVID-19 hem devleti hem de reel sektörü yordu

2020 yılı Mart ayından itibaren ülkemizi de yoğun etkisi altına alan Covid-19 salgını, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de gerek Devletimizi gerekse reel sektörü ve vatandaşlarımızı oldukça yordu ve hırpaladı. Çoğu işletme kapalı ve/veya yarı açık yarı kapalı kaldı, cirolar düştü, çoğu işletmede ciro bile oluşmadı, çalışma hayatı ve çalışma şartları oldukça değişti, zorlaştı, işletmeler kira ve ücret ödeyemez duruma geldi vs.

Devletimiz imkanları ölçüsünde buna tedbir almaya çalıştı, işletmelere ve çalışanlara destek verdi, kamuya olan yaklaşık 500 Milyar TL tutarındaki vergi ve SGK borçları ile diğer borçları yeniden yapılandırdı. Ancak, borç yapılandırmasında işler düşünüldüğü gibi olmadı! Borçlu işletmelerin büyük bir kısmı borçlarını yapılandırdı ama Covid-19 salgınının devam etmesi ve işyerlerinin kapalı olması nedeniyle yapılandırmanın ilk taksini bile ödeyemedi, bir kısmı ise sadece ilk taksiti ödeyip ikinci taksiti ödeyemedi, borç yapılandırmasını başlamadan ihlal etti.

7256 sayılı Kanunla yapılan düzenleme bir kez daha gösterdi ki, sadece borç yapılandırması gereken ilgiyi görmüyor, yetersiz kalıyor! Borç yapılandırmasının yanı sıra, matrah ve vergi artırımı, kasa - ortaklar cari hesap düzeltmeleri, işletme kayıtlarının düzeltilmesi, stok düzeltme beyanı, işletme aktifine kayıtlı taşınmazların kayıtlı değerlerinin yükseltilmesi gibi bir çok düzenlemenin de yapılması şart!

Matrah/vergi artırımı ile ilgili yasa teklifi hazır

Hükümet; iş dünyası, vergi mükellefleri ve STK’ların yoğun taleplerini karşılamak üzere düğmeye bastı. Bu konudaki çalışmaları tamamladı, teklifin kısa bir süre içerisinde Meclise sunulması bekleniyor!

Torba yasada hangi düzenlemeler var?

Yeni Torba Yasa Teklifi’nin kapsamı oldukça geniş tutuldu, reel sektörden gelen taleplerin tamamına yakın kısmı karşılanıyor! Teklifin kapsamında;

- Kesinleşmiş Alacakların Yeniden Yapılandırılması

- İhtilaflı Alacakların Tasfiyesi

- Matrah ve Vergi Artırımı

- İşletme Kayıtlarının Düzeltilmesi,

- Şirket aktifindeki taşınmazların kayıtlı değerlerinin yükseltilmesi

düzenlemeleri yer alıyor.

30 Nisan 2021 öncesi kesinleşmiş alacaklar yapılandırılıyor

Vadesi 30 Nisan 2021 tarihinden önceki kesinleşmiş borçlar yapılandırmadan yararlanacak. Yani, yapılandırmada milat, 30 Nisan 2021!

Bu yapılandırma düzenlemesi de, son 3 yapılandırma yasasına benzer şekilde hazırlandı. Alacaklara orijinal vadelerinde ödenmesi gerektiği tarihten yapılandırma düzenlemesinin yayımı tarihine kadar gecikme zammı ya da faizi oranları yerine, Yİ-ÜFE katsayısıyla faiz hesaplanacak ve borçluya 6, 9, 12 ve 18 taksit şeklinde ve ikişer ayda bir ödemeli ödeme seçenekleri sunuluyor. Yani, işlemiş olan gecikme zamları ve faizleri siliniyor, onların yerine Yİ-ÜFE katsayısıyla faiz hesaplanıyor ve bu tutar yapılandırmada dikkate alınıyor. Taksitle ödemeyi seçen borçlular ise, kanunda belirlenen bir katsayıyla taksit dönemine ilişkin bir ek yükümlülükle karşılaşıyorlar.

Başvurular 31 Ağustos 2021 tarihine kadar yapılabilecek

Kısa süre içerisinde Meclis’e sunulması beklenen Yasa Teklifinde, borç yapılandırmasından yararlanmak isteyen borçluların 31 Ağustos 2021 tarihine kadar ilgili idarelere başvuruda bulunmaları öngörülüyor.

İlk taksit ödemesi eylülde

İlk taksit ödemelerinin ise, Eylül 2021 ayı sonuna kadar yapılması öngörülüyor. Önceki düzenlemelerde olduğu gibi bu düzenlemede de, ilk 2 taksidin süresinde ödenmesi gerekiyor. İlk 2 taksit ödendikten sonra bir takvim yılında 2 taksit ödememe yani taksit atlatma hakkı var, bu durumda yapılandırma bozulmuyor. Ancak, süresinde ödenmeyen 2 taksidin, son taksiti izleyen ayda gecikme zammıyla birlikte ödenmesi gerekiyor, aksi halde yapılandırma ihlal edilmiş sayılıyor, ödenen tutarlar yapılandırma öncesi borç tutarına mahsup ediliyor.

Peşin ödeme yapanlara büyük indirim yapılacak

Peşin ödemeyi tercih eden borçlulara hesaplanan Yİ-ÜFE tutarından da yüzde 90 indirim yapılacak. İlk 2 taksit ödeme süresi içinde borcunu tamamen ödeyen borçlulara Yİ-ÜFE’de yüzde 50 oranında indirim yapılacak. Örneğin; 100 liralık bir vergi borcu olduğunu ve buna 80 lira gecikme zammı işlediğini varsayalım. Yapılandırma düzenlemesi ile, 80 lira gecikme zammı yerine 40 lira Yİ-ÜFE hesaplandığını düşünelim. Yapılandırma kapsamında ödenecek tutar, 140 lira oldu. 140 lira peşin ödenmek istenirse, Yİ-ÜFE faizi 40 lira yerine 4 lira olarak ödenecek. Yani, peşin ödeme olursa, Yİ-ÜFE tutarının 4 lirası ödenecek, 36 lirası silinecek. Peşin ödemede, 140 lira yerine toplam 104 lira ödenmiş olacak.

Kesinleşmemiş veya dava safhasında bulunan alacaklarla ilgili düzenleme

Torba Yasa Teklifi’nde, dava açma süresi geçmemiş veya dava safhasında bulunan kesinleşmemiş amme alacaklarının yapılandırılmasına ilişkin düzenlemeler de yer alıyor. Düzenleme kapsamına tür ve dönem açısından kapsama alınmış olan vergiler, vergi cezaları, idari para cezaları, faiz, gecikme faizi ve gecikme zammı gibi fer’i alacaklar giriyor ve yapılandırılacak alacak tutarlarının davanın bulunduğu safha dikkate alınmak suretiyle tespit edilmesi gerekiyor. Bu düzenlemeden yararlanmak için de 31 Ağustos 2021 tarihine kadar ilgili idarelere başvurulması gerekiyor. Hesaplanan tutarların peşin veya taksitlerle ödenmesi de mümkün. “Eldeki bir kuş, daldaki üç, dört, beş, artık kaç tane kuş varsa, onlardan daha iyidir” anlayışıyla, açılan davanın seyrine ve lehe/aleyhe olma durumuna göre farklı teklifler sunuluyor.

İnceleme ve tarhiyat safhasında bulunan işlemler

Torba Yasa Teklifinde, bu teklifin yasalaşıp yürürlüğe girdiği tarihten önce başlayıp incelemesi devam eden mükellefler de unutulmamış, bunlarla ilgili düzenleme de var. Yapılan düzenlemeye göre, matrah ve vergi artırımına ilişkin hükümler saklı kalmak şartıyla, düzenlemenin yayımı tarihinden önce başlayan ancak tamamlanamamış bulunan vergi incelemeleri, takdir, tarh ve tahakkuk işlemlerine devam edilecek. Bu işlemler sonucunda düzenlenen ve yasanın yayım tarihinden (bu tarih hariç) sonra tebliğ edilen ihbarnameler üzerine mükellefler bu madde hükmünden yararlanmak için 30 gün içinde vergi dairelerine başvurabilecekler. Bu durumda da, tarh edilen verginin yüzde 50’si ile bu tutara hesaplanan gecikme faizi yerine Kanunun yayımı tarihine kadar hesaplanacak Yİ-ÜFE tutarı ve Kanunun yayımı tarihinden (bu tarih dâhil) sonra ihbarnamenin tebliği üzerine dava açma süresinin bitim tarihine kadar hesaplanacak gecikme faizi tutarının öngörülen süre ve şekilde ödenmesi şartıyla, kalan yüzde 50 vergi aslı ile bu vergilere uygulanan gecikme faizi ve vergi aslına bağlı cezaların tamamının tahsilinden vazgeçilecek. Özel usulsüzlük cezasının yüzde 25’inin, öngörülen süre ve şekilde ödenmesi şartıyla kalan yüzde 75’inin tahsilinden vazgeçilecek. İlk taksit ihbarnamenin tebliğini izleyen aydan başlamak üzere peşin veya ikişer aylık dönemler hâlinde 6 eşit taksitte ödenebilecek.

Matrah ve vergi artırımı da geliyor

Vergi mükellefleri açısından kasko sigortası niteliğinde olan matrah ve vergi artırımı düzenlemeleri de Torba Tasa Teklifinde yer alıyor. Matrah artırımı, yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyanları için; vergi artırımı ise KDV ve stopaj gelir/kurumlar vergisi beyanları için söz konusu. Matrah ve vergi artırımından yararlanan mükellefler hakkında artırım yaptıkları yıllar için vergi incelemesi yapılamıyor. Çok ama çok önemli, mutlaka suretle yararlanılması gereken bir düzenleme!

2016 – 2020 yılları için artırım yapılabilecek

Torba Teklifte yer alan düzenlemeye göre; 2016, 2017, 2018, 2019 ve 2020 yılları için yıllık gelir ve kurumlar vergisi ile KDV ve gelir/kurum stopaj beyanları için matrah ve vergi artırımı yapılabilecek.

2016, 2017, 2018, 2019 ve 2020 hesap dönemlerine ilişkin olarak verdikleri kurumlar vergisi beyannamelerinde vergiye tabi kurum kazancı (matrah) beyan eden kurumlar vergisi mükelleflerinin, bu yıllara ilişkin vergi matrahlarını; 2016 yılı için yüzde 30, 2017 yılı için yüzde 30, 2018 yılı için yüzde 25, 2019 yılı için yüzde 20 ve 2020 yılı için yüzde 20 oranlarından az olmamak üzere artırmaları gerekiyor. KDV’de ise, 2016 yılı için yüzde 3, 2017 yılı için yüzde 3, 2018 yılı için yüzde 2,5, 2019 yılı için yüzde 2, 2020 yılı için yüzde 2 vergi artırımı yapılması gerekiyor. Stopaj gelir/kurumlar vergisi beyanlarında ise, 2016 yılı için yüzde 5, 2017 yılı için yüzde 5, 2018 yılı için yüzde 2, 2019 yılı için yüzde 3, 2020 yılı için yüzde 3 vergi artırımı yapılması gerekiyor.

Beyanname vermekle birlikte zarar, indirim ve istisnalar nedeniyle matrah ve vergi beyan etmeyen ya da ilgili yıllarda faaliyette bulunmuş veya gelir elde etmiş olup da bu faaliyetlerini ve gelirlerini vergi dairesinin bilgisi dışında bırakanlar da dahil olmak üzere hiç beyanname vermemiş olan gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri de matrah ve vergi artırımı yapabilecekler.

31 Ağustos’a kadar başvuru yapılabilecek

Matrah ve vergi artırımında bulunmak isteyenler 31 Ağustos 2021 tarihine kadar başvuruda bulunabilecekler, ilk taksidi Eylül 2021 ayı sonuna kadar olmak üzere ikişer aylık dönemler halinde 6 eşit taksitte ödeyebilecekler. Matrah ve vergi artırımında bulunanlar, bu vergileri, öngörülen süre ve şekilde ödememeleri halinde artırım hükümlerinden yararlanma hakkını kaybedecekler.

Matrah artırımı yapanların devam eden incelemeleri sona erecek mi?

Mükellefler, incelemesi devam eden yıllar için de matrah ve vergi artırımında bulanabilecekler. Matrah ve vergi artırımında bulunulması, düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten önce başlanılmış olan vergi incelemelerine engel oluşturmuyor. Sadece matrah ve vergi artırımında bulunan mükellefler hakkında, artırımda bulunulan yıllar ve vergi türleri ile ilgili olarak düzenlemenin yürürlük tarihinden önce başlanılmış olan vergi incelemelerinin tamamlanması için 2 ay süre veriliyor. Bu süre içerisinde sonuçlandırılamayan vergi incelemelerine devam edilemiyor, bulunduğu safhada bırakılıyor.

Artırım yapılan yıllara ilişkin devreden zararlarının yüzde 50’si siliniyor

Matrah artırımında bulunan mükelleflerin artırımda bulundukları yıl/yıllara ilişkin 2021 yılına devreden zararlarının yüzde 50’si siliniyor. Yani, artırım yapılan yıllarla ilgili olarak 2021 yılına devredilen zararların yüzde 50’sinin mahsup imkanı ortadan kalkıyor. Matrah artırımına karar verirken, bu hususu da dikkate almakta fayda var!

Kimler matrah ve vergi artırımından yararlanamıyor?

Defter, kayıt ve belgeleri yok edenler veya defter sahifelerini yok ederek yerine başka yapraklar koyanlar veya hiç yaprak koymayanlar veya belgelerin asıl veya suretlerini tamamen veya kısmen sahte olarak düzenleyenler veya bu fiiller nedeniyle incelemesi devam edenler ile terör suçundan hüküm giyenler, haklarında terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu gerekçesiyle adli makamlar, genel kolluk kuvvetleri veya MASAK tarafından yürütülen soruşturma ve kovuşturmalar kapsamında vergi incelemesi yapılması, terörün finansmanı suçu veya aklama suçu kapsamında inceleme ve araştırma yapılması talep edilenler, matrah ve vergi artırımından yararlanamayacaklar.

İşletme kayıtlarının düzeltilmesine yeni fırsat veriliyor

İşletmede mevcut olduğu halde işletmenin muhasebe kayıtlarında yer almayan yani kayıt dışı kalmış emtia, makine ve teçhizat, demirbaşların işletme kayıtlarına alınmasına imkan veriliyor. Yani, faturasız satın alınan ve işletmede fiilen bulunup muhasebe kayıtlarında yer almayan makine, teçhizat ve demirbaşlar kayıtlara alınabilecek. Bu şekilde, kayıtların fiili duruma uygun hale getirilmesi sağlanıyor. Bu emtia, makine, teçhizat ve demirbaşların “stok affı” kapsamında kayıtlara alınabilmesi için KDV ödenmesi gerekiyor. Ödenecek KDV, kayıtlara alınacak malın bağlı olduğu KDV oranına göre değişiklik gösterecek. Bu şekilde kayıtlara intikal ettirilecek; makine, teçhizat ve demirbaşlar ile emtia genel orana (yüzde 18) tabi ise, bunların rayiç bedeli üzerinden yüzde 10 oranı; indirimli orana (yüzde 1, 8) tabi ise, bunların rayiç bedeli üzerinden tabi oldukları oranın yarısı esas alınmak suretiyle KDV hesaplanacak, KDV stok beyanına ilişkin beyanname ile kağıt ortamında veya elektronik ortamda sorumlu sıfatıyla beyan edilecek ve ödenecek. Beyan edilen emtiaya ait hesaplanarak ödenen KDV indirim konusu yapılabilecek, makine, teçhizat ve demirbaşlar için hesaplanarak ödenen KDV indirim konusu yapılamayacak, ödendiği yılın gelir veya kurumlar vergisi matrahlarının belirlenmesinde gider olarak dikkate alınabilecek.

Ayrıca, Yasa Teklifi ile, kayıtlarda yer aldığı hâlde işletmelerde mevcut olmayan emtiaların, fatura düzenlenmek ve her türlü vergisel yükümlülükleri yerine getirilmek suretiyle kayıt ve beyanlara intikal ettirilmesi ve böylece kayıtların fiili duruma uygun hale getirilmesine de imkan sağlanıyor.

Kasadaki hayali para ve ortaklardan hayali alacaklara da düzeltme imkanı veriliyor

Bilanço esasına göre defter tutan kurumlar vergisi mükelleflerine, Ağustos ayı başı itibariyle düzenledikleri bilançolarında görülmekle birlikte işletmelerinde bulunmayan kasa mevcutlarını, işletmenin esas faaliyet konusu dışındaki işlemleri dolayısıyla (ödünç verme ve benzer nedenlerle ortaya çıkan) ortaklarından alacaklı bulunduğu tutarlar ile ortaklara borçlu bulunduğu tutarlar arasındaki net alacak tutarlarını, bunlarla ilgili diğer hesaplarda yer alan işlemlerini vergi dairelerine beyan ederek kayıtlarını düzeltme imkanı veriliyor. Bu şekilde düzeltme yapmak isteyen mükelleflerin beyan ettikleri tutar üzerinden yüzde 5 – 6 oranında bir vergi hesaplayarak beyanname verme süresi içerisinde ödemeleri gerekiyor. Önceki düzenlemelerde bu oran yüzde 3’dü.

Aktifteki taşınmazların kayıtlı değerlerinin yükseltilmesine imkan sağlanıyor

Bilanço esasına göre defter tutan tam mükellef gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerine, aktiflerinde yer alan taşınmazların değerini, Yİ-ÜFE değerindeki artış oranını dikkate almak suretiyle 31 ARALIK 2021 tarihine kadar yeniden değerleme (değer yükseltme) imkanı sağlanıyor. Ancak, bu imkandan yararlanılabilmesi için, yeniden değerleme işlemi sonucunda oluşan değer artışı tutarı üzerinden yüzde 5 vergi hesaplanması ve ödenmesi gerekiyor. Bu kapsamda yapılacak olan yeniden değerleme işlemi; bankalar veya diğer kredi kuruluşları nezdinde ya da diğer amaçlarla şirket bilanço aktiflerinin güçlendirilmesi, kredibilitesinin artırılması, taşınmazların kayıtlı değerlerinin yükseltilmesine dönük satışa yaklaşan iyi bir alternatif olması, kısa süre içerisinde satışı yapılacak taşınmazın defter değerinin yükseltilerek, satıştan doğan kazancın yani vergi matrahının daraltılarak ödenecek vergi tutarının bu avantajdan yararlanılarak azaltılması yönlerinden büyük önem taşıyor.

Torba Yasa Teklifindeki düzenlemeler güzel ancak bazı eksikler var

Torba Yasa Teklifi’nde yer alan düzenlemeler esas itibariyle reel sektörün yaklaşık bir buçuk yıldır beklediği ve talep ettiği düzenlemeler. Ancak, söz konusu düzenlemelerdeki bazı eksikliklerin giderilmesi ve bazı düzeltmeler yapılması gerekiyor.

1) Matrah ve vergi artırım oranları biraz yüksek belirlenmiş, hatta yeni düzenlemede 2020 yılı için belirlenen oranların önceki düzenlemelere göre artırıldığı görünüyor. Daha çok mükellefin bu düzenlemeden yararlanmasını sağlamak üzere oranların biraz düşürülmesi gerekiyor.

2) Matrah ve vergi artırımında ödeme şartı kaldırılmalı. Ayrıca kesinleşmiş alacaklarda da ilk iki taksit ödeme şartı da kaldırılmalı.

3) Vergi artırımı kapsamına ÖTV ve Damga Vergisi de dahil edilmeli.

4) Vergiye uyumlu mükelleflerin matrah ve vergi artırımından yararlanmaları için belirlenen 5 puan indirimi yetersiz, daha fazla indirim sağlanmalı. Örneğin, yüzde 50.

5) Matrah ve vergi artırımı yapan mükelleflerle ilgili olarak yapılmakta olan vergi incelemeleri derhal durdurulmalı, incelemenin tamamlanması için ek süre verilmemeli.

6) Matrah ve vergi artırımı yapılan yılar için geriye dönük vergi suçları yönünden inceleme yapılmamalı, her ne adla olursa olsun usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları kesilmemesine ilişkin düzenleme yapılmalı.

7) İndirimli kurumlar vergisinden yararlanan mükellefler matrah artırımları için de indirimli oran üzerinden vergi ödemeli.

8) Kasadaki hayali paralar ve ortaklardan hayali alacakların düzeltilmesi için alınacak verginin oranı mümkün olduğu kadar düşük tutulmalı, yüzde 2’yi geçmemeli. Yeni düzenlemede bu oranın yüzde 5 – 6 olması düşünülüyor. Bize göre, bu oran çok yüksek, yeniden değerlendirilmesinde fayda var.

9) Rasyoları olumsuz etkilememesi için geçmiş yapılandırmalarda cari hesap düzeltmeleri nedeniyle 296 hesapta muhasebeleştirilmesi uygun görülen tutarların geçmiş yıl karlarından mahsup edilmesi halinde bu işlemin kar dağıtımı sayılmamasına ilişkin düzenleme yapılmalı.

10) Matrah ve vergi artırımlarından yararlanan mükelleflerin devreden KDV’leri sahte belge kullanımı vb. gerekçelerle geçmişe dönük olarak düzelttirilmemeli.

11) İşletme aktiflerinde yer alan taşınmazların değerini, Yİ-ÜFE değerindeki artış oranını dikkate almak suretiyle yeniden değerleme (değer yükseltme) imkan sağlanması son derece yetersiz ve bu taşınmazların reel değerinden oldukça uzak. Ayrıca, oluşan değer farkından yüzde 5 vergi alınması da doğru değil. Aynı düzenleme daha önce 2018 yılında yapıldı, ancak seçilen değerleme yöntemi ve yüksek vergi oranı (yüzde 5) nedeniyle düzenlemeden hiç kimse yararlanmadı. Reel sektörün beklentisi, bu taşınmazların kayıtlı değerlerinin ekspertiz yaptırılarak piyasa rayiç bedellerine yükseltilmesi ve oluşan değer farkı üzerinden yüzde yarım veya 1 oranında vergi alınması. Şu an yürürlükte bulunmayan maliyet artış fonu düzenlemesi yeniden ihdas edilmeli, her yıl değerleme yapılabilmeli.

12) Taksit süreleri günümüz şartları ve yaşanan pandemi süreci nedeniyle çok kısa belirlenmiş durumda. Taksitlerin Eylül ayında başlatılmasını da doğru bulmuyoruz. Kesinleşmiş alacakların yapılandırılmasında borçlar taksitler halinde 3 ayda bir ödemeli toplamda 24 eşit taksit olmalı. Matrah ve vergi artırımlarında ise ödemeler toplamda 12 taksitte yapılmalı.

13) Yapılandırmaya esas borçları peşin olarak ödemek isteyenlere borç asıllarından da belli bir oranda indirim yapılmalı.

14) İmar Barışı için yeni başvuru hakkı verilmeli ve önceden ödemeleri aksatanlara yeni ödeme imkanı sağlanarak hakları yeniden ihya edilmeli.

15) Düzenleme kapsamındaki yıllarla ilgili olarak haklarında cezalı tarhiyat yapılanların açtıkları davadan vazgeçmesi veya dava açmayarak yapılandırma düzenlemesinden yararlanarak ödemeleri halinde, bu mükelleflerin haklarında ikmalen, re’sen ve idarece tarhiyat yapıldığı gerekçesiyle uyumlu mükellef indirimden yararlanmasına engel olunmamalı, bu konuda söz konusu düzenlemeye bir ifade eklenmeli.



Kaynak: Abdullah Tolu / Dünya Gazetesi