İşveren, İşçi Ücretinden ‘Keyfi Kesinti’ Yapamaz / Cem Kılıç
(23.10.2019)
Çalışanların tek geçim kaynağı olan ücretlerinin işverene ve hatta kendilerine karşı korunabilmesi amacıyla Borçlar...

Çalışanların tek geçim kaynağı olan ücretlerinin işverene ve hatta kendilerine karşı korunabilmesi amacıyla Borçlar Kanunu’nda takas yasağı getirilmiştir.

Takas yasağı işverenin işçiden olan alacağı ile işçiye ödeyeceği ücretin takas edilememesini ifade eder. Takas yasağı işverenin, çalışanı borcuna karşılık hiç ücret ödemeden çalıştırmasını engeller. Ayrıca çalışanın işverenden aşırı borç alarak bağımsızlığını kaybetmesinin önüne geçer.

HER TÜR BORÇ DAHİL

Günümüzde işverenler çalışanlara kullanmaları amacıyla araç sağlıyor ve bu araçların yakıt giderlerini karşılıyor. Bazı çalışanlarına telefon da veriyor, bazı işverenler ise çalışana faizsiz kredi niteliğinde avans ödemeleri yapıyorlar.

Araç ve telefon kullanımının belirlenen limitleri aşması veya trafik cezası gelmesi halinde ya da verilen avans ödemelerini ilerleyen aylarda ücretten kesiyorlar. İşçinin işyerindeki malzemelere zarar vermesi halinde de ücretten kesinti gündeme gelebiliyor.

Örneğin, kusurlu olarak bir makinenin bozulması ya da iş yerinde satılan ürünlerin eksik çıkması durumlarında.

NE ZAMAN MÜMKÜN?

Bahsedilen durumların hepsinde işçinin işverene karşı borçlanması söz konusu. Kanun çalışanın işverene karşı bütün borçların ücretinden kesilebilmesini şarta bağlamıştır.

Eğer işçinin işverene kasten verdiği zarar varsa ve bu zarar kesinleşmiş bir yargı kararıyla tespit edilmişse, işveren çalışanın ücretinden kesinti yapabilecektir. Fakat bu kesinti çalışanın ücretinin dörtte birini geçemeyecektir.

İkinci durum ise, kasten bir zarar ve yargı kararı olmasa da çalışanın kesintiye onay vermesidir. Kanun bu noktada kesinti oranı için bir düzenleme yapmamıştır.

Bununla birlikte haciz, kasten verilen zarar gibi tüm ücret kesintilerinde uygulanan dörtte bir oranının burada da uygulanması gerektiği düşünülmektedir.

Ancak burada işçinin onayının her iki tarafın da alacak hakkının doğduğu anda yazılı olarak alınması gerekiyor. Bu nedenle, önceden alınacak onaylar geçerli sayılmıyor. Dolayısıyla, çalışanın kullandığı araca kesilen trafik cezası ya da çalışan tarafından kullanılan telefona ait fatura kesildikten ve ücret hakkı doğduktan sonra işçiden yazılı onay alınması gerekiyor.

Ücret kesme cezası ile ücretten kesinti karıştırılmamalı. Ücretten kesme cezası işçinin işverene zarar vermesinden bağımsız olarak disipline aykırı hareketler nedeniyle ücretin bir kısmının kesilmesidir.

İşverenin ücretten kesme cezası farklı amaçlara hizmet eden ve farklı şartlara sahip durumdur. İşçinin borcunun kesilmesinden farklı olarak yaptırım niteliğindedir.

İş yerindeki disiplinin sağlanması amacıyla işçinin ücretinin kesilmesidir. Kanun bunu iki şarta bağlamıştır.

YAZILI OLMALI

İlki ücretten kesme cezasının hangi nedenlerle uygulanabileceğinin iş sözleşmesinde yazılı olması. Yazılı olmayan nedene bağlı ücretten kesme cezası verilemez. İkincisi işçinin bir ayda iki günlük ücretinden daha fazla tutar kesilemez.

İşveren ücret kesme cezasıyla elde ettiği tutarı kendisine alamıyor. İşçiden yapılan kesintilerin, yine işçilerin eğitimi ve sosyal hizmetleri için kullanılmak üzere Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı hesabına 1 ay içinde yatırılması gerekli. 

Çalışanların ücretlerinin usulsüz veya haksız olarak kesilmesi halinde iki temel risk söz konusu. İlk olarak, 4857 sayılı İş Kanunu gereğince, ücretin eksik ödenmesi halinde, ücreti ödenmeyen her işçi ve her ay için 2019 itibariyle 236 TL idari para cezası bulunuyor.

Bunun yanında, çalışanlar ücretlerinin eksik ödenmesi nedeniyle iş sözleşmelerini haklı nedenle feshedebilir, kıdem tazminatı talep edebilir ve eksik ödenen ücretler için alacak davası açabilirler.

NASIL KESİLECEK?

Bu tür durumlarda başlıca çözüm yolu, çalışanın ücretinin bordrolaştırılması döneminde trafik cezalarının şirkete ulaşmasından sonra ceza tutarının veya telefon görüşmelerine ilişkin gerçekleşmiş limit aşımı bedellerinin, çalışanın ücretinden kesilebileceğine ilişkin yazılı onay alınması.

Çalışanın verdiği zararların detaylı olarak araştırılması, çalışanın kusurunun tespit edilmesi sonrasında çalışandan onay talep edilmesi. Çalışanın onay vermemesi ve borcunu ödemeye yanaşmaması halinde yasal takip başlatılır.



Kaynak: NTV