Yatırımda ve İhracatta Teşvik / İlhan Bulut
(29.12.2016)
2016 yılını geride bırakırken 2017 yılı için nasıl bir dış ticaret stratejisi uygulamalıyız sorusuna her zaman ve her koşulda verilecek cevap aynıdır, pazar çeşitlendirmesi ile birlikte ihracat...

 2016 yılını geride bırakırken 2017 yılı için nasıl bir dış ticaret stratejisi uygulamalıyız sorusuna her zaman ve her koşulda verilecek cevap aynıdır, pazar çeşitlendirmesi ile birlikte ihracat yapmak ve böylece yerel veya bölgesel konjonktürün etkilerini minimize etmek. Aslında bakıldığında merkantilistlerden klasik iktisatçılara kadar birçok iktisat ekolünün zenginlik veya refah kavramını dayandırdıkları nokta budur. Özetle mikro veya makro düzeyde satın alınandan fazlasını satmak düşüncesi. Bu girizgahtan sonra şirketlerinin dış ticaret ve yatırım stratejilerini şekillendirirken Ekonomi Bakanlığı ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından verilen teşvikler ve sağlanan kolaylıkları iyi incelemek gerekiyor. Bu teşvikleri dış ticaret yapan firmalar özelinde incelediğimizde, en göze çarpan dahilde işleme, yatırım teşvik, onaylanmış kişi statü belgesi ve yetkilendirilmiş yükümlü sertifikası olarak karşımıza çıkıyor. Dahilde işleme sistemi ile ihracat yapan firmaların ihraç ürünlerinin bünyesine giren ithal girdiler her türlü vergi ve eş etkili mali yükten arındırarak uluslararası düzeyde rekabet yapabilecekleri bir üretim düzeyi çekilebilmektedir. Yarım teşvik belgesi ile özellikle 5 Ekim 2016 tarihli 2016/9139 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla yapılan değişiklikle hem kapsamda hem de verilen teşvik unsurları genişletilmiştir. İster genel veya özel ister modernizasyon, yeni yatırım veya tevsi isterse otomotiv, tekstil veya kimya sanayi olsun incelendiğinde ‘yatırımların ertelenmemesi’ düşüncesini destekleyecek cazip teşvik unsurlarına mutlaka rastlanılacaktır. Onaylanmış kişi statüsü ile ihracat işlem süreleri azalırken, bu da beraberinde maliyetleri önemli oranda azaltacaktır. Yetkilendirilmiş yükümlü statüsü ile özellikle yoğun dış ticaret hareketine sahip şirketlerde ithalat ve ihracat işlem sürelerindeki azalmanın getirdiği nakit tasarruf azımsanmayacak orandadır.



Kaynak: Dünya Gazetesi