Maliye, Gecekonduda Hatalı Damga Vergisi Uygulamasını Düzeltti
(23.02.2021)
Ülkemizde maalesef yasal mevzuatta çok sık değişiklik yapılıyor, yeni düzenlemeler ardı ardına yürürlüğe giriyor...

Ülkemizde maalesef yasal mevzuatta çok sık değişiklik yapılıyor, yeni düzenlemeler ardı ardına yürürlüğe giriyor. Ancak, dikkatinizi çekti mi bilmiyorum, bu değişiklik ve yeni düzenlemeler yürürlüğe girer girmez tartışılmaya başlanıyor. Sonrasında ise bu tartışmalar Maliye – mükellefler arasında uyuşmazlıklara neden oluyor ve olay Yargıya taşınıyor.

Bazı konularda açılan davaların tamamına yakın kısmı mükellefler lehine sonuçlandığı halde, Maliye uygulamasında direniyor, değiştirmiyor!

Her Direnmenin Ciddi Maliyeti Var!

Evet, her direnmenin ciddi bir maliyeti var ve bunun gözardı edilmemesi lazım. Çünkü, davayı kaybeden taraf ciddi anlamda dava masrafı, vekalet ücreti ve yasal faiz ile karşı karşıya kalıyor. Uygulamada, Maliye’nin bu şekilde direndiği pek çok konu bulunuyor.

Aslında ilgili düzenlemede bir eksikliğin ya da hatanın olduğu fark ediliyor, ancak bir içtihat oluşuncaya kadar uygulama rölantide tutuluyor. İlgili konuda yargısal bir içtihat oluştuğunda ise Maliye, ya yerleşik (müstekar) hale gelen yargı kararlarına uyarak hatalı uygulamasını düzeltiyor ya da ilgili yasal düzenlemede değişiklik yaparak yargı kararlarını işlevsiz hale getiriyor ve uygulamasına aynen devam ediyor.

Gerçekten de her iki duruma uyan çok sayıda konu var.

Maliye’nin Direndiği Konulardan Birisi de, “Gecekondu’da Damga Vergisi” İle İlgili

Gecekondu ile ilgili istisna düzenlemesi, 775 sayılı Gecekondu Kanunu’nun 33. maddesinde yer alıyor. Söz konusu düzenlemeye göre, bu Kanun hükümlerine dayanılarak yapılan ivazlı veya ivazsız devir, temlik, kamulaştırma, alım, satım, kira, geri alma, geri verme, ifraz, tevhit, tescil, cins değişikliği, rehin tesis ve terkini, ıslah, değişiklik, onarım, inşa ve ikmal gibi her türlü işlemler, sözleşmeler, beyannameler ve benzerleri her türlü vergi, resim ve harçtan muaf bulunuyor.

Ancak, Maliye, bu istisna düzenlemesine rağmen, Damga Vergisi uygulamasında “Resmi Daire” olarak kabul edilen idareler tarafından 775 sayılı Kanun kapsamında yapılan işlerle ilgili mal ve hizmet alımları karşılığında yüklenici firmalara yapılan hakediş ödemeleri nedeniyle düzenlenen kağıtlardan (ödeme emirleri) damga vergisi kesintisi yapılmasını istiyordu. Üstelik uygulamayı, uzun yıllardan bu yana bu doğrultuda yürütüyordu. Çünkü, Maliye’ye göre, söz konusu ödemeler nedeniyle düzenlenen kağıtlar, belirtilen istisna düzenlemesi kapsamına girmiyor.

Damga Vergisinde Hangi İdareler “Resmi Daire” Kabul Ediliyor?

Damga Vergisi uygulamasında genel ve özel bütçeli idareler, il özel idareleri, belediyeler ve köyler “resmi daire” olarak kabul ediliyor. Bu dairelere bağlı olup, ayrı tüzel kişiliği bulunan iktisadi işletmeler ise resmi daire sayılmıyor (488 sayılı Damga Vergisi Kanunu Mad. 8).

Yargı Kararları Mükellefler Lehine İçtihat Haline Geldi!

Maliye’nin görüşüne göre, söz konusu hakediş ödemelerinden yapılan damga vergisi kesintileri mükellefler tarafından yargıya taşındı.

Bu konuda verilen ve yerleşik hale gelen yargı kararlarında; resmi daireler tarafından yüklenici firmalara yapılan hakediş ödemeleri nedeniyle düzenlenen kağıtların 775 sayılı Kanunun 33. Maddesinde düzenlenen istisna kapsamına girdiği, bu nedenle de söz konusu ödemelere ilişkin kağıtlardan damga vergisi kesintisi yapılmaması gerektiği belirtildi.

Maliye Yargı Kararlarına Uydu, Gecekondu da Hatalı Damga Vergisi Uygulamasını Düzeltti!

Maliye, bu konuda yerleşik hale gelen yargı kararlarını dikkate alarak bir Genelge çıkardı ve 775 sayılı Kanun kapsamında yapılan işlerle ilgili olarak resmi daireler tarafından yüklenici firmalara yapılan hakediş ödemeleri nedeniyle düzenlenen kağıtların damga vergisinden istisna olduğunu ve bu ödemelerden damga vergisi kesintisi yapılmaması gerektiğini açıkladı (21.10.2021 tarih ve 2020/1 seri No.lu Damga Vergisi Kanunu İç Genelgesi).

Çıkarılan Genelge bu konuda yaratılan uyuşmazlıkların sonlandırılması, oluşması muhtemel mahkeme masrafları, vekalet ücretleri ve yasal faiz gibi yargısal maliyetlerin azaltılması bakımından son derece önemli ve bir o kadar da yerinde. Keşke, konu bu kadar uzatılmasaydı!

Genelge, 7269 Sayılı Kanun Kapsamında Yapılan İşler İçin de Geçerli!

Maliye, söz konusu Genelgesi’nde ayrıca; 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun kapsamındaki işlerle ilgili olarak resmi daireler tarafından yüklenici firmalara yapılan hakediş ödemeleri nedeniyle düzenlenen kağıtların aynı Kanunun 42. Maddesine göre damga vergisinden istisna olduğunu ve bu ödemelerden de damga vergisi kesintisi yapılmaması gerektiğini açıkladı.

Darısı Gecekondu’da Tapu Harçlarının Başına!

Maliye’ye göre, Gecekondu Kanunu’nun 33. Maddesinde yer alan istisna düzenlemesi, bu Kanun kapsamında inşa edilen yeni yapıların müteahhitler tarafından 3. Kişilere satışını kapsamıyor, bu nedenle de söz konusu satışlarda tapu harcı istisnasının uygulanması mümkün bulunmuyor.

Müteahhitler ve alıcılar ise, tapu harcını önce ödeyip daha sonra dava açmak suretiyle faiziyle geri alıyorlar. Çünkü, bu konuda verilen yargı kararlarının tamamına yakın kısmı mükellefler lehine. Yani, bu konuda da yargı kararları içtihat haline gelmiş bulunuyor.

Bize göre, Maliye’nin çıkaracağı bir Genelge ile, Gecekondu Kanunu kapsamında inşa edilen yeni yapıların müteahhitler tarafından 3. Kişilere satışını tapu harcından istisna tutması mümkün bulunuyor. Ancak, Maliye, bunun bir Genelge ile yapılamayacağını, 6306 sayılı Kanunda olduğu şekilde 775 sayılı Gecekondu Kanunu’nun 33. maddesinde de benzer bir değişikliğin gerçekleştirilmesi gerektiği, ancak bu şekilde bir değişiklik yapılması halinde istisnanın uygulanabileceği görüşünde bulunuyor. Üstelik bu konuda da oldukça ısrarlı.

Gecekondu Kanunu kapsamında inşa edilen yeni yapıların tapuları, tapu harcı ödemeleri nedeniyle alınamıyor. Maliye’nin bu konudaki ısrarı ve yerleşik hale gelen yargı kararları dikkate alınarak, 6306 sayılı Kanunda yapılan değişiklikle aynı mahiyette bir değişikliğin Gecekondu Kanunu’nun 33. Maddesinde de bir an önce yapılması gerekiyor. 

Müteahhide ve vatandaşa bu kadar eziyete ne gerek var! Bunlar her bir işlem için neden dava açsınlar ki? Gelin bu haksız durumu düzeltelim, vatandaş eziyet çekmesin, mahkemeler bu davalarla kilitlenmesin, Maliye yüksek tutarlarda faiz, mahkeme masrafı ve avukatlık vekalet ücreti ödemesin, müteahhitler kendi işlerine odaklansınlar. 

Bu sorunun çözümüne ilişkin kararın Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca ortaklaşa verilmesi gerekiyor.

Hep beraber bu sorunun çözülmesini bekliyor ve talep ediyoruz.



Kaynak: Abdullah Tolu / Dünya Gazetesi