İşverenler Bu Krizi Aşar Yasal Düzenlemelerle / Vedat İlki
(15.08.2018)
24 Haziran seçimleri sonrası Başkanlık sistemi ile birlikte Türkiye’de yeni dönem başlaması ardından 1 ay süre geçmesi,Dolar da ani yükselmeler kırılgan ekonomi ortamı yaratılması amaçlanarak...

24 Haziran seçimleri sonrası Başkanlık sistemi ile birlikte Türkiye’de yeni dönem başlaması ardından 1 ay süre geçmesi,Dolar da ani yükselmeler kırılgan ekonomi ortamı yaratılması amaçlanarak, sistematik olarak işverenler ve vatandaşlar için sıkıntılı günleri başlatılmak istenmiştir.

25 Haziran günü Dolar Alış:4,65 TL. Euro Alış:5,40 TL.

Son günlerde döviz piyasasında TL karşısında Dolar ve Euro 6 ila 7 lira arasında ortaya çıktı.

%30 lara yaklaşan bir artış, Yılbaşında bugüne  %65 yaklaşan döviz karşısında TL değer kaybetmesi hedefler arasına alınsa da ,bu durum karşısında da toparlanma sürecine hızla girilmiştir.

Son yıllarda istihdamı artırma adına, sürekli teşviklerle işverenlerin maliyet yükünü azaltmak,aynı zamanda vergi,sigorta primi dediğimiz kamu maliyesine olan borçlarını yapılandırmaya devam ederken bu tip krizlerin ortaya çıkmasıyla birlikte Brüt anlamda miktarlar ne kadar yüksek olsa da yapılandırma da ,tahsilat anlamında 2011 yılından günümüze reel anlamda tahsilatlar her ne kadar brüt rakamları yakalamasa da Devlet vatandaşla mali konularda barış yapmak istiyor.

Son döviz artışı 7143 sayılı yapılandırma ile çakışmıştır,sonuçlarının olumlu yada olumsuz olmasını tahsilat zamanları belli edecektir,şimdiden peşin ön yargılı olmamak gerekir.

7143 sayılı yapılandırmanın peşin ödemeleri,taksite dönebilir.

Aynı zaman da yol yakın iken yapılandırma süreleri uzatılmalı hatta Temmuz 2018 içine alacak şekilde genişletilmelidir.

Vade süreleri yükseltilmesi yoluna gidilmelidir.

Teşvikler tekrar ele alınmalı,dürüst ve düzenli mükellef bu kriz ortamında denetim kıskacından alınmalıdır.

Vergi,KDV ve Muhtasar artırımlar da vade süreleri acilen yapılan düzenleme ile artırımı sağlanması yönünde adım atılmalıdır.

Matrah artırım süresi ekonomik nedenlerle, en az işverenlere düşünme süresi açısından uzatılmalı,bu sürece göre de inceleme talepleri ileri tarihe bırakılmalıdır.

Belirsizlikler üretimin lokomotifi olan küçük,orta ve büyük işletmelerin desteklenmesiyle aşılacaktır.

Piyasalara güven aşılanmalı,dövizdeki spekülatif artış haberleri engellenmeli,Türk Parasını güçlendirici tedbirlerle işverenler kaldıkları yerden yatırımları devam etmeli,krizi fırsata çeviren yatırımcı işverenler desteklenmeli(ithal maliyeti yüksek ürünler yerine yerli ikame ürünleri üretenler),kötü niyetli davranarak stokçu zihniyetler engellenmeli,haksız rekabetle mücadele eylem planları yapılmalı.

Özellikle işçi ve işveren kuruluşları bir araya gelerek krizden çıkacak çalışmalara yönelmeleri gerecektir.

Burada işverenler işleyen çarkların durmaması,işçinin de işsiz kalmayarak istihdamın daralmaması yönünde tedbirlerde önem taşıyor.

YASAL DÜZENLEMELER İŞVERENE RAHAT NEFES ALDIRMALIDIR

Ø  %5 Teşvik kaldırılsın yerine prim indirimi gelmesi .

Ø  İşverenler bürokrasiden ,denetimden yılmış,davalar önlenemiyor,Defter saklama yükümlülükleri 5 yıla düşmeli(SGK açısından)

Ø  Denetimler tek başlı değil,çok sesli işverenler neredeyse yatırımdan vazgeçiriyor,denetimlerde orta yol bulunmaz mı,vergi gibi uzlaşma müessesi kurulması gibi.(SGK+ÇALIŞMA MÜDÜRLÜKLERİNDE)

Ø   SGK uzlaşma kültürü için yeni düzenleme yasal olarak yapılmaz mı?Yapılandırmalara o zaman gerek kalır mı?

Ø  Kayıt dışılık dayatmasıyla teşviklerden işveren yıldırılıyor bununla ilgili yapıcı düzenleme yapılmalı.

Ø  3 aylık süre geçirenler APHB verdi diyerek cezalandırılıyor,bunun için özel bir İPC uygulanmalıdır.İşverenler SGK ile barışmalıdır.

Ø  Kimlik bildirme angaryası sabit işyerleri için kaldırılmalıdır bu konuda düzenleme bekleniyor.

Ø  Teşvikler sade ve basit anlaşılır olmalı

Ø  Düzenli prim ödeyen işverenler için rehber denetim anlayışı ve işyerlerinin buna göre sınıflandırılması

Ø  İş Kazası sıfır olan işyerlerine tehlike derecesi dikkate almadan kısa vadeli prim de indirim uygulaması hayata geçmelidir.

Ø  Teşviklerde yasaklama da işyeri büyüklüğü ve kazanç,defter tutma hadlerine göre düzenleme yapılmalı,1 yıllık cezalandırmaya son verilmeli

Ø  Teşvik cezalandırmasında kusura göre uzlaşmanın ortaya konulması

Ø  Sigorta Priminden muaf tutulma miktarlarının bazı kalemlerden tamamen kaldırılması

Ø  Denetimlerde SGK açısından ek yasal süreler verilerek düzeltmeler istenerek,İPC bu düzeltme sonuçlarına göre düzenlenmesi sınırlamaların kaldırılması

Ø  İş Hukukunda ve İş Güvenliği Kanununda ağır idari para cezaları tekrar gözden geçirilmesi

Ø  Muhtasar +SGK Birleşmesi uygulamasına kriz ortamı bitene kadar son verilmesi.

Ø  Özellikle 100 lira teşviklerde SPEK eksik gösterilmesinde kasıt yoksa ek süre kavramının genişletilmesi ve sınırlama kavramının ortadan kaldırılması gerekir.

Ø  Ülkemizde kayıt dışı öncelikle kayıtlı işyerlerinde değil,kayıt dışı yoğun olduğu sektörlerde denetime alınması gerekir.Bunun içinde sendikalı işyerleri profilleri ve ücret ortalamaları çıkarılmalı,sendikalı olma özendirilmeli,sendikalı işyerlerinde sıfır kayıt dışı yaratanlar için ek teşvikler uygulanarak üzerlerindeki ağır işçilik yükü alınmalıdır.

Ø  Engelli istihdamında yaşanan sorunlar ele alınmalıdır.

Ø  Kısa Vadeli Prim ödenmesiyle birlikte rücularla işverenlere ayrıca yaptırım yapılmaması gerekir.

İşverenler artan döviz kıskacıyla birlikte ,Ateşten Gömlek Giymek Değil,İstihdam ve Üretmek İçin Destek Bekliyor.Adil ve Adaletli Teşvik Sistemi Üreten ,istihdam eden işverenler korunmalıdır.

Sendikalı işyerleri,kayıt dışı çalıştırmayan işverenler denetim dışı tutulmalı.(Sertifika verilmeli)

Kurum çalışanları işverenlere karşı rehber anlayışla yaklaşarak Gelirleri artırmalı,amacımız öncelikle istihdam ve prim geliri artışı olma yolu hedef seçilmelidir.

Bunun içinde denetim birimlerine ,denetim sonrası idari yaptırım yapmadan önce işletmenin büyüklüğüne göre , idari yaptırımları dikkate alınarak ek süreler tanınmalıdır.

Aktif prim kaçakları(Tüm Sigorta Kollarında) ve Pasif Prim(Kısa Vadeli /SGDP)  kaçakları birbirinden ayrıştırılmalı,Pasif primler kayıt dışında yaptırım olarak değil,ek süre verilerek düzenleyici prim alınmalıdır.

Bununla ilgili İşvereni Koruyacak Mali Mesuliyet Sigortalarının Hızla Hayata geçmesi istenmektedir.



Kaynak: Alitezel