Emekli Aylığı Hesaplamasını Hatalı Yapan Bilirkişiye Yargıtay Cevabı / Vedat İlki
(30.10.2018)
Nitelikli hesaplama da özellikle yargı da görülen davalardan biri de bilirkişi verilen hatalı emekli bağlama dosyalarında hata yapan bilirkişi dosyaları tekrar bilirkişi geri veriliyor...

Nitelikli hesaplama da özellikle yargı da görülen davalardan biri de bilirkişi verilen hatalı emekli bağlama dosyalarında hata yapan bilirkişi dosyaları tekrar bilirkişi geri veriliyor.

Onun için nitelikli bilirkişi hesaplaması gereken dosyalar da SSK-BAĞ-KUR hakkında emekli aylıkları nasıl hesaplanır konusuna hakim bilirkişilere dosya verilmesi gerekir.

T.C YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2017/3535 Karar No. 2017/7013 Tarihi: 18.10.2017 YAŞLILIK AYLIĞININ HESAPLANMA   ESASLARI  AYLIK BAĞLAMA ORANI

Dava, davacının eksik hesaplanan yaşlılık aylığı miktarının tespiti istemine ilişkindir.

Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde bozmanın gereği tam olarak yerine getirilmediği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda bozma kararında belirtilen yasal yönteme uygun hesaplama yapılmadığı anlaşılmaktadır.

01.01.2000 öncesi ve sonrasında çalışmaları bulunan sigortalı yönünden öncelikle, 5510 sayılı Kanunun 41. maddesinin 5. fıkrasının “Bu Kanunun yürürlük tarihinden sonraki sürelere ait borçlanmalarda; borçlanılan prime esas gün sayısı borçlanılan ilgili aylara mal edilir. Seçilen prime esas kazanç, borcun ödendiği tarihteki prime esas asgarî kazanca oranlanarak, söz konusu oran ilgili ayın prime esas asgarî kazancı ile çarpılır. Bulunan tutar, ilgili ayın prime esas kazancı kabul edilir. Ancak hesaplanan prime esas kazanç hiçbir suretle o ayın prime esas azamî kazancını geçemez.” yönündeki hükmü doğrultusunda; yurtdışı hizmet borçlanması yapmak suretiyle kazanılan hizmetlerde prime esas kazançların belirlenmesi için borçlanılan prime esas gün sayısı yurt dışında fiili olarak çalışmanın geçtiği aylara mal edilecek, “günlük borçlanılan tutar :borçlanma bedelinin ödendiği tarihteki günlük prime esas kazanç alt sınır tutarı” formülü ile (somut olayda 35,00 / 23,10 ) elde edilecek oran, fiili çalışmaların geçtiği ayın asgari prime esas kazancı ile çarpılarak bulunan tutar, ilgili ayın prime esas kazancı kabul edilecektir. Ancak hesaplanan prime esas kazanç hiçbir suretle o ayın prime esas asgari kazancının altına inmeyeceği gibi azami kazancını da geçemeyecektir.

Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, 5510 sayılı Kanun'un 41'inci maddesinin beşinci fıkrasına göre, aylık hesabına esas alınan prime esas kazanç tutarlarının; borçlanmaya esas bir gün için tercih edilen günlük prime esas kazanç tutarının, borcun ödendiği tarihteki günlük prime esas kazanç alt sınırına bölünmesi ile elde edilecek oranın fiili çalışmaların geçtiği ayın asgari prime esas kazancı ile çarpılması ve bu şekliyle tespit edilen prime esas kazancın hiçbir suretle o ayın prime esas asgari kazancının altına inmeyeceği gibi azami kazancını da geçemeyeceği hususu da dikkate alınarak tespit edilmesi gerekirken; bilirkişi tarafından belirtilen yönteme uygun olmayan hesaplama yapılarak aylık hesabına esas alınan prime esas kazanç tutarlarının hatalı belirlendiği, bu şekliyle A1 kısmi aylığının hesabında esas alınan göstergenin ve ABO1’in, A2 kısmi aylığının hesaplanmasında esas alınan Ortalama Yıllık Kazancın ve 2008 sonrası Kısmi Aylığın (B Aylığı) hesaplanmasında esas alınan Ortalama Günlük Kazancın yanlış olarak hesaplandığı anlaşılmıştır. Yukarıda açıklanan yasal yönteme uygun olmayan hesaplama yapıldığı için anılan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir. Hal böyle olunca, öncelikle, yukarda açıklanan ilkeler doğrultusunda alanında uzman bilirkişi ya da bilirkişi heyetinden aylık hesabı yönünden denetime elverişli rapor alınıp irdelenerek, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın, eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 18.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Yargıtay kararını dikkatli okunması ve bilirkişiler alınan bu karar çerçevesinde pratik yapmaları gerekir.

Emekli aylığı hesaplamasında dosya alan nitelikli bilirkişiler buna göre hesaplama yeteneklerini geliştirmeleri gerekiyor.



Kaynak: Altezel