Gündem Yine Yurtdışı Borçlanması, Yine Değişiklikler / Şevket Tezel
(02.12.2019)
Vatandaşlar tam olarak önemini kavrasın veya kavramasın sosyal güvenlik konuları onlar için çok önemli konumunu sürdürüyor...

Vatandaşlar tam olarak önemini kavrasın veya kavramasın sosyal güvenlik konuları onlar için çok önemli konumunu sürdürüyor. Bu hak konusunda çok sayıda olumlu veya olumsuz değişiklik olmaya devam ediyor.

Bu değişikliklerden kimi de “eşeğini önce kaybettirip sonra buldurma” gibi tezahür edebiliyor.

Yakın geçmişte yurtdışı borçlanması konusunda çok önemli iki değişiklik olmuştu.

Bunlardan biri yurtdışı borçlanmasını kaldırmadan fiilen kadük hale getirecek yasa değişikliğiydi ve 1 Ağustos 2019’dan itibaren yürürlüğe girmişti.

Diğer değişiklik ise yeni yasanın yürürlüğe girmesinden evvel yurtdışı borçlanması için başvuran ya da çıkan borçlanmasını ödeyen ama emekli aylığını bağlatmamış olanlardan Türkiye’de ilk defa çalışma geçmişi yakın tarihlerde olanlardı.

Bu konuda 26.08.2019 tarihli ve “Yurtdışı Borçlanmasında Son Zamanlarda Neler Oluyor?” başlıklı yazımızda;

2019 yılı Temmuz ayında da 7186 sayılı Kanun ile yurtdışı borçlanması uygulamasında birey aleyhine değişiklikler yapılmış, daha çok ödeme yaklaşık iki kat ödeme ve daha az aylık (yüzde 40’ı kadar aylık) bağlanması yönünde yasa değişikliği yapılmıştı.

Bu yasa 01.08.2019 tarihinde yürürlüğe girmeden önce borçlanma başvurusu yapanlar yasa değişikliğinin olumsuz etkisinden kurtuldular.

Lakin biz en azından bir kısmı kurtuldu derken SGK yeni bir Genelge çıkartarak önce Türkiye’deki sigortalılık başlangıcı yurtdışında uzun yıllar çalıştıktan sonra gerçekleşenlerden 01.08.2019 tarihinden önce borçlanma yapıp henüz aylık bağlatmamış olanları da vurdu.

Öyle ki bu kesimin yaptıkları borçlanmaları aylığa dönüştürürken borçlanmak istedikleri yılları değil, Türkiye’deki fiili başlangıçtan geriye doğru değerlendireceğini belirterek AKP hükümetinin eseri 5510 sayılı Kanunun aylıklara vurduğu darbenin içine çekiyor. 01.10.2008’de yürürlüğe giren bu 5510 darbesinin bir ayağı aylık bağlama oranı (ABO) ise diğer ayağı da etkisi %100’den %30’a düşürülen güncelleme katsayısı (GK) darbesi oluyor.

(…)

İşte bu iki önemli değişiklik yurtdışı borçlanması ile emekli olacaklardan Türkiye’de ilk defa sigortalılığı son yıllarda olanları aylık tutarı yönünden çok olumsuz etkileyecek. Ayrıca yurtdışı kısmi aylığını tam aylığa yükseltmek isteyenleri de eğer borçlanacağı süre son 7 yılın içinde ise olumsuz yönde etkileyecek.

Yeni ve de birey hakkını durduk yerde değiştiren bu 2019/16 sayılı Genelge yeni iş davalarına yeni ve bakir bir zemin teşkil edeceğini söylemek kehanet olmayacak.”

Demiştik.

İşte SGK yeni bir genelge ile bahsettiğimiz bu olumsuz uygulamadan geri adım atıyor.

Yani Ne Olacak?

Sigortalılığa ilk defa yurtdışında ait ülkede başlayıp Türkiye’de ise 2000 ve sonraki yıllarda başlamış olanların aylık hesaplarını sigortalıların istek ve iradeleri rağmına değiştirip düşürücü hamlesinden vazgeçmiş bulunuyor.

Yasa yerli yerinde duruyor, 1 Ağustos 2019’dan itibaren yurtdışı borçlanması yapmak isteyenlerin bu süreleri tamamen Bağ-Kur’a sayılacak. Ancak 31.07.2019’a kadar borçlanma başvurusunda bulunanların emekli aylığı hesapları önceki genelgeler çerçevesinde gerçekleştirilmeye devam edilecek.

Zaten uygulansaydı da hakkını yargı yoluyla arama erdemine sahip bilinçli vatandaşlarımız için sorun olmazdı, zira bu apaçık hukuksuzluk yargı yoluyla düzeltilirdi. Kurum da boşu boşuna dava masrafları öderdi.

Böylesi vatandaşlar için daha iyi oldu, her ne kadar bu getiri kaybedilen eşeğin bulunmasından öte olmasa da sevindirici.



Kaynak: Ali Tezel