Para Toprak Oldu, Yoksul İşsiz Kaldı / Erdoğan Süzer
(26.11.2014)
Eldeki sınırlı kaynakların harcandığı yer, gelecek nesillerin kaderini belirler. Kaynaklarını ekonomik getirisi ve geri dönüşü olmayan, istihdam sağlamayan alanlara gömen ülkelerin fertleri...

 Eldeki sınırlı kaynakların harcandığı yer, gelecek nesillerin kaderini belirler. Kaynaklarını ekonomik getirisi ve geri dönüşü olmayan, istihdam sağlamayan alanlara gömen ülkelerin fertleri yoksulluktan da işsizlikten de kurtulamaz. Dış dünyaya zengin görünme uğruna yapılan gösteriş yatırımları, yoksulun geleceğinden çalınmış iştir, aştır, umuttur…

Birey farklı mı? Kazancının tümünü lüks hayatına harcayıp bitirenin evladı hayata sıfırdan başlamak zorunda kalır. Bir bölümü tasarruf edilmiş gelir, gelecek nesiller için hayat sermayesidir. Çocuğuna iş sermayesi olabilecek parayı zengin görünmek uğruna pahalı kıyafetlere harcayan baba ile gösteriş düşkünü devlet yöneticileri arasındaki tek fark, sorumluluk alanının genişliğiyle sınırlıdır…

İnşaata harcanan para

İstatistikler ekonominin aynasıdır. Çok geriye gitmeye gerek yok, 2010 yılından bu yana inşaat sektörü ülke ekonomisinin çoğunlukla iki katı düzeyinde büyümüş. Bu sayede milli gelir içindeki payını yükseltmiş. Aynı şekilde toptan ve perakende ticaret sektöründe de benzer büyümeler yaşanmış. Buna karşılık imalat ve sanayi sektörlerindeki büyüme genel büyümeyi pek geçememiş, ekonomi içerisindeki ağırlığı hemen hemen aynı kalmış. Bu dönem tarım sektöründe de ciddi küçülme olduğunu gösteriyor. Görünen o ki bu dönem, üretim ve kalıcı istihdam sağlayan alanlarda yavaşlama hatta geriye gidiş; dönemsel üretim ve geçici istihdam sağlayan alanlarda hızlı büyüme dönemi olmuş.

Fabrika yerine AVM

TÜİK verilerine göre, 2008 yılından 2012 yılına kadar olan dönemde Türkiye genelinde toplam 16 bin 430 adet sanayi binası ve depo inşa edilmiş. Buna karşılık aynı dönemde yapılan toptan ve perakende tesislerinin sayısı 20 bin 88 adet. Diğer bina inşaatlarının sayısı ise 40 bini geçmiş. 2008 yılında yapılan yeni sanayi binası sayısı bir önceki yıla göre yüzde 19,1, 2009 yılında yüzde 6, 2011 yılında yüzde 30 oranında azalmış. Toptan ve perakende tesis binalarının sayısında ise bu dönemlerde 2,9 ila yüzde 32’lik artışlar söz konusu. Bu dönemde sanayi binası ve depo yapımına 16,4 milyar lira kaynak kullanırken, toptan ve perakende ticaret tesisleri yapmak için 20 milyar lira harcamışız. Bunların dışındaki bina yatırımlarına giden para ise 40,6 milyar lira. Bina verileri, söz konusu dönemde fabrikadan çok AVM, ticarethane, dükkan ve benzeri binaları inşa ettiğimizi gösteriyor.

462 milyar yatırım 1,8 milyon istihdam

Ülkemizde 2001’den Ekim 2014’e kadar olan dönemde toplam 462 milyar 195 milyon lira tutarında teşvikli yatırım gerçekleştirilmiş. Teşvikli yatırımlar sayesinde 1 milyon 813 bin kişi iş sahibi olmuş. Ortalama bir hesap 1 kişinin istihdam edilebilmesi için yaklaşık 255 bin liralık yatırıma ihtiyaç olduğunu gösteriyor. Tabii ki yatırımdan kastımız AVM’ye, yola, lüks binalara harcanan paralar değil. Bu yatırımların 81 milyar lirasını yabancılar, 381 milyarını yerli yatırımcılar gerçekleştirmiş. Yabancı sermaye teknolojik alanlara yoğunlaştığı için 358 bin liralık yatırımla ancak bir kişiye iş sağlıyor. Yerli yatırımcıların bir kişiye iş sağlaması içinse 244 bin lira gerekiyor. Sanayicimizi lüks inşaat müteahhidine dönüştürmeseydik bugün daha fazla istihdamdan bahsediyor olacaktık.

Ülkemizde 15-24 yaş grubundaki her 5 gençten 1’i işsiz. Umalım ki, işsizlik sigortasından son 4 yılda “diğer” başlığı altında harcanan ve nereye gittiği kamuoyuna henüz açıklanmayan 3 milyar 153 milyon lira lüks binalara değil de üretime gitmiş olsun…



Kaynak: Bugün Gazetesi