Anayasa Mahkemesince Çek Kanunu İle İlgili İptal Kararı / Rüknettin Kumkale
(18.10.2017)
10.Ekim.2017 tarih ve 30206 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesi’nin 26.07.2017 tarih ve E: 2016/191, K: 2017/131 sayılı kararı ile çek Kanunu’nun 5. Maddesinin birinci fıkrasının...

10.Ekim.2017 tarih ve 30206 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesi’nin 26.07.2017 tarih ve E: 2016/191, K: 2017/131 sayılı kararı ile çek Kanunu’nun 5. Maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesindeki “…“çekin üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanuna göre ticari işlerde temerrüt faizi oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile takip ve yargılama gideri toplamından…” ifadesi iptal edilmiştir.

Anayasa Mahkemesine yapılan iptal talebi her ne kadar 5941 sayılı Çek Kanunu’nun 5. Maddesi ile ilgili bulunmakta ise de, söz konusu kararda belirtildiği üzere itiraz yoluna başvuran Mahkeme’nin başvuru kararında sadece maddenin (1) fıkrasının birinci ve ikinci cümlelerine ilişkin Anayasa’ya aykırılık iddialarını gerekçelendirdiği, maddenin geri kalan kısmının ise Anayasa’nın hangi maddelerine, hangi nedenlerle aykırı olduğunu ayrı ayrı ve gerekçeleriyle birlikte açıkça göstermemiş olmasından dolayı, Anayasa Mahkemesi’nce 5941 sayılı Çek Kanunu’nun 5.maddesinin 15.07.2016 tarihli ve 6728 sayılı Kanun’un 63. Maddesiyle değiştirilen (1) numaralı fıkrasının birinci ve ikince cümleleri incelenmiştir.

5. Maddesinin birinci fıkrasının 1. Cümlesi ile ilgili açıklamalar:

“Ceza sorumluluğu, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı” başlıklı 5. Maddesinin birinci fıkrasının “Üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili olarak “karşılıksızdır” işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında, hamilin şikâyeti üzerine, her bir çekle ilgili olarak, binbeşyüz güne kadar adli para cezasına hükmolunur.” İfadelerinin bulunduğu 1. Cümlesinin Anayasa’ya aykırı olmadığına karar vermiştir.

5. Maddesinin birinci fıkrasının 2. Cümlesi ile ilgili açıklamalar:

“Ceza sorumluluğu, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı” başlıklı 5. Maddesinin birinci fıkrasının 2. Cümlesi bu iptal kararında önce şu şekilde idi. “Ancak, hükmedilecek adli para cezası; çek bedelinin karşılıksız kalan miktarı, çekin üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanuna göre ticari işlerde temerrüt faizi oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile takip ve yargılama gideri toplamından az olamaz.”

Anayasa Mahkemesi söz konusu kararında 2. Cümle ile ilgili olarak, 
“İtiraz konusu kuralda, yargılama gideri de adli para cezasının hesabında göz önünde bulundurulacak unsurlar sayılmıştır. Yargılama giderleri, yargılamanın yürütülmesi ve sonuçlandırılması için yapılan harcamalar toplamıdır. Çekle ilgili olarak “karşılıksızdır” işlemi yapılmasına sebebiyet verenler hakkında icra mahkemesince açılan davada yargılama giderlerinin herhangi bir tereddüte yer vermeyecek şekilde önceden belirlenmesi mümkün değildir.

Bu itibarla, çek bedelinin karşılıksız kalan miktarına çekin üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanun”a göre ticari işlerde temerrüt faizi oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile takip ve yargılama giderinin, sanık hakkında hükmedilecek adli para cezasının hesabında göz önünde bulundurulması, cezanın miktarı bakımından öngörülmezliğe sebebiyet verdiğinden itiraz konusu kuralın “…çekin üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanuna göre ticari işlerde temerrüt faizi oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile takip ve yargılama gideri toplamından…” bölümü suç ve cezaların kanuniliği ilkesine aykırı bulunmaktadır. ifadesi ile Anayasa’nın 38. Maddesine aykırı olması dolayısıyla iptal etmiştir. 
Bu iptal kararından sonra. “Ceza sorumluluğu, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı” başlıklı 5. Maddesinin birinci fıkrasının 2. Cümlesi şu şekli almıştır. “Ancak, hükmedilecek adli para cezası; çek bedelinin karşılıksız kalan miktarı, çekin üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanuna göre ticari işlerde temerrüt faizi oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile takip ve yargılama gideri toplamından az olamaz.” Şeklini almıştır.



Kaynak: Dünya Gazetesi