Makine-Teçhizat Teşviki / Bumin Doğrusöz
(08.02.2018)
2 Şubat günü Meclis'e sunulan bir Torba Kanun Tasarısı ile makine-teçhizat yatırımlarına yönelik olarak yeni bir teşvik türünün ihdası öngörüldü. Bu yeni teşvik makine-teçhizat yatırımlarını...

2 Şubat günü Meclis'e sunulan bir Torba Kanun Tasarısı ile makine-teçhizat yatırımlarına yönelik olarak yeni bir teşvik türünün ihdası öngörüldü. Bu yeni teşvik makine-teçhizat yatırımlarını yatırımcı açısından, hem fazla amortisman ayırttırmak hem de KDV’siz olarak edinme olanağı sağlamak suretiyle teşvik ediyor. Bu teşvik düzenlemesine göre;

- Sanayi Sicili Kanunu'na göre sanayi sicili belgesine sahip mükelleflerce münhasıran imalat faaliyetinde,

- Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu, Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun ile Araştırma Altyapılarının Desteklenmesine Dair Kanun Kapsamında faaliyette bulunan mükelleflerce münhasıran Ar-Ge, yenilik ve tasarım faaliyetlerinde,

kullanılmak üzere 2019 yılı sonuna kadar iktisap edilen yeni makine-teçhizatların amortismanı, faydalı ömür süresinin yarısı dikkate alınarak hesaplanacaktır.

Ayrıca ve yine 2019 yılı sonuna kadar yatırım teşvik belgesi kapsamında iktisap edilen makine ve teçhizatın amortismanı da faydalı ömürlerinin yarısı dikkate alınarak hesaplanacaktır. Teşvikten bu kapsamda yararlanacak olanlar için tasarıda yeni olma koşulu öngörülmemiştir. 
Bir makinenin Maliye Bakanlığı'nca tespit edilen faydalı ömrü 10 yıl ve dolayısıyla amortisman oranı %10 ise, bu yeni düzenlemeden yararlanılacak şekilde edinilmesi halinde faydalı ömrü 5 yıl ve amortisman oranı %20 olarak dikkate alınacaktır. Teşvik kapsamında belirlenecek amortisman süre ve oranı, izleyen yıllarda değiştirilemeyecektir.

Ancak bu teşvikten, imalat faaliyetinde kullanılmak üzere iktisap edilecek her makine-teçhizat için yararlanmak mümkün olmayacak, bu teşvik unsuru kapsamında edinilebilinecek makine-teçhizat listesi Bakanlar Kurulu tarafından belirlenecektir.

Bu teşvik kapsamındaki alımlarla ilgili KDV istisnası ise, amortisman teşvikinden yararlananlardan yatırım teşvik belgesi kapsamında yararlananların dışındakilere tanınmıştır. İlk bakışta bir haksızlık varmış gibi görünmekteyse de, yatırım teşvik belgesi sahibi mükelleflere belge kapsamında makine-teçhizat teslimleri zaten KDV’den istisna olduğu için (KDV Kanunu md. 13/d), düzenleme doğrudur. Dolayısıyla makine-teçhizat alımında amortismanla ilgili avantajdan teşvik unsuru olarak yararlananların hepsi, makine-teçhizat alımlarında KDV ödemeyeceklerdir.

KDV istisnası kapsamında alınan makine-teçhizatın, teslim tarihini izleyen takvim yılı başından itibaren üç yıl içinde amaç (imalat, Ar-Ge, yenilik ve tasarım faaliyetleri) dışında kullanılması halinde veya bu süre içerisinde elden çıkartılması durumunda, zamanında alınmayan vergiler cezalı olarak makine-teçhizat alıcısından (teşvikten yararlanandan) tahsil olunacaktır.

Bu düzenlemelerle, makine-teçhizat alıcısı teşvik edilirken, makine - teçhizat üreticisi cezalandırılır gibi finansman yüküne muhatap bırakılmaktadır. Çünkü üretici, tüm girdilerini %18 KDV ile alacak, bu girdiler ile ürettiği makine-teçhizatı KDV’siz olarak satacaktır. Düzenleme yasalaştığından makine-teçhizat üreticileri en azından stokları ile ilgili olarak bu sorunla karşılaşacaklardır.

Makine-teçhizat üreticileri, yüklendikleri vergileri yılsonuna kadar indirmeye çalışacaklar, indiremedikleri vergiler için izleyen yıl YMM raporu da temin ederek vergi dairelerine müracaat edeceklerdir. İdare, iade tutarının hesabına onu ekle, bunu çıkart, şunu ayıkla, bunu kanıtla diyerek aylar sonra iade yapacaktır. Bu atada geçen süredeki finansman yükü, makine-teçhizat üreticisinin üzerinde olacaktır. Üretici, mali açıdan güçlü değilse bu yükü ya fiyatla oynayarak ya da yükü maliyetlerini etkileyecek şekilde borçlanacaktır. Sonuç makine-teçhizatın zamlanmasıdır.

Bu nedenle bu gibi teşvikleri getirirken, tüm taraflarla konuşarak ortak aklı bulup çok dikkatle davranmak gerekmektedir. Umarım davranılmıştır.



Kaynak: Dünya Gazetesi