O Ödeneği Sonradan Alabilirsiniz
(09.09.2020)
İşten çıkarma yasağı 17 Kasım 2020 tarihine kadar uzatılırken, çok sayıda kişi “ahlâk ve iyi niyet kurallarına aykırılık”...

İşten çıkarma yasağı 17 Kasım 2020 tarihine kadar uzatılırken, çok sayıda kişi “ahlâk ve iyi niyet kurallarına aykırılık” maddesine dayanarak işten çıkartılıyor. Bu gerekçeyle işten çıkartılanlar işsizlik ödeneğinden de mahrum kalıyorlar. İşverenin haksız gerekçeyle işten attığını yargıda kanıtlayan kişiler, işsizlik ödeneklerini sonradan talep edebilirler. Habertürk’ten Ahmet Kıvanç yazdı.

Kovid-19 pandemisi dolayısıyla 17 Nisan’da başlayan işten çıkarma yasağı, 17 Kasım’a kadar devam edecek. İşveren, yasak döneminde sadece İş Kanunu’nun 25/II. maddesinde düzenlenen ahlâk ve iyi niyet kurallarına aykırılık gerekçesiyle iş veya hizmet sözleşmesini feshedebiliyor. İhaleli işlerde işin sona ermesi, süreli sözleşmenin süresinin dolması veya iş yerinin faaliyetini durdurması halinde de iş akdi sona eriyor.

30 Haziran 2020 tarihine kadar kısa çalışma başvurusu yapmış işveren, işler düzelmemişse 31 Ekim 2020 tarihine kadar kısa çalışmaya devam edebilecek. İşçi bu dönemde, ortalama ücretinin yüzde 60’ı oranında kısa çalışma ödeneği alabiliyor. Kısa çalışma ödeneği alma koşullarını yerine getiremeyenlere ise ayda 1168 TL nakdi ücret desteği veriliyor. Bu ödemeler işverene bir külfet getirmiyor. Buna rağmen, bazı iş yerlerinde kısa çalışma ödeneği veya nakdi ücret desteği alma hakkı bulunan işçilerin kanunun 25/II maddesine dayanarak işten çıkartıldığı görülüyor.

30 Haziran 2020 tarihine kadar kısa çalışma ödeneği başvurusunda bulunmamış ancak işleri sonradan bozulmuş iş yerlerinde çalışanlar ise kısa çalışma ödeneğinden yararlanamıyorlar. Bu tür iş yerlerinde çalışanların sözleşmeleri de aynı şekilde 25/II maddesine dayanarak feshediliyor.

İşsizlik ödeneği alabilmek için işçinin kendi istek ve iradesi dışında işsiz kalması gerekiyor. İşveren bu dönemde sadece ahlâk ve iyi niyet kurallarına aykırılık gerekçesiyle iş akdini feshettiği için, bu gerekçeyle işten çıkartılan işçiler işsizlik ödeneği alamıyorlar. Yeni iş bulma olanağı da sınırlı olduğu için işçiler büyük bir mağduriyetle karşı karşıya kalabiliyorlar.

İŞSİZLİK ÖDENEĞİ İÇİN BAŞVURUN

İşten bu şekilde çıkartılanlardan son üç yılda en az 600 prim günü bulunan ve son 120 gün sigortalı çalışanların, işsizlik ödeneği alıp almayacaklarına bakmadan, 30 gün içinde İŞKUR’a ödenek başvuruşunda bulunması gerekir. İşveren Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) işten çıkış bildirimini, ahlâk ve iyi niyet kurallarına aykırılığa ilişkin (29) koduyla gösterdiğinden, İŞKUR ödenek talebine olumsuz cevap verecektir. Ancak, ileride dava konusu yapıldığında, işçinin 30 gün içinde işsizlik ödeneği talebinde bulunup bulunmadığına da bakılıyor.

İKİNCİ ADIM İŞVERENE DAVA AÇMAK

Haksız yere işten çıkartılanlar ihbar ve kıdem tazminatını almak için dava açabilirler. İş yerinde 30’dan fazla çalışan olması halinde ise ayrıca işe iade talebinde bulunabilirler. Her iki durumda da önce arabulucuya başvurup, burada uzlaşma sağlanamadığı takdirde dava açmak gerekir.

İşe iade davası açabilmek için, iş akdi feshinin tebliğ edildiği tarihten itibaren 30 gün içinde arabulucuya başvuru yapılmalıdır.

Dava sonucu, işverenin haksızlığı kanıtlanırsa, yani iş akdini kanunun 25/II. maddeye göre feshetmesinin mahkemece haklı bulunmaması halinde işçi bu kararla İŞKUR’a yeniden başvurup, işsiz kaldığı dönemdeki hak kazandığı ödeneklerini talep edebilir.

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi (Esas No: 2017/12072, Karar No: 2019/12091),ücreti eksik ödendiği için işe gitmeyerek iş akdini 2015 yılında “eylemli” fesheden işçinin açtığı davada, işsizlik ödeneği talebinin kabul edilmesi kararını verdi. Kararda, işçinin öncelikle iş akdini haklı fesih yaptığına ilişkin açtığı davanın kesinleştiğine dikkat çekilerek, İŞKUR’un ödeneği ödemesi gerektiği belirtildi.

İşsizlik ödeneğinin uzun davalar sonucu yıllar sonra verilmesi halinde yasal faiz uygulanıyor.

İŞSİZLİK ÖDENEĞİ İÇİN İŞVERENE DAVA AÇILABİLİR Mİ?

İşveren, çoğu zaman ihbar ve kıdem tazminatı ödememek için kasıtlı olarak işsizlik ödeneğine hak kazanamayacak şekilde işten çıkış bildirimi yapıyor. Bazen de kasıt olmadan hatalı kod bildirebiliyor.

Bu gerekçeyle işsizlik ödeneği alamayan işçilerin genellikle işverene dava açarak ödenek talebinde bulundukları görülüyor.

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi’nin bu konuda verilmiş çok sayıda kararı bulunuyor. Yargıtay, kanuna göre işsizlik sigortası primlerinin toplanmasından Sosyal Güvenlik Kurumu’nun, diğer her türlü hizmet ve işlemlerin yapılmasından da İŞKUR’un yetkili ve sorumlu olduğuna dikkat çekerek, işsizlik ödeneği talebinin muhatabının İŞKUR olduğu yönünde karar veriyor.

Diğer taraftan, örneğin askerlik nedeniyle işten ayrılan işçi için hatalı kod bildiren ve bu hatayı da talebe rağmen düzeltmeyen işveren hakkında “manevi tazminat” davası açılabilir.



Kaynak: Ahmet Kıvanç / Haber Türk