Mükellefiyet Kaydı Silinerek Sahte Fatura Engellenemez
(10.10.2020)
Köşemde sahte fatura düzenleme ve kullanma fiilleri ile olayın cezai sonuçları hakkında birçok yazımı okudunuz...

Köşemde sahte fatura düzenleme ve kullanma fiilleri ile olayın cezai sonuçları hakkında birçok yazımı okudunuz. Bugün sizlere, Maliye Bakanlığı'nın 3 gün önce yayımladığı sahte belge düzenleyenlerin mükellefiyet kayıtlarının komisyonlarda değerlendirilip, vergi dairesi başkanı/defterdar onayı ile silinmesine ilişkin uygulamanın başarılı olamayacağına ilişkin görüşlerimi aktaracağım.

7194 sayılı Kanun'un 24'üncü maddesiyle, Vergi Usul Kanunu'na (VUK) eklenen 160/A maddesi ile sahte belge düzenleme riski yüksek olan mükelleflerin, mükellef kayıtlarının İdare tarafından yapılacak analiz ve değerlendirme sonuçlarına göre terkin edilebilmesine yönelik düzenleme yapılmıştı.

TESPİT VE DEĞERLENDİRME NASIL YAPILACAKTIR?

Tebliğe göre, mükelleflerin aktif ve öz sermaye büyüklükleri, iş yeri, taşıt, makine, teçhizat, demirbaş bilgileri ve çalışan sayıları itibarıyla üretim ve/veya ticaret/faaliyet kapasitesi ile beyan ve bildirimlerinin uyumlu olup olmadığı, haklarında sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme ya da kullanma yönünden rapor/tespit bulunup bulunmadığı, alış ve satış yaptıkları mükellefler hakkında düzenlenen/yapılan sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme/kullanma rapor/olumsuz tespit bilgileri, ortaklık yapısı ile ortaklara ilişkin bilgiler gibi hususlara bağlı olarak analiz ve değerlendirme yapılacak.

Yapılan analiz ve değerlendirme çalışmaları neticesinde; sahte belge düzenleme riskinin yüksek olduğu tespit edilen mükelleflere ilişkin bilgiler, mükellefiyet terkin işlemlerine başlanılması amacıyla başkanlık aracılığıyla ilgili vergi dairesi başkanlığına/defterdarlığa/vergi dairesi müdürlüğüne aktarılacak ve söz konusu mükellefler vergi incelemesine sevk edilecek.

Analiz ve değerlendirme sonucunun ilgili vergi dairesi başkanlığına/defterdarlığına/vergi dairesi müdürlüğüne aktarılmasıyla, mükellefin bilinen iş yeri adresinde yoklama yapılacak.

Yapılan analiz ve değerlendirme sonuçları ile yoklama neticesinde tespit edilen hususlar, vergi dairesi nezdinde oluşturulan bir komisyon tarafından değerlendirilecek.

KOMİSYONA GİDENİN DÖNÜŞÜ OLMAYACAK

Değerlendirmeler için oluşturulacak olan komisyonların görüşleri bir tutanağa bağlanacak, ilgisine göre vergi dairesi başkanı/defterdar onayına sunulacak. Vergi dairesi başkanının/defterdarın onayını müteakiben, onay tarihi itibarıyla mükellefiyet kaydı re'sen terkin edilecek ve bu durum mükellefe tebliğ edilecek. Vergi dairesi başkanının/defterdarın onay vermemesi durumunda, bu aşamada herhangi bir işlem tesis edilmeyecek.

Komisyon mükellefiyetin terkin edilmemesine kanaat getirse bile, vergi dairesi başkanı/defterdarın onayı uygulamayı belirleyecektir.

MÜKELLEFİYETE YENİDEN DÖNÜŞ MÜMKÜN AMA ŞARTLAR AĞIR

Mükellefiyet kaydının yeniden tesisi için, en geç mükellefiyet kaydının re'sen terkin edildiğine ilişkin bilgilendirme yazısının tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde bağlı olunan vergi dairesine başvuruda bulunulması, mükellefiyetin terkin edildiği yıl için geçerli asgari teminat tutarından (1.1.2020'den itibaren 140.000-TL) az olmamak üzere, sahte belge düzenleme riskinin yüksek olduğu dönemlerde düzenlenen belgelerde yer alan toplam tutarın %10'u tutarında teminat verilmesi ve tüm vergi borçlarının ödenmesi şartları aranacaktır.

Çözüm bu değil

Gelir İdaresi Başkanlığı'nın 2019 yılı Faaliyet Raporu'nda “sahte belge risk analiz programı” kullandıklarını, risk odaklı denetim anlayışı ile ortaya konulan bu yeni sistemde program aracılığıyla belirlenen yüksek riskli mükellefler ilgili personeller tarafından değerlendirildikten sonra incelenmek üzere Vergi Denetim Kurulu'na gönderildiği ifade edilmiştir.

Bu yeni yöntemin de işe yaramadığı ortaya çıkmış ki, sahte belge düzenleyenlerin komisyon görüşü ve vergi dairesi başkanı/defterdar tarafından mükellefiyet kaydının silinmesine ilişkin yasal mevzuat oluşturulmuş ve genel tebliğ de yayımlanmıştır.

Türkiye'de vergi suçundan hapiste yatanların %88'i sahte fatura düzenleme ve kullanma suçlusudur. Sahte fatura düzenleyen ve kullananlara her yıl için 3 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası verilmektedir. Sahte fatura düzenlemekten 25 yıl ceza alan mükellef vardır.

01.06.2018 ile 31.05.2019 tarihleri arasında sahte fatura düzenleme ve kullanma nedeniyle adlarına tarhiyat yapılıp kesinleşen mükellef sayısı 3.733'tür. Tarhiyatın parasal tutarı 20 milyar 878 milyon TL'dir. Açıklanan vergi yüzsüzleri listesinin %84'ü sahte fatura düzenleme ve kullanma nedeniyle tarhiyata muhatap olan mükelleflerden oluşmaktadır.

Geçmişte hazır giyim sektöründe Katma Değer Vergisi (KDV) oranının %18 olduğu dönemlerde bu sektör 20 milyar dolar ihracat yapıyordu. KDV oranının %8'e indirilmesi ile beraber ihracatımız birden 11 milyar dolara düştü, hayali ihracat azaldı ve bu sektörde sahte belge düzenleme ve kullanma vakaları asgariye indi.

Görüldüğü üzere, yüksek hapis cezalarına ve Maliye Bakanlığı'nın kara liste uygulamasına rağmen sahte fatura düzenleme ve kullanma suçlarının önüne geçilememektedir. Mükellefiyet kaydının silinmesi de sorunu çözmeyecektir. Cebinizden tek kuruş sermaye koymadan limited şirket kurulabildiği ülkemizde, mükellefiyetin silinmesi uygulamasının sorunu çözmeyeceği aşikardır. Çözüm, %18 genel KDV oranının indirilmesidir.



Kaynak: Nedim Türkmen / Sözcü Gazetesi