Mücbir Sebep Uygulamasının Hukukiliği / Veysi Seviğ
(06.04.2020)
Hukuki açıdan mücbir sebep kısaca idarenin sorumluluğunu kaldıran veya azaltan haller ve/veya idareye karşı...

Hukuki açıdan mücbir sebep kısaca idarenin sorumluluğunu kaldıran veya azaltan haller ve/veya idareye karşı yükümlülüklerin yerine getirilmesini engelleyen haller olarak tanımlanmaktadır.

Türk Dil Kurumu Sözlüğü ’ne “Mücbir Sebep” herhangi bir kimse tarafından alınacak önlemlere karşı önüne geçilmesi olanaksız, borcun yerine getirilmesine engel, borçlunun irade dışında beklenmedik olaylar olarak tanımlanmıştır. (Türkçe Sözlük TDK sf:1720)

İdare Hukuku’nda mücbir sebepler idarenin sorumluluğunu kaldıran haller arasında yer almaktadır. Vergi hukukunda mücbir sebepler Vergi Usul Kanunu’nun 13. Maddesinde belirlenmiş olup;

1- Vergi ödevlerinden herhangi birinin yerine getirilmesine engel olacak derecede ağır kaza, ağır hastalık ve tutukluluk;

2- Vergi ödevlerinin yerine getirilmesine engel olacak yangın, yer sarsıntısı ve su basması gibi afetler;

3- Kişinin iradesi dışında vukua gelen mecburi gaybubetler;

4- Sahibinin iradesi dışındaki sebepler dolayısıyla defter ve vesikaların elinden çıkmış bulunması,

gibi hallerdir. Bu bağlamda “koronavirüs” bulaşıcı bir rahatsızlık (hastalık) türüdür.

Vergi Usul Kanunu’nun 15. maddesi uyarınca yukarıda belirtilen aynı Kanun’un 13. maddesinde yazılı mücbir sebeplerden herhangi birinin bulunması halinde bu sebepler ortadan kalkıncaya kadar vergi kanunlarında yer alan süreler işlemez. Bu takdirde tarh zamanaşımı işlemeyen süreler kadar uzar.

Bu hükmün uygulanması için mücbir sebebin malum (bilinen) olması veya ilgililer tarafından ispat veya tevsik edilmesi (kanıtlanması) lazımdır.

Maliye Bakanlığı mücbir sebep sayılan haller nedeniyle bölge, il, ilçe, mahal veya afete maruz kalanlar itibarıyla mücbir sebep hali ilan etmeye ve bu sürede vergi ödevlerinin yerine getirilemeyecek olanları tespit etmeye yetkilidir. Bu bağlamda da;

Maliye Bakanlığı tarafından “Koronavirüs Salgınından Etkilenmeleri Nedeniyle Beyanları Uzatılarak Ödemeleri Ertelenen Mükellefler” belirlenmiştir. Yapılan çalışmalara göre “alışveriş merkezleri dahil perakende, ticaret, demir-çelik ve metal sanayii, otomotiv imalatı ve ticareti ile otomotiv sanayii için parça ve aksesuar imalatı, depolama faaliyetleri dahil lojistik ve ulaşım, sinema ve tiyatro gibi sanatsal hizmetler, tur operatörleri ve seyahat acenteleri dahil konaklama faaliyetleri, lokanta, kıraathane dahil yiyecek ve içecek hizmetleri, tekstil ve konfeksiyon imalatı ve ticareti ile etkinlik ve organizasyon hizmetlerinin yanı sıra sağlık hizmetleri, mobilya imalatı, madencilik ve taş ocakçılığı, bina inşaatı ve özel inşaat faaliyetleri, endüstriyel mutfak imalatı, araç kiralama ile matbaacılık dahil kitap, gazete, dergi ve benzeri basılı ürünlerin yayımcılık faaliyetleri sektörlerinde faaliyette bulunan mükelleflerin sebep halinde olduğu kabul edilmiştir.

Yukarıda belirtilenlere ek olarak çiftçi, terzi, manav, mali müşavir, avukat, mimar, mühendis, eczacı, doktor, dişçi, veteriner, fizyoterapist, yazılımcı, sanatçı gibi mükellefler de dahil olmak üzere bilanço ve işletme hesabı esasına göre defter tutan ile serbest meslek kazancı elde eden gelir vergisi mükellefi olan yaklaşık 1.9 milyon vatandaşımız da söz konusu virüsün hedefi halindedir.

Maliye Bakanlığı’nca; yukarıda yer alan tüm mükelleflerin nisan, mayıs ve haziran aylarında vermeleri gereken muhtasar ve katma değer vergisi beyannamelerinin verilme süreleri 27 Temmuz 2020 günü sonuna kadar ertelenmiş bulunmaktır.

Söz konusu beyannameler nedeniyle tahakkuk eden vergilerin ödeme süreleri altışar ay uzatılarak ödemelerin ekim, kasım ve aralık aylarının son haftası içerisinde yapılması sağlanmış bulunmaktadır.

Konuya ilişkin olarak 65 yaş ve üstü ile kronik rahatsızlığı bulunanlar için sokağa çıkma yasağı olanlar veya kronik rahatsızlığı olanlara yönelik olarak yasağın kalktığı tarihten itibaren ilk gününden başlayarak 15. günün sonuna kadar ödeme yapabileceklerdir.



Kaynak: İto Haber