Enflasyon Muhasebesi Erteleniyor
(18.01.2022)
Vergide “enflasyon muhasebesi” uygulaması (vergi terimiyle enflasyon düzeltmesi) 17 yıl aradan sonra tekrar gündeme...

Vergide “enflasyon muhasebesi” uygulaması (vergi terimiyle enflasyon düzeltmesi) 17 yıl aradan sonra tekrar gündeme gelerek şok etkisi yarattı.

Bilindiği üzere, Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298 inci maddesine göre enflasyon düzeltmesine ilişkin şartların oluşması halinde, şartların gerçekleştiği hesap dönemlerinde mali tabloların enflasyon düzeltmesine tabi tutulması gerekmektedir.

Enflasyon düzeltmesi 2003 ve 2004 yıllarında uygulanmış ve mezkûr maddenin A fıkrasının (9) numaralı bendi kapsamındakiler hariç, sonraki dönemden günümüze kadar şartların gerçekleşmemesi nedeniyle enflasyon düzeltmesi yapılmamıştır.

Ancak, 31.12.2021 itibariyle son üç yıllık üretici fiyat artışı %141,70; son yıl fiyat artışı ise %79,89 olarak gerçekleşmiş ve genel şart olan ÜFE’deki artış son üç yılda %100'den ve son on iki ayda da %10'dan fazla artma rakamları aşılmıştır.

Dolayısıyla, Aralık 2021 itibariyle ile enflasyon düzeltmesi şartları gerçekleşmiş oldu. Ancak kamuoyunca şartlar oluştuğu halde erteleneceği yönünde güçlü bir beklenti oluştu. Bu beklenti var iken Gelir İdaresi Başkanlığının internet sitesinde 06.01.2021 tarihinde “Enflasyon Düzeltmesine İlişkin Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği Taslağı” yayımlanınca beklentiler boşa olduğu anlaşıldı.

Acele hazırlanan taslak tebliğ 31.12.2021 itibariyle enflasyon düzeltmesi şartları oluşmasına rağmen, 7’nci bölümünde “2021 yılına ait vergi matrahı, düzeltme öncesi mali tablolara göre tespit edilen kârlar üzerinden hesaplanır” ifadesi ile vergide kanunilik ilkesine aykırı açıklama yapmış olmasına da sebebiyet vermekteydi.

Üstelik özvarlıkları ile çalışan ve aktifinde parasal olmayan varlıkları (stoklar, sabit kıymetler vs.) yüksek olan, yani bu varlıkları borçla finanse eden mükellefler (Örneğin KOBİ’lerin çoğu) enflasyon düzeltmesinden olumsuz etkilenecekti. Çünkü bu durumda vergiye tabi enflasyon kârı çıkacaktı.

Diğer taraftan enflasyon muhasebesinin genel uygulama neticesinde ise Hazine ve Maliye’nin vergi gelirlerinde azalışa sebebiyet vereceği için, maliye idaresi tarafından istenmeyen bir uygulama olarak ortaya çıkacaktı.

7326 sayılı Kanunla geçici 31 inci maddede yapılan düzenleme uyarınca yüzde 2 vergi ödeyerek yeniden değerlemeye tabi olan mükelleflerin, yaptıkları ödemelerin geri alınıp alınamayacağı bir sorun haline gelecekti.

Öte yandan meslek mensuplarına da ilave iş yükü getirecekti.

Kısaca enflasyon muhasebesi her kesimi aniden hazırlıksız yakalamıştı.

Tam da bu karmaşık durum devam ederken güzel haber 13.01.2022 tarihinde Vergi Usul Kanunu ile Kurumlar Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi TBMM Plan ve Bütçe Komisyonuna sunuldu ve yazımızın yayını itibariyle de komisyonda kabul edildi. Akabinde genel kurulda görüşülerek kısa sürede yasalaşacağı kanaatindeyim.

KANUN TEKLİFİ NE GETİRİYOR

Mükelleflerin, söz konusu yeniden değerleme imkanları ve 2004 yılından itibaren enflasyon düzeltmesinin uygulanmaması gerekçeleriyle, şartlar oluşsa bile enflasyon düzeltmesi uygulamasının ertelenmesi taleplerine istinaden, 2023 yılı sonuna kadar enflasyon düzeltmesi yapılmaması gerekçesiyle kanun teklifi hazırlanmıştır. Ayrıca, 2023 yılı hesap dönemi sonu itibarıyla yapılacak enflasyon düzeltmesi neticesinde belirlenen geçmiş yıl kârının vergiye tâbi tutulmaması, geçmiş yıl zararının zarar olarak kabul edilmemesi de öngörülmektedir.

Kanun teklifi ile 213 sayılı Vergi Usul Kanununa eklenen geçici 33. Madde şöyledir;

"GEÇİCİ MADDE 33- Geçici vergi dönemleri de dahil olmak üzere 2021 ve 2022 hesap dönemleri (kendilerine özel hesap dönemi tayin edilenlerde 2022 ve 2023 yılında biten hesap dönemleri itibarıyla) ile 2023 hesap dönemi geçici vergi dönemlerinde bu Kanunun mükerrer 298 inci maddesi kapsamındaki enflasyon düzeltmesine ilişkin şartların oluşup oluşmadığına bakılmaksızın mali tablolar enflasyon düzeltmesine tabi tutulmaz.

Bu Kanunun mükerrer 298 inci maddesinin (Ç) fıkrası uygulaması açısından, birinci fıkrada enflasyon düzeltmesi yapılmayacağı belirtilen dönemler enflasyon düzeltmesi şartlarının gerçekleşmediği dönem olarak değerlendirilir.

31/12/2023 tarihli mali tablolar enflasyon düzeltmesi şartlarının oluşup oluşmadığına bakılmaksızın, enflasyon düzeltmesine tabi tutulur. Yapılan enflasyon düzeltmesinden kaynaklanan kar/zarar farkı geçmiş yıllar kar/zararı hesabında gösterilir. Bu şekilde tespit edilen geçmiş yıl kârı vergiye tâbi tutulmaz, geçmiş yıl zararı zarar olarak kabul edilmez.

Bu maddenin önceki fıkralarında yer alan hükümler, bu Kanunun mükerrer 298 inci maddesinin (A) fıkrasının (9) numaralı bendi kapsamında olan mükellefler bakımından geçerli değildir.

Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkilidir.”

Yapılması öngörülen söz konusu düzenlemeyle, geçici vergi dönemleri de dahil olmak üzere 2021, 2022 yılları ile 2023 geçici vergi dönemlerinde şartlar oluşsa bile enflasyon düzeltmesi yapılmayacak. Bu dönemler enflasyon düzeltmesi şartlarının gerçekleşmediği dönem olarak kabul edilecektir.

İlk olarak 31.12.2023 tarihli mali tablolar, şartların oluşup oluşmadığına bakılmaksızın, enflasyon düzeltmesine tabi tutulacak. Ancak bu düzeltmeden kaynaklanan kar/zarar tutarları geçmiş yıllar kar/zararı hesabında gösterilecek. Bu şekilde tespit edilen geçmiş yıl karları (2023 yılına ilişkin tutarlar dahil) vergiye tabi tutulmayacak, geçmiş yıl zararları ise vergi matrahının tespitinde zarar olarak indirilmeyecektir.

Bu düzeltme sonucunda hesaplanacak tutarlar, 2024 yılına başlangıç değerleri olarak intikal ettirilecek ve bu yıldan itibaren vergisel sonuç doğuracaktır. Yani 2023 yılı sonunda düzeltilen değerler üzerinden 2024 yılından itibaren amortisman ayrılabilecek ve bu değerler 2024 yılı başından itibaren maliyet olarak dikkate alınabilecektir.

ENFLASYON DÜZELTMESİ TAMAMEN KALDIRILMALIDIR

Kamuoyunda yılbaşından itibaren gündem konusu olan enflasyon düzeltmesi, bazı durumlarda ilave vergi yükü getirmesi, gerek karmaşık uygulama ve ilave iş yükü, gerek yeni getirilen düzenlemeler dolayısıyla tamamen kaldırılması yerinde bir uygulama olacaktır.

Zira 3/6/2021 tarihli ve 7326 sayılı Kanunla geçici 31 inci maddede yapılan düzenlemeyle 31/12/2021 tarihine kadar mükelleflerin taşınmazlarını ve amortismana tabi diğer iktisadi kıymetlerini yeniden değerlemeye tabi tutma imkânı getirilmiştir.

Yine VUK Geçici 32 inci maddede yapılan düzenlemeyle “ilerleyen yıllarda %2 vergi ödeyerek yeniden değerleme yapabilme” imkanı getirilmiştir.

Diğer taraftan 2021 yılında aynı Kanunda, 14/10/2021 tarihli ve 7338 sayılı Kanunla yapılan değişikliklerle de; amortismana tabi iktisadi kıymetler bakımından sürekli yeniden değerleme uygulamasının, enflasyon düzeltmesi koşullarının oluşmadığı dönemlerde tekrar uygulanabilmesi mümkün hale getirilmiştir.

Her ne kadar enflasyon düzeltmesi ve yeniden değerleme aynı olmasa bile, sürekli yeniden değerleme uygulaması mükelleflerin beklentilerini karşılayacağı kanaatindeyim. Bu nedenle enflasyon düzeltmesi hükümlerinin kaldırılması daha doğru bir düzenleme olacaktır.

BİR KİTAP

Bu yazımızda tarafıma iletilen kitap “Sat-Kirala-Geri al” işlemlerinin vergilendirilmesi. Çok değerli meslektaşım YMM Feride YAHŞİ’nin kaleminden çıkmıştır.

Ülkemizde 2012 yılı sonu itibariyle yürürlüğe giren ve Şirketlerin finansman sağlama yöntemi olarak kullandığı “Sat-Kirala-Geri al” işlemi, şirketin üzerine kayıtlı amortismana tabi malların leasing firmasına satıldıktan sonra tekrar kiralanması işlemidir. Kiralama süresi sonunda satılan mallar tekrar kiracıya devredilmektedir. Gayrimenkul, ikinci eli değerli olabilecek makine ekipman ve iş makineleri sözleşmeye konu olabilmektedir.

Sat-Kirala-Geri Al işlemlerinde uygulanacak Vergi İstisnaları Kurumlar Vergisi, KDV Kanunu, Harçlar Kanunu ve Damga Vergisi Kanununda düzenlenmiştir. Taşınır ve taşınmaz ticareti ve kiralaması ile uğraşanların bu amaçla aktiflerinde bulundurdukları varlıkların Sat-Kirala-Geri Al işlemine konu olması halinde istisna uygulamasına ilişkin sınırlama kaldırılmıştır.

HAS SÖZ

Ülkendeki kuşlardan ne haber vardır
Mezarlardan bile yükselen bir bahar vardır
Aşk celladından ne çıkar madem ki yar vardır
Yoktan da vardan da ötede bir Var vardır
Hep suç bende değil beni yakıp yıkan bir nazar vardır
O şarkıya özenip söylenecek mısralar vardır
Sakın kader deme kaderin üstünde bir kader vardır
Ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır
Gün batsa ne olur geceyi onaran bir mimar vardır
Yanmışsam külümden yapılan bir hisar vardır
Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır
Sırların sırrına ermek için sende anahtar vardır
Göğsünde sürgününü geri çağıran bir damar vardır
Senden umut kesmem kalbinde merhamet adlı bir çınar vardır
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili

(Sezai Karakoç)



Kaynak: Hasan Eraslan / Süper Haber