Kış Ekonomi Programı Açıklandı mı?
(26.09.2020)
İktidar, darbe girişimi, ekonomik durgunluk ve Rahip Brunson krizi sırasında yaşanan döviz kurlarının ani ve olağanüstü...

Devlete Borcu Olanların Sesi Duyuldu Mu?

İktidar, darbe girişimi, ekonomik durgunluk ve Rahip Brunson krizi sırasında yaşanan döviz kurlarının ani ve olağanüstü yükseldiği dönemleri kapsayan son 4 yılda, 3 kez vadesinde ödenmeyen vergi ve sigorta borçlarının yeni vadeler ve düşük faizle yapılandırılmasına olanak tanıyan yasa çıkardı. Bu yasalardan 2016'da çıkan 6736 sayılı (Ağustos 2020 sonu itibarıyla bu yasa kapsamında 42 milyar 811 milyon 143 bin lira tahsil edilmiştir) ve 2018 yılında çıkan 7143 sayılı yasalarda (Ağustos 2020 sonu itibarıyla bu yasa kapsamında 25 milyar 583 milyon 326 bin lira tahsil edilmiştir) ödenmeyen amme borçlarının yeniden yapılandırılması dışında; matrah artırımı, stok ve kasa affı, ihtilaflı dosyalarla ilgili davalardan feragat edilerek temizlenmesini sağlayan düzenlemeler mevcuttu. 2017 yılında çıkarılan 7020 sayılı yasada (Ağustos 2020 sonu itibarıyla bu yasa kapsamında 5 milyar 624 milyon 301 bin lira tahsil edilmiştir) ise sadece vadesinde ödenmeyen amme alacaklarının yeniden yapılandırılmasına olanak sağlayan düzenlemeler mevcuttu. Görüldüğü üzere son 4 yılda çıkarılan 3 yasa kapsamında devlet, 31 Ağustos 2020 tarihi itibarıyla yaklaşık 75 milyar lira tahsil etmiştir.

GEÇ DE OLSA, HAREKETE GEÇMEK ÖNEMLİ

Köşemde, son 6 ayda devlete vergi, sigorta borcu olan mükelleflerin ve üniversiteyi bitirip Kredi Yurtlar Kurumu'na öğrenim kredisi borcu olan üniversite mezunlarının borçlarının yeniden yapılandırılması gerektiğine ilişkin olarak tam 11 yazımı okudunuz. Aslında, yapılandırma düzenlemesinin temmuzda Meclis tatile girmeden önce yapılması gerekli idi. Ülkenin suni siyasi gündemi buna izin vermedi. Yapılandırmanın Meclis açılır açılmaz bütçe görüşmelerinin başlayacağı 17 Ekim'den önce Meclis'in gündemine alınıp çıkartılacağına ilişkin gazetemiz dışındaki iktidara yakın medya organlarında haberler çıkmaya başlayınca “nihayet” dedim. Haberlerin sunuluş biçimi, aslında Türkiye'de siyasetin geldiği noktayı ifade etmektedir. Haberler, Meclis'in kapanması ile beraber seçim bölgelerine giden milletvekillerinin oradaki esnaf ve sanayiciler ile yaptıkları görüşmelerde kendilerine çok yoğun yapılandırma beklentilerinin ifade edildiği, milletvekillerinin de bunu saraya ilettiği ve talebin uygun görüldüğü ve düzenlemenin Meclis açılır açılmaz yapılacağı şeklinde idi. AKP'nin iktidarda bulunduğu dönemde en belirgin özelliği, halkın gündemini ve nabzını çok iyi tutması idi. Parlamenter sistemden başkanlık sistemine geçilmesi ile beraber Meclis etkisiz hale geldi ve milletvekilleri değersizleştirildi. Yeni sistemde milletvekilleri bakanlarla görüşmeyi bırakın, bakan yardımcılarıyla telefonla bile görüşemiyorlar. Böyle bir konuda milletvekillerinin tespit, görüş ve önerilerinin saray tarafından dikkate değer bulunarak, gereğinin yapılacak olmasını; milletvekilleri ve yasadan faydalanacaklar açısından çok olumlu değerlendirmekteyim.

Ekonomik kriz ve pandeminin çarpan etkisini iliklerine kadar hisseden esnaf ve sanayicinin devlete ödeyemedikleri borçlarının yeniden ve uzun vadeli yapılandırılması gerekliliği ile ilgili tartışılacak bir konu olmadığını düşünüyorum.

Devletin 31 Ağustos 2020 tarihi itibarıyla bütçe geliri alacak tutarı 547 milyar 647 milyon liradır. Bunun 243 milyar 987 milyon lirasının tahsil edilemeyen vergilerden oluştuğu ve pandeminin yayılma hızının normalleşmeyi engellediği gerçeği karşısında yapılandırmadan başka seçenek olmadığı da aşikardır.

KIŞ EKONOMİ PROGRAMI AÇIKLANMALIDIR

Ekonomik kriz, pandemi ile beraber daha da derinleşmiştir. Bundan en çok etkilenenler; işyerleri ve çalışanları olmuştur. 7 Eylül 2020 tarihi itibarıyla çalışanlardan 3.579.095 kişi kısa çalışma ödeneğinden faydalanmaktadır. Ücretsiz izne gönderilen çalışan sayısı 1.901.212 kişidir, işsiz kaldığı için işsizlik ödeneği alan çalışan sayısı da 811.469 kişidir.

Çalışanların bu sefalet ücretleri ile ve işyerlerinin düşen ciroları ve mücbir sebep nedeniyle ertelenen borçlarını ödeyemeyecekleri çok net görülmektedir. İktidarın İngiltere gibi kış ekonomi programı açıklamasında büyük yarar vardır. Aksi takdirde çok büyük ekonomik ve mali zorluklar vatandaşı tarumar edecektir.

Ben iktidara tavsiyelerde bulunmak yerine; İngiltere Maliye Bakanı'nın açıkladığı programın satır başlarını yazmakla yazımı bitireceğim. Mart ayında “lockdown”ın başlamasıyla İngiliz hükümeti bir dizi destek paketini hayata geçirmişti. Daha önce açıklanan takvime göre bu destek paketleri, ekim ayının bitimiyle birlikte sona erecekti. Yeni program ile;

■ KDV'sini erteleyen işletmeler, önümüzdeki yılın mart ayı sonunda artık toplu ödeme yapmak zorunda kalmayacak. 11 ay boyunca daha küçük, faizsiz ödemelere bölme seçeneğine sahip olacaklar, bu durum yarım milyon işletmeye kadar fayda sağlayacak.

■ Program sayesinde mesailerinin en az üçte birini yapanlar; normal maaşlarının en az %77'sini alacaklar. Bunun %55'ini işveren ve %22'sini de devlet karşılayacak. Program kapsamında yalnızca “yaşayabilir” işletmeler desteklenecek, bunun için de üçte bir mesai şartı aranacak.

■ Hükümet, turizm ve konaklama sektörlerine yönelik %15 KDV indirimini önümüzdeki yılın mart ayının sonuna kadar uzattı. Böylece 150.000'den fazla işletme desteklenmeye devam edecek ve 2.4 milyon iş korunmuş olacak.

Ne diyelim: darısı başımıza…



Kaynak: Nedim Türkmen / Sözcü Gazetesi