Elektronik Haciz Dalgası Tahsilatı Artırmadı / Nedim Türkmen
(20.01.2020)
Yeni bir yıla girdik, 2019 yılının bütçe uygulama sonuçları belli oldu. Bütçenin özellikle tahsilat/tahakkuk oranlarını...

Yeni bir yıla girdik, 2019 yılının bütçe uygulama sonuçları belli oldu. Bütçenin özellikle tahsilat/tahakkuk oranlarını, Ekim 2019'da yapılan ve sayısı 5 milyon 500 bini bulan elektronik haciz uygulamalarının sonuçları açısından bu yazımda değerlendireceğim.

Hazine ve Maliye Bakanlığı, hazine nakit açığı nedeniyle Ekim 2019'da borcunu ödeyemeyen mükellefler yapılandırmada yeni bir hak beklerken, yeni ekonomi programının açıklandığı gün, bu programın uygulanacağı 3 yıl boyunca yeniden yapılandırma olmayacağı açıklaması ile beraber, aynı gün 3.5 milyon mükellefin banka hesaplarına elektronik haciz işlemi uygulamıştı. Ayrıca vergi, sigorta, Kredi Yurtlar Kurumu'na öğrenim kredisi borcu olanlar, trafik para cezası vb. borcu olanlar da dâhil olmak üzere, Kasım 2019'da da 2 milyon borçluya ilave elektronik haciz uygulaması yapılmıştı.

Bütün bu elektronik hacizlerin nedeni; vergi mükelleflerinin parası olduğu halde, kamuya ait borçlarını ödemediği düşüncesi idi. Gelin görün ki; aşağıdaki sonuçlar borçluların paraları olmadığı için, borçlarını ödeyemediklerini ortaya koyuyor.

Parası olup da kamu borcunu ödemeyene rastlanılmadı

 

Elektronik haciz uygulaması yapılmayan 2018 yılında vergi gelirleri tahsilat/tahakkuk oranı yüzde 78.7 iken 5.5 milyon mükellefe elektronik haciz uygulaması yapılan 2019 yılında ise tahsilat/tahakkuk oranı yüzde 77.8 olarak gerçekleşti. Yukarıdaki tablonun ayrıntılarına baktığımızda, geçen yıla göre en dramatik tahsilat/tahakkuk oranları dahilde alınan Katma Değer Vergisi'nde 2018 yılında yüzde 43.4 olan oranın 2019 yılında yüzde 40.2'ye düşmesi, petrol ve doğalgaz ÖTV'sinde 2018 yılında yüzde 86.4 olan oranın 2019 yılında yüzde 84.2'ye düşmesi, motorlu taşıt araçları ÖTV'sinde 2018 yılında yüzde 93 olan oranın 2019 yılında yüzde 89.6'ya düşmesi ve alkollü içkiler ÖTV'sinde 2018 yılında yüzde 93.1 olan oranın 2019 yılında yüzde 91.6'ya düşmesi olarak özetlenebilir.

Ekonomik krizin etkisi ile vatandaş tüketimi kısmış, ülkede mal ve hizmet hareketliliği azalmış, bankaların da kredi musluklarını kapatması ile beraber özellikle Katma Değer Vergisi'nde daha pahalı olmasına rağmen, verginin kredi olarak kullanıldığı bir dönem yaşanmıştır.

Şu an itibarıyla gecikme zammı oranı yüzde 19.2, banka kredi faizi yüzde 13'lerde olmasına rağmen, tablo değişmemektedir. Batan, iflas eden ya da konkordato ilan eden firmalar nedeniyle alacaklar tahsil edilememekte, çekler karşılıksız çıkmakta ya da senetler protesto edilmektedir. Esnaf bankalardan sicili bozulduğu için artık kredi alamamaktadır. İktidar, sicil affı için çalışmalar başlattığını açıklamış olmakla beraber henüz somut bir adıma rastlayamadık. Zaten, bundan önceki uygulamalarda da bu tür sicil afları kredi veren kuruluşlar tarafından ciddiye alınmadığı için başarılı olamamıştır.

Bu yıl çok kapsamlı bir af kanunu çıkartılarak, tahsilat rakamının yukarılara taşınacağını şimdiden söyleyebilirim.

Sorunları kalıcı çözümlere kavuşturmak yerine, palyatif tedbirlerle yürümeye devam!



Kaynak: Sözcü Gazetesi