Tesis Satışı ve Finansmanında KDV Uygulaması
(30.11.2020) Katma Değer Vergisi Kanunu’nda vergiyi doğuran olay, mal teslimi ve hizmet ifasıdır. Vergi uygulamasında yıllar içerisinde... |
Katma Değer Vergisi Kanunu’nda vergiyi doğuran olay, mal teslimi ve hizmet ifasıdır. Vergi uygulamasında yıllar içerisinde oran anlamında bir sadeleştirme sağlandı ve temelde üç oran ile devam edilir hale geldi. Zamanla içerisine bazen teşvik amaçlı bazen devamı düşünülmeksizin konulan istisna kalemleri, sistemde iade mekanizması özellikli durum oluşturduğundan, getirilen istisna veya düşük oran talep sahibi tarafı zorlayan bir noktaya da gelebilir. Yazı başlığımızda yer alan tesis devri konusu, katma değer vergisi (KDV) uygulamasında kademe kademe değiştirilerek son halini alan şartlı bir istisna uygulamasıdır. İstisna ilk getirildiğinde, işletmede iki yıldan fazla aktifte yer alan ve satış bedeli sermayeye eklenmek veya bu amaçla özel bir fon hesabında tutulma şartı var iken, 2004 yılında 5281 sayılı kanunun 33. maddesiyle yapılan bir değişiklikle, kurumlar vergisi uygulaması ile KDV uygulaması farklılaştırıldı. KDV uygulamasında sermayeye eklenme veya özel bir fon hesabında tutulma şartından bağımsız hale getirildi ve tek şart, işletme aktifinde en az iki yıl kalmış olma ve işletmenin ticari faaliyeti konusu olmayan sabit kıymet veya tesisler olmamasıdır. HİSSE SATIŞINDA DURUM Şirketlerin tesis olarak satışı ile pay devri suretiyle satışı da KDV uygulaması bakımından farklı sonuç doğurur. Yine örnekle açıklayacak olursak; rüzgar veya güneş enerji üretim santralı işleten bir şirketin pay devri suretiyle satışa konu edilmesi halinde, şirketin anonim veya limited şirket olması durumuna göre ve satışı yapanın şirket olması durumunda KDV açısından farklı uygulama olacak.
Bu şirket, enerji santralını tesis olarak gerekli izinler alınmak kaydıyla kısmen veya tamamen satışa konu edebilir.
Bu durumda santralın aktifte kalma süresine bağlı olarak KDV uygulanıp uygulanmamasına bakılacak. Şayet aktifte iki yıl kalmış bir santral tesisi satılıyorsa, burada konserve fabrikası örneğinde olduğu gibi ticareti yapılan şey santralın kendisi değil de üretilen enerji olduğundan KDV uygulanmadan bu işlem yapılabilecek. Elbette her iki durumda da satış bedelinin kurumlar vergisi istisnası bakımından değerlendirilmesinde sermayeye ekleme veya fon hesabına alınma durumuna bağlı olarak istisnadan yararlanıp yararlanmama durumu farklılık arz edecek. SATIN ALMANIN FİNANSMANINDA DURUM Biz yine yazımızın başlığına dönersek ve elektrik santralı örneğinden devam edecek olursak; bu tesisin satın alınmasında örneğin leasing yönteminin kullanılmak istenilmesi durumunda kullanılmış tesis hükmü devreye girecek ve genel oranda KDV uygulanması söz konusu olabilecek. Oysa, satın alan taraf bu finansmanı sat, geri kirala yöntemiyle finanse ederse bu durumda KDV uygulanmaksızın işlem yapılabilecek. Kaynak: Osman Arıoğlu / İto Haber |