Değerli Konut Değil Eşitsizlik Vergisi
(23.01.2021)
Kapsama sadece meskenlerin alınıp işyeri, arsa ve arazilerin bırakılması ayrıca 5 milyon lira sınırı konulması Anayasa'nın...

1 YIL ERTELENİP BU YIL HAYATIMIZA GİREN DÜZENLEME HAKSIZLIKLARLA DOLU

Kapsama sadece meskenlerin alınıp işyeri, arsa ve arazilerin bırakılması ayrıca 5 milyon lira sınırı konulması Anayasa'nın ödeme gücü ve adalet ilkelerine aykırı. Örneğin, değeri 4'er milyon liralık 20 konutu olan vergi ödemeyecek

Değerli Konut Vergisi (DKV), 7 Aralık 2019 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan 7194 sayılı Kanun ile Emlak Vergisi Kanunu'na eklenen maddeler ile hayatımıza girmişti. Kanunun yayımından itibaren başta Anayasa'ya aykırılık olmak üzere, yaptığımız tartışmalar ve kamuoyunun tepkisi nedeniyle yapılan bu düzenleme; 14.02.2020 tarihinde kabul edilen 7221 sayılı Kanun ile önemli değişikliklere uğramış ve kanunun yürürlük tarihi bir yıl ertelenerek 01.01.2021 olarak belirlenmişti.

DKV beyannameleri 20 Şubat 2021'de verilecek, verginin ilk taksidi şubat ayı, ikinci taksidi ise ağustos ayı sonuna kadar ödenecek. Beyannamelerin verilmesine az bir zaman kala “DKV Uygulama Genel Tebliği” yayımlandı.

MÜKELLEFİYET VE MUAFİYET

Bina vergi değeri 2020 yılında 5.000.000 TL'yi aşan mesken nitelikli taşınmaz sahipleri DKV mükellefi olacaklardır. Türkiye sınırları içinde mesken nitelikli tek taşınmazı olanların bu taşınmazı ile birden fazla mesken nitelikli taşınmazı bulunanların DKV'nin nin konusuna giren en düşük değerli mesken nitelikli tek taşınmazı (intifa hakkına sahip olunması hali dahil) için DKV muafiyeti uygulanacak. Muafiyet, bu kişilerin tek meskene hisse ile sahip olmaları halinde, hisselerine ait kısım için de uygulanacaktır.

Birden fazla mesken nitelikli taşınmazı bulunan mükelleflerin, DKV konusuna giren en düşük değerli mesken nitelikli tek taşınmazını, tebliğ ekinde yer alan (Ek 2A) “birden fazla meskeni olanların, muafiyet uygulanacak en düşük değerli tek meskenlerine (intifa hakkına sahip olunan dahil) ilişkin bildirim” ile beyanname verme süresi içerisinde ilgili vergi dairesine bildirmeleri gerekiyor.

Tapuda işyeri olarak kayıtlı olan taşınmazlar veya bağımsız bölümler fiilen konut olarak kullanılıyorsa, DVK'ye tabi olacaklardır.

Esas faaliyet konusu bina inşası olanların, işletmelerine kayıtlı bulunan ve henüz ilk satışa, devir ve temlike konu edilmemiş yeni inşa edilen mesken nitelikli taşınmazlar ilk satışa, devir ve temlike konu edilmediği sürece vergiden muaf olacaklardır. Bu muafiyet hükmü, arsa karşılığı inşaat işlerinde sözleşme gereği taahhüt işini üstlenen müteahhide kalan mesken nitelikli taşınmazlar için de uygulanacaktır. Söz konusu taşınmazların kiraya verilmesi veya sair surette kullanılması durumunda muafiyetten yararlanılması mümkün değildir.

Yıl içinde DVK mükellefiyetini başlatacak konut elde edilmesi halinde, mükellefiyet izleyen yıldan itibaren başlayacak.

Uygulama örneği ve beyanname

 

2020 yılında mükellef (Y)'nin mesken nitelikli 3 adet taşınmazı bulunmaktadır. Bu taşınmazlardan, birinci taşınmazın bina vergi değeri 4.750.000 TL, ikinci taşınmazın bina vergi değeri 9.000.000 TL ve üçüncü taşınmazın bina vergi değeri 12.000.000 TL'dir. Buna göre;

–  Mükellef (Y)'ye ait mesken nitelikli birinci taşınmazın 2020 yılı bina vergi değeri 5.000.000 TL'yi aşmadığından, verginin konusuna girmez. n Mükellef (Y)'nin ikinci ve üçüncü taşınmazları belirlenen değeri aştığı için, verginin konusuna girmekte ancak mükellefin DKV'nin konusuna giren birden fazla mesken nitelikli taşınmazı olduğu için söz konusu taşınmazlardan bina vergi değeri en düşük olan taşınmaz (9.000.000 TL) vergiden muaftır. n Mükellef (Y), 12.000.000 TL değerindeki konutu için ise DKV  ödeyecektir.

NASIL HESAPLANACAK?

DKV hesaplamasında, belediyelerce belirlenen bina vergi değeri esas alınacak. Verginin ilk uygulama yılı olan 2021 yılı için açıklanan DKV alt ve üst sınırları 78 Seri No'lu Emlak Vergisi Kanunu Genel Tebliği ile yukarıdaki şekilde belirlenmiştir: Bir mesken nitelikli taşınmaza paylı mülkiyet halinde malik olanlar, hisseleri oranında mükellef olacaklar. Sahiplerin pay oranının belli olmadığı elbirliği mülkiyette ise malikler vergiden müteselsilen sorumlu tutulacaklardır.

350 milyon liralık tahsilat hedefinin tutturulması zor

İktidarın, 2019 yılında bütçe açığının çok yüksek oranlarda çıkacağının anlaşılması ve gelir ihtiyacı nedeni ile alelacele hazırlayıp, 7194 sayılı Kanun ile yasalaştırdığı DKV, 7121 sayılı Kanun ile getirilen muafiyet ve tarife değişikliğine rağmen halen anayasaya aykırılıkları bünyesinde barındırmaktadır. Şöyle ki;

1 – Kapsama sadece mesken nitelikli taşınmazlar alınmış, işyeri, arsa ve araziler kapsam dışında bırakılmıştır.

2 – Bir kişinin, emlak vergi değerleri ayrı ayrı 4'er milyon olan 20 konutu yani 80 milyonluk mesken nitelikli taşınmazı varsa DKV ödemeyecek. Diğer bir kişinin, emlak vergi değeri 6 milyon ve 8 milyon olan iki konutu varsa DVK ödeyecektir. Yine bu konutlara 3 kişi eşit hisseli müşterek mülkiyet ile sahip iseler de DKV ödeyeceklerdir.

3 – Aynı mesken nitelikli konut için; belediyelere emlak vergisi adı altında, genel bütçeye ise değerli konut vergisi adı altında iki kez vergi ödenecektir.

Yukarıdaki örnekler, yapılan düzenlemenin Anayasa'nın ödeme gücü, eşitlik ve adalet ilkelerine aykırılık örnekleridir. DKV mükellefleri, 20 Şubat 2021'de verecekleri beyannamelerini “ihtirazı kayıtla” verip, olayı yargıya taşıyıp haklarını arayabilirler. 2021 yılı bütçesinde DKV tahsilat hedefi olarak 350 milyon liralık bir hedef belirlenmiştir. Tek konuta getirilen istisna nedeniyle; çok sayıda mükellefin ikinci, üçüncü konutlarından bu süre içinde kurtulduğunu ve muafiyet şartlarını taşır hale geldiğini de dikkate aldığımızda; bu hedefin tutturulması mümkün değildir. Türkiye'de 30 büyükşehir belediyesi mevcuttur. 2019 yılında bu büyükşehirlerde emlak vergi değeri 5 milyon TL'nin üzerinde olan gayrimenkul sayısının 6.781 olduğu dikkate alındığında, ne kadar haklı olduğum ortadadır.

Vergi almak bir sanattır, aşırı sürat felaket getirir. Bu kadar gürültü çıkartan kanundan yıl sonunda 50 milyon lira bile tahsil edemeyince, “Biz nerede yanlış yaptık” diyeceksiniz ama iş işten geçmiş olacak.

 



Kaynak: Nedim Türkmen / Sözcü Gazetesi