Koronavirüsün İşsizlik Ödeneğine Yansımaları
(06.03.2021)
Sosyal devlet olmanın en önemli göstergelerinden biri de işsizlik sigortası uygulamasıdır. Ülkemizde işsizlik sigortası...

Sosyal devlet olmanın en önemli göstergelerinden biri de işsizlik sigortası uygulamasıdır. Ülkemizde işsizlik sigortası prim kesintileri 01 Haziran 2000 tarihinde başlamış olup, sigortalı işsizlere ilk ödeme 2002 yılı mart ayında yapılmıştır.

Bu sigorta koluyla bir iş yerinde çalışırken, çalışma istek, yetenek, sağlık ve yeterliliğinde olmasına rağmen, kendi istek ve kusuru dışında işini kaybedenlere, uğradıkları gelir kayıplarını kısmen de olsa karşılayarak kendilerinin ve aile fertlerinin zor duruma düşmelerinin önüne geçilmesi hedeflenmektedir. İşsizlik sigortası ekonomik büyümenin yanı sıra sosyal gelişmenin sağlanması ve gelirin toplumda adil ve dengeli bir biçimde paylaştırılmasını da amaçlamaktadır.

Hükûmetin koronavirüs salgınıyla mücadelede almış olduğu sosyal ve ekonomik tedbirlerden biri de işten çıkarma yasağıdır. Bu yasakla birlikte 2019, 2020 ve 2021 Ocak ayları itibarıyla karşılaştırma yapıldığında işsizlik ödeneği alan kişi sayısı ile ödenek ödeme miktarlarının önemli ölçüde azaldığını ortaya koymaktadır.

İŞKUR’un son işsizlik bültenindeki rakamlardan oluşturduğumuz yukarıdaki tablodan görüleceği üzere 2019 yılının Ocak ayında işsizlik ödeneği alan işçi sayısı 653.925 iken bu sayı 2020 yılında 610.287 kişiye bu yılın Ocak ayında ise 216.014 kişiye kadar düşmüştür. İşsizlik sigortasından belirtilen dönemlerde yapılan işsizlik ödeneği miktarları da 712.457 TL’den 291.072 TL’ye kadar gerilemiştir. İşsizlik ödeneği alanların sayısındaki bu büyük düşüsün en önemli nedeni 17.04.2020 tarihinde uygulaması başlayan fesih yasağıdır. Fesih yasağı nedeniyle işsizlik ödeneğine hak kazanabilecek şekilde işten çıkanların sayısında azalma olmuştur.

Ödenek alma şartlarında yapılan iyileştirme

İşsizlik sigortası ile ilgili yararlanma şartları daha fazla sosyal koruma sağlanması amacıyla yapılan çalışmaların sonucu olarak; 2019 yılında yapılan yasal değişiklikle “prim ödeyerek sürekli çalışmış” ibaresi “hizmet akdine tabi” şeklinde değiştirilmiş, yapılan düzenleme sonucu işsizlik ödeneğine hak kazanma şartları arasında yer alan son 120 gün şartında iyileştirme yapılmıştır. Mevcut düzenlemelerle birlikte bir işçinin işsizlik ödeneğinden faydalanabilmesi için;

  • Kendi istek ve kusuru dışında işsiz kalması, 
  • İş sözleşmesinin feshinden önceki son 120 gün hizmet akdine tabi olmak kaydıyla son 3 yıl içinde en az 600 gün süre ile işsizlik sigortası primi ödemiş olması, 
  • İş sözleşmesinin feshinden sonraki 30 gün içinde İŞKUR birimine şahsen ya da elektronik ortamda başvurması gerekmektedir.

Ödenek süresi sigortalı kıdeme göre değişmekte

Mücbir sebepler dışında başvuruda gecikilen süre işsizlik ödeneğinden düşülmektedir. Hizmet akdinin feshinden önceki son 3 yıl içinde;

  • 600 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş olan işsizlere 180 gün, 
  •  900 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş olan işsizlere 240 gün, 
  • 1.080 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş olan sigortalıya 300 gün, süre ile işsizlik ödeneği verilmektedir. 

Günlük işsizlik ödeneği; son 4 aylık prime esas kazançlardan hesaplanan günlük ortalama brüt kazancın %40’ı tutarındadır. Hesaplanan ödenek miktarı, asgari ücretin brüt tutarının %80’ini geçememekte ve yasa gereği bu ödenekten sadece damga vergisi kesintisi yapılmaktadır. 2020 yılında geçerli olan brüt asgari ücret üzerinden hesaplanan işsizlik ödeneği alt sınırı 1.168,27TL, üst sınırı ise 2.336,53TL’dir. 2021 yılında ise yapılmak olan ödenek miktarları 1.420,14 ila 2.840,28 TL arasında değişmektedir.

             ***

“Sesini değil, sözünü yükselt! Yağmurlardır yaprakları büyüten, gök gürültüleri değil!” Hazreti Mevlâna



Kaynak: İsa Karakaş / Türkiye Gazetesi