Hizmet Çakışmalarında Çalışanın Yarasına Merhem Olabilirsiniz!
(10.05.2024)
Bağkur’a tabi sigortalı olması gerekirken SSK’lı olarak bildirildiği tespit edilen kişilerin SSK statüsünden bildirilen...

Bağkur’a tabi sigortalı olması gerekirken SSK’lı olarak bildirildiği tespit edilen kişilerin SSK statüsünden bildirilen hizmetleri iptal edilerek Bağkur kapsamında tescil ve prim tahakkuk işlemleri yapılmaktadır.

  • Hizmet çakışması olarak adlandırılan bu uygulama genelde;
  • Kendilerine ait veya ortak oldukları işyerlerinden kendilerini SSK statüsünden bildiren kişilere,

1/3/2011 tarihinden önceki sürelerde Bağkur kapsamındaki faaliyeti devam ederken SSK statüsünden hizmet bildirilmeye başlanılan kişilere yönelik olarak yürütülmektedir.

Emekli aylığının bağlanmasından önce ya da hizmet birleştirme başvuruları sırasında tespit edilen bu durum nedeniyle öncelikle çakışmanın olduğu dönemlerde SSK statüsünden bildirilen hizmetler iptal edilmekte, ardından SSK statüsünden ödenen primlerin sigortalı hissesine isabet eden kısmı Bağkur borçlarına doğrudan; işveren hissesine isabet eden kısmı ise işverenin muvafakat vermesi kaydıyla aktarılmaktadır.

Prim aktarım işlemine işverence muvafakat verilmesi halinde ödenen primler genel olarak Bağkur kapsamındaki prim borçlarını karşıladığından hizmet çakışmasının olduğu dönemler için sigortalıya Bağkur prim borcu çıkmamaktadır. Muvafakat verilmediği durumlarda ise ya prim borçları ödenmediği için bu süreler emekli aylığının hesabında dikkate alınmamakta ya da prim gün sayısı emeklilik için aranılan gün sayısını karşılamadığı takdirde sigortalının bu süreler için ihya başvurusunda bulunarak tebliğ edilecek prim borcunu üç ay içinde ödemesi gerekmektedir.

İşveren muvafakat vermez ise primler faiz uygulanmaksızın iade ediliyor.

Prim aktarımına işverence muvafakat verilmemesi halinde, işverene iade edilecek tutar kanuni faiz hesaplanmaksızın iade edilmektedir. Başka bir ifadeyle 1999/Ocak ayında SSK statüsünde ödenen primlerin işveren hissesinin 100 TL olduğu düşünüldüğünde işveren tarafından aktarıma muvafakat verilmeyip 2024 yılında iade talebinde bulunulduğunda, herhangi bir faiz hesaplanmaksızın 100 TL tutarında iade yapılmaktadır.

İşverence muvafakat verilmemesi nedeniyle kalan Bağkur borçlarının sigortalı tarafından ödenecek olması halinde ise sigortalının ihya başvurusunda bulunduğu tarihte geçerli olan brüt asgari ücret ila asgari ücretin 7,5 katı arasında beyan edeceğin kazancın % 34,5’i üzerinden hesaplanacak borcu ödemesi gerekiyor.

Örneğin, prim aktarımına işverence muvafakat verilmemesi nedeniyle on aylık (300 gün) Bağkur prim borcu ortaya çıktığı ve sigortalının 2024 yılında brüt asgari ücret (667,50 TL) üzerinden ihya başvurusunda bulunulduğu düşünüldüğünde on aylık süre için,

300 X 667,50 X % 34,5 = 69.086,25 TL ödenmesi gerekecektir.

Hizmet çakışmasının birkaç yıl olduğu durumlarda ise işverene iade edilecek tutar kayda değer bir rakam olmasa da sigortalının ödemesi gereken tutar çok daha ciddi rakamlara erişebilecektir.

Bu bakımdan hizmet çakışması sonrasında işverenlerce prim iadesi talep etmek yerine, bir dilekçe ve eki muvafakatnameyle çalışanın Bağkur borçlarına aktarılmasını talep edilmesinin sigortalıyı ciddi bir prim borcundan kurtaracağının göz önünde bulundurulmasında yarar bulunmaktadır.

BAYRAM GÜNÜ İŞE GELMEYEN İŞÇİ DEVAMSIZLIK YAPMIŞ SAYILIR MI?

1 Mayıs günü işe gelmedim diye savunmam isteniyor. Yapılan işlem doğru mudur, doğruysa işe gelmediğim için yevmiyem kesilir mi? Can F.

4857 sayılı İş Kanunu’nun 44. maddesine göre ulusal bayram ve genel tatil günlerinde işçinin çalışıp çalışmayacağı toplu iş sözleşmesi veya iş sözleşmeleri ile kararlaştırılabilir. Sözleşmelerde hüküm bulunmaması hâlinde işçinin bayram günü çalıştırılabilmesi için onayının alınması şarttır.

Bu düzenlemeler çerçevesinde, bireysel iş sözleşmesinde veya toplu iş sözleşmesinde işçinin ulusal bayram ve genel tatil günü kabul edilen günlerde çalışmayı kabul ettiğine dair bir hüküm varsa veya bu günlerde çalışacağına yönelik işçinin onayı alınmış ise işveren işçisini söz konusu günlerde çalıştırabilir.

Haliyle devamsızlık yapılan günler ulusal bayram ve genel tatil kabul edilen günlere rastlasa da eğer ki sözleşmede bu günlerde çalışılacağına dair bir hüküm varsa veya işçinin onayı bulunuyorsa işe gelmeyen işçinin sözleme kurallarına veya verdiği onaya riayet etmemesi nedeniyle devamsızlık yaptığı kabul edilmektedir.

Bu durumda da işçiden devamsızlığının haklı bir nedene dayanıp dayanmadığı hususunda işverenliğince savunmasının alınması gerektiğinden, okurumuz Can beyden fazla çalışma onayı bulunuyorsa işe gelmediği gün bayram günü bile olsa savunmasının alınmasında herhangi bir yanlışlık bulunmamaktadır.

Hal böyle olmakla birlikte bundan sonraki süreçte ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışma yapmak istemeyen işçinin otuz gün öncesinden işverene yazılı olarak bildirimde bulunmak kaydıyla çalışma onayını geri alması da mümkündür.

1 Mayıstaki yevmiyenin kesilip kesilmeyeceği noktasına geldiğimizde,

İşçiye ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışmazsa, bir iş karşılığı olmaksızın o günün ücreti tam olarak, tatil yapmayarak çalışırsa, çalıştığı her gün için ayrıca bir günlük ücret ödenir. Dolayısıyla çalışma onayı olmasına rağmen mazeretsiz devamsızlık yapan işçinin gelmediği gün devamsızlık yaptığı kabul edilse de bayram günü ücretinin kesinti yapılmaksızın tam olarak ödenmesi gerekir.



Kaynak: Eyüp Sabri Demirci / Karar.com