Varlık Barışı Fırsatını Kaçırmayın
(06.06.2022)
Değerli okurlarım, bugünkü yazımızla 30 Haziran 2022 tarihinde süresi sona erecek olan VARLIK BARIŞI uygulaması hakkında...

Değerli okurlarım, bugünkü yazımızla 30 Haziran 2022 tarihinde süresi sona erecek olan VARLIK BARIŞI uygulaması hakkında soru cevap şeklinde sizleri bilgilendirmek ve bu uygulamadan yararlanılmasının cazibeleri ile sağlayabileceği imkanlar hakkında öz bilgiler paylaşıyor olacağım.

Konuya ilişkin genel bilgilere, kanuni ve idari düzenlemelere, rehberlere, video ve inografiklere tek bir noktadan ve elektronik ortamda herkesin rahatlıkla ulaşabileceği şekilde Gelir İdaresi Başkanlığı’nın web sitesinde (https://www.gib.gov.tr/varlik-barisi-0) ayrıca yer verildiğini belirtmek isterim. Bu yazımızla sizlere tüm bu düzenleme ve bilgilerden hareketle en temel bilgileri soru cevap şeklinde özetle aşağıda aktarmaya çalıştım.

1-Varlık Barışı Nedir?

Gerek yurt dışında gerekse yurt içinde sahip olunan ancak Türkiye’de kayıt altına alınmamış, para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile gayrimenkul şeklindeki varlıkların kayıt altına alınması ve milli ekonomi hesaplarına dahil edilmesini önemli vergisel avantajlarla sağlayan kanuni ve idari düzenlemelere ilişkin vergisel bir uygulamadır.

2-Varlık Barışı Düzenlemesinin Kanuni Dayanağı Nedir?

Varlık Barışı uygulaması, 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun Geçici 93’üncü maddesinde düzenlenmektedir. Bu düzenleme 17.11.2020 tarih ve 31307 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 7256 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 21’inci maddesiyle gerçekleştirilmiştir.  

3-Konuya İlişkin Hangi İdari Düzenlemeler Bulunmaktadır?

Varlık Barışı uygulamasına ilişkin kanuni düzenlemede varlık barışı kapsamına giren varlıkların Türkiye’ye getirilmesi ve bildirimi ile işletmeye dâhil edilmelerine ilişkin hususları, bildirime esas değerlerin tespiti, bildirimin şekli, içeriği ve ekleri ile yapılacağı yeri, maddenin uygulanmasında kullanılacak bilgi ve belgeler ile uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirlemeye Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkili kılınmış olup, bu çerçevede 28.11.2020 tarihli ve 31318 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan BAZI VARLIKLARIN EKONOMİYE KAZANDIRILMASI HAKKINDA GENEL TEBLİĞ (SERİ NO: 1) (yazımızın bundan sonraki bölümlerinde Genel Tebliğ veya GT olarak ifade edilebilecektir.)ile uygulamaya ilişkin usul ve esasların detaylarına yer verilmiştir.

Varlık Barışı uygulamasına ilişkin Gelir Vergisi Kanunu’nun Geçici 93’üncü maddesi 17 Kasım 2020 tarihinde yürürlüğe girmiş ve uygulamadan yararlanma süresinin sonu 30.06.2021 olarak belirlenmiştir. Bu sürenin 1 yıllık süreyi ve her defasında altı ayı geçmemek üzere uzatılma yetkisi Cumhurbaşkanına verilmiştir. Bu yetki çerçevesinde; ilki 30.06.2021 tarihinde 4196 sayılı Cumhurbaşkanı Kararıyla 31.12.2021 tarihine, ikincisi de 31.12.2021 tarihinde de 5058 sayılı Cumhurbaşkanı kararıyla 30.06.2022 tarihine kadar olmak üzere uzatılmıştır. Mevcut kanuni düzenleme Cumhurbaşkanı kararı ile en fazla 1 yıllık süreyle uzatım imkânı bulunduğundan, yeni bir kanuni düzenleme yapılmadığı sürece 30.06.2022 tarihi varlık barışı imkanından yararlanabilmek için son tarih.

4-Varlık Barışından Yararlanmak İçin Ne Yapılması Gerekir?

Yurtdışında bulunan para, altın, menkul kıymetler ile diğer sermaye piyasası araçlarının Türkiye’deki Banka veya Aracı kurumlara, en geç 30.06.2022 tarihine kadar bildirilmesi ve bu bildirim tarihinden itibaren 3 aylık süre içinde de Türkiye’ye fiziki olarak veya hesap transferi yoluyla getirilmesi gerekir.

Banka veya aracı kurumlara bildirim için Hazine ve Maliye Bakanlığı’nca yayımlanan Genel Tebliğ ekinde yer verilen EK-1 formu kullanılması gerekmektedir.  (https://www.gib.gov.tr/sites/default/files/fileadmin/user_upload/Tebligler/7256/1_serno_bazi_varliklar_teb_ek.pdf). Banka veya aracı kurumlara bir bildirim yapıldıktan sonra, Vergi dairesine herhangi bir bildirim yapılmayacaktır. Söz konusu bildirim formunun bir örneği banka veya aracı kurum şubesi yetkilisince imza ve kurum kaşe veya mührü tatbik edilerek, bildirim üzerine düzenlenen banka dekontu veya işlem sonuç formlarıyla birlikte bildirim yapana geri verilecektir (GT: Md-5/1). Banka veya aracı kurumlara bildirilmesi kaydıyla, yurt dışında bulunan söz konusu varlıkların Türkiye’ye fiziki olarak getirilmesi sırasında yapılan deklarasyon/bildirime istinaden Gümrük İdaresinden alınan belgeler, varlıkların Türkiye’ye getirilmiş olduğunun tevsikinde kullanılabilecektir (GT: Md-4/7).

Yurtiçinde bulunan para, altın, menkul kıymetler ile diğer sermaye piyasası araçlarının bildiriminde ise Hazine ve Maliye Bakanlığı’nca yayımlanan Genel Tebliğ ekinde yer verilen EK-2 formu kullanılması gerekmektedir (GT: Md-5/1). (https://www.gib.gov.tr/sites/default/files/fileadmin/user_upload/Tebligler/7256/1_serno_bazi_varliklar_teb_ek.pdf).  Bu bildirim formunun ise Banka veya Aracı kurum yerine gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı olunan vergi dairesine elektronik ortamda verilecektir.  Vergi dairesine yapılan bildirimden sonra, taşınmazlar dışında kalan bildirime konu diğer varlıkların ayrıca gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince banka veya aracı kurumlardaki hesaplara yatırılması gerekmekte ve banka ve aracı kurumlarca düzenlenmesi zorunlu belgelerle tevsiki, ispatı zorunlu bulunmaktadır.

5-Varlık Barışı Bildirimlerinden Vergi Alınmakta Mıdır?

30.06.2022 tarihine kadar yapılabilecek Varlık Barışı bildirimlerinde bildirime konu varlıkların değerleri üzerinden herhangi bir vergi alınmamaktadır. Daha önce yürürlüğe konulan Varlık Barışı düzenlemelerinden en önemli farkı ve avantajı burada yatmaktadır.

Önceki varlık barışı uygulamalarından Gelir Vergisi Kanunu Geçici 90’ıncı maddesi ile yürürlüğe konulan düzenlemeye göre %1, Gelir Vergisi Kanunu Geçici 85’inci maddesi ile yürürlüğe konulan düzenlemeye göre %2 oranında vergi alınmaktaydı.

6-Varlık Barışı Bildirimine Konu Varlıklar İçin Daha Sonradan Bir Vergi İncelemesi Yapılabilir Mi?

Geçici 93’üncü maddenin yedinci fıkrası uyarınca, bildirimde bulunulan varlıklar nedeniyle hiçbir suretle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmayacaktır. Bu hükümden yararlanabilmek için; 

  1. a) Yurt dışında bulunan bildirime konu varlıkların bildirimin yapıldığı tarihten itibaren üç ay içinde Türkiye’ye getirilmesi ya da Türkiye’deki banka veya aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmesi,
  2. b) Türkiye’de bulunan ve taşınmazlar dışındaki bildirime konu varlıkların ise banka veya aracı kurumlardaki hesaplara yatırıldığını gösterir belgelerle tevsik edilmesi, gerekmektedir.

7-Varlık Barışı ile Bildirilen Varlıklar Gelir Olarak Dikkate Alınacak Mıdır?

Varlık Barışı kapsamında bildirime konu edilen varlıklar, gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerince tutmakta oldukları kanuni defterlerine bir varlık unsuru olarak kaydedilecek olmakla birlikte gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde KAZANÇ unsuru olarak dikkate alınmayacaktır. Bu nedenle deftere kayıt işlemi sırasında karşı hesap olarak gelir hesabı yerine bilançonun pasifinde yer alan özel bir fon hesabına kaydedebileceklerdir. Serbest meslek kazanç defteri ile işletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler de söz konusu kıymetleri defterlerinde ayrıca (gelir olarak dikkate almadan) gösterebileceklerdir.

8-Varlık Barışı ile Bildirilen Varlıklar İşletme Sahip veya Ortakları Tarafından İşletmeden Vergisiz Olarak Çekilmesi Mümkün Müdür?

Yurtdışında bulunan varlıklardan banka veya aracı kurumlara bildirilen, bu kuruluşlarca düzenlenen belgelerle tevsik edilen ve Türkiye’ye getirilen/transfer edilen varlıklar ile yurtiçinde bulunan, gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince bağlı olunan vergi dairesine bildirilen ve banka veya aracı kurumca düzenlenen belgelerle tevsik edilen varlıkların, bir kazanç, gelir unsuru olarak dikkate alınmadan kanuni defter kayıtlarına intikal ettirilmesi mümkün olmakla birlikte, bu söz konusu kayda alınan varlıklar daha sonra işletme/şirket sahip veya ortakları veya temsilcileri tarafından vergisiz olarak (kar dağıtımı olarak değerlendirilmeden ve kâr payı vergilemesine tabi tutulmadan) serbestçe tasarruf edilmesi mümkün bulunmaktadır. Bu bildirime konu varlık değerleri sermayeye eklenebileceği gibi ortaklara vergisiz olarak kâr payı olarak da dağıtılabilir, işletme sahiplerine, ortaklarına veya kanuni temsilcilerine vergisiz olarak verilebilir.  

9-Varlık Barışı ile Bildirilen Varlıklar Geçici Vergi Dönemlerinde veya Yıl Sonlarında Değerleme İşlemine Tabi Tutulduğunda Doğan Kazançlar Vergiye Tabi Tutulur mu?  

Varlık Barışı ile bildirime konu edilen ve kanuni defter kayıtlarına varlık unsuru olarak alınan ve işletmede halen bulunan varlık unsurlarının özellikle geçici vergi dönem sonları ile yıl sonlarında yapılan/yapılacak değerlemelerinde, (örneğin; yabancı paralar ile alış bedeli dışında borsa rayici ile değerlenmesi gereken menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları) DEĞERLEME işleminde oluşan değer artışları KAZANÇ olarak, değer azalışları ise ZARAR olarak dikkate alınması gerekmektedir. Bu hususta Genel Tebliğde bir açıklamaya yer verilmediğinden Vergi Usul Kanunundaki değerlemeye ilişkin genel hükümlerin dikkate alınması gerektiği tarafımızca değerlendirilmektedir. 

10-Varlık Barışı ile Bildirilen Varlıkların Bildirimden Sonra Elden Çıkarılması Durumunda Oluşan Zararlar Gelir veya Kurumlar Vergisi Matrahının Tespitinde Zarar Olarak Dikkate Alınır Mı? 

Varlık Barışı ile bildirime konu edilen ve kanuni defter kayıtlarına varlık unsuru olarak alınan ancak daha sonra bu varlıkların elden çıkarılmasından doğan zararlar (varlık unsurunun bildirime konu edilen tutardan daha düşük bir bedelle satışı halinde), gelir veya kurumlar vergisi uygulaması bakımından gelirin veya kurum kazancının tespitinde gider veya indirim olarak kabul edilmeyecek (GT: Md-10/2) ancak bu varlıkların elden çıkarılmasından doğan karlar ise gelirin veya kurum kazancının tespitinde gelir olarak dikkate alınacaktır (GT: Md-9/6). 

11-Varlık Barışında Bulunmak İçin Vergi Mükellefi Olunması Şart Mıdır? Vergi Mükellefi Olmayanlar da Varlık Barışı Uygulamasından Yararlanabilir Mi?

Gelir Vergisi Kanunu’nun Geçici 93’üncü maddesinde yer alan kanuni düzenlemelere bakıldığında:

Birinci fıkrasında “Yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarını, bu maddedeki hükümler çerçevesinde, 30/6/2021 (30.06.2022 olarak dikkate alınması gerekir) tarihine kadar Türkiye’deki banka veya aracı kuruma bildiren gerçek ve tüzel kişiler, söz konusu varlıkları serbestçe tasarruf edebilirler.” hükmüne yer verilmiş olduğunu görüyoruz. Bu nedenle, yurtdışında bulunan varlık unsurlarının varlık barışı uygulamasından yararlanılması bakımından bildirimde bulunan gerçek veya tüzel kişinin vergi mükellefi olması şartı aranmamakta ister vergi mükellefiyeti bulunsun ister bulunmasın gerçek veya tüzel kişiler bu uygulamadan yararlanabileceklerdir.

Ancak aynı kanuni düzenlemenin beşinci fıkrasında ise “Gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince sahip olunan ve Türkiye’de bulunan ancak kanuni defter kayıtlarında yer almayan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazlar, 30/6/2021 tarihine kadar vergi dairelerine bildirilir. Bildirilen söz konusu varlıklar, 30/6/2021 tarihine kadar, dönem kazancının tespitinde dikkate alınmaksızın kanuni defterlere kaydedilebilir. Bu takdirde, söz konusu varlıklar vergiye tabi kazancın ve kurumlar için dağıtılabilir kazancın tespitinde dikkate alınmaksızın işletmeden çekilebilir. Bu fıkra kapsamında bildirilen taşınmazların ayni sermaye olarak konulmak suretiyle işletme kayıtlarına alınması hâlinde, sermaye artırım kararının bildirim tarihi itibarıyla alınmış olması ve söz konusu kararın bildirim tarihini izleyen onuncu ayın sonuna kadar ticaret siciline tescil edilmesi kaydıyla, bu madde hükümlerinden faydalanılabilir.” yer verilmiş olduğunu görüyoruz. Bu nedenle, yurt içinde bulunan varlık unsurlarının varlık barışı uygulamasından yararlanılması bakımından bildirimde bulunan kişilerin, gelir veya kurumlar vergisi mükellefi olması ve bu varlıkların bu mükelleflerin kanuni defter kayıtlarına intikal ettirilmemiş varlıklardan olması gerekmektedir.

12-Yurtdışında Bulunan Taşınmaz Varlıklar Varlık Barışı Bildirimine Konu Edilebilir Mi?

Gelir Vergisi Kanunu’nun Geçici 93’üncü maddesinin birinci fıkrasında yurtdışında bulunan varlıklardan varlık barışı bildirimine konu edilebilecek varlık unsurları arasında TAŞINMAZ’lara yer verilmemiştir. Bu nedenle, yurtdışında bulunan bir taşınmazın varlık barışı bildirimine konu edilmesi mümkün bulunmamaktadır. Ancak, bu taşınmaz varlık, 30.06.2022 tarihine kadar varlık barışı kapsamındaki diğer varlıklara (para, döviz, menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası araçlarına) dönüştürülmek suretiyle söz konusu madde hükümleri çerçevesinde Türkiye’ye getirilmesi mümkün bulunduğuna Varlık Barışı Genel Tebliği’nin 4’üncü maddesinin (4) üncü fıkrasında yer verilmiştir.

13- Diğer Sebeplerle Daha Sonradan Yürütülecek Vergi İncelemelerinde Varlık Barışında Bulunulmuş Olmasının Bir Etkisi Olur Mu?

Konuya ilişkin olarak kanuni ve genel tebliğ düzenlemelerine baktığımızda bu hususta açık bir düzenlemeye rastlamıyoruz. Bu konuda Gelir İdaresi Başkanlığınca kamuoyunun bilgilendirilmesinde yarar görüyorum. Zira bu durumun içinde bulunduğumuz son ayda, Varlık Barışı uygulamasına gelecek olan talebi doğrudan etkileyeceğini düşünüyorum.

Kanaatimce, varlık barışı ile gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri sahip olduğu ve kayıt dışı kalan (kanuni defter kayıtlarına intikal ettirmemiş olduğu) varlıklarını bildirmekte olduğu göz önünde bulundurulduğunda; kayıt dışı kalan ve bildirime konu olan bu varlığın, daha sonradan ve diğer sebeplerle yapılan/yapılacak incelemelerde vergi inceleme elemanı tarafından titizlikle değerlendirilmesi gerekir. İnceleme ile bulunan matrah farkı ile varlık barışı ile bildirilen varlık unsuru arasında bir illiyet ve sebep-sonuç ilişkisinin olup olmadığının tespiti büyük önem arz edecektir. Eğer matrah farkı ile bildirime konu edilen varlık unsuru arasında bir illiyet ve sebep-sonuç ilişkisinin olduğu inceleme sırasında tespit ve ispat olunması halinde bu matrah farkından ilgili bildirim tutarının tenzil edilmesi gerektiği değerlendirilmektedir. Eğer bu matrah farkı tamamen bildirime konu edilen, illiyet, sebep-sonuç ilişkisi olan varlık tutarı ile aynı tutarda olması halinde raporun dahi tanzim edilmemesi gerektiği tarafımızca değerlendirilmektedir. Örneğin kayıtdışı satış veya düşük bedelli bir satış sonucunda ortaya çıkan kanuni defter kayıtlarına yansımayan parasal değer, varlık barışı kapsamında daha sonradan bir varlık olarak bildirilmiş ve kanuni defter kayıtlarına alınmış olduğu ortaya konulduğunda, bulunan matrah farkından bu unsurun tenzil edilmesi gereği kanaatimizce dikkate alınmalıdır. 

Ancak yukarıda da belirttiğim üzere, yorum ve kanaate herhangi bir ihtiyaç kalmayacak şekilde bu hususta Gelir İdaresi Başkanlığı’nın bir duyuru, sirküler veya genel tebliğ düzenlemesi ile konuyu açıklığa kavuşturmasının tüm kamuoyu için yararlı olacağını değerlendirmekteyim.



Kaynak: Abdullah Kiraz / Dünya Gazetesi