Sosyal Güvenlik Mevzuatı Çalışma Hayatının Gerisinde Kalmamalı
(24.03.2023)
Her sene olduğu gibi bu yılda da Şubat ayına ilişkin SGK bildirimlerinin yapılacağı Mart ayına gelindiğinde ay içinde...

Her sene olduğu gibi bu yılda da Şubat ayına ilişkin SGK bildirimlerinin yapılacağı Mart ayına gelindiğinde ay içinde devamsızlık ve istirahat gibi nedenlerle eksik çalışması bulunan sigortalıların prim gün sayılarının nasıl bildirilmesi gerektiği tereddüt konusu olmaya devam etmektedir.

İş Kanunu’nda çalışanlar için, maktu (aylık) ücret karşılığı çalışanlar ve günlük ücret karşılığı çalışanlar şeklinde bir ayrıma gidilmiş ise de sosyal güvenlik mevzuatında böyle bir ayırım yapılmamış, hatta ikincil mevzuata ve uygulamalara bakıldığında sosyal güvenlik mevzuatının günlük ücret karşılığı çalıştırılan sigortalılara yönelik olduğu görülecektir.

Örneğin 28 gün çeken Şubat ayında 1 gün mazeretsiz devamsızlık yapmış bir işçiden hafta tatili ücretiyle birlikte 2 günlük ücret kesintisi yapılmaktadır. Haliyle bu işçiye günlük ücret karşılığı çalışıyor ise 28-2 = 26 günlük, aylık ücret karşılığı çalışıyor ise ay 30-2=28 günlük ücret ödenmektedir.

Muhtasar ve prim hizmet beyannamesinde ise bu işçinin aylık veya günlük ücret karşılığı çalıştığına bakılmadığından, Şubat ayının çektiği gün sayısı dikkate alınarak 28 günden 2 gün düşülmekte ve 26 gün SGK bildirimi yapılmasına izin verilmektedir. Sonuçta aylık ücret karşılığı çalışan sigortalı adına işverenince 28 günlük prime esas kazanç bildirilmesine rağmen, prim ödeme gün sayısı 26 gün olarak bildirildiğinden, tabir caiz ise sigortalının 2 günü “Buharlaşmaktadır.”

Yine İş Kanunun 48/2. fıkrasına göre aylık ücret karşılığı çalışan işçinin hastalık nedeniyle istirahatli olduğu süreler zarfında SGK tarafından karşılanmayan ilk iki günün ücretinin yanı sıra üçüncü günden başlanılarak rapor parası ile ücreti arasındaki farkın da işvereni tarafından karşılanması gerekiyor. İşçiyle günlük ücret karşılığı sözleşme yapılmış olması durumunda ise işverenin işçisine istirahatli olduğu süreler zarfında ücret ödeme gibi bir yükümlülüğü bulunmamaktadır.

Bu bakımdan aylık ücret karşılığı çalışan işçiye SGK tarafından ödenen geçici iş göremezlik ödeneğinin bir nevi avans kabul edilerek istirahatli olduğu aydaki ücretinin işverence eksiksiz ödenmesi gerektiğinden SGK prim gün sayısının da 30 gün olarak bildirilmesi gerekiyor.

Ne var ki Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 97/11. fıkrasında geçici iş göremezlik ödeneği alan sigortalılara çalışmadıkları sürelere ilişkin prim gün ve kazanç bildirimi yapılması, işverenlerince “ücret ödemesi yapılmış” olması şartına bağlanmıştır. Dolayısıyla sahada İş Kanunu’nun 48/2. fıkrasında yer alan düzenlemeye rağmen aylık ücret karşılığı sözleşme yapılmış çalışanların istirahatli oldukları süreler zarfındaki rapor parası ile ücreti arasındaki farkının işverenlerince ödenmemesi ve sigortalının prim gün sayısının istirahatli olduğu süre kadar eksik bildirilmesi, neredeyse genel bir uygulama haline gelmiştir.
Bu durum SGK’nın denetim ve kontrolle görevli memurlarınca tespit edilse bile her ne kadar İş Kanunu’na aykırı bile olsa sosyal güvenlik mevzuatına aykırı bir husus bulunmadığından herhangi bir işlem tesis edilmemektedir.

Çalışma Bakanlığı İş Müfettişlerince tespit edildiği durumda ise genel olarak işverenlere bir mehil süresi verilerek çalışanların istirahatli oldukları sürelere ilişkin ücretlerinin geriye yönelik ödenmesi istenilmektedir. Bu durumda da geriye yönelik yapılan bu ödeme her ne kadar “ücret” niteliğinde bir ödeme olsa da ödemenin yapıldığı ayın kazancına dahil edilerek SGK‘ya bildirilmekte, haliyle sigortalılar istirahatli günler için SGK prim gün sayısından mahrum kalmaktadır.

Sözün özü, sosyal güvenlik mevzuatının çalışma mevzuatından ayrılması düşünülemeyeceğinden, sosyal güvenlik mevzuatında aylık ücretli ve günlük ücretli çalışanlar yönünden bir ayırıma gidilmelidir. Mevzuatta yapılacak değişiklikler sonrasında işe giriş bildirgesinde sigortalının aylık ücret karşılığı mı yoksa günlük ücret karşılığı mı çalıştığı bilgisi alınarak, MUHSGK’da sigortalıların ücret ödeme şekline göre prim gün sayılarının ve prime esas kazançlarının eksik bildirilmesinin önüne geçilebilecektir.

GÖREVİNE İADE EDİLEN MEMUR 4/A KAPSAMINDAKİ PRİMLERİN İADESİNİ ALABİLİR Mİ?

Görevden alındıktan sonra mahkeme kararı ile devlet memurluğu görevime iade edildim. Bu süre içinde yaklaşık iki yıl boyunca bir işyerinde sigortalı olarak çalışmıştım. Bu sürelerdeki SGK’ya yatan primler iade edilir mi? Ne yapmam gerekir?

Mahkeme kararı ile devlet memurluğu görevinize iade edilmeniz nedeniyle, boşta geçen sürelerdeki 4/c (Emekli Sandığı) primlerinizin de geriye yönelik olarak hizmetinize işlenmiş olması gerekiyor.

Sosyal güvenlik mevzuatına göre aynı süreler içinde hem 4/a (SSK) hem de 4/c (Emekli Sandığı) kapsamındaki sigortalılık statüleri için prim ödenmiş olması halinde 4/c kapsamındaki hizmetler geçerli olduğundan 4/a kapsamındaki hizmetler iptal edilmektedir.

4/a kapsamındaki primlerin iptal edilmesinin ardından, bir dilekçe ve eki mahkeme kararı ile birlikte SGK Müdürlüğüne başvurduğunuz takdirde bu sürelere ilişkin primlerin ödenmiş olması ve tahsil edildiği tarihten itibaren 10 yıldan fazla bir sürenin geçmemiş olması şartıyla, ödenen primler hisseleri oranında sigortalı ve işverene kanuni faiziyle birlikte iade edilmektedir.



Kaynak: Eyüp Sabri Demirci / Karar.com